|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehr-İ Van
Van Kilise ve Manastırları
Akdamar (Kutsal Haç) Kilisesi (Gevaş)

Van ili Gevaş ilçesinde, Akdamar Adasında bulunan bu kilise kıyıdan 4 km uzaktadır Din adamı yetiştirmek amacıyla ıssız yerlerde kurulan manastırlardan biri olan bu yapıyı Vaspurakan Kralı I Gagik 915–921 yıllarında yaptırmıştır Mimarı Manuel isimli bir Ermenidir
Vaspuragan Krallığı 1021 yılında ortadan kalktıktan sonra bu kilise 113te manastıra çevrilmiş, 1895 yılına kadar da yöredeki Ermeni Patrikliğinin merkezi olmuştur Manastır 1462 yılında yenilenmiş, 1703 depreminde zarar görmüş, 1712–1720 tarihleri arasında yeniden onarılmıştır Manastırın kuzeydoğusuna şapel 1296 yılında, batısındaki jamatun ise 1763 yılında eklenmiştir
Kilise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alan üzerindedir Kırmızı renkte kesme tüf taşından yapılmış olan küçük ölçüdeki kilise dört yonca yaprağı planında olup, açık Yunan haçı şeklindedir Naosun ortasında yüksek kasnaklı bir piramidal bir kubbe bulunmaktadır Haçın kolları çapraz ve aynalı tonoz örtülüdür Kilisenin doğu yönündeki apsis beş köşeli olup, iki yanında diakonikon ve prothesis hücreleri bulunmaktadır Kilisenin kavsaralı girişleri batı ve kuzey yönündedir Batı cephesindeki dışa çıkıntılı olan girişin üzeri çan kulesi olarak düzenlenmiştir Bu çan kulesi XVIII yüzyılda yenilenmiştir

Kilisenin dışı İncil ve Tevrattan alınma dini konuları yansıtan taş kabartmalarla bezenmiştir Bu kabartmalarda günlük yaşamdan, saray yaşamından bölümler olduğu gibi av sahnelerine de yer verilmiştir İnsan ve hayvan figürlerinin tasvir edildiği bu sahnelerde Orta Asya Türk sanatının, IX -X yüzyılın Abbasi etkileri de hissedilmektedir
Kilisenin içerisi bütünüyle dini konulu fresklerle bezenmiştir Günümüzde oldukça harap durumda olan bu bezemelerde İncil ve Tevrattan alınma sahnelere ağırlık verilmiştir Bunların arasında kucağında Hz İsayı tutan Hz Meryem, Âdem ile Havvanın Cennetten kovulması, Hıristiyan Azizleri, kiliseye hizmeti geçen kişiler, Hz Davut ile K Goliat'ın mücadelesi, Samson ile Filistinli ikilisi, üç İbrani genci, Aslan inindeki Daniel ile ilgili sahneler görülmektedir Ayrıca kilisenin batı cephesinde Kral Gagiki kilisenin maketini sunma sahnesi, İncil yazarları tasvir edilmiştir Kilisenin doğu cephesinde de asma yaprakları içerisinde Abbasi Halifesi Muktedir bağdaş kurarak oturmuş, bir elinde kadeh diğer elinde de üzüm salkımı tutar vaziyette tasvir edilmiştir Bunların dışında asma yaprakları arasında zengin hayvan ve insan figürleri de görülmektedir
St Georges Kilisesi (Merkez)
Van ili Merkez ilçeye bağlı Yaylıyaka Köyü yakınlarında, kıyıdan 2 km uzaklıktaki Adır Adasının güneyinde bulunan bu manastır ve kilise XI Yüzyılda yapılmıştır Manastır şapel, papaz okulu, keşiş hücreleri, misafirhane ve kendisine özel bir limandan meydana geliyordu Bu yapılardan yalnızca 1766da kiliseye eklenen jamatun günümüze gelebilmiştir
Kesme taştan yapılan bu yapı Akdamar Kilisesine göre daha sade bir görünümde olup, taş kaplamalar arasında dolgu duvar tekniğine yer verilmiştir Günümüze gelebilen jamatunun üzeri dokuz küçük kubbe ile örtülmüştür Kare planlı olan bu yapıda taş süslemeye yer verilmemiştir İç mekândaki freskolar ise tamamen dökülmüştür İç mekândaki taşlar arasında daha önceki dönemlere ait mezar taşları da görülmektedir
Çarpanak (Ktuc Manastır) Kilisesi (Merkez)

Van ili Merkez ilçesi Dibekdüzü Köyünde, Çarpanak Adası kara ile bağlantılı iken göl sularının yükselmesi ile bağımsız bir ada konumuna gelmiştir Bu adada bulunan Ktuc, Dörtlü Koruyucu adına yapılan bu manastır IX Yüzyıla tarihlendirilmektedir Manastır XV yüzyıla kadar dini hizmet vermiştir Manastırdaki kilisenin kitabesinden öğrenildiğine göre; usta Etienne Falak ve keşiş mimar Gregoire tarafından 1462 yılında yeni baştan yapılmıştır Bu kitabelerde kilisenin St Jean anısına yapıldığı da yazılıdır Kilise 1712–1720 yıllarında mimar Koçbar tarafından yenilenmiştir
XIX yüzyılda Rus işgali ve Ermeni olayları nedeniyle kilise Osmanlı karşıtı hareketin merkezi olmuştur Bundan sonra 1918 yılına kadar kullanılmıştır
Günümüze kilise ile ona bitişik olan şapel sağlam bir durumda gelebilmiştir Onun dışındaki manastıra ait yapılar yıkılmıştır
Kilise kesme taştan yapılmış olup, dikdörtgen bir alanda açık Yunan haçı plan düzenindedir Naosun ortası iki ayak ve doğudan apsis duvarlarına bağlantı sağlayan kemerlerin taşıdığı iki kubbe ile örtülmüştür Naostaki kubbe dıştan yüksek kasnaklı, konik bir külah ile örtülüdür Diğer kubbe girişte yer alıp içten kaburga ve tonozlu bir yapıya sahiptir Kilisenin apsisi oldukça derin ve beş köşeli olup, iki yanında diakonikon ve protesis hücreleri bulunmaktadır
Kilisenin batısındaki jamatun dokuz bölümlü olup, üzeri dokuz ayrı tonozla örtülmüştür Giriş kapısının üzeri çan kulesi olarak düşünülmüştür Bu bölüm iki renkli düzgün kesme taşlardan örülmüş ve cepheye hareketli bir görünüm kazandırmıştır İç mekândaki fresklerin büyük bir kısmı dökülmüştür Doğu cephesi ile kubbe kasnağında çok sayıda Ermenice yazılı kitabeler bulunmaktadır
St Bartholomeus Kilisesi (Başkale)

Van ili Başkale ilçesine bağlı Albayrak Köyünde bulunan bu kilise Büyük Zap Vadisine bakan bir tepe üzerinde yer almaktadır Kitabesi günümüze gelememekle beraber yapı üslubundan XIII -XIV yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır Kilise 1647–1655, 1760 ve 1877 yıllarında onarılmış olup, günümüze gelen yapı XIX yüzyıl özelliklerini taşımaktadır
Kilise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir alan üzerindedir Düzgün kesme taştan yapılan kilisenin anıtsal girişi batı yönündedir Sivri kemerli alınlıklı portal dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış ve köşe sütunları ile de sınırlandırılmıştır Portal girintisinin alınlığında iki süvarinin birbirleri ile mücadelesi kabartma olarak yapılmıştır Bunun üzerindeki alınlıkta da Tanrı ve Melek tasvirleri bulunmaktadır Buradaki Tanrı altı meleğin taşıdığı bir taht üzerinde oturur konumdadır Tanrının omuzlarında güvercinler, ayakları altında da arslan figürleri bulunmaktadır Buradan içerisine girilen jamaton karşılıklı dört kemerin taşıdığı çapraz tonozlarla örtülmüştür Günümüze bu üst örtüden yalnızca kemerler gelmiş onun dışındaki tonozlar yıkılmıştır
Jamatondan bir kapı ile girilen naos merkezi kubbeli ve haç planlıdır Buradaki yüksek kasnak üzerine oturtulmuş merkezi kubbe ile haçın kollarını örten tonozlar yıkılmıştır Bu kilise ile ilgili eski resimlerden yüksek kasnaklı kubbenin konik külahlı olduğu anlaşılmaktadır
Kilise girişinde, özellikle batı cephesinde figürlü plastik kabarmalara rastlanmaktadır
Soradir Kilisesi (Başkale)
Van ili Başkale ilçesi, Yanal Köyünde bulunan bu kilise St Ejmiacin adına yapılmıştır XVII -IX Yüzyıllara tarihlendirilen kilisenin kitabesi günümüze gelememiştir
Kilise hafif kırmızımtırak düzgün kesme taştan dört yonca yaprağı plan düzenindedir Kilisenin doğu ve batı kolları oldukça uzun tutulmuş, orta mekân karşılıklı ikişer kemerin birbirleri ile kesişmesinden meydana gelmiş kaburgalı yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Kubbenin üzerine oturduğu kasnak köşeleri pahlanmış kare biçimindedir Doğu yönündeki apsis dışarıya doğru çıkıntılıdır
Varagavank (Yedi Kilise) Manastırı (Merkez)

Van ili merkezine 10 km uzaklıktaki Yukarı Bakraçlı Köyünde, Erek (Varag) Dağı eteklerinde bulunan, yörenin en zengin manastırı yedi ayrı kiliseden (Azize Sophia Kilisesi, Aziz Yahya Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Aziz Kevork Jamatunu, Kutsal Seal Şapeli, Kutsal Haç Kilisesi, Aziz Sion Kilisesi) meydana gelmiştir Bu yapılar değişik zamanlarda manastıra eklenmiştir Manastırı Vaspurakan Kralı Senekerim-Hovhannes (1003–1022) yaptırmıştır Bazı kaynaklara göre de bu manastırdan önce burada daha başka dini yapılar bulunuyordu
Ermeni kaynaklarından öğrenildiğine göre; III Yüzyılın sonlarında Azize Gayene ve Hripsime Hz İsanın çarmıha gerildiği haçın bir parçasını buraya getirmişlerdir Söylentiye göre haçın bu parçası bir keşiş tarafından Varag Dağında bulunmuş ve Varagavank Manastırına götürülmüştür VII Yüzyıldan sonra da bu haç parçası kaybolmuştur Karal Serekerimin bu manastırı genişleterek yenilemesi de bu haça bağlanmaktadır Bir başka söylentiye göre de Senekerim bu haç parçasını Sivasın dışındaki Surp Nişan Ermeni Manastırına götürmüştür Senekerimin ölümünden sonra haçın parçası Varagavank Manastırına geri getirilmiş ve Eski Vandaki Surp Nişan Kilisesinde korunmuştur Vanın 1915 yılında Rus ve Ermeni işgali sırasında haç parçası kaybolmuştur
Varagavank Manastırının en eski kilisesi St Sophia Kilisesidir Güneyde bulunan bu kiliseyi Senekerimin eşi Khoşuş 981 yılında yaptırmıştır Kubbeli, yonca planlı olan bu kilise 1648 depreminde çökmüştür Günümüze yalnızca apsisi gelebilmiştir İkinci kilise St Sophia Kilisesinin kuzey duvarına Aziz Yuhanna Kilisesi eklenmiştir Bu kilise üç apsitli, üzeri kubbeli bir yapı idi 1915 yılına kadar ayakta olan kilise yıkılmış ve günümüze gelememiştir Bu iki kilise de manastırın birinci grup kiliseleri olarak isimlendirilmiştir
Manastırın ikinci grubunda ana kiliseyi Kutsal Meryem adına 1003–1021 yıllarında yapılan kilise oluşturmaktadır Bu kilisenin Senekerim tarafından yaptırıldığı sanılmakta olup, 1648 depreminde zarar görmüş ve daha sonraki yıllarda da onarılmıştır
Ermeni mimarisinde Azize Hripsime Tipi olarak isimlendirilen bu kilise kaba moloz taştan yapılmıştır Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir araziye yapılan kilise, dört yonca yaprağı plan tipindedir Yonca planlı mekânın ortasına konik bir kubbe yerleştirilmişse de bu bölüm günümüze gelememiştir İç mekân dört yöne açılan yarım daire şeklindeki nişler ve onların köşesine yerleştirilen odalardan meydana gelmiştir Batı cephesinin ortasında girişi olan bölüm daha sonra yapılan büyük bir hol (jamatun) ile kapatılmıştır Jamatunun kapısı üzerindeki bir kitabeden bu bölümün Mimar Tiratur tarafından 1648 yılında yapıldığı öğrenilmektedir Büyük olasılıkla eski bir yapının üzerine yapılan bu bölüm 14 00x14 00 m ölçüsünde kesme taştan kare planlı olarak yapılmış ve içerisi dokuz sahna ayrılmıştır Bunlardan orta sahnın üzeri yüksek bir kubbe ile örtülmüştür Buradan kiliseye geçiş kapısı Ermeni ve Selçuklu motiflerinin karışımından oluşmuş bezemelerle kaplı idi
Kilisenin naosu üzerini kubbe örtmekte olup, tuğladan olan bu kubbenin içeriden silindirik, dışarıdan da onikigen olduğu sanılmaktadır Kilise çeşitli silme ve bordürlerle kademeli olarak çevrelenmiştir Ayrıca zengin bir taş işçiliği de burada görülmektedir Dış cephedeki bezemeler arasında mukarnaslar, Rumiler, haç motifleri ve silmeler dikkati çekmektedir Mermer giriş tuğla örgüler ve nişlerde iki renkli taşlara yer verilmiş ve içerisi fresklerle kaplanmıştır Ancak bunların büyük bir kısmı dökülmüş günümüze ulaşamamıştır

Jamatunun içerisinde Azize Hripsime, Azize Gayane, baş melek Mikael ve Cebrail başta olmak üzere diğer dini kişilerin freskleri bulunuyordu Jamatonun bölümleri sivri kemerlerle birbirlerinden ayrılmış olup, her biri ayrı ayrı kubbelerle örtülmüştür
Manastırın ikinci grubu yapılarından olan St Seal Şapeli Kutsal Meryem Ana Kilisesinin kuzeybatısında ve ona bitişik olarak yapılmıştır Meryem Ana Kilisesinden bir koridorla bu kiliseye geçilmektedir Jamatunun kuzey duvarına doğu-batı doğrultusunda Kutsal Haç Kilisesi 1817 yılında eklenmiştir Bu yapı tek neflidir ve bir süre manastırın kütüphanesi olarak kullanılmıştır Bazı kaynaklarda bu yapıdan Aziz Sion Kilisesi olarak söz edilmiştir
Kutsal Meryem Ana Kilisesinin jamatonunun güney duvarına St Sion Kilisesi 1849 yılında eklenmiştir İki sıra tuğla, bir sıra taş örgü duvarlı bu kilise dikdörtgen planlı ve tek neflidir Üzeri doğu-batı doğrultusunda beşik bir tonozla örtülmüştür Apsis yarım yuvarlak olup, duvar içerisindedir Kilisenin batısına eklenen çan kulesi üç gözlü bir revak üzerine oturmuştur Ancak kule yıkılmış, yalnızca iki sütunu günümüze gelebilmiştir
Van ve ilçelerinde bunlardan başka günümüze ulaşabilen kilise ve manastırların başlıcaları; Eski Van'da Çifte Kilise; Erciş'te Salmanağa Kilisesi; Çatak Elmalı Kilisesi ile Ziv, Hişet, Hiris ve Aşağı Hiris kiliseleri; Gürpınar St Merinos Kilisesi, Muradiye'de St Etienne Kilisesi; Gevaş Kırmızı Kilise, St Thomas Manastırı ve Deveboynu Manastırı; Bahçesaray Aparank Manastırı, St Jacgues Kilisesidir
|