Yalnız Mesajı Göster

Geçmişten Bugune Kars

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Geçmişten Bugune Kars



Kars Gezgin Gözüyle



Ani ( Ocaklı ) Harabeleri: Kars'a 48 km uzaklıktadırMevcut Ocaklı Köyü yakınında Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay nehri kenarında konumlanan kentin kuruluşu MO 350-300 yıllarına dayanmaktadır Ani ülkemizi ziyaret eden turistlerin önemli uğrak merkezlerinden birisidir Ani'de kent surları, Ortaçağ kiliseleri Selçuklu mimari eserleri görülmeye değerdir
Selçuk Sarayı: Ani ören yerinin kuzeybatı ucunda yer almakta olup, oldukça görkemlidir Dış kapısında bulunan zengin mozaik şeklindeki taç kapısı geometrik motiflerle süslenmiştir İçte muhtelif odalar, galeri, depolar ile çeşmesiyle büyük bir yapı kompleksi oluşturur
Surlar: Kuzey surları ilk defa 972'de yapılmıştır 977-990 yıllarında doğu surları eklenerek, güçlendirilmiştirKuzeyde yer alan üç giriş kapısı görülmeye değerdir12 yyda Selçuklular tarafından hastane olarak kullanılan Ejderha Kulesi Anadolu'nun en eski hastanelerindendir
Beylerbeyi Sarayı: Kale eteğindeki Saray, 1579'da Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır İki katlı olan yapı 1828 yılına kadar Kars Hükümet Konağı olarak kullanılmıştır
Kars İl Merkezinde, Anı Ören Yerinde Görülecek Tarihi Yerler
Camuşlu Kaya Resimleri : Kars ili Kağızman ilçesi Camuşlu Köyünde bulunan kaya resimleri bölgemizdeki en eski yerleşim merkezidirYapılan arkeolojik çalışmalar mağaraların paleolitik (Yontma Taş) çağının son evresinde MÖ13000 yıllarında iskan gördüğünü kanıtlamıştırMağaralarda bulunan sert granit taş iki blok üzerine geyik ve dağ keçisi resimleri kazıma tekniği ile işlenmiş olup resimler oldukça realisttir
Kars Kalesi:

MS1153 yılında Selçuklulara bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddinin emri ile Veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştırKenti çevreleyen dış kale surları da 12yyda inşa edilmeye başlanmış 1386 tarihinde Timur tarafından yıkılan kale 1579 yılında Osmanlı padişahı IIIMuratın fermanı ile Karsa gelen Lala Mustafa Paşa tarafından kale ve dış cephe surları yeniden yaptırılmıştır1616 ve 1636 yıllarında iki defa onarım gören kale doğu-batı istikametinde 250m, kuzey-güney istikametinde yaklaşık 90mdirKars Kalesinin dış cephe surları kesme bazalt taştan yapılmış olupb üyük istinat duvarları ile çevrilidir

Üç büyük kapısı olan kalenin kuzeydeki ana giriş kapısı kale önündeki boşluğa açılmaktadırBu yapılar arasında kalenin en yüksek noktası olan kale burcuna doğru taş döşemeli bir cadde mevcut olup caddenin bitiminden itibaren merdivenlerle kale burcuna ulaşılmaktadırKars Kalesi içerisinde 12yydan kalma Celal Baba Türbesi,Askeri Koğuşlar,Tarlalar,Cephanelik ve bir adet Mescit yer almaktadırSit alanı olarak ilan edilen Kars Kalesi kentten bakıldığında etkileyici bir görünüme sahiptir
Havariler Kilisesi (Kümbet Camii): Kars Kalesinin güney eteğinde Kale içi Mahallesinde yer alan Havariler Kilisesi şehirdeki Ermeni kiliselerinden birisi olup Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından MS932-937 yılları arasında yaptırılmıştırKilise merkezi planlı olup dört yonca yaprağını andıran, dört nişle genişleyen dik açılı bir mekana sahiptirKubbeyi oluşturan kasnak kısmı uzun konik biçiminde olup kubbe altındaki nişler içte yuvarlak dışta beş köşeli olarak yapılmıştırKilisenin ana giriş kapısı batı yönünde olup ayrıca güney ve kuzey yönlerinde iki giriş kapısı daha bulunmaktadırApsis yarım daire biçiminde olup apsiside içerisine alan12m çapındaki kubbe altı ana mekanı 8 adet ince uzun tonoz kemerli pencere ile aydınlatılmıştırHavariler Kilisesi yöreye özgü düzgün kesme bazalt taşından yapılmıştır
Taş Köprü : Kars Çayının Dereiçi Mahallesine akan kısmında Kaleiçi Mahallesi ile Sukapı Mahallesini ayıran dar boğaz üzerinde MS1579 yılında Osmanlı padişahı IIIMuratın emri ile Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan üç tonoz kemerli olarak yaptırılan köprünün tamamı düzgün kesme bazalt taşından yapılmış olup daha sonra bir kısmı yıkılan köprüyü Karahanoğlu Hacı Ebübekir 1725 yılında yeniden yaptırmıştır
Osmanlı Dönemi Hamamları : Kaleiçi Mahallesi ve Sukapı Mahallesinin kesiştiği yerde Kars Çayının doğu yanında Mazlumoğlu ve Topçuoğlu Hamamı Kars Çayının batısında ise İlbeyioğlu Hamamı bulunmaktadırHamamlar 17yy başında Osmanlı mimari tekniğinde yapılmış olup günümüzde bu hamamlardan Topçuoğlu ve Mazlumoğlu Hamamı hizmete açık bulunmaktadır
Beylerbeyi Sarayı : Kars Kalesinin eteğinde Lala Mustafa Paşa tarafından 1579 yılında yaptırılan Saray iki katlı olup tamamı düzgün kesme bazalt taşından yapılmıştırSarayın asıl giriş kapısı batı istikametinde olup zemin katla birinci katı ayıran ahşap tavan tamamen yıkılmıştırSaray 1878 yılına kadar Sancak Konağı olarak kullanılmış, 1918 yılına kadar Hükümet Konağı olarak kullanılmış, 1918 yılında saray terkedilmiştir
Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı : Ortakapı Mahallesinde yer alan konak 19yyın ilk çeyreğinde inşa edilmiş Osmanlı Dönemi yapılarındandırKonak 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Karsa gelen Doğu Cephesi Komutanı Gazi Ahmet Muhtar Paşa tarafından bir yıl süreyle karargah binası olarak kullanılmıştırKonak özgün Osmanlı mimari yapısıyla şehirdeki önemli sivil mimarlık örneklerinden birisi olup özellikle konağın birinci katındaki ahşap süslemeli balkon döneminin mimari özelliklerini yansıtmaktadırKonak günümüzde Kars Valiliği tarafından restore edilerek Gazi Ahmet Muhtar Paşa Sergi salonu olarak hizmete açılmıştır
Evliya Camii : Kaleiçi Mahallesinde yer alan Evliya Camii Lala Mustafa Paşa tarafından 1579 yılında yaptırılan camii haziresinde yer alan Hasan-ı Harakan isimli Anadolu Evliyalarından birisi olan bu evliyanın ismine izafeten yaptırılmış olup Evliyaya ait türbede günümüzde camii hazinesi içinde yer almaktadırCamii 1998 yılında restore edilmiş olup minaresi orjinal Osmanlı mimarisini korumuştur






Yusuf Paşa Camii : Yusufpaşa Mahallesinde bulunan camii Kars Beylerbeyi Seyit Yusuf Paşa tarafından kendi adına izafeten 1664 yılında yaptırılmış olup gri ve beyaz bazalt taştan inşa ettirilmiştirCaminin giriş kapısındaki Osmanlıca kitabe günümüze kadar ulaşmıştırCamii halen ibadete açık bulunmaktadır
Fethiye Camii : Ortakapı Mahallesinde bulunan Fethiye Camii 19yy sonlarında Ruslar tarafından Baltık Mimari tarzında kilise olarak yaptırılmış olup bina Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra Kapalı Spor Salonu olarak kullanılmış 1985 yılında ise camiye çevrilmiştir
Abukhamrents (Polatğolu) Kilisesi : Ören Yeririnin kuzeybatısında Bostanlar deresinin üzerindeki surlara yakın plato üzerinde kurulan kilise MS 980 yılında Prens Pahlavuni tarafından yaptırılmıştır Silindirik bir yapıya sahip olan kilise sekizgen kubbeli olup kubbenin temeli derin yüzeyi ayıran birbirine geçmiş ince sütunların desteklediği 6 kenar sütun üzerinde durmaktadır Güneydoğuya açılan tek kapısı bulunan kilisenin sekizgen kubbesinin her köşesinde birer pencere mevcuttur Kilisenin apsisinin bulunmayışı bu kilisenin bir aile mezarlığı anısına anıt mezar binası olarak kullanıldığı sonucu doğurmaktadır Kilisenin güney cephe duvarında oyma tekniği ile yapılmış bir güneş saati dikkat çekicidir






Aziz Prkich Kilisesi : Anı Ören Yerinin güney doğusunda büyük Katadrale yakın bir noktada inşa edilmiş olan kilisenin yarısı sonradan yıkılmıştır Kilise MS 1036 yılında yapılmış olup zemini daire planlıdır Kilise mimarisi kubbeli ve iki kısımdan oluşmuştur İç mekanda sekiz köşegen mevcut olup doğu istikametindeki yarım kubbe diğer kubbeden daha geniştir İki düzlemden meydana gelen sütunlar bu bölümü de ayırır 1036 yılında kral IIISembat tarfından yaptırılan kilise 1291 ve 1342 yıllarında Atabekler tarafından restore etirilmiştir 1930lu yıllarda ise bir yıldırım düşmesi sonucu kilisenin yarısı yıkılmıştır

Selçuklu Sarayı : Ören Yerinin kuzeybatı istikametinde sarp bir kayalık üzerinde kurulan bu muhteşem saray yapım tarihi belli olmamakla beraber muhtemelen 1064 yılında Selçukluların Anıyı fethinden sonra Ebul Menucehr Bey tarafından şehirde başlatılan imar çalışmaları sırasında yapılmış olmalıdır Orjinal iki katlı olan binanın birinci katı ahşap olduğundan yıkılmış günümüze zemin katla bodrum katı ulaşmıştır Özellikle sarayın girişini oluşturan portal kapı Selçuklu Mimarisini en güzel taş işçiliğini sergileyen yıldız motiflerden oluşmuştur Sarayın bodrum katını oluşturan tonoz kemerli bölümleri kışları ambar olarak kullanılmış L şeklindeki zemin kat ise asıl saray olarak kullanılmıştır 12 yyın karakteristik Selçuklu süsleme tarzı ile yapılan dikdörtgen planlı saray büyük bir salon ve bu salonun etrafına dağılmış odalardan oluşmuştur Selçuklu Sarayı içerisinde bulunan şadırvan bu muhteşem yapının diğer bir dikkat çekici mimari özelliğini sergiler



Selçuklu Kervan Sarayı : Anı Ören Yerinin merkezinde yer alan Kervan Saray 12 yy başlarında yapılmış olup Ören Yeri içerisinde bulunan antik ana cadde üzerinde inşa edilmiştir Kervan Sarayın taç kapısı süslemeleri orjinal Selçuklu mimarisini yansıtmaktadır Kervan Saray 10 yyda inşa edilen Arekletos Kilisesi ile daha sonra birleştirilerek yapılmıştır
Küçük Hamam : Ani Ören Yerinde Arapçayın kuzey batısında Arapçayla Tatarcık deresinin birleştiği alanda bulunan Bey sekizi kapısının 100m güneyinde bulunmaktadır Selçuklu mimari tarzında yapılan hamam dört eyvan ve dört halvet odasından oluşmuş odaların kapı girişleri sivri kemerli olarak yapılmıştır Ayrıca eyvanlar beşik tonoz kemerlerle örtülmüştür Hamamın girişi batı istikametinde olup buradan bir koridorla soyunma odalarına ulaşılır Ayrıca bu koridorun kuzeyinde bir ılıklıkve ılıklığın yapısında külhan kısmı bulunmaktadır
Menucehr Camii : Ören Yerinde iç kaleye çıkan yolun güneyinde bulunan pilato üzerine inşa edilen Ebul Menucehr Camii planı bilinen ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşan en eski Selçuklu eseridir Ani şehrinin Selçuklular tarafından fetih edilmesinden sonra 1072yılında Ebul Menucehr Bey tarafından yaptırılan camii Sivas Divriği Ulu Camiinden daha önce yapıldığı için Anadoludaki ilk Türk camisi olma özelliğini de taşımaktadır Camii iki katlı ve dikdörtgen planlı olup zemin kat Arpaçay vadisine bakan kısımda toprağa gömülü olarak yapılmış olup dört odadan oluşmaktadır Camiinin bu kısmı medrese olarak kullanılmış medrese üzerindeki birinci kat ise fil ayağı sütun kemerlerle birbirne bağlanarak iç mekanda geniş kubbeyi taşımaktadır

Kemerler arasında kalan yıldız motifli süslemeler özellikle dikkat çekicidir Camiye bitişik olarak yapılan 99 basamaklı taş minarede günümüze kadar ayakta kalmıştır Caminin tamamı düzgün kesme tüf taşından yapılmıştır

Genç Kızlar Kilisesi : Türkiye Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri Vadisinin batı yanında bulunan kilise Ören Yerine ulaşan kervan yolunun başlangıç noktasında inşa edilmiştir Mimari yapısı ve süslemeleri dikkate alındığında 13 yyın karakteristik özelliğini taşıyan kilise silindirik bir plana sahip olup üzerindeki kubbe çadır görünümündedir Giriş kapısı kervan yoluna bakan kuzeybatı istikametinde bulunan kilisenin dış cephe duvarları üzerinden kabartma geometrik süslemeler mevcuttur Altı bölmeli dış cephe duvarının kemerleri arasında bulunan pencereler içeriyi aydınlatmaktadır Kilisenin etrafı sur duvarları ile çevrili olup kuzey istikametteki sarp kayalıklara doğru uzayan kervan yoluna kilise bir galeri ile bağlanmıştır Üzeri kemer tonozlu olan galerinin önemli bir kısmı yıkılmıştır

Bakireler Manastırı : Türkiye Ermenistan sınırının ne uç noktasında Arpaçay Nehrinin aktığı derin vadi üzerindeki sarp kayalıklar üzerine kurulan bu kilisenin yapım tarihi belli olmamakla birlikte MÖ 10 yy sonlarında yapıldığı anlaşılmaktadır Bazilikal planlı manastır özel bir ibadet yeri olup manastırın kuzey ve güney cephe duvarları yarım daire şeklindeki kemerlerle batı yönündeki galeriye ulaşmaktadır Manastırın diğer bir kapısı olan batı kapısı ise diğer kapıya göre daha küçük olup sarp kayalıklara doğru açılmaktadır Manastır Ören Yerindeki ulaşılması en zor olan sarp kayalıklar üzerine kurulduğundan günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır

Av Köşkü : Sarıkamış İlçesi İnönü mahallesinde bulunan Av Köşkü 19yy sonunda Karsın kırk yıllık Rus işgalinde kaldığı dönemde Baltık Mimari tarzında tamamı ahşap hatıllarla yapılmıştır Köşk tek katlı olup kuzey yönündeki kapısına iki sütunla girilmekte olup bu cephede bulunan pencerelerin üzeri sivri kemerli yapılmıştır Köşkün zemini düzgün kesme bazalt taşından yer yer bir metre yüksekliğinde yapılmıştır
Yanık Kilise : İlçe merkezinde İnönü mahallesinde bulunan kilise 19 yy sonunda Ruslar tarafından Baltık Mimari tarzında yapılmış olup kilisenin tamamı düzgün kesme bazalt taşından yapılmıştır Kilisenin duvar cephelerinde yalancı sütunlar ve çatı alınlıklarında yalancı tonoz kemer süslemeleri mevcuttur Dikdörtgen şeklindeki bazikal planlı kilise binası günümüzde camiye çevrilmiş olup, ibadete açık tutulmaktadır






Kars Müzesi : İstasyon Mahallesinde bulunan Kars Müzesi 1959 yılında kurulmuş, 1969 yılında müze müdürlüğüne dönüştürülmüştür, 1978 yılında da bugünkü modern binada hizmete açılmıştırDoğu Anadolu Bölgesinin en önemli müzelerinden birisi olan Kars Müzesi genel maksatlı müzelerimizden birisi olup müze arkeoloji salonu,etnografya salonu ve müze bahçesinde sergilenen taş eserlerden oluşmaktadırArkeoloji salonunda eski Tunç Çağı, Urartu dönemi, Roma dönemi, Pers, Part Devletleri dönemi, Sasani dönemi, Selçuklu dönemi, Karakoyunlu, Akkoyunlu dönemi ile Osmanlı dönemine ait pişmiş toprak eserler, madeni eserler, sikkeler, gözyaşı şişeleri sergilenmektedirEtnografya salonunda ise 18 ve 19yya ait yöresel giysiler, kaftanlar, halı ve kilimler, gümüş kemerler, silahlar ve mutfak kapları sergilenmektedirTaş eserleri bölümünde ise Akkoyunlular ve Karakoyunlular dönemine ait koç, koyun ve at heykellerinden oluşan mezar taşları yer almaktadır

Anı Ören Yeri : Kars iline 42 km uzaklıktaki Ocaklı Köyü sınırları içerisinde yer alan Anı Ören Yeri Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehrinin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehridirÖren yeri Anadoluya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezidirAntik kentin zenginliği de buradan gelmektedirÖren yerinin en eski tarihi MÖ5000 yıllarına kadar uzanmaktadırTarih öncesi dönemde Ören yerindeki yerleşim bostanlar deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardan oluşmuşturBugünkü Ören yerini oluşturan iç kale MS4yyda Kars şehrine ismini veren Karsaklılar tarafından yaptırılmıştırÖren yerinin dış cephe surları Bagratlı Kral Aşot tarafından MS964 yılında yaptırılmaya başlanmış daha sonra Kral IIISembat 978 yılında ikinci takviye sur sistemini yaptırmış 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslanın Aniyi feth etmesinden sonra Anı Beyi olan Ebul Menucehr tarafından 1064-1072 arasında üçüncü sur sistemini yaptırmıştırKale surları deve tüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan Harcı ile yapılmıştırKurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların yedi giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı KapılardırŞehrin surları uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştırArazinin eğimine göre yer yer 5m yüksekliğe kadar oluşan surların dış cephelerinde Haç motivleri, Aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcutturÖren yerinin ana giriş kapısı olan Aslanlı Kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadırAslanlı Kapının bulunduğu surların doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslanın şehri 1064 yılında feth etmesini belgeleyen dört satırlık Kufi İslami Kitabe mevcuttur






Büyük Katedral (Fethiye Camii) : Yazıtlara ve tarihçelere göre kilisenin temelleri Bagratlı Kralı IISembat tarafından MS990 yılında atılmış ancak Kral Sembat öldükten sonra kiliseyi eşi Kraliçe KATRANİDE tarafından 1001 yılında bitirilmiştirKilisenin mimarı aynı yüzyılda İstanbul Ayasofya Kilisesinin tamiratını yapan TİRİDAT ustadır
Kilisenin planı haç şeklinde olup ortadaki alan kemerleri taşıyan dayanıklı sütunlar ile sınırlandırılmıştırYarım daire şeklindeki apsis kilisenin diğer kısımlarından yüksek olup, heykel oyukları ile süslenmiştirApsisteki bu süsleme biçimi 11yy kilise mimarisinin tipik bir örneğidirBazilikal haç planlı binanın üç giriş kapısı mevcut olup bu kapılardan batıdaki halk kapısı, kuzeydeki patrik kapısı, güneydeki de kral kapısıdırKilise kemerli dar ve yüksek pencereler ile aydınlatılmıştırKilisenin cephe duvarları kemerlerle bölünmüş olup bu kemerler sütunlarla birleştirilmiştirKilisenin apsis bölümünde iç mekandaki fresklerin 13yyda yapıldığı tahmin edilmektedirKırmızı renkli tüf taşından inşa edilen katedral basamaklı bir zemin üzerine kurulmuş olup kubbesi ve çan kulesi kuzey cephesindeki duvarın bir kısmı ile birlikte yıkılmıştırKatedral 1064 yılında Sultan Alparslanın Anıyı feth etmesinden sonra camiye çevrilmiş ve ilk fetih namazı kılınmıştırBu sebeple Büyük Katedrale Fethiye Camiide denilmektedir

Tigran Honents (Resimli) Kilise : Anı Ören Yerinin kuzey doğusundaki Mığmığ Deresinin Arpaçay Nehrine karıştığı yer üzerinde yükselen seki biçimindeki bir arazi üzerine kurulan kilise 1215 yılında Anılı bir tüccar olan Tigran Honents tarafından inşa ettirilmiştir Haç planı ile yapılan kilisenin zemin katının iç mekanı dört büyük sütunla kubbeye bağlanmıştırYarım daire şeklindeki apsis sağ ve soldaki iki katlı günah çıkarma odaları ile çevrilmiştirKilisenin çevresi dikdörtgen planlı olup cephelerin çatı alınlıklarında rölyef hayvan figürleri ile süslenmiştirBu kilise özellikle iç mekanındaki fresklerle dikkat çekicidirKilisenin iç cephe duvarları ile kubbe kısmında Hzİsanın doğumundan ölümüne kadar geçen olayları sembolize eden freskler mevcuttu

Alıntı Yaparak Cevapla