Prof. Dr. Sinsi
|
Sivas Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)
Sivas Sivil Mimari Örnekleri

Sivas ilinde Selçuklu döneminde başlayan yerleşim, yeni bir mimariyi de oluşturmuştur O dönemde daha çok taş işçiliğinin ön plana çıktığı özgün yapılar meydana getirilmiştir Ancak eski kaynaklardan öğrenilen Sivas sivil mimari örneklerinden günümüze önemli bir kalıntı gelememiştir XIV yüzyılın ilk yarısında yöreyi gezen İbni Batuta kentin caddelerinin geniş, yapılarının güzel ve çarşılarının da kalabalığından söz etmiştir Timur dönemi tarihçilerinden Şerafeddin Yezdi şehirdeki evlerin daha çok güneye yönelik olduğunu belirtmiştir
Orta Çağda Sivas daha çok surlarla çevrili ve içerisinde anıtsal yapıların olduğu bir kent görünümünde idi O dönemdeki evler kerpiçten bir veya iki katlı olup, üzerleri toprak dam örtülü idi XVII yüzyılda Sivası gezen Evliya Çelebi de kentin kale içinde ve dışındaki evlerinin toprak damlı olduğunu belirtmiştir Bu gezginlerin anlattığı tanımlar General Moltgenin 1839daki anlatımıyla aynı noktadadır Bu da gösteriyor ki Sivas evleri ilk yapılışından XIX yüzyıla kadar hemen hemen değişmemiştir XIX -XX yüzyılda toprak damlı kerpiç evler yerlerini kiremit çatılı bir veya iki katlı taş evlere bırakmıştır

Sivil mimarinin gelişiminde yörenin sert iklim koşullarının büyük payı olmuştur İklim nedeniyle evler şehrin güney yönünde birbirlerine bitişik düzende yapılmışlardır Sivasta ilk yerleşim Kale ve Feth-i Bab mahallelerinde görülmektedir Daha sonra yerleşim kale eteklerine kadar uzanmıştır Ayrıca dağınık düzende bağlar denilen bağ evleri de yapılmıştır Arhusu, Diblihan, Kurdeşen, Alaybeyi gibi kesimlerde köy yaşantısını yansıtan tek katlı bir ve iki odalı evler de bulunmaktadır Düzensiz ve dar sokaklar boyunca sıralı olan evler daha çok baskınlardan korunmak amacıyla yüksek duvarlarla çevrilmiştir Komşuluk ilişkilerinin sürdürülebilmesi için de bahçe duvarlarına komşu kapısı denilen küçük kapılar açılmıştır Atların veya atlı arabaların geçebileceği büyüklükte “kanatlı” denilen ana kapı taş döşeli büyük avluya açılmaktadır Şehirdeki yaygın yapılanmada yapı malzemesi olarak taşın yanı sıra kerpiç de kullanılmıştır

XIX yüzyıldan sonra Sivas evlerinde harem ve selamlık tipi evlerin yapıldığı görülmektedir Bu tür evler bazen aynı yapı içerisinde, bazen de aynı avluda birbirleri ile bağlantılı olarak yapılmışlardır Çoğunlukla çeşme ve helâlara avluda yer verilmiştir Aynı zamanda bu avlularda kış erzakının yapılabilmesi için büyük bir ocak bulunurdu Haremlik ve selamlığın aynı ev içerisinde bulunduğu örneklerde, selamlığın kapısı ana caddeye, haremin kapısı da ara sokağa açılıyordu Bunların kapılarında tokmak ile zelve veya halka denilen ikinci bir ses çıkaran alete yer verilmiştir Bu aletlerden zelve veya halka çalındığında ev halkına yakın kişilerin geldiği anlaşılır ve avluda bulunanlar da ona göre kendilerine çeki düzen verirlerdi
Sivasın bazı büyük evlerinde dışarıya yuvarlak, beşgen, altıgen planlı “Yıldız Köşkü” denilen bir de asma kat eklenmiştir

Sivas evleri çoğunlukla bodrum, zemin katı ve birinci kat olarak planlanmıştır Bununla beraber Akaylar Konağında olduğu gibi zemin katı üzerinde iki katın daha olduğu da görülmüştür Zemin katlar daha çok taş döşemeli olup, kiler ve ocaklar bu katta bulunmaktadır Kış aylarında kullanılan bu katın basık ve az pencereli oluşu iklimden kaynaklanmaktadır Buradaki mekânlara yüklük ve dolaplar da yerleştirilmiştir
Sivas evlerinin birinci katı daha çok oturma mekânlarıdır Bu katlar caddeye ve sokağa bakmaktadır Çıkmalarla odalar genişletilmiş, bol pencerelerle de içerisi aydınlatılmıştır Başoda da bu katta bulunmaktadır Sedir kilim ve halılarla çevrili olan odalara “Ağa Gözü” “Hatun Gözü”, “Dana Gözü”, “Gelin Gözü” gibi isimler de verilmiştir

Sivas evlerinde çoğunlukla üç ayrı plan şemasının kullanıldığı görülmektedir Bunlardan birincisi iki yüzlü, iç sofalı plan tipidir Burada ortadaki sofaya iki yandan odaların açılması esas alınmıştır Ancak bu plan tipinde oda sayısının değişik olduğu da görülmektedir Sivasta Hasan Başeğmez evi ile Mütevellioğlu Mesrur Beyin evi bu tipe verilecek en güzel örneklerdir
Sivasta bir de dış sofalı, üç tarafı odalı plan tipi uygulanmıştır Bu plan tipinde bir kenarı avluya bakan sofanın diğer tarafı odalarla çevrilmiştir Bu plan tipine örnek olarak da Feridun Kangal Konağı ile Abdi Başaranın evi gösterilebilinir
Sivasta uygulanan üçüncü plan tipi dört eyvanlı olarak nitelenmektedir Bu plan tipinde ortada bir sofa, etrafında dört eyvan, köşelerinde de geniş odalara yer verilmiştir Bu plan tipine örnek olarak Akaylar Konağı gösterilebilinir

Sivas evleri daha çok taş temeller üzerine kesme taş örgü ve ahşap çatkının kurulması, aralarının kerpiçle doldurulmasından meydana gelmiştir Bu evlerin dış yüzeyleri samanlı bir çamur ile sıvanır, içerisi de alçı sıva ile sıvanır Zemin katı sal taşı döşemeli ve sıkışmış topraktandır Bazen de ahşap kaplama yapıldığı da görülmektedir Bunların yanı sıra bodrum ve zemin katlarında yöresel taştan da yararlanılmıştır
Sivas evleri geniş avlular ve bahçeler içerisinde kurulduklarından, evlerin cephe görünümlerinin gösterişli olmasına dikkat edilmiştir Birçok evde avlu ve sokaklara çıkmalar yapılmıştır Bunlar cumba veya köşk şeklindedir Çıkmalar daha çok cephe görünümlerini belirleyici mimari elemanlar olarak görülmektedir Sivasta iki köşeli çıkmalı tip, tek ve köşe çıkmalı tip, düz kat çıkmalı tip ve gönyeli çıkmalı tip gibi örnekler de bulunmaktadır Evlerin saçaklarında ön cephe esas alınmıştır Çoğunlukla evlerde saçak altı düz ahşap kaplamalı saçaklara yer verilmiştir Bazı örneklerde ise saçak dar tutulmuş ve saçak altı eğimli olarak yapılmıştır Bazı örneklerde ise saçak altları herhangi bir mimari elemanla kapatılmadan düz bırakılmıştır Bununla beraber cephelere değişik bir görünüm kazandıran enli saçaklara da rastlanmaktadır Çatılar ise beşik çatı, kırma çatı olarak iki ayrı tipte uygulanmıştır Bunların üzeri de alaturka kiremitle kaplanmıştır

Sivas evlerinin içerisinde ahşap ve sıva üzerine kalem işi yapılmasına özen gösterilmiştir Bu tür uygulamalar tavanlarda, oda kapılarında, yüklük ve dolap kapaklarında, merdiven korkuluklarında, ocak davlumbazlarında görülmektedir Yaygın olarak kullanılan ahşap tavanlarda çıtalı olarak kullanılmıştır Çıtakâri denilen bu süsleme tavanlarda S şeklinde birleşerek bütün alanı kaplamıştır Bu tür süsleme Sivas evlerinde çok yaygın olarak kullanılmıştır Bunun yanı sıra, çıtaların tavan göbeklerinin kenarlarına doğru daralarak üçgenler meydana getirmesi ve içlerine baklava dilimlerinin serpiştirildiği de görülmüştür Tavanların ortalarına birer yuvarlak göbek yerleştirilmiştir Bu tavan göbeği bir bütün halinde olup, bazen de ayrı ayrı hazırlanarak buraya monte edilmiştir Oda kapıları ile dolap kapakları da süslemelidir
Sivas evlerinde sıva üzerine yapılan kalem işleri de çok sık görülmektedir Bunların en güzel örneği Kangal Konağında karşımıza çıkmaktadır Altın yaldızlı tavan süslemesinin duvarla tavan arasında kalan içbükey kısmında meyve ve bitkisel kompozisyonlara yer verilmiştir Bu arada deniz veya şehirle ilgili manzara resimleri de çoğunluktadır

Sivas ilinde Divriği sivil mimarisinin de ayrı bir yeri vardır Bu evlerin 1725-1800 yıllarına tarihlendirilen örneklerinde altılarında ahır, üstlerinde de yüksek tavanlı odalar olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Bu evlerin pencereleri tahta kepenkli olup, üzerlerinde kafa pencerelerine yer verilmiştir Başodalar geniş tutulmuş ve içlerine ocak konulmuştur Düz toprak damlı olan bu evlerde saçak örtüsüne ve bezemeye yer verilmemiştir Divriği de 1800 ve 1850 arasında yapılan evler de düz toprak damlı olup, cepheler kireçle sıvanmıştır Bu tür evlerde işlemeli tavanlar, ocak yaşmakları ve çiçeklikler ortaya çıkmış, kafa pencereleri de değişik düzenlemelerle gelişmiştir Divriğide 1850-1900 yılları arasında yapılan evlerin tavan yüksekliklerinin azaldığı, düz toprak damın yine kullanıldığı görülmektedir Kafa pencereleri ise büyük boy pencerelerle birleştirilmiştir Başodaya ocak konulmaması da dikkati çekmektedir Başoda yerini yaz odaları almıştır 1900-1925 arasında yapılan evlerde uzun boyda pencereler dikkati çekmekle beraber, kiremit çatılar kullanılmaya başlanmıştır

Eski Divriği evlerinde öncekilerden farklı özellikler görülmektedir Dış cephelerde duvarlar arasında kısa bir boşlukla iki kat yapılmıştır Mekân ölçüleri oldukça geniş tutulmuş, tavan yükseklikleri 4 m ye kadar ulaşmıştır Ayrıca tahta döşeme ve zarlı tavan geleneğinin XIX yüzyıldan sonra yaygınlaştığı da dikkati çekmektedir Evlerin zemininde toprak veya sal taşının kullanılması da yaygınlaşmıştır Odalarda daha çok toprak taban tercih edilmiştir Bezemede çarkıfelek motiflere yer verilmiş ve tavanlarda da dikkati çekecek derecede süslemeler kullanılmıştır
Sivas evleri 1980 yılı öncesinde tespit ve tescili yapılmadığından çoğu yıkılmış ve yerlerini beton yapılara bırakmıştır Bundan sonra Kültür Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilen mahallelerdeki evler koruma altına alınmıştır Bu evlerin başında; Ali Baba Mahallesindeki Hasan Başeğmez Evi, Selçuk Mahallesinde Abdi Başara Evi, Mütevellioğlu Mesrur Başara Evi, Nalbantlarbaşı Mahallesinde Feridun Kangal Konağı; Seyfullah Paşa Konağı, Mehmet Şenol Konağı, Kaleardı Mahallesinde Akaylar Konağı, Benderli Ali Ağanın 1815 yılında yaptırdığı Susamışlar Konağı, Ali Ağanın 1827 yılında yaptırdığı, Sivas Belediyesince Kültür Evi olarak kullanılan Abdi Ağa Konağı, Sivas Hizmet Vakfı Genel Merkezi olarak kullanılan Osman Ağa Konağı ve Mihrali Bey Konağı gelmektedir
Divriğide ise İsmail Yıldırım Konağı, Alanlı Konağı, Ayanoğlu Konağı, Abdullah Paşa Konağı, Refik Durdu Evi, Çankaya Evi, Sancaktarzade Evi, Erçokluzade Yusuf Ağa Evi, Muratoğlu Evi, Deli Osman Ağa Evi, Kalıpsız Evi, Hafisoğlu Evi, Dizdarzade Eyüp Efendi Evi, Arıstakzade Evi, Yolgeçti Evi, Ede Bey Evi, Çalapverdizade Evi, Burnaz Paşa Evi, Sütmolla Evi bulunmaktadır

Cumhuriyet döneminde de Sivasta yapılan vilayet, gar binası ve lise binası da sivil mimari örneği olup, ayrı bir ekolü oluşturmaktadır
Bu yapılardan Hükümet Konağı Sivas Valisi Halil Rifat Paşa tarafından 1883 yılında iki katlı olarak yaptırılmıştır Bu yapı 20 00x50 00 m ölçüsünde ve 42 odalı iken 1913-1917de Sivas Valisi olan Muammer Bey zamanında üzerine 22 odalı üçüncü bir kat eklenmiştir Hükümet Konağı 1978 yılında yanmış, 1982de onarılmıştır
Neo-Klasik ve Ampir mimari üslubu gösteren bu yapının önüne 1984 yılında Halil Rıfat Paşanın büstü yerleştirilmiştir Ayrıca XIX yüzyılın sonunda Neo-Klasik ve Ampir üslubunda Jandarma Alay Komutanlığı binası yapılmıştır Bu yapı da tek katlı olup L planlıdır Köşeleri kule şeklinde üç katlıdır
|