Yalnız Mesajı Göster

Artvin Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Artvin Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Artvin Genel Bilgi



Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, Rusya sınırında yer alan Artvin'in güneydoğusunda Kars, güneyinde Erzurum, batısında Rize bulunmaktadır Kuzeydoğusu Rusya, kuzeybatısı da Karadeniz ile sınırlanmıştır Artvin, büyük ölçüde engebeli ve dağlık bir arazide olup, Çoruh Irmağı vadisi geçit vermeyen bu dağları ikiye ayırır Bu vadinin kuzey ve kuzeydoğusunda yüksekliği 3000 myi aşan Doğu Karadeniz sıradağları yer alıp, denize doğru dik sırtlar halinde uzanır Bölgedeki belli başlı dağlar Yalnızçam Dağları, Karçal Dağı'dır Kıyıdan iç bölgelere doğru gidildiğinde arazinin birden yükseldiği görülür Artvin 'de, ova olarak nitelendirilebilecek alanlar, Arhavi ve Hopa kıyı şeridindeki aluvyal düzlükler dışında başka bir düzlüğe rastlanmaz İl sınırları içinde 30'a yakın akarsu vardır Oltu Çayı, Tortum Çayı, Murgul deresi, İçkale Suyu, Deviskel Deresi, Berta Deresi ve Ardanuç Suyu bunların başında gelmektedir Bu akarsulardan Karadenize dökülenler dışında kalanlar Çoruh Nehrinin kollarıdır Ayrıca İlin çeşitli yerlerinde çok sayıda doğal göl vardır Bunlardan; Şavşat ve Borçka İlçelerinde bulunanları doğal güzellik ve turizm açısından en önemlileridir Artvin'in bol yağış alan yüksek dağları orman örtüsü ile kaplıdır İğne yapraklı ağaç türlerinin ağırlık kazandığı bu ormanların orman altı florası ile de dikkat çeker Burada yaşayan çeşitli av hayvanları bölgeyi bir av merkezi haline getirmiştir Ormanların zengin bir bitki örtüsü arıcılık için de elverişli bir ortamı oluşturmuştur İlin yüzölçümü 7436 kilometrekaredir



İlin ekonomisi tatrım ve hayvancılığa dayalıdır Arazinin engebeli yapısı tarım alanlarını sınırlı bir hale getirmiştir Yörede çay, fındık, mısır, portakal, mandalina ve elma gibi ürünler yetiştirilir Hayvancılık daha çok yüksek kesimlerde ve yaylalarda yoğunlaşmıştır En çok sığır ve koyun beslenirse de en önemli ihracat ürünü baldır
Artvin'in eski bir yerleşim yeri olduğu bilinmekle beraber, yörede yeterli araştırma yapılmadığından tarih öncesine ait bilgiler yetersizdir Ancak, çevrede yapılan kazılar ve yol yapımı sırasında ortaya çıkan buluntulardan MÖ3000'lere kadar inen Tunç Çağına ait bazı yerleşme izleri ile karşılaşılmıştır İlk yerleşenlerin kimliği konusunda da yeterli bir bilgimiz bulunmamaktadır Bununla birlikte, Artvin yöresine ilk yerleşenlerin MÖ2000'lerde Orta Asya'dan gelen Hurriler olduğu bilinmektedir
Prof Dr İbrahim Köktenin Kars civarında ve Çıldır Gölünün karşısına yaptığı kazılarda dolmen ve menhir kalıntıları bulunmuştur Prof Kökten,1965te Karsın güneyinde ve Aras nehrinin kuzey kesimindeki Ala Dağın doğu eteğinde Camışlı Köyünün sınırındaki kayalıklarda geyik avcılığı ile ilgili duvar resimleri bulunmuştur 1933 ve 1955 yıllarında Yusufeli ve Şavşat yörelerinde halkın bulduğu bakır baltaların MÖ 3000-4000 yıllarına ait olduğu sanılmaktadır Aynı yörede bulunan tunç baltaların 3000-2000 yıllarına ait oldukları bilinmektedir Artvin ve çevresi tarih öncesi devirleri cilalı taş devrinden başlayarak bakır-tunç demir devri olarak sırası ile yaşamıştır10000-8000 yıllarından kalma cilalı taş çağına ait insan izleri Artvinde de bu çağlarda insanların yaşamış olduğu izlenimini vermektedir Bulunan madeni eşyalar ise tarih öncesi devirlerin sırası ile yaşandığını belgelemektedir



Hitit kralı II Murşit MÖ1360 yıllarında Artvini ele geçirmiştir Hurrilerin soyundan gelen Urartular, başkenti Van olan, geliri tarım-hayvancılık-ticarete dayalı Doğu Anadolu merkezli bir devlet kurmuşlardır Kuzey sınırlarını Artvine kadar genişlettiler Ancak doğudan büyük göçlerle gelen İskitlerin baskısı sonucu yıkılmıştır Artvin bundan sonra Kafkasya'dan gelen İskitlerin egemenliği altında kalmıştır İskitler, Artvini ele geçirerek, askeri üs olarak kullanmaya başlamışlardır
İskitlerden sonra, Arsaklar adı verilen bir sülale Artvine egemen olmuştur Şaman dinine bağlı olan bu sülale MS 350li yıllarda Bizans etkisinde kalarak Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir Böylece Bizans yöreye dini anlamda da hakim olmuştur MS575 yılında Pers Kralı I Darius Bizansa saldırmış, bundan yararlanan Hazar Türküleri Çoruh boylarına egemen olmuşlardır HzOsman döneminde İslam orduları kumandana Mesleme Oğlu Habib, Bizansı yenerek Şavşat-Ardanuç-Artvini ele geçirmiştir Emeviler döneminde Hazarlar ile birleşen Artvin halkı Arap ordularına karşı direnmişse de 786da Abbasi Halifesi Harun Reşit Çoruh bölgesini başkent Bağdata bağlamıştır 853-1023 Artvin'de Bagratlar ve Sac isimli Abbasilere bağlı iki beylik kurulmuştur Bunlardan Sac emirliği yıkılınca Artvin yeniden Bizansın eline geçmiştir 1040 Dandanakan Savaşında Gaznelileri yenen Selçuklular, 1048 Pasinler savaşı ile Artvin sınırına kadar gelmişlerdir Alparslan 1064te Gürcistan seferine çıkarak Çoruh boylarını ele geçirmiş, Alparslanın ölümünden sonra Bizanstan yardım alan Gürcü Kralı Gorgi Artvini tekrar ele geçirmişse de 1081de Melikşaha yenilince, Melikşahın desteği ile Çoruhuda içine alan Erzurum-Bayburt –Kars merkezli Saltukoğlu Beyliği kurulmuştur Bundan böyle Asya'dan gelen Türkler Artvinde yaygınlaşmıştır Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışından sonra Artvin bir süre Atabeyliğine bağlanmış, 1263te Kubilay Artvini ele geçirerek bu yöreyi İlhanlı topraklarına katmıştır 1458-1463-1466 yılları arasında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Çoruh boylarına üç sefer düzenlemişse de Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmede Oltukbeli Savaşında yenilince, yöre 1502de Safavilerin eline geçmiştir




Artvin İlinin Osmanlı yönetimine geçtiği evrelere ait belgeler yeterli değildir Bununla beraber, Fatih Sultan Mehmedin Trabzon Rum Devletini yıkarak Karadeniz bölgesinin sahil kıyısını Artvin İlinin kıyı kesiminden itibaren ele geçirdiği bilinmektedir Bu esnada Artvin-Yusufeli-Ardanuç-Borçka Çıldır Atabeyliğinin elinde bulunuyordu Yavuz Sultan Selim Trabzon valisiyken Gürcistana yaptığı seferde Batumun güneybatısında bulunan Güney Kalesini ele geçirmiştir 13 Haziran 1551'de Ardanuç Kalesini de fetheden Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa bu bölgeyi de Osmanlı ülkesine katmıştır



Artvin ve çevresi Çıldır eyaleti ile birlikte yaklaşık 250 yıl Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalmıştır 1828 Osmanlı Rus savaşı ve savaş sonucu imzalanan Edirne Anlaşması ile Ahıska Osmanlı elinden çıkınca, Osmanlılar Çıldır eyaletinin bir kısmını kaybetmişler, yalnızca Artvin-Borçka-Ardanuç-Şavşat-Yusufeli Osmanlıların elinde kalmıştır
1877-78 (93 Harbi) Osmanlı-Rus savaşı'nda Ruslar Kars-Ardahan-Batumu işgal ettikten sonra Türk topraklarına doğru ilerlemeye başlamışlardır 3 Mart 1878de Osmanlı ile Rusya arasında 29 maddeden oluşan Ayestefanos barışı imzalandıBu antlaşmanın 19 maddesinde yer alan 245207301 altın tazminatını ödemeyen Osmanlı, Kars-Ardahan-Batum topraklarını Rusyaya tazminat karşılığı vermek zorunda kalmıştır Bunun ardından 23 Aralık 1978de Berlin Barışı imzalanmış, buna göre; Kars-Ardahan-Batum Rusya'nın eline geçmiştir
1917 Rus devriminden sonra Ruslar IDünya Savaşı'ndan çekilmişler, ardından da 18 Aralık 1917de Artvin ve Şavşat'ı da terketmişlerdir Yeni kurulan Sovyet Rusya 3 Mart 1918de I Dünya savaşına katılan devletlerle imzalandığı Bresk-Litovsk Anlaşması hükmünce Kars-Ardahan-Batumu Osmanlılara bırakmışlardır 18 Haziran 1918de Osmanlı Hükümeti Gürcistan Milli hükümeti ile anlaşarak Kars-Ardahan-Batum illerinde onların hak iddia etmelerini engellemiştir



Cumhuriyetin ilk Anayasası olan 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiyede 24 Nisan 1924te yapılan değişikler ile Osmanlıların kurmuş olduğu Liva-Sancak teşkilatı kaldırılınca, Artvin vilayet olmuştur
Artvin'den günümüze gelen kaleler: Artvin (Livana) Kalesi (MÖ937), Şavşat (Satlel) Kalesi (IXyüzyıl) Artvin'de günümüze gelen camiler: Çarşı Camisi (1860-1861), Zeytinlik Camisi (1857), İskender Paşa Camisi (VIIYüzyıl-1553), Muratlı Camisi (1846), Kemal Paşa Kilise Camisi (1900), Salih Bey Camisi (1793) Kiliseler: Bağcılar Manastırı (449-499), Pırhallı Manastırı , Hamamlı Manastırı (945-958),Kaçkal Manastırı (VIIIyüzyıl), Cevizli Manastırı (899-914), Dağyolu Manastırı (VIIyüzyıl- IXyüzyıl), Altıparmak Manastırı (958-994), Tekkale Manastırı (IXyüzyıl sonu), Tekkale Dağ Manastırı, İbrikli Kilisesi
Ayrıca bölgede Hatila Vadisi Milli Parkı, Sahara-Karagöl Milli Parkı, Gorgit-Efeler Tabiatı Koruma Alanı, Sahara Yaylası, Bilbilan Yaylası, Çoruh Vadisi, Borçka Karagöl, Cehennem Deresi Kanyonu, Karçal ve Arsiyan yaylaları, Kafkasör, Maçahel (Camili), doğal kültür varlıkları bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla