Yalnız Mesajı Göster

Karadeniz Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karadeniz Tanıtımı (Nasıl Gidilir Ne Yenir Ne İçilir)



MİLLİ MÜCADELENİN KENTİ SAMSUN
Karadeniz Bölgesi'nin önemli kentlerinden Samsun'a kara ve hava yoluyla yurdun her köşesinden ulaşım imkanı bulunuyor

Samsun'a gelecek bir ziyaretçi 131 kilometre uzaklıktaki Amasya'ya, 152 kilometre uzaklıktaki Ordu'ya ve 163 kilometre uzaklıktaki Sinop'a günübirlik ziyaretler yapabilir

Yörede tatilcilerin denize girebileceği çok sayıda yer bulunurken, hem doğu hem de batı yönünde yolculuk edenler, yeşille mavinin buluşmasına tanıklık edebilirler

MÖ 7 yüzyılda ''Amisos' adıyla kurulan bir koloni kenti olan Samsun, Kızılırmak ve Yeşilırmak'ın denize döküldüğü bölgede yer alıyor Tarihin her döneminde önemini korumuş, Büyük Önder Atatürk ve 18 arkadaşının 19 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile kente gelişlerinin ardından Milli Mücadele'nin ilk kıvılcımının ateşlendiği yer olan Samsun, bu yönüyle de kendine özgü bir kimliğe sahip

Denizi, yayları, gölleri, ırmakları ve şifalı kaplıcalarının yanı sıra Türkiye'nin en önemli sulak alanlarının başında gelen Kızılırmak Deltası ile de her çeşit turizme olanak veren Samsun, müzeleriyle kentin geçmişini ve barındırdığı uygarlıkları ziyaretçilerin gözleri önüne seriyor



Kent merkezinde gezilebilecek yerler arasında yer alan ve 1928-1931 yılları arasında Avusturyalı heykeltıraş Heinz Kriphel tarafından yapılan Atatürk Anıtı, kente gelenlerin mutlaka hatıra fotoğrafı çektirmek istediği bir eser Şaha kalkmış at üzerinde üniformasıyla Büyük Önder Atatürk'ün canlandırıldığı anıtın kaidesinde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve milli mücadeleyi vurgulayan kabartma figürler yer alıyor

Gazi Müzesi ise Atatürk'ün Samsun'a geldiği dönemlerde kaldığı Mıntıka Palas Oteli'nden dönüştürülerek 1930 yılında müze haline getirilmiş Müzede Atatürk'ün kullandığı eşyalar ile fotoğraflar sergileniyor

1981 yılından itibaren faaliyet gösteren Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde ise Samsun ve çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkan tarihi eserler yer alıyor

Müzedeki eserler arasında en önemli buluntuları Amisos Hazinesi, mozaikler ve Bafra'da 1974 yılından bu yana sürdürülen İkiztepe Kazıları'nda çıkarılan binlerce yıllık tarihi eserler oluşturuyor

Aslına uygun projelendirilerek bire bir ölçülerde inşa edildikten sonra Doğu Park sahiline yerleştirilen müze gemi Bandırma Vapuru da görülebilecekler arasında

Doğal çam ormanlarıyla kaplı yemyeşil tepelerin denizin mavisine karıştığı Samsun sahilleri, eşsiz kumu ile ayrı bir güzellik oluştururken, Atakum sahileri boyunca uzanan plajlar denize girmek isteyenlere bu imkanı veriyor

Kent merkezine yaklaşık 110 kilometre uzaklıkta bulunan ve Kunduz yaylasının yanı sıra tarihi mekanları ile öne çıkan Vezirköprü, Altınkaya ve Derbent Baraj gölleri, Paflagonya Kaya Mezarları ve tarihi Asar Kale'nin yer aldığı 46 kilometre mesafedeki Bafra, Ordu yolu güzergahındaki Amazon diyarı Terme, Amasya yolu üzerinde bulunan ve kent merkezine 80 kilometre uzaklıkta kaplıca turizmiyle ünlü Havza görülebilecekler yerler arasında

Samsun'un en yüksek dağı olan Akdağ'ın yer aldığı kaplıca ve yayla turizmine olanak sağlayan Ladik, eşsiz kumsalları ile Yakakent ve türkülere konu olmuş ilçesi Çarşamba da Samsun'un tarihi ve doğal mekanlarından bir bölümünü oluşturuyor

Bafra ilçesinde, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası ise Türkiye'nin önemli sulak alanlarının başında geliyor İrili ufaklı çok sayıdaki gölü, sazlık alanları, ender subasar çayırları, 12 bin hektarı bulan sulak alanları ve barındırdığı canlı türleriyle Türkiye'nin önemli doğal sistemlerinden biri olan delta, meraklıları için günü birlik gezilebilecek doğal alanlardan

AMAZONLAR'IN DİYARI-
Efsanevi kadın savaşçılar olarak bilinen ve Thermedon Çayı yakınlarında kurdukları Themiskyra kentinde yaşadıkları belirtilen Amazonlar ise Samsun'un kültürel zenginlikleri arasında yer alıyor MÖ 1200 yıllarından itibaren Karadeniz kıyılarında yerleştikleri bilinen Amazonlar'ın yurtlarını görmek isteyenler ise Ordu yolu güzergahında bulunan ve Samsun'a 55 kilometre uzaklıktaki Terme'de bir süre mola verebilirler

Samsun'a gelen ziyaretçilerin yaz mevsiminde barbunya, istavrit, kefal ve mezgit yeme imkanları bulunuyor Samsun'da ayrıca sazan, yayın, levrek, alabalık ve turna gibi tatlı su balıkları da her dönemde balık restoranlarda servis yapılabiliyor

Yer pancarı, mısır, kara lahana ve hamsi katkılı çeşitli çorba ve yemeklerin yanı sıra keşkek ve tirit de Samsun yöresinin özgün yemekleri olarak biliniyor Bunun yanı sıra tüm Türkiye'de ''Karadeniz'' adıyla bilinen pidesi ise Samsun'u ziyarete gelenlerin mutlaka tatmaları gereken bir damak zevki olarak öneriliyor

KARADENİZ'İN ŞİRİN KENTİ SİNOP
Karadeniz Bölgesi'nin en kuzeyinde bir yarımada üzerinde yer alan Sinop, bölgenin küçük ve şirin bir kenti olarak dikkati çekiyor

Samsun'dan yaklaşık 25 saatlik bir yolculukla ulaşılabilecek Sinop, bölgenin tüm karakteristik özelliklerini taşıyan bir kent Gür ağaçlı ormanları, yaylaları, kumsalları, temiz denizi ve Türkiye'de eşi bulunmayan fiyordu ile Sinop, ziyaretçilerini bekliyor

Sinop, Helenistik çağın ünlü düşünürü Diyojen'in doğup büyüdüğü yer olarak da biliniyor MÖ 4500 yılından itibaren kente yerleşerek hüküm süren Paflagonlar, Gaçkalar, Erken Hititler, Frigler, Kimmerler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın Sinop'ta eserlerini görmek mümkün Bunlar arasında en ünlü kalıntı, tarihi MÖ 200'de yaşayan Gaskalılar zamanında kurulmuş Sinop Kalesi Kent merkezindeki kalenin güney kısmında yer alan ve Selçuklular zamanında tersaneye çevrilip, 1882 yılında cezaevine dönüştürülen Tarihi Sinop Cezaevi, mutlaka görülmesi gereken bir yapı



Bizanslılar tarafından yaptırılan Balatlar Kilisesi, bölgede yaşamış Türk büyükleri adına yaptırılmış Seyyid Bilal Türbesi, Alaaddin Cami, Pervane Medresesi ile 1853 yılındaki Osman-Rus Savaşı sırasında donanmaya düzenlenen baskında şehit düşen denizcilerin üzerinden çıkan parayla yaptırılan Şehitler Çeşmesi de kentin görülmesi gereken tarihi yapıları arasında yer alıyor

İl merkezine 90 kilometre uzaklıktaki Boyabat Kalesi, 117 kilometre uzaklıktaki Durağan'da bulunan Kaya Mezarları da vakti olanlar için görülebilecek kültürel varlıklar

Yaklaşık 175 kilometre sahil şeridi bulunan Sinop'ta temiz ve doğal ortamda denize girilebilecek çok sayıda bölge var Karadeniz'de kent merkezinde denize girilebilecek ender illerden biri olan Sinop'ta Türkiye'nin tek fiyordu olan ve il merkezinden araçla yaklaşık 20 dakika mesafede bulunan Hamsilos Koyu'nun yanı sıra Ak Liman, Sarıkum ve İnceburun denizden yararlamak isteyenleri bekliyor

İl merkezine 56 kilometre mesafedeki Ayancık'taki İnaltı Mağarası, 26 kilometre uzaklıktaki Erfelek'te bulunan Tatlıca Şelaleleri ve Ayancık'ın güneyindeki Akgöl ise kentin doğal güzelliklerinin başında geliyor

Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği Sinop Müzesi'nde sergilenen eserler arasında ikona ve mozaikler önemli bir tutuyor 18 yüzyıl Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan Etnoğrafya Müzesi üç kattan oluşuyor Sinop evlerine örnek teşkil etmesi açısından 1981 yılında kamulaştırılarak aslına uygun restore edilen müzenin zemin katı galeri, birinci katı Etnoğrafya Müzesi, ikinci katı ise Yaşayan Konak şeklinde turizme hizmet veriyor

Kendine özgü otantik keten dokumaları ve el yapımı maket kotraları ziyaretçilerin anı ya da hediyelik olarak alabileceklerinin başında geliyor

ŞEHZADELER KENTİ AMASYA
Kuruluşundan bu yana yaklaşık 7 bin 500 yıllık süreçte Hititler'den Osmanlılar'a kadar çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Amasya, doğal ve kültürel zenginlikleri ile öne çıkıyor

MÖ 65 yılında basılmış ve halen Amasya Müzesi'ndeki koleksiyonda kayıtlı sikkelerde ''Amasseias'' adıyla tarihe malolan kent, Yeşilırmak Vadisi'nde, antik ipek yolu üzerinde kurulu önemli bir turizm merkezi

Sevdaları tarihe mal olmuş Ferhat ile Şirin'den, dünyanın ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon'a kadar birçok isme ev sahipliği yapan Amasya, çok sayıda Osmanlı Sultanı'nın da şehzadelik dönemlerini yaşadığı kent olarak biliniyor

''Amasya Tamimi'' ile Kurtuluş Mücadelesi'nde milli iradenin vurgulandığı yer olan Amasya, 1861 yılında Anadolu'da yaptığı gezinin notlarını ''Küçük Asya'da Bir Geziden Anılar'' isimli eserinde toplayan Fransız Arkeolog Georges Perrot tarafından, ''Amasya Anadolu'nun Oxfordu'dur 25 bin kişilik nüfusunun 2 bini öğrenci olup, 18 medresede öğrenim görmektedir'' diye anlatılır

Amasya'da Kral Kaya Mezarları, Harşena Kalesi, Aynalı Mağara, Darüşşifa (Bimarhane), Hazeranlar Konağı, Ferhat Su Kanalı, Sultan 2 Beyazıt Külliyesi, Halife Gazi Kümbeti, Çelebi Mehmet Medresesi ile Saat Kulesi, Gökmedrese ve Burmalı Minare Cami, kentte gezilebilecek tarihi ve kültürel varlıklar olarak öne çıkıyor

Doğa harikası Borabay Gölü ve Taşova'daki Yukarı Baraklı Şelalesi ise Amasya'nın görülmesi gereken doğal güzelliklerinin başında geliyor
13 medeniyete ait arkeolojik ve etnoğrafik eserin sergilendiği Amasya Müzesi'ndeki kültürel varlıklar arasında öne çıkan eserlerden başlıcalarını 1962 yılında Doğantepe beldesindeki kazıda ortaya çıkarılan bronzdan yapılmış Hitit dönemine ait Fırtına Tanrısı Taşup heykelciği ile Hitit, Geç Helenistik, Frig, Bizans ve Roma dönemine ait, sikke, heykel, lahit ve mezar buluntuları oluşturuyor 14 yüzyıl İlhanlı dönemine ait erkek, kadın ve çocuklara ait mumyalar ise müzenin en çok ilgi gören köşesi

Osmanlı döneminde çok önemli bir kent olan Amasya öylesine önemsenmiş ki, Yükseliş Dönemi'nde tahta geçen bütün padişahlar burada Sancak Beyliği yapmışlar Aralarında Yıldırım Beyazıt, Çelebi Mehmet, 2 Murat, Fatih Sultan Mehmet, 2 Sultan Bayezıt ve 3 Murat'ın da arasında bulunduğu padişahların şehzadelik dönemindeki ilk eğitim aldıkları kent olması nedeniyle Amasya, ''Şehzadeler kenti'' diye anılır

Yöre insanın çay içme alışkanlığı nedeniyle teneke, pirinç ve bakır semaver yapımı gelişmiştir Bunun yanı sıra el oymacılığı, baston yapımı, bindallı tabir edilen atlas ve kadifeden üretilen giysiler ile kilim dokumacılığı yaygın kentte yaygındır Balıklı dolma, keşkek, toyga çorbası ve bamya, yöresel yemekler olarak öne çıkar

Alıntı Yaparak Cevapla