Yalnız Mesajı Göster

Gülnar Hakkında

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gülnar Hakkında



Gülnar Hakkında

Doğusunda Silifke, batısında Aydıncık ve Bozyazı, kuzeyinde Mut ve Ermenek ilçeleri vardır Güneyi Akdeniz ile çevrilidir İlçe merkezi, Gülnar’ın orta bölgesinde Çamlı tepelerle çevrili yaylalık bir arazi üzerinde kurulmuştur Denizden yüksekliği 925 metredir

TARİHÇE

Toros dağlarının 925 m yüksekliğinde kurulmuş, üzümü ile tanınan Gülnar, doğal güzellikleri ile görülmeye değer bir Türkmen yayla kentidir Gülnar'ın tarihi Hititlere kadar dayanmakta, daha sonra da bu bölgeye Asurlular'ın hakim oldukları bilinmektedir Kısa süreler de Iran ve Mısırlılar'ın egemenliğinde kalan Gülnar, daha sonra Romalılar'ın yönetimine girmiştir Gülnar'ın bugünkü halkı, 1230 yılında Orta Asya Balkaş gölü kıyısındaki Gülnar'dan göç ederek bu çevreye yerleşen Türkmenler'dir1461 yılında Silifke ve Mut ile birlikte Gülnar'da, Fatih'in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı yönetimine katılmıştır 1900'lü yıllarda Adana valilik, Silifke mutasarrıflık, Gilindire ilçe, Zeyne (Sütlüce) bucak merkezi iken; Gülnar, Yörüklerin alım-satım yaptıkları (bir adı da Anaypazarı olan) bir köy idi Gilindire'den yaz aylarında yaylaya çıkan ilçe yöneticileri, Gülnar'ın ilçe olmasını istediler 3 Haziran 1916 tarihinde yapılan bir törenle Gülnar, resmen ilçe olmuştur Yrd Doç Dr Ramazan Karaman

İlçenin yerleşme tarihçesi oldukça eskiye dayanır Emir hacı yakınlarında bulunan Meydancık kale, ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır Elde edilen bulgulara göre yörenin en eski yerleşim yerine burada rastlanılır Akdeniz'e 15 km uzaklıktaki meydancılık kale antik çağda bir çok medeniyete yerleşim yeri olmuştur G-7 yy da Geç Hititlerin sınır garnizonluğu olarak görülmekte ve bu yönüyle Boğazköy'e benzemektedir 6 yy da Luviler döneminde yöresel bir kent, MÖ 5-4 yy da persler zamanında askeri ve idari bir yerleşim yeri durumundadır 3-2 yy Helenistik dönemde ise mısırdaki ptelamusların askeri garnizonudur Bu dönemden sonra terk edilen kale kent genç Roma ve Bizans dönemine ait yerleşim izlerini taşır
Gülnar’ın bulunduğu saha tarihte Taşlık Kilikya (Cilicia Trakheia) olarak bilinir

Yörenin tarihi Hititlere kadar dayanır 11 yy a kadar iner Daha sonra Fenikelilerin eline geçmiş ve Fenikeliler yöreye Dağlık Kilikya adını vermişlerdir Sırasıyla Luviler, Asurları daha sonrada Kilikya krallığı, MÖ 612 tarihinden sonra perslerin ve onun kolu olan Selefkosların egemenliğine girmiştir 280 da sonra Helenistik dönemde Ptelomusların egemenliğine girmiştir 64'te Romalılar yöreye hakim olmuştur Romalılar döneminde Galatya valiliğinin egemenliğine girmiştir Daha sonrada Bizans egemenliğinde kalmıştır Bu döneme ait küçük çapta bir çok kilise yıkıntısı mevcuttur

MS VII yy ortalarında Muaviye döneminden itibaren İslam ordularının egemenliğine girmiştir Yüzyılın sonlarına doğru yeniden Bizans egemenliğine girmiştir Yöre bu dönemden sonra Bizanslarla, Araplar arasında sık sık el değiştirmiştir 10-12 yy arasında yörede Ermeni Krallığının egemen olduğu görülmektedir

1067 de Büyük Selçuklu akıncı beylerinden Afşin bey Anadolu'ya akınlar yapmaya başlamıştır 1071 Malazgirt Zaferiyle doğudaki Ermeniler güvenli yurt olarak toroslara yerleşmişlerdir Bu dönemde kalma şarap ve zeytin yağı imal edilen ilkel imalat ocakları bulunmaktadır
Tarihi adı (Calykadnos) olan Göksu nehrinin batı toprakları 1071 Sultan Alpaslan’ın Malazgirt zaferiyle Anadolu’nun diğer yöreleri gibi Türkmenlere yurt olmaya başlamıştır Yöre 12 yy sonu ve 13 yy başlarından itibaren Selçuklu sultanlarından Bedrettin Mahmut tarafından Ermenilerden alınarak orta Asya da Balkaş gölü kıyısında Gülnar kentinden gelen Gülnarlılar yerleştirilmiştir

Horasanlı Ebu müslüm'ün isteği üzerine Gülnar halkının bir kısmı Yahşi Beyin Komutasında Horasan'ın Merukenti, dört yol kuyu mevkiine gelirler Ebu Müslim ABBASİ halifesi tarafından öldürülünce Gülnarlılar 12 yy başlarında Anadolu'ya göç etmeye başlarlar Yahşi beyin ölümü üzerine kızı Gülnar hatun öncülük yaparak torosları aştıktan sonra Göksu ırmağının batı kıyılarına dağılmışlardır 1235 yılında Zeyne kasabası merkez olmak üzere Gülnar hatunun ana sülalesi ovacık (Büyükeceli) yöresine, baba tarafı İsaklar tarafına yerleşmişlerdir

Anadolu Selçukların yıkılışından sonra yöreye Karaman oğulları hakim olmuştur Bu dönemde Ermeniler yöreden tamamen temizlenmiştir

1461 yılında yöre Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır Sultan II Beyazıt yöreye bir çok konar- göçer aşiret yerleştirmiştir Bunlardan bazıları, Beydili, yuvalı, Hocayunuslar gibi göçmen aşiretleridir Bu aşiretler yerleşik hayata geçmişlerdir Bunlardan başka Sarıkeçiler, Bahşişler, karakeçili gibi aşiretlerde kışlak olarak Aydıncık (Kelendiris), yaylak olarak Gülnar çevresi kullanılmaktadır

Osmanlı Devleti zamanında Evliya Çelebinin seyahatnamelerinde anlaşılacağı üzere Gülnar ve Zeyne kaza merkezi olarak Silifke sancağına bağlı durumdadır 1502 de itibaren Silifke sancağı Karaman eyaletine bağlıdır İnebahtı yenilgisinden sonra bir ara Silifke sancağı Kıbrıs eyaletine bağlanmıştır

1711 de III Ahmet tarafından Türkiye’deki diğer konar göçer aşiretler Silifke sancağına ve Kıbrıs eyaletinde bazı yerlere yerleştirmeye tabi tutulmuştur

Evliya Çelebinin 17 yy seyahat namesinde yer alan kırsal yerleşmeler arasında bulunan Zeyne kasabası o dönemde Zeyne-i Şerif olarak Silifke (İçel) sancağına bağlı kaza merkezidir 38 köy buraya bağlıdır Kadısının yıllık geliri 500 altındır 200 kusur basit evden ibaret kasabacık ve Zeyne-i Şerif dergahı mevcuttur

Silifke (İçel) sancağı bazen Karaman eyaletine bazen de Kıbrıs eyaletine son olarak ta 1870 vilayet nizamnamesine göre Adana eyaletine bağlanmıştır 1924'te sancak örgütü kaldırılınca ilçe Silifke (İçel) vilayetine bağlı ilçe konumuna gelmiştir 1933'te il merkezinin Mersin'e taşınmasıyla ilçe günümüzdeki idari statüsüne kavuşmuştur

Sonuç olarak Gülnar ve çevresinin tarihi çok eskiye dayanmaktadır Hititlerden, Fenikelilere ve onlardan da Romalılara kadar uzanan bir tarihi süreci geçirmiştir 1071 Malazgirt Zaferiyle birlikte tüm Anadolu’da olduğu gibi Türkmenlerin yurt edindiği bir yöre olmuştur Bunların başında Karamanoğulları ve Osmanlılar gelmektedir

Gülnar’da yerleşme tarihi Meydancık kale (Kırshu) çevresinde aldığımız bilgilere göre Hititlere kadar inmektedir Bunu Fenikeliler, Persler, Selefkoslar, Romanlılar, Selçuklular, Karaman oğulları ve Osmanlı Devleti takip etmiştir

O dönemlerde iç kısımlar ile kıyı arasında bir bağlantı noktası olmuştur Yöre antik çağdan beri taşlık Kilikya olarak bilinir

1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapıları Türklere açılarak Orta Asya’daki bir çok Türk boyunda olduğu gibi Gülnar halkı da, Gülnar hatunun öncülüğünde Selçuklu komutanlarından Bedrettin Mahmut Bey tarafından Gülnar ve çevresine yerleştirilmişlerdir

1461 de Karaman Oğullarının elinden Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti sınırları içine alınmıştır O dönemlerde kaza merkezi olarak Gilindire (Aydıncık) idi Gülnar ise yazın gelinen bir yayla konumundadır

1502 –1846 arası Devlet Salnamelerinde Karaman Eyaletinin, İçel (Silifke) sancağına bağlı bir kaza merkezidir 17 yy da Evliya Çelebi Seyahatnamesinin de ilçeyi şu şekilde ele alır

Silifke (İçel) sancağına bağlı 150 akça kaza ve voyvodalık merkezidir Sancak beyi hassı 200 Türk evli kasabacıktır Taşeli yaylasının eteğindedir 37 köy bu kazaya bağlıdır

1867 Vilayet Nizamnamesinin getirdiği yeni yönetim bölünmesine göre Karaman (Konya) Vilayetine bağlı Silifke (İçel) sancağına bağlı iken, 1877 yılı devlet salnamesinde Adana vilayetine bağlanmıştır 1908 de İçel ayrı bir vilayet haline getirilmiştir Silifke Vilayet merkezi olmak üzere Gülnar da dahil olmak üzere 5 kaza bu vilayete bağlanmıştır 9 Mart 1912 de İngiliz bayrağı çekmiş olan Yunan gemisinin Gilindire’yi (Aydıncık) topa tutması yüzünden yayla olarak kullanılan bu günkü Gülnar’ın daha güvenli olabileceği göz önüne alınarak eski adı hanay pazarı olan Gülnar 27 Mayıs 1916 da ilçe merkezi durumuna gelmiştir 1924 Silifke’ye (İçel) bağlı ilçe merkezi iken, 1933'te ilçe merkezinin Mersin’e alınmasıyla bu günkü son idari statüsüne kavuşmuştur





Alıntı Yaparak Cevapla