11-04-2012
			
							
		 | 
		
			 
			#10
			
		 | 
	
	| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			
				 
				Antakya (Hatay) Genel Tanitimi
			 
			 
			
		
		
		
		
            Hatay Kiliseleri  
 
Aziz Pierre Mağara-Kilisesi (Merkez)  
 
  
Antakyaya hakim, kentin kuzeydoğusunda, Reyhanlı çıkışı yakınında Stauris (Hac) Dağının eteğinde Aziz Pierre Mağara Kilisesi bulunmaktadır   
 
Aziz Pierre Antakyadaki ilk toplantısını ve ilk vaftiz törenini Habib Neccar Dağının (Haçdağı) eteklerinde yapmıştır  Yahudi Mahallesinin kenarındaki mağarada toplananlar Hristas dinine bağlı anlamına gelen Hıristiyan ismini ilk kez burada almışlardır  Bu mağara-kilisede Aziz Pierre ve Aziz Barnabas ilk Hıristiyan cemaatine vaaz vermişlerdir  Böylece bu mağara-kilise Hıristiyanlığın ilk kutsal kilisesi olarak kabul edilmekle beraber ne zaman gerçek anlamda kiliseye dönüştüğü kesinlik kazanmamıştır   
 
Mağara-kilisenin girişinde biri büyük, ikisi daha küçük olmak üzere üç kapısı vardır  Sağır ve yuvarlak kemerlerle cephenin tek düzey görünümü böylece giderilmiş, yuvarlak ve yıldız şeklindeki sembolik pencereler de onları tamamlamıştır  Kutsal mağaranın döşemesindeki mozaikler V yüzyıla aittir  Mağara içerisindeki duvarların tümü XII -XIII yüzyıla ait fresklerle kaplı olmasına rağmen günümüzde bunların yalnızca izleri görülebilmektedir   
 
Mağara-kilisenin girişinde 9,5 m  Genişliğinde, 13 m  derinliğinde ve 7 m  yüksekliğinde bir bölüm vardır  Buradan ibadet mekânına geçilmektedir  Buradaki apsid bölümünde Aziz Pierrenin mermer sandukası ile duvarın üzerinde mermer bir Meryem heykeli dikkati çekmektedir  Mihrabın sağında kayalardan sızan, kutsal olduğuna inanılmış suların toplandığı havuzda vaftiz törenleri yapılmıştır  Mihrabın soluna açılmış kapıdan, 3 m den sonrası duvarla kapatılmış bir tünel görülmektedir  Hıristiyanlığın ilk yıllarında Romalıların ani baskınlarına önlem olarak bu tünel kaçış amacıyla kullanılmıştır   
 
  
Haçlılar döneminde kilise birkaç metre daha uzatılmış ve yerel taş malzeme kullanılan iki kemerle ön cepheye bağlanmıştır  Ön cephe Papa IX Piusun isteği ile Kapuçin rahipleri tarafından 1863 yılında restore edilmiştir  Bu çalışmalara Fransa Kralı III Napolyon da maddi katkıda bulunmuştur   
 
Kilisenin içerisinde, sunağın çevresinde bir takım mezarlar bulunmaktadır  Mağara kilisenin önündeki alanın birkaç yüzyıldan beri mezarlık olarak kullanıldığı da burada yapılan çalışmalar sonucunda anlaşılmıştır   
 
Aziz Pierre Mağara-kilisesi Nasturi Kilisesinin Bizans Kilisesinden ayrılmasıyla eski önemini yitirmiştir  Günümüzde Aziz Pierrenin şehit edildiği, Vatikanın kutsal yer ilân ettiği Mağara-kilise 1963 yılında Papa IV Paul tarafından Hıristiyanların Haç yeri olarak ilan edilmiş, her yıl 29 Haziranda buraya gelen din adamları ve cemaatin katıldığı toplulukla kutsal ayinler yapılmaktadır  Bu törenlere her yıl Vatikanın temsilcisi de katılmaktadır   
 
Kharon (Hero) (Cehennem Kayıkçısı)  
 
  
St Pier Mağara Kilisesinin 20 m  uzağında kayalara oyulmuş Mitolojide ismi geçen Cehennem Kayıkçısı Kharonun kabarması bulunmaktadır   
 
Kharon kabarması, başı bir örtü ile kapatılmış, kabarma bir insan portresidir  Bu kabartma İmparator Antiochos zamanında Antakyada birçok insanın ölümüne neden olan veba salgını sırasında yapılmıştır  Bu dönemde toplumlara etkili olan kâhinlere danışılmış, onların tavsiyesi üzerine de kente yukarıdan bakan dağ üzerinde böyle bir kabarmanın yapılması kararlaştırılmıştır   
 
Kabartma üzerine ölüm ile ilgili sözler yazılmış ancak, bu sözler günümüze ulaşamamıştır   
 
Grek Mitolojisine göre Kayıkçı Kharon, ölülerin ruhlarını Stiyks ırmağından geçirip yer altı ülkesine götürmekle görevlidir  Kharon ölülerden bazılarını kayığına alıyor, bazılarını da yalvarmalarına kulak asmadan kıyıda bırakıyordu  Kharonun kıyıda bıraktıkları öldüklerinde kendilerine dini tören yapılmayanlardı  Bunlar yer altı Tanrısı Hadesin yönetimine girmeden önce yüz yıl ıstırap çekecek ve boşlukta dolaşacaklardı   
 
Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi (Merkez)  
 
  
Antakyada Hürriyet Caddesinde bulunan Ortodoks Kilisenin yapımına 1860lı yıllarda başlanmış, ancak 1872 depreminde büyük hasar görerek yıkılmıştır   
 
Üç Semavi Dininin birleştiği bir yer olarak bilinen Antakyadaki bu kilisenin yapımına XIX yüzyılın sonlarında başlanmış ve 1900de ibadete açılmıştır  Dikdörtgen plânlı bir kilise olup, sağında çan kulesi bulunmaktadır  Avlusu revaklarla çevrilmiştir   
 
Kilise günümüzde ibadete açıktır   
 
Antakya Hıristiyan Rum Ortodoks Kilisesi (Merkez)  
 
  
Antakyanın Hıristiyan dini yönünden önemli olması bu bölgede kiliselerin yoğunlaşmasına neden olmuştur  Bunun sonucu olarak da Antakya Kilisesi 1833 yılında Mısır Bilad Al Şam hükümdarlığı zamanında Mohammed Ali oğlu İbrahim Paşanın izni ile ahşap, basit bir kilise olarak yapılmıştır  Sonraki yıllarda beyaz taştan yüksek bir alanda geniş bir avlu ortasında yapılmış, çevresine de müştemilat binaları eklenmiştir   
 
Kilisenin içerisine 70x70 cm2lik iki sütun arasından girilmektedir  Bu sütunlardan bir tanesinin üzerine 2 m  yüksekliğinde 12 satırlık bir şiir, bu kiliseye maddi yardımda bulunan bir aile tarafından Mihail isimli oğullarının anısına yazılmıştır   
 
Kilisenin üç salonu ve batı, kuzey, güney yönlerine açılan üç büyük kapısı vardır   
 
Doğu Ortodoks Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan bu kilise deprem sonrası Rus mühendislerinin yardımları ile yeniden yapılmış ve Rus kiliselerinin üslubu burada da karşımıza çıkmıştır  Kilisenin içerisinde liturjik kilise eşyaları bulunmakta olup, bunların yanı sıra Bizans, Rus ve Suriye kökenli ikonalar da vardır  Ayrıca antik bir taştan yapılmış Taufe Curunu (Vaftiz Kuyusu)dan akan sular kilise altındaki mezarlığa dökülmektedir   
 
Kilisenin kuzeyinde 1911 yılında Patrik IV Gregorios zamanında yapılmış olan Ruhban okulu günümüzde kilisenin protokol salonu olarak kullanılmaktadır   
 
Aziz Hanna Kilisesi (İskenderun)  
 
Hıristiyanlığın ilk yıllarında bu dini yaymak amacıyla bir çok rahip ve keşiş, Arsuz çevresine yerleşmişlerdir  Bu rahiplerden Aziz Hanna Arsuzda bir kilise yaptırmıştır   
 
Depremlerde hasar gören bu kilise 1514 yılında yenilenmiştir  Günümüzde ibadete açıktır  Kilisenin içerisinde değerli ikonalar bulunmaktadır   
 
Markirkos Ortodoks Kilisesi (İskenderun)  
 
İskenderun Denizciler Caddesi üzerindeki Markirkos Ortodoks Kilisesi 1585 yılında yapılmıştır   
 
Günümüze iyi bir durumda gelmiş olup, halen ibadete açıktır   
 
Katolik Kilisesi (Merkez)  
 
Antakya şehir merkezinde Kurtuluş Caddesinde bulunmaktadır  Katolikler 600 yıl aradan sonra tekrar Antakyaya yerleşmişlerdir  Buraya ilk gelenler bir kilise ve Avrupalıların çocukları için bir de okul açmışlardır  Sonraki yıllarda Antakyaya gelen Fransız Rahipleri burada küçük bir manastır kurmuşlardır   
 
Buradaki Katolikler Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecidden 1852 yılında bir Katolik Kilisesi kurmak için izin aldılar, kilise birkaç yıl sonra yapıldı   
 
Antakya Protestan Kilisesi (Merkez)  
 
  
Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız Bankası olarak kullanılmış, 2000 yılında Güney Kore Kwong Lim Metodist Kilisesi tarafından Protestan Kilisesi olarak tanınmıştır   
Kilisenin Giriş kapısı üzerindeki Türkçe, İngilizce ve Kore dilinde yazılmış plakette, Haziran 2000de açıldığı yazılıdır  Bu kilise Koreli bir din adamı Pastör tarafından açılmıştır   
 
Bahçe içerisinde beyaz köfeki taşından kilisenin giriş bölümü boydan boya ileriye doğru hafif bir çıkıntı yapmakta ve sivri kemerli bir kapıdan içeriye girilmektedir  Cephe görünümünün iki yanında dikdörtgen birer pencere, üst katta da yanlarda birer çıkıntılı kısımda da yine dikdörtgen söveli 3er pencere bulunmaktadır  Kilisenin en üst noktasına da bir haç yerleştirilmiştir  İbadet mekânı dikdörtgen bir plan göstermekte olup, apsidin önünde kürsü bulunmaktadır  Ayrıca iç mekânda geç devre ait kilise eşyaları ile ikonalar bulunmaktadır 
         
		
	
		
		
		
        
		
		
		
		
		
	
	
	 | 
	| 
						
		
		
	 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 |