Yalnız Mesajı Göster

Niğde Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Niğde Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)







YAZI: BUKET COŞKUNERKonstantin ve Helena Kilisesi yaklaşık 1400 yıldır ayakta; 1977'de dinamitlenmesine ragmen Bizans sanatının Kapadokya' daki eşsiz ogelerini hala taşıyor ve yeni koruyucu örtüsünün altında keşfedilmeyi bekliyor
SAHİPSİZ MiRAS Konstantin ve Helena Kilisesi, Kudüs'e uzanan "Kutsal Hac Yolu" Üzerinde, Nigde'de On dört asırı aşıp 1977'de dinamitlenen kiliseden kalanlar kurtanlmayı bekliyor

Eleni'yi kurtarmak
Kapadokya, Perslerin soyleyişiyle "Guzel Atların Ülkesi" yani "Katpa*
tuka"ydı bir zamanlar Artık güzel atları yok Kapadokya'ın ama dagları ve kaya*Iarı binlerce yıllık efsaneleri anlatmaya devam eder okumasını bilenlere Bugün Kapadokya Avanos-Urgup-Goreme uçge*ninde sıkışsa da ilk ve ortaçaglarda sınırları surekli genişleyip daralan ama her zaman jeopolitik önemini korumuş bir bölge oldu Volkanik kayalardan başka Kapadokya'ya kimligini kazandıran ikin*ci unsur ise, birçogumuzun reddettigi bir miras olan Bizans'ın dini yapılarıdır Bi*zans Kapadokyası Küçük Asya'nın göbe*ginde, kara ticaret yollarının kilit nokta*sında, yüzlerce yıl kutsal bir merkezdir Dogunun çin, Hint gibi uygarlıkları bir yana bırakılırsa, bin yüz Yıllık tarihiyle dünyanın en uzun omurlu imparatorluk*larından biridir ve Anadolu toprakların*da sayısız sanat eseri bırakmıştır Bizans uygarlıgında sanat, ortaçag Avrupa'sında oldugu gibi yalnızca dinin hizmetindey*di Bizim Bizans, kendilerinin ise Roma dedikleri imparatorlukta, Hıristiyanlıgın devlet dini kabul edildigi 4 yüzyıldan iti*baren, daha çok da 5 ve 6 yüzyıllarda, imparatorlugun her bölgesinde oldugu gibi, Kapadokya'da da yogun bir imar et*kinligine girişilir Bu yüzyıllar, istan*bul'da Hagia lrini, Hagia Sofia ve adları daha az bilinen mimari harikaların inşa edildikleri yüzyıllardır

NİĞDEDEKİ TARİHİ ESERLER VE TURİSTİK YERLERİ
Niğde ili târihî eserleri ve tabiî güzellikleri bakımından zengin iller arasında yer alır Selçuklu devri Türk eserleri bakımından Konya, Kayseri ve Sivastan sonra gelir Bakımsızlık yüzünden birçoğu yıkılmıştır





Niğde Kalesi: Kalenin temeli MÖ 8yy da Geç Hitit Döneminde yapılmış, Roma-Bizans Selçuklu, Osmanlı Döneminde onarım görmüştür

Alâaddin Câmii: Birinci Alâaddin Keykubâd zamânında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233te yaptırılmıştır Selçuklu sanatının günümüze kadar en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat âbidesidir Niğdenin en eski câmisi olup Mîmar Sıddık bin Mahmûd ve kardeşi Gâzi yapmıştır Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan câminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür Câmi süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en kıymetli eserlerinden biridir Damalı minâresi câmiye ayrı bir güzellik katmaktadır

Sungur Bey Câmii ve Türbesi: Moğol asıllı Sungur Bey tarafından 1335te yaptırılmıştır On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra yeniden yapılmıştır Mîmârî özelliği ve taş işçiliği şahâne olan câminin süslemeleri çok zengindir İlk yapıldığında iki minâreliydi Câminin yanında Sungur Beye âit sekiz köşeli bir türbe vardır

Paşa Câmii: On beşinci asra âit Osmanlı eseridir Ali Paşa tarafından yaptırılan câmiyi oğlu Murâd Paşa genişletmiştir 1909da tâmir gören câminin yanında türbe ve çeşme vardır

Şah Mescidi: Sungur Bey Câmii yakınında olup 1413te yaptırılmıştır Kare plânlı bir câmidir

Hanım Câmii: Alâaddin Tepesinin doğusunda olup 1452de yapılmıştır Arife Hanım tarafından tâmir ettirildiği için Hanım Câmii olarak bilinir Karamanoğulları devri eseridir

Dışarı Câmii: On altıncı asır Osmanlı eseridir Tek kubbelidir İnce işçilikli ve sedef kakmalı minber Sungur Bey Câmiinden getirilmiştir

Ulu Câmi: Bor ilçesindedir Karamanoğlu Alâaddin Bey tarafından 1410da yaptırılmıştır Câmi dikdörtgen biçimindedir

Ak Medrese: Karamanoğlu AlâaddinAli Bey tarafından 1409da yaptırılmıştır Adını kapısındaki beyaz mermerden alır Selçuklu mîmârî tarzının çok güzel bir örneğidir Ali Bey Medresesi de denir 1936da restore edildikten sonra arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır Geometrik motiflerle süslü giriş kapısı çok güzeldir



Saat Kulesi: Kalenin batı burçlarından birinin üzerine inşa edilmiştir

Hüdâvend Hâtun Kümbeti: Moğol İlhanlı vâlisi Sungur Bey zamânında, Dördüncü Kılıç Arslanın kızı Hüdâvend Hâtun tarafından 1312 senesinde yaptırılmıştır Sekizgen plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Doğusunda bulunan taçkapı yıldız geçmeler ve çeşitli motiflerle süslenmiştir

Gündoğdu Türbesi: Hüdâvend Hâtun Kümbetinin yanındadır 1344te ölen Hakkı Besvap için yaptırılmıştır Kare plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür Türbenin kapısı geometrik, bitki ve örgü motiflerinden meydana gelen kuşaklarla çevrilidir

Sungurbey Kütüphânesi: Emîr-ül-ümerâ Seyfeddîn Sungur Ağa tarafından 1335 senesinde yaptırılmıştır Günümüzde İl Halk Kütüphânesi olarak kullanılmaktadır



Eski Eserler:

Niğde Kalesi: Selçuklu Sultânı Birinci Alâaddin Keykubat yaptırmıştır Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde onarım gördüğü kitâbe ve motiflerden anlaşılmaktadır En son Fâtih devrinde İshak Paşanın emriyle tâmir ettirilmiştir Safevî ve Akkoyunlu tehlikesi sona erince kale tâmir ettirilmemiştir Bugün kale ve onu çevreleyen üç sıra hâlindeki surlardan pek azı kalmıştır

Niğde Müzesi: 1976da yapılmıştır Antik Çağa âit eserlerle, Selçuk ve Osmanlı devrine âit 12 bin eser sergilenir Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır

Tyna Harâbeleri: Bor ilçesinin Kemerhisar bucağı yakınındaki şehir kalıntıları, Hititlere âit ve MÖ 2000 yılında önemli bir merkez olan Tuvana şehrine aittir



Güllüdağ Harâbeleri: Niğdenin 40 km kuzeyinde Bozköy ve Kömürcü köyleri arasında Güllüdağda bir Hitit şehridir Şehir kalıntıları 3 km2dir ve surlarla çevrilidir MÖ 8 asırda yangın neticesi yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır Savaş ve tapınak kalıntıları vardır

Kaya Kilise ve Manastırlar: Roma ve Bizans devrinde Ihlara Vâdisinde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar olup, bâzısı bir saatte gezilecek kadar büyüktür

Su Kemerleri: Kemerhisar-Bahçeli kasabaları arasında Roma devrinden kalma su kemerleridir

Roma Havuzu: Bahçeli kasabasındadır Etrâfı mermerle çevrili Roma devrine âit bir havuzdur

Gümüşler Manastırı: Niğdeye 8 km mesâfede Gümüşler kasabasındadır Roma devrinde yapılmıştır

Demirkazık Tepesi: Çok güzel manzaraları olan bu dağ yaz ve kış ayrı güzelliklere sâhiptir Kayakevinin bulunduğu bu dağ, kış sporlarına müsâittir Dağcılık tesisleri ve alabalık üretme çiftliği vardır

Hasan Dağı: Çok güzel manzaralı bir dağdır Konik biçimde krater gölü vardır Kış sporlarına müsâittir

Köşk: Bor ilçesinin Bahçeli köyü yakınında yeşillik ve sulak bir mesire yeridir

Keten Çimeni: Suyu bol, manzarası güzel ve yeşil bir yayladır

Kaplıca ve İçmeler:

İl toprakları şifâlı su kaynakları bakımından zengin bir bölgede yer alır Başlıca kaplıcaları şunlardır

Kocapınar Suyu ve Çamuru: İl merkezine 2 km uzaklıkta Niğde-Bor yolu üzerindedir Suyu mîde, barsak ve romatizmal rahatsızlıklara iyi gelmektedir Tesisi yoktur

Kemerhisar İçmesi: Bor ilçesine 10 km mesâfede Kemerhisar köyü yakınındadır Suyu içme olarak mîde, barsak, karaciğer ve böbrek hastalıklarında faydalıdır

Çiftehan Kaplıcaları: Ulukışla ilçesine 35 km uzaklıkta Çiftehan köyünde olup, Ankara-Adana kara ve demiryolu üzerindedir Konaklama tesisleri mevcuttur Kaplıcanın suyu içme olarak, böbrek ve metabolizma bozukluğundan ileri gelen şişmanlık ve gut hastalığına, banyo ile romatizma, nefrit, nevralji, kadın ve cilt hastalıklarına, eklem kireçlenmesine, bâzı bel fıtıkları ile siyatik ağrılarına, kalça ve eklem kireçlenmelerine iyi gelmektedir

Kayardı Bağları Mesire Alanı: İl merkezinin 2km batısında, Ha*mamlı Köyüne kadar devam eden, Uzandı Deresi kenarındaki yeşillik alandır ve gezi-mesire için çok elverişli bir bölgedir

Fertek Fatih Parkı (Mandilmos): İl merkezine 10 km mesafedeki Fertek Kasabasındadır Belediye tarafından yapılan çevre düzenlemeleriyle, mesire için uygundur

Bahçeli Gezi ve Mesire Alanı: Bor îlçesi sınırları içindeki Bahçeli Kasabasına çok yakın bir alandır Niğdenin çok önemli tarihi değerlerinden biri olan Roma Havuzu etrafındaki yeşil alan, mesire yeri olarak kullanılmaktadır Bu bölge yakın bir zamanda çevre düzenlemesi yapılarak, geniş halk kitlelerinin kullanımına açılacaktır Ayrıca bölgeye 2 km uzaklıktaki Kemerhisar Kasabasında bulunan MS II yüzyıl Roma Dönemi eserleri olan Su Kemerleri ile birlikte Roma Havuzu çok önemli bir gezi bölgesidir



Gebere Barajı Mesire Alanı: İl Merkezinin 12 km kuzeyindeki ba*raj göletinin çevresindeki bölgedir

Gümüşler Barajı Mesire Alanı: İl merkezine 9 km uzaklıktaki Gümüşler Kasabasına yakın baraj göletinin çevresindeki bölgedir

Ketençimen Mesire Alanı: Niğde ve Çiftlik İlçesi sınırları arasında, Tepeköye yakın konumdaki bölgedir

Demirkazık Gezi ve Mesire Alanı: Dağçılık ve Kış Turizmi açısından önem taşıyan Aladağların eteklerinden geçen Ecemiş Çayı ve Demirkazık Dağevi çevresindeki bölge, mesire alanı olarak kullanılmaktadır Dağevinden başlayıp Kayseri-Yahyalı Kapuzbaşı Şelalelerinde son bulan trekking ve gezi rotası, Niğde turizmi açısından büyük önem taşır Çamardı İlçesindedir



Darboğaz-Meydan Gezi ve Mesire Alanı: Yine dağçılık ve kış turizmi açısından önem taşıyan bir bölgedir Ulukışla İlçesi sınırları içinde bulunan Bolkarlar da trekking için oldukça elverişlidir Darboğaz Kasabası çevresin ve kasabaya 8 km uzaklıktaki Meydan Yaylası mesire alanı olarak kullanılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla