Yalnız Mesajı Göster

Niğde Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Niğde Tanıtım (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



Niğde Manastır ve Kiliseleri

Gümüşler Manastırı (Merkez)


Niğde ilinin 8 km kuzeydoğusundaki Eski Gümüşler Köyünde günümüze iyi bir durumda gelebilen Gümüşler Manastırı tüf kayalıklar içerisine oyularak yapılmıştır Bu manastır içerisindeki fresklerin Ihlara ve Göreme Kaya Kiliseleri ile karşılaştırılması sonucunda, bu manastırın XIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Manastırın içerisine 7 m uzunluğunda, üzeri tonoz şeklinde oyulmuş bir geçit ile girilmektedir Bu geçidin iki yanında açılmış birer kapı ile kayalara oyulmuş iki odaya girilmektedir Bu geçitten 1400x1400 m ölçüsünde kare şeklinde ve çevresi dik kaya duvarları ile çevrili bir avluya geçilmektedir Avlunun kuzey duvarında kayalara oyularak yapılmış ve birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış 9 sütun dikkati çekmektedir Bu sütunların kemerlere yakın yerlerine de spiral ve geometrik motifler işlenmiştir Kuzeydoğudaki kemerlerin içerisine de bir niş şeklinde Malta haçı işlenmiştir


Avlunun batı ve doğu duvarlarına güvercinlikler oyulmuştur Buradaki kapılar ise, manastırda yaşayanların günlük yaşamlarında yapılan işlere ayrılan odalara açılmaktadır Avlunun kuzey duvarı üzerinde de kemer dizilerinin ortasındaki bir kapıdan başka bir odaya geçilmektedir Manastırın asıl kilisesine kuzeybatıdaki kapı boşluğundan girilmektedir

Haç planlı olan kilisenin 550x350 m ölçüsünde tonozlu bir narteksi vardır Toprak zeminli ön narteksin olduğu yerde, yere gömülmüş birkaç büyük küp dikkati çekmektedir Buradan bir kapı boşluğu ile asıl nartekse geçilir Burası yuvarlak tonozla örtülmüş, duvarlar birbirlerine kemerlerle bağlanmış yalancı sütunların üzerine oturtulmuştur Bezeme olarak kırmızı ve siyah çizgiler alternatifli olarak sıralanmıştır Bunlar yer yer yılankavi şekilde olup, değişik bir görünüm ortaya koymuştur Kilisenin naos kısmı yaklaşık 500x500 m ölçüsünde olup, burası da kayalara oyularak oluşturulmuştur Naosta dört kalın sütun üst örtüyü taşımaktadır Üzerine sembolik bir kubbe yapılmıştır Kilisenin doğusunda büyük, yanlarında da küçük birer apsisi vardır Kilisenin kuzey duvarındaki bir kapı boşluğundan ise içerisinde iki mezarın bulunduğu bir odaya geçilir Bu odaya bitişik ikinci odada da yine bir mezar bulunmaktadır Bu odanın doğu duvarına da küçük bir apsis oyulmuştur Batı duvarının iki yanında da küçük bölümler halinde mezarlara yer verilmiştir


Kilise duvarları, kapı boşluklarının çevreleri zengin fresklerle bezenmiştir Buradaki kırmızı ve koyu yeşil renkteki koyu zeminlere yapılan figürlerde çeşitli renkler uygulanmıştır Kuzey duvarında oturur durumda Meryem tasvir edilmiştir Kucağında ise Çocuk İsa görülmektedir Bu kompozisyonun altında StJoseph, Mea ve Salome yeni doğmuş olan İsayı yıkamaktadır Bu kompozisyonların üzerinde Hzİsanın doğuşunu müjdeleyen melekler, kaya üzerinde Çoban Sator, ihtiyar biri, genç Arepo resmedilmiştir

Kilisenin ortadaki büyük apsisinde HzMeryem kilisenin önde gelen kişileri arasında dua eder şekilde görülmektedir StGeorge, StGregory, StBasil, StJason, StAthenogenes ve StNicolas ayakta ellerinde İncil tutarak tasvir edilmiştir Bu tasvirlerin üzerinde de 12 havarinin belden yukarı tasvirleri bulunmaktadır Apsid yarım kubbesinde Hzİsa, HzMeryem, Başmelek Michael, StJohn ve Gabriel resmedilmiştir Kuzeydeki nişte ise Hzİsayı kucağında tutan Meryem görülmektedir


Avlunun kuzey duvarından girilen üstteki odanın duvarları da fresklerle bezenmiştir Buradaki fresklerin konusu diğerlerinden farklıdır Bu bölümde Eshoposun hayvanlarını konu alan hikâyelere yer verilmiştir

Manastırın duvarları çıra ve yağ kandillerinin islerinden ötürü siyah bir tabaka ile kaplanmış, Kültür Bakanlığı, Niğde Müze Müdürlüğü tarafından 1962 yılından sonra başlayan çalışmalarla fresklerin temizliği, dökülen kısımların restorasyonu yapılmıştır Fresklerin konservasyonunun büyük bir bölümü Michael Gough başkanlığında bir İngiliz heyeti tarafından 1964-1965 yıllarında yapılmıştır

Sokubaşı Rum Kilisesi (Bor)

Niğde ili Bor ilçesinde bulunan Sokubaşı Rum Kilisesi XIXyüzyılın sonlarında yapılmıştır Burada yaşayan Rumların göç etmesinden sonra da kendi haline terk edilmiştir

Kesme taş ve moloz taştan yapılan kilisenin önünde bir narteks bölümü vardır Bu narteksi sekiz taş ayak taşımaktadır Dışarıya yarı açık olan bu narteks günümüzde duvarlarla bölünmüş ve dükkân haline getirilmiştir Kilisenin içerisi iki sıra halinde üçer sütunla üç nefe ayrılmıştır Bu neflerin üzeri içten tonoz, dıştan da kırma çatı ile örtülmüştür Ayrıca çatının üzerine taş plaklar halinde kaplamalar yapılmıştır İbadet mekânının ortasında dışarıdan belli olmayan küçük bir kubbe bulunmaktadır

Ermeni Kilisesi (Bor)

Niğde ili Bor ilçesi Orta Mahallede bulunan bu kilise XIXyüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır İlk yapılışında tek katlı ve üzeri çatılı olan bu kilise yöredeki Ermenilerin göç etmesinden sonra özel bir kişinin mülkiyetine geçmiştir Üst örtüsü kaldırılarak üzerine Cıgızlar Evi denilen bir kat eklenmiştir Kilisenin cephe görünümü orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiş, ancak ahşap kapısı, içerisindeki bazı bezemeleri günümüze kadar gelebilmiştir Bu bezemelerde barok üslubun özellikleri açıkça görülmektedir

Kilisenin ibadet mekânının ortasında dört sütun bulunmaktadır Apsisi dışarıya taşkın olmayan biri büyük, ikisi küçük yuvarlak niş şeklindedir Kilisenin ahşap orijinal kapısı kartuşlara ayrılmış ve bunların içerisine bitkisel, girift motifler yerleştirilmiştir

Constantinus ve Helena Kilisesi (Merkez)

Niğde il merkezinde, Niğde-Kayseri karayolunun üzerinde, çukur bir arazide bulunan kilise kalıntısının Constantinus ve annesi Helena adına yaptırıldığı sanılmaktadır

Kilisenin temel ve apsid kalıntıları günümüze gelebilmiştir Moloz taştan ve tuğla hatılı olarak yapılan kilise üç nefli bir bazilika planındadır Naos iki sıra paye ile üç nefe ayrılmıştır Üst örtüsünü belirleyecek bir kalıntıya rastlanmamakla beraber, kırma çatılı olduğu sanılmaktadır Apsis dışarıya taşkın yuvarlak bir niş şeklinde olup, iki yanında diakonikon ve protesis hücreleri bulunmaktadır Apsis üzerinde bozulmuş olmalarına rağmen fresk izleri

Alıntı Yaparak Cevapla