11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dogum Günü...
Firina geldigimde, ortalikta ekmek görünmüyordu Eski bir dostum olan
firinci:
- Biraz bekleyeceksin hocam, dedi Iki-üç dakikaya kadar çikartiyorum
Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken,içeriye yaslica bir adamin
girdigini gördüm Eskimis ceketinin sol yakasi altinda bir madalya
parildiyor ve yürürken hafifçe topalliyordu Selâm verdikten sonra:
- Ekmeklerimi alayim, dedi Benim ikizler acikmistir
Firinci,adamin kendisine uzattigi torbayi alarak tezgâhin altina egildi ve
bir gün öncesine ait oldugu anlasilan ekmeklerden dört bes tane
koydu Ekmeklerden bazilarinin alti yanmis, bazilari da her nedense seklini
kaybetmisti Firinciya dogru sokularak:
- Neden taze ekmek vermiyorsun? dedim Biraz sonra çikacak ya! 
Firinci:
- Bozuk ekmekleri kendisi istiyor,dedi Çok fakir oldugundan, ona yari
fiyatina veriyorum
- Kim bu adam? diye sordum
- Kore gâzilerinden,dedi Ogluyla gelini bir trafik kazasinda vefat
edince,ikiz torunlarini yanina almisti Yillardir onlara bakiyor,hem de çok
az bir maasla
Firincinin anlattiklari karsisinda içimin yandigini hissediyor ve ufak da
olsa bir seyler yapmak istiyordum
- Aradaki farki ben vereyim, dedim Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler
Firinci, teklifimi kabul etti ve biraz sonra çikan sicak ekmekleri büyük
bir umursamazlikla adamin torbasina doldururken:
- Çok sanslisin haci amca, dedi Çocuklar için bugün sana pasta gibi ekmek
verecegim
Yasli adam, bir evlât sevgisiyle kucakladigi torbayi gögsüne bastirirken:
- Allah senden razi olsun evlâdim,dedi Bugün onlarin dogum günleri oldugunu nereden anladin?
|
|
|