| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Sinemaların Kendin Yaz Kendin Oyna Trendi 
 
            Sinemaların Kendin yaz kendin oyna trendi Türk sinemasının son yıllardaki çıkışına bir de şahıslar üzerinden bakmak lazım
  
 
  
 Her zaman için bir 'sektör' olarak değerlendirilen Türk sinemasının, özellikle Yeşilçam'dan sonraki yükselişinin isimler üzerinden olduğunu söylemek yanlış olmaz
  80'lerden sonraki 'bunalım'ı aşıp kendi sinemasını oluşturan özgün yönetmenlerin sinemamızın alanının genişlemesindeki etkisi yadsınamaz  Özellikle de filmin 'her şeyi' olanlar    yani yazıp, yönetip bir de oynayanlar  Bu noktada ilk akla gelecek isimler, Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan olacaktır  Ancak biraz daha düşününce liste genişliyor  Yazıp, yönetip, oynayanlar listesini Türkan Şoray'lara, Yılmaz Güney'lere hatta daha eskilere de götürebiliriz; ancak amacımız sinema tarihimizi yeniden yazmak değil! 
 'Kendin yaz kendin oyna' sloganı, size 'kendin pişir kendin ye' ifadesini çağrıştırabilir
  Ata Demirer'in dediklerine bakınca haksız da sayılmazsınız  Yeni filmi Eyvah Eyvah'ın çekimlerinde ünlü komedyen, "Baktım sağlam senaryo gelmiyor, kendim yazdım" bâbından bir cümle kurmuştu  Zaten 'kendin yaz kendin oyna' cümlesinin son yıllardaki tam karşılığı kim olabilir deyince, nedense komedyenlerin adı birbiri ardınca düşüveriyor dilimize: Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar     
 Tek kişilik sahne gösterilerinde '70 milyonda bir' diyerek kendisinin de belirttiği gibi bir numara olan Cem Yılmaz, 1998'de ilk kez perdede görünür
  Senaryosunu da yazdığı Her Şey Çok Güzel Olacak filmini Ömer Vargı yönetir  Mazhar Alanson'la birlikte başrolü paylaştığı film, senaryo, oyunculuk ve müzikleriyle büyük ilgi görür  Karikatür camiasında hayli meşhur olan 'Türkler uzayda' trüğünün film olmuş hali olan G  O  R  A ise 2004'te gösterime girer  Yapımcı sorunu güç bela halledilen film, seyirciyle buluştuğunda yine gişelerde kuyruklar oluşur  Yılmaz, Özkan Uğur ve Ozan Güven'den oluşan 'kemik kadrosu'nu da bu filmle birlikte oluşturur  Türk sinemasına atak, çevik, kurnaz, iyiliksever ve girişken Arif'i armağan eden Yılmaz; uzaya gönderdiği Arif'i geçtiğimiz yıl Taş Devri'ne göndererek popüler sinemaya sağlam bir komedi örneği daha kazandırmıştı  Ali Taner Baltacı'yla birlikte yönettiği Hokkabaz'da sinemamızda bir Kusturica havası estiren Yılmaz, şimdilik sadece görüntüleriyle yetindiğimiz Yahşi Batı'da genişletilmiş 'kemik kadrosu'yla yine sezonun gişe canavarı olmaya aday   
 Çok Güzel Hareketler'den önce
     
 Yılmaz Erdoğan'ı 'Çok Güzel Hareketler'den değil de yıllar evvel TRT'nin Umut Taksi dizisinde 'Alo, Umut Taksi önden buyrun' repliğiyle hatırlayanlar da vardır
  Gereği Düşünüldü, Haşlama Taşlama, Kadınlık Bizde Kalsın gibi yıllarca kapalı gişe oynamış tiyatro eserlerine imza atan Erdoğan, Bir Demet Tiyatro'nun Mükremin Çıtır'ıydı yıllarca  Otogargara, Bana Bir Şeyhler Oluyor, Haybeden Gerçeküstü Aşk gibi oyunlarda kaleminin kıvraklığı, zekice ve ironik diyaloglar ile 'kendi yazıp kendi oynayanlar' içerisinde yazarlık ağırlığıyla diğerlerinden ayrılıyor  Vizontele (2000), Vizontele Tuuba (2003), Organize İşler (2005), Erdoğan'ın yazıp, yönetip, oynadığı filmler  Organize İşler ve Vizontele'de Cem Yılmaz'a da doyumsuz roller yazan Erdoğan'ın, Çok Güzel Hareketler çizen öğrencileriyle beraber oynadığı son filmi Neşeli Hayat filmi 27 Kasım'da vizyona girecek   Televizyon programlarını kıyasıya eleştirdiği 'Dikkat Şahan Çıkabilir' adlı şovuyla dikkatleri çeken Şahan Gökbakar, komedyen halkasına en son eklenip en popüler işleri yapanlardan
  Şu sıralar, bir 'halk kahramanı' olan Recep İvedik'in üçüncüsünü çeken Gökbakar, kapasitesini çok zorlamadan yaptığı işlerle 'oynamaya' devam ediyor  Bir ara Kemal Sunal'ın Şaban'ıyla bile kıyaslanan Recep İvedik, üçüncü kez perdeye geldiğinde, hâlâ bir fenomen olmaya devam edecek mi, hep birlikte göreceğiz  Sinemada yazıp oynamaya 'geç uyanan' Ata Demirer, Korsan TV'de gün yüzüne çıkardığı tiplemelerle farklı bir tat bırakmıştı  Vizontele Tuuba, Neredesin Firuze, Kısık Ateşte 15 Dakika gibi filmlerde küçük roller alan Demirer, Gani Müjde'nin yönettiği Osmanlı Cumhuriyeti'nde ilk başrolünü aldı  Sahne gösterilerinde herkesi gülmekten kırıp geçirdiği Kuzey Ege ağzını kullanacağı bir karakterle sinemalara gelmeye hazırlanıyor  Demirer, senaryosunu kendi yazdığı Eyvah Eyvah filminde Demet Akbağ'la beraber oynuyor ve Çanakkaleli yerel müzisyen Hüseyin'i canlandırıyor  
 2006'daki Beynelmilel filmiyle hem seyirciyi hem de eleştirmenleri aynı noktada buluşturan nadir filmlerden birine imza atan Sırrı Süreyya Önder de yaz-yönet-oyna diyenlerden
  Muharrem Gülmez'le birlikte yönettiği Beynelmilel'de, Adıyamanlı devrimci genç Haydar'ın ağabeyi Servet'i de canlandırmıştı  İkinci filmi O    Çocukları'nda yapımcıyla yaşadığı problemlerden dolayı senaryosunu bırakıp projeden ayrıldı  Film de, oyuncuların gayretine rağmen, beklediği ilgiyi görmedi  Önder, finansman kısmını halledebilirse elinde iki senaryosuyla film çekmek için beklemekte   
 ***
 
 Yazıp yönetip oynayanlar gişede de başarılı
 
 Yıllar evvel Bir Demet Tiyatro ve Zaga'daki tiplemeleriyle kendini gösteren Engin Günaydın, kendi hayatından hareketle yazdığı Vavien filmiyle bu halkaya eklenen isimlerden
  1998'de pek tutmayan Dış Kapının Mandalları adlı bir TV dizisinin senaryosunu da yazan Günaydın, Vavien'de Taylan Biraderler'in yönetiminde Binnur Kaya ve Settar Tanrıöğen'le birlikte rol alıyor   
 Yazıp yönetip oynayanlardan biri de Mahsun Kırmızıgül
  Beklenmedik bir şekilde sinemaya yönelen Kırmızıgül, iki yıl önce, usta tiyatrocuların rol aldığı Beyaz Melek filmiyle seyircinin gönlünde hemen yer etmişti  Bu yıl vizyona giren Güneşi Gördüm'de ise terör, işsizlik ve öteki gibi konulara deyim yerindeyse 'kitabın ortasından' dalış yapan taze yönetmen, bu sezon iki filmle birlikte sinemalara gelmeye hazırlanıyor  Serdar Akar'ın yönettiği Gecenin Kanatları'nın senaryosunun yanı sıra Amerika'da çekeceği New York'ta Beş Minare filminde de bir aşk hikâyesini yazıp yönetip oynamayı planlıyor   Başta dediğimiz gibi listeyi 40-50 yıl öncesine götürmek de mümkün
  Hatta böyle bir liste yapıldığında Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan'ın isimlerini de en başa yazmak gerekir  Ancak son yıllardaki 'Türk sineması canlanıyor, seyirci Türk filmlerine sahip çıkıyor  ' ifadelerinin altında sektörün 'canlanmasının' yanı sıra başka etkenler de rol oynuyor gibi  Mesela, yukarıda sıraladığımız isimlerin ve onların sinemanın dışında yaptıkları işlerin rüzgârıyla seyirciyi sinemaya çeken 'gişe canavarı' filmler  
 ALİ KOCA
 |