11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Arkadaş Öyküsü
Savaşın en kanlı günlerinden biriydi Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü İnsanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar
Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen  
? Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş Büyük olasılıkla ölmüştür bile Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!
Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı
- Peki, dene bakalım!
Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı Birlikte siperin içine yuvarlandılar
Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:·- Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş  
- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu  
Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için  
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
'Geleceğini biliyordum!'
GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!
Kalbimizde 'arkadaşlık' denilen bir mucize var Nasıl olduğunu, nasıl başladığını bilemezsiniz Ama bunun özel bir armağan olduğunu, Allah'ın bir lütfu olduğunu bilirsiniz Gerçekten de arkadaşlar nadide mücevherlerdir Yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler
Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar
Bugün arkadaşlarınıza, onlarla ne kadar ilgilendiğinizi gösterin Bu yazıyı arkadaş olarak gördüğünüz herkese gönderin Size gönderen dahil
|
|
|