Prof. Dr. Sinsi
|
Kayseri Genel Tanitimi
Kayseri Medreseleri
Huand Hatun Medresesi (Melikgazi)

Kayseri Kalesinin doğusunda, şehri çevreleyen surların dışında, Kağnı Pazarında bulunan Huand Hatun Külliyesinin bir bölümünü oluşturan Medrese, Sultan I Alaaddin Keykubatın eşi ve II Gıyaseddin Keyhüsrevin annesi Mahperi Huand Hatun 1237-1246 yıllarında yaptırmıştır
Huand Hatun Medresesinin Mahperi Hatun (Huand Hatun) tarafından yaptırıldığı ileri sürülürse de bunu belirten bir kitabeye rastlanmamıştır İki eyvanlı medrese sivri kemerli, tonozlu revaklarla doğudaki yazlık dershane eyvanı ile yanındaki klasik dershane ve hücrelerden meydana gelmiştir Medrese avlusunun sağ ve solunda sekizerden on altı hücre bulunmaktadır Giriş eyvanının karşısına büyük bir eyvan yerleştirilmiştir Baş eyvan denilen bu bölümün sağında iç içe bölmeli bir kısım ile türbe girişi ve salonda kare planlı dershane bölümü bulunmaktadır Batı yüzünün köşelerine de kuleler yerleştirilmiştir

Giriş eyvanının sağındaki mekan medresenin mescidi olarak düzenlenmiştir Bu yapıda da camide olduğu gibi duvarların köşelerine takviye kuleleri yerleştirilmiştir Bunlardan kuzey köşesindeki kule prizmatik, diğerleri de silindirik şekildedir Bu yapı ile ilgili bazı iddialara göre medrese camiden önce yapılmıştır Günümüze gelebilen izlerden anlaşıldığında göre, eyvanın önündeki tonozla örtülü doğu revakı sonradan buraya eklenmiştir Daha sonra bu tonoz yıkılmış ve bir daha da yapılmamıştır Medresenin bezemesi ile dikkati çeken ana giriş kapısı batı yönünde olup, oldukça gösterişlidir Kayserinin İçkalesi yakınında, kalenin önemli kapılarının birisinin karşısında kurulmuş olan medrese son derece itinalı bir işçilik göstermektedir Medrese eyvanındaki çörtenler aslan başı şeklindedir
Medrese bugün hediyelik eşya çarşısı olarak kullanılmaktadır
Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Kocasinan)

Kayserinin Yenice Mahallesinde bulunan Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası, Anadolu Selçuklu Hükümdarı I Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan adına 1205-1206 yılında yaptırılmıştır Medrese ve darüşşifa birbirine bitişik iki bina olduğundan halk arasında Çifte Medrese veya İkiz Medrese ismi ile de tanınmaktadır Medrese ve darüşşifanın vakfiyesi bulunamamıştır Bununla beraber Kayseri Tahriri ve Evkaf Defterlerinde bu bilgiler bulunmaktadır
Gıyasiyye Medresesi ve Şifaiyesi dünyanın ilk uygulamalı tıp okuludur Her iki bina da dikdörtgen planlı olup, 60 m uzunluğunda, 40 m genişliğindedir
Medresenin yapımı ile ilgili bir söylence bulunmaktadır Buna göre; Gevher Nesibe Sultan bir Selçuklu kumandanına aşık olmuş ancak, hükümdar bu evliliğe izin vermemiştir Bir süre sonra kumandanın şehit düşmezi üzerine de Sultan üzüntüsünden verem olmuştur Sultan ölmeden önce Gıyaseddin Keyhüsrevden kendisi gibi çaresiz hastaları tedavi edecek hekimlerin yetiştirilmesi için bir medrese yapılmasını istemiş ve bütün servetini de bu iş için bağışlamıştır Bu olaydan üzüntü duyan Gıyaseddin Keyhüsrev ikinci defa tahta çıktığında, kız kardeşinin vasiyetini yerine getirmek üzere Gıyasiye Medresesi ile arkasındaki Şifaiyye Medresesini yaptırmıştır Bundan sonra Gevher Nesibe Sultan da medrese içerisindeki türbesine gömülmüştür
Yapı topluluğu Osmanlı döneminde onarılmıştır Bu onarımlardan ilkini vakfın mütevellisi İsmail Efendi, mimar Ömer Beşeye yaptırmış, bu arada bir de hamam yapılmıştır Maarif Vekaleti Müzeler ve Antikiteler Müdürlüğü (Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü) 1942 yılında Şifaiyyenin taç kapısını onarmıştır Bunun ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü 1955-1956 yılında yapıyı bir kez daha onarmıştır Erciyes Üniversitesi 1980 yılında yapıyı onarmış ve Tıp tarihi Müzesi haline getirmiştir

XIII yüzyılda bu tür tıp kuruluşlarında, Gıyasiyyede teorik, Şifaiyyede de pratik olarak sürdürülmektedir Medrese ve Darüşşifanın girişi güney yönündedir Yapı sarımtırak kesme taşlardan yapılmıştır Duvarların iç dolgusunda kireç harçlı moloz taş kullanılmıştır Darişşifanın taç kapısı geometrik bezemeli, sivri kemerli bir kuşakla çevrelenmiş mukarnaslı olup, üç taraftan örgü motifli bordür ve enli bir silme ile kuşatılmıştır Kapının üst yüzeylerine geometrik desenli iki büyük kabartma rozet yerleştirilmiştir Bunların ortasına da dikdörtgen bir taş üzerine tıbbın monogramı olan iki yılan figürü ve on iki dilimli bir çarkıfelek konulmuştur Girişin iki yanında birer mihrap bulunmaktadır Bunlardan sağdaki mihrabiyenin üzerinde bir çerçeve içerisinde aslan kabartması bulunmaktadır Bunun karşısında olması gereken kabartma ise restorasyon öncesinde yok olmuştur Girişin üzerine de 2 50x0 78 m ölçüsünde dikdörtgen beyaz mermerden kitabe konulmuştur Ancak bu kitabenin bazı yerleri kırılmış ve tam olarak da okunamamaktadır Selçuklu nesihi ile yazılan bu Arapça kitabe iki satırlıdır Restorasyon öncesinde Sahip Ata Medresesinde saklanan bu kitabe onarım sonrasında yerine konulmuştur Bu kitabede mealen şöyle yazmaktadır:
“Kılıçaslan oğlu, dinin ve dünyanın koruyucusu, büyük sultan Keyhüsrev zamanında , zamanı daim olsun, Kılıçaslanın kızı, din ve dünyanın ismeti Melike Gevher Nesibenin vasiyeti olarak h 602 (1205) yılında yaptırılmıştır”
Gıyasiye Medresesinin orijinal kapısı tamamen yıkılmış, Osmanlı döneminde bugünkü yuvarlak kemerli kapı yapılmıştır
Medrese ve Darüşşifa birbirlerine koridorla bağlı iki ayrı yapı olup, dört eyvanlı kapalı avlu plan tipindedir Her ikisinde de 7 00x12 00 ölçülerinde birer havuzlu avlu vardır Bu avlunun çevresi sivri kemerli, tonoz örtülü revaklar ve arkalarındaki odalardan meydana gelmiştir Odaların hepsi küçük olup, revaklara açılmaktadır

Gıyasiyye Medresesi kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı bir yapı olup, doğusunda dört, batısında da beş payeye oturan revaklar bulunmaktadır Eyvan önüne rastlayan revaklar daha geniştir Doğu tarafında eyvanla köşedeki kışlık dershane arasında Gevher Nesibe Sultanın türbesi bulunmaktadır Bu türbe sekizgen planlı olup, içten tromplu, dıştan da çokgen kasnağa oturan sivri bir külahla örtülüdür Türbenin üst mekanına iki taraftan dörder basamaklı merdivenle çıkılmaktadır Buradaki sanduka zaman içerisinde kaybolduğu için mescit olarak kullanılmıştır Bu mekan yarım yuvarlak ve dikdörtgen niş,lerle genişletilmiştir Güneydeki niş mihrap şekline sokulmuştur Türbenin çatısı üzerinde Selçuklu sülüsü ile çepeçevre dolaşan Ayetül Kürsi ve Kurandan alınma diğer ayetler buraya yazılmıştır Türbenin mumyalık kısmının kapısı dikdörtgen olup, üzeri tonozla örtülmüştür İçerisi iki küçük yarıktan ışık almaktadır Buradaki mezar 1980 yılında yenilenmiştir
Gıyassiye Medresesinin kuzey köşesinde bulunan dershane iki pencerelidir Bunlardan büyük olanı kuzey duvarından dışarıya, küçük olanı da büyük eyvana açılmaktadır Yazlık dershane önünde revak olmadan doğrudan doğruya avluya açılmaktadır Bunun da biri kuzeye diğeri batıya açılan iki penceresi vardır Bu eyvanın solunda doğu ve batı yönünde dikdörtgen planlı büyük bir oda yer almaktadır Bu bölümün kışlık dershane olduğu sanılmaktadır Bu dershanenin önünden başlayan yüksek tonoz örtülü bir koridor da şifahaneye uzanmaktadır Burada yapılan kazılarda, bu koridorun altındaki yivli künklerden yapıya su getirildiği öğrenilmiştir

Şifaiyye Gıyasiyye Medresesine benzeyen bir plan tipi göstermektedir Yalnızca ortadaki avlu ve havuz kare planlıdır Şifaiyyenin kuzey ve güney eyvanlarının aynı eksende olmasına rağmen hastaların güneş alabilmeleri için batıdaki eyvan biraz daha güneye kaydırılmıştır Şifaiyyenin giriş eyvanı batı revakına açılmakta ve büyük eyvan dışındaki bölümlere birkaç basamakla çıkılmaktadır Buradaki avlu dört taraftan on payenin taşıdığı sivri tonozlu revaklarla çevrilmiştir Buradaki payelerden sekizi kare, büyük eyvanın önündeki ise L şeklindedir Kuzeye ve doğuya iki penceresi bulunan büyük eyvanın doğusunda iç içe iki oda bulunmaktadır Bu odalardan karanlık olanının ilaçların hazırlandığı yer olduğu sanılmaktadır Büyük eyvanın batısındaki oldukça gösterişli bir kapıdan girilen kuzey-güney yönündeki dikdörtgen mekan ve ona açılan kare şeklinde üç oda bulunmaktadır Belki de buradaki uzun mekanın ameliyata hazırlık, diğerlerinin de ameliyat yapılan yerler olduğu düşünülmelidir
Avlunun güneybatı köşesinde sivri tonozlu koridor çevresindeki odalar hastalara aittir Bu odalar orta koridorun sağ ve solunda dokuzardan on sekiz oda, sıralanmış hücreler halindedir Koridorun karşısındaki odadan ise Şifaiyyenin hamamına geçilmektedir Hamam kare planlı tuğladan yapılmış ve üzeri çapraz bir tonozla örtülmüştür
Seraceddin Medresesi (Melikgazi)
Kayseri Gavremoğlu Mahallesi, Huand Hatun Külliyesinin güneydoğusunda bulunan bu medrese, Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Serâceddin Lala Bedir tarafından 1238 yılında yaptırılmıştır Medrese aynı zamanda Küçük Huand Hatun Medresesi olarak da tanınmaktadır
Selçuklu medreselerinin küçük bir örneği olup, açık ve revaklı avlusu üç eyvan ile çevrelenmiştir Duvarları kesme taştandır Yapıda ve giriş kapısında herhangi bir süsleme elemanına rastlanmamaktadır Yalnızca diğer medreselerden ayrı olarak dış duvarlarının üzerinde sıra halinde mazgallı bir parmaklık dolaşmaktadır Giriş kapısı üzerinde dört satırlı kitabesi bulunmaktadır Bu kitabe mealen şöyledir:
“Bu medrese Keykubadoğlu, büyük sultan, din ve dünyanın kurtarıcısı Kasimmu Emiril-mümi nin Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde 636da (1238-1239) Allahın yardımına muhtaç zayıf kul Serâceddin Lala Bedir marifetiyle yapıldı”
Sahibiye (Sahip Ata) Medresesi (Kocasinan)

Kayseri Cumhuriyet Meydanında bulunan Sahibiye Medresesi, 1267 yılında, Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahrüddin Ali tarafından, yanındaki çeşme ile birlikte yaptırılmıştır Giriş kapısı üzerinde bunu belirten kitabesi bulunmaktadır Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:
“Bu mübarek medresenin yapılmasını Kılıçaslan oğlu Yüce Sultan, Sultanlar sultanı, din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi Keyhüsrev zamanında, Allah mülkünü daim kıla 666 (1267) yılı aylarında Allahu Tealanın rahmetini uman kul Hüseyin oğlu Sahip Ali emretti”

Sahibiye Medresesi Klasik Selçuklu üslubunda yapılmış bir medresedir Medrese yontma taştan yapılmıştır Medresenin eyvanlı iki büyük dershanesi, bir avlu çevresinde sıralanmış revaklı odalardan meydana gelmiştir
Giriş kapısı mukarnaslı olup, onları kırık bir yay şeklinde bir kemer çevirmektedir Kapının iç tarafında geometrik bezemeler arasında Hadis-i Şerif yazısı dolanmaktadır Medresenin giriş kapısı ile iki köşesinde bulunan kuleleri ile görkemli bir görünüşü vardır
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılan medresenin avluya bakan odaları günümüzde iş yeri olarak kullanılmaktadır
Hacı Kılıç Medresesi (Kocasinan)

Kayseri İstasyon Caddesinde bulunan Hacı Kılıç Medresesi ve Camisi II Gıyaseddin Keyhüsrevin oğlu İzeddin Keykavus zamanında 1249-1250 yılında yaptırılmıştır
Medrese ve cami birbirine bitişik olarak yapılmış olmalarına rağmen her ikisinin de ayrı ayrı girişleri bulunmaktadır Bunlardan sol taraftaki camiye, sağ taraftaki de medreseye aittir Cami ve medresenin giriş kapıları mukarnaslar ile bezelidir Her ikisinin üzerinde Tevbe Suresinden Ayetler yazılıdır Medresenin giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır Bu kitabede mealen;
“Bu mübarek medresenin yapılmasını Keyhüsrev oğlu, yüce sultan, din ve dünyanın şerefi, fetihler sahibi, Keykavus devrinde 647 (1249-1250), zayıf kul, Tusluoğlu Ebul Kasım eliyle emretti” yazılıdır
Medrese Selçuklu medrese plan düzeninde, açık avlulu, revaklı, dikdörtgen planlı olup, kalın taş duvarlı olarak yapılmıştır Medresenin doğusundaki giriş eyvanının karşısında ana eyvan bulunmaktadır Ana eyvanın yanında büyük bir dershane, avlunun doğu ve kuzeyinde de hücreler sıralanmıştır
Medresenin güneyi yanındaki Hacı Kılıç Camisi ile bitişiktir Giriş eyvanının güneyindeki sivri tonoz örtülü bir girişle de yanındaki türbeye geçilmektedir
Kölük Medresesi (Melikgazi)
Kayseride Düvenönü semtinde Gülük Mahallesinde bulunan Kölük (Gülük) Külliyesinin bir bölümünü oluşturan Medrese, yapı topluluğu ile birlikte XIII Yüzyılda Danişmendliler döneminde yapılmıştır Medrese cami ile birlikte 1835-1856 yıllarında onarılmıştır
Medrese, plan düzeni olarak belirli bir medrese plan tipine uymamaktadır Batıdaki giriş kapısından üst kata çıkışı sağlayan merdiven bulunmaktadır Bunun üzerinde tonoz örtülü bir oda vardır Batı yönünde ise tüm mekanların sıralandığı ince uzun beşik tonozlu bir koridor ve medrese odaları bulunmaktadır
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi (İncesu)

Kayseri İncesu ilçe merkezinde bulunan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesinin bir bölümünü oluşturan Medreseyi yapı topluluğu ile birlikte Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1670 tarihinde yaptırmıştır
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi iki büyük avlu etrafında toplanmıştır Medreseden günümüze bir dershane hücresi ile yedi öğrenci hücresi ulaşabilmiştir Ancak medresenin vakfiyesinde burada on beş hücre bulunduğu yazılıdır Büyük olasılıkla günümüze ulaşamayan 18 medrese hücresi L şeklinde idi Burada yapılacak bir kazı çalışması medresenin tam planını ortaya koyacaktır Vakfiyeden öğrenildiğine göre, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa bu medreseye bir çok kitap vakfetmiştir Günümüzde bu kitapların bir bölümü Kayserideki Raşit Efendi Kütüphanesinde bulunmaktadır
Hamidiye Medresesi (Develi)

Kayseri Develi ilçesinin 50 km güneybatısında bulunan Şıhlıdaki Hamidiye Medresesi kitabesinden öğrenildiğine göre Sultan II Abdülhamid döneminde 1891-1892 yılında yapılmıştır
Hamidiye Medresesi Klasik Osmanlı medrese plan şemasının bir devamı niteliğinde olup, 37 00x44 00 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Medrese muntazam kesme taştan yapılmıştır Yer yer de siyah ve beyaz taşlar kuşak olarak kullanılmıştır
Bugün medresenin yol seviyesinin altında kalmış kuzey cephesinde giriş portali bulunmaktadır Bu portal üç sıra halinde kaval silmelerle çevrelenmiştir Ayrıca bu giriş yuvarlak kemerli olup, ana yapıdan iki kat yüksekliğinde dikdörtgen görünümdedir Giriş kapısının üzerinde kitabesi bulunmaktadır Portalin kilit taşı üzerindeki akantüs yapraklarından başka bir bezemeye rastlanmamaktadır Giriş kapısının kuzey duvarından yükselen bölümü arka cephede ikinci kat olarak odaya dönüştürülmüş ve buraya iki yönden taş merdivenlerle çıkılmaktadır Büyük olasılıkla bu mekan medresede ders veren müderrise aittir
Medresenin avlusu revaklı ve ortasında bir de havuzu bulunmaktadır Bunun çevresinde 24 hücre vardır Bu hücreler sütunların taşıdığı yuvarlak kemerli bir revakın arkasındadır Hücreler bir kapı ve bir pencere ile avluya açılırlar Revekların ve hücrelerin üzeri ahşap kirişlerin taşıdığı düz bir damla örtülmüştür
Hamidiye Medresesi 1932 yılında onarılmıştır Günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılmaktadır
|