Prof. Dr. Sinsi
|
Şeker Hastaları İçin Genel Bilgiler
Çok yemek yeme zaafımı kırabilmek için, bana yardımcı olabilecek yaklaşımlar nelerdir ?
Bu stratejileri sıralayacak olursak:
- Bir yemek günlüğü tutun, her gün neler yediğinizi yazın Böylece yemek kayıt defterinizi ya da günlüğünüzü haftalık olarak gözden geçirerek potansiyel problemleri ve başarıya ulaşmanızı engelleyen sorunları ortaya koyun
- Herhangi bir şey yemeden evvel, kendinize gerçekten aç olup olmadığınızı sorun
- Sağlıksız bir şeyi canınız çektiğinde dikkatinizi dağıtmaya bakın Bir arkadaşınızı çağırın, yürüyüş yapın ya da bir yerlere gidin
- Yemek yeme işini sadece mutfak ya da yemek masası ile sınırlandırın Oturma odası ya da yatak odanızda veya yürürken ya da etrafta dolaşırken yemek yemeyin
- Yemek yediğinizde yemek yeme üzerine odaklanın Televizyon seyretmeyin, kitap okumayın ya da telefonla konuşmayın
- Çevrenizde yüksek kalorili gıdalar saklamayın Eğer bunlar evin dışında ise, yemeniz de mümkün olmayacaktır
- Yiyecekleri, dolaplarda ya da buzdolabında olduğu gibi göremeyeceğiniz yerlerde saklayın
Mademki şeker hastalığının asıl nedeni, vücuda alınan besinleri enerjiye dönüştüren insülinin vücut tarafından üretilememesi, o halde insülinin görevi nedir ?
Insülin 51 adet amino asitten oluşan bir proteindir
İnsülin, şekerin bir enerji kaynağı olarak vücut tarafından kullanılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yine vücudun yağ ve proteinleri yakmasını önlemek için karaciğer ve kaslarda şekeri depolama işlemini de gerçekleştirir
Dolayısıyla insanın sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için olmazsa olmaz hayati bir hormondur
Normal olarak insülin, yenen bir yemeğin ardından kan dolaşımına katılır Görevi, nişastalı ve şekerli besinlerden sağlanan glikozun beyin ve sinir hücrelerine ulaşmasını gerçekleştirmektir Çünkü hem beyin, hem de sinir hücreleri, yakıt olarak glikozdan başka bir madde kullanmaz
İnsülin, glikozun kas hücrelerine girerek yanması için gereken bir tür anahtardır
Kanda insülin olmadığı takdirde, glikoz hücre içine giremez ve kanda başıboş bir halde gezmeye başlar
Kandaki şeker seviyesi aşırı yükseldiğinde, fazla glikoz böbrek eşiğini geçerek idrara karışır Fazla glikoz, vücuttan atılırken beraberinde suyu da sürükler, bu nedenle vücuttaki diğer hücrelerden su çekilir ve bu durum müthiş bir susama hissine ve su kaybına neden olur
Mademki fazla kilolu olmak, diyabet için (özellikle erişkin tip) en büyük risk faktörü, o halde neden kilo alıyoruz ?
Kalori hesabına dayalı, dolayısıyla kısıtlayıcı olan geleneksel rejim anlayışı, eğer kalıtımsal faktörler etken değilse, sadece çok yemek yediğiniz için şişmanladığınıza inandıracaktır
Oysa siz bunun doğru olmadığını biliyorsunuz
Çünkü zayıflamak uğruna yedikleri yemek miktarlarını azaltmayı deneyenlerin çoğu, fazla kilolarını kalıcı olarak atmayı başaramadıkları gibi, birçokları birkaç ay sonra kendilerini başlangıçtan daha kilolu bulmuşlardır
Vücuttaki yağ depolarının sorumlusu, fazla enerji içeren yiyecekler değil, tüketilen yiyeceklerin yapısı yani besinsel özellikleridir
“Neden kilo alıyoruz” un açıklaması, kan şekerinin önemi ve bunun sonucu vücutta yağ depolanmasının kolaylaşması üzerinde yapılandırılmıştır
Glikozun organizmanın yakıtı olduğunu hepimiz biliyoruz
Çalışmaları için glikoza ihtiyaç duyan bütün organlar (beyin, kalp, böbrekler, kaslar …) için geçici glikoz deposu kandır
Bu depoda teorik olarak 1 litre kanda, 1 gram glikoz bulunmaktadır Bu oranın üstüne çıkıldığında hemen düzenleyici bir mekanizma devreye girer Bu mekanizma, insülin salgılayan ve çok önemli bir organ olan pankreasın kontrolü altındadır
İnsülin hormonunun ana özelliği, ihtiyaç duyan organların glikoz girişini sağlayarak, kan şekeri oranını düşürmesidir İkinci fonksiyonu ise vücutta yağ depolanmasını kolaylaştırmaktır
Normal olarak kan şekerini düşürmek amacıyla pankreasın ürettiği insülin miktarı, direkt olarak kan şekeri oranının yüksekliği ile orantılıdır Örneğin kan şekerini yükselten bir meyve yediğimizde, çok önemli bir oran söz konusu olmadığından, pankreas kan şekerini düşürmek için çok az insülin salgılar Ama tersi bir durum söz konusu olduğunda, örneğin kan şekerini çok fazla yükseltecek bir şekerleme yediğimizde, kan
şekeri seviyesini tekrar normale getirmek için pankreas, yüksek dozda insülin salgılamak durumunda kalır
Hangi durum söz konusu olursa olsun, insülin tarafından kanda tutulan glikoz, ya karaciğerde “glikojen” şeklinde depolanır ya da beyin, böbrek veya alyuvarlar gibi ona ihtiyacı olan organlar tarafından kullanılır
Glikoz enerji olarak kullanılmadığı zaman yağa dönüşür
Eğer bir kişide kilo alma ya da aşırı şişmanlık hastalığı söz konusuysa nedeni, pankreasın çalışma bozukluğudur Bu durumlarda kişide yüksek insülin (hiperinsülinemi) sorunu mevcuttur
Vücutta anormal yağ depolanmasına, yüksek insülin miktarının yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır
|