11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bilgi Felsefesi
Bilgi Felsefesi
Doğayı meydana getiren ana öğe (arkhe)nin ne olduğunun merak edilip araştırılmasından itibaren ortaya çıkan felsefeye önceleri İlkçağ Felsefesi daha sonra ****fizik denilmiştir ****fiziğin başlıca problemlerinin (Varlık, Tanrı, Ruh) duyu organlarımızın sağladığı bilgilerle çözümlenemeyeceği anlaşılınca; bu problemlerin akıl ve sezgiye başvurularak çözülebileceği görüşü ortaya çıkmıştır
O halde bu yetiler (akıl ve sezgi ) gerçekten insan zihninde var mıdır? Varsa,varlığın gerisindekileri bilmemizi sağlar mı? Türünden sorular ortaya çıkmıştır Bu ve buna benzer soruların cevaplarının araştırılması,bilgi felsefesini ortaya çıkaran en önemli gelişme olmuştur Çünkü bu tür problemler bilgi felsefesini ilgilendirmektedir
Bilgi Felsefesi;
1-Bilgi Kuramı(Epistemoloji) 2-Mantık alanlarından oluşur
1-BİLGİ KURAMI (Epistemoloji):
Bilgi Kuramının Konusu:
Bilginin; kaynağı,yapısı,metodları,imkanı,sınırları ve değeri (doğruluğu) ile ilgili problemlerin eleştirici bir gözle araştırılmasıdır
Bilgi Kuramının Temel Kavramları:
Bilgi kuramının temel kavramları“suje”,”obje”, ve “bilgi” kavramlarının yanında; “doğruluk(hakikat,verite)”, ”gerçeklik(realite)”,”temellendirme” dir
Doğruluk(hakikat,verite):
Algılar,kavramlar,bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunluktur Yani bir ifadenin nesnesine uygunluğudur Dünyadaki şeylerin ve olayların (olup bitenlerin)doğru ya da yanlış olması söz konusu değildir Doğruluk, sadece düşüncelerin, yargıların,önermelerin özelliğidir
Gerçeklik (realite):
Zamanda ve mekanda var olanların tümüdür Gerçeklikle hakikati (doğruluğu) birbiriyle karıştırmamak gerekir Çünkü gerçeklik, somut olarak var olanların bütünüdür Hakikat (doğruluk)ise, var olana (ister gerçek var olana ister düşünsel var olana) ilişkin bilginin özelliğidir
Örneğin;Pamuğun yumuşaklığı-Gerçeklik
Yer çekimi kanunu-Hakikat(doğruluk) tur
Matematik ve mantık kuralları da bir hakikattir
Temellendirme:
Bir düşüncenin, bir yargının,önermenin doğruluğunu gösterme,bu doğruluğun dayanaklarını gerekçelerini ortaya koyma demektir
Doğrulama daha çok deneysel bilimlerin,Temellendirme ise formel bilimler ile felsefenin başvurduğu bir yoldur
Örneğin:Felsefede önermelerin yargıların deney ve gözlem yoluyla doğrulanması söz konusu olmadığından gerekçe ve dayanak göstererek temellendirme yoluna gidilir Bilgi Kuramı temellendirmek istediği kavram ya da soruları derinliğine,genişliğine araştırır ve aydınlatmaya çalışır Bunu da genellikle çözümleme (analiz) ve betimleme (tasvir etme) yoluyla yapar
Bilgi Kuramının Temel Soruları:
1-Bilginin değeri ile ilgili sorular;
Varlığın doğru bilgisi var mıdır?
Varsa bu bilgiler gerçek midir?
Elde edilen bilgiler kesin midir?
Kesin ve doğru bilgilerin ölçütü nedir?
Hakikat var mıdır?
Zihnimiz hakikate erişebilir mi?
2-Bilginin kaynağı ile ilgili sorular:
İnsanın elde ettiği bilgilerin kaynağı nedir?
Bilgilerimiz doğuştan mıdır?
Bilgi kuramının problemleri arasında, genel-geçer doğru bilgi var mıdır? sorusunun önemli bir yeri vardır
Bu soru birbirinden farklı cevaplarverilmiştir Bunlar:
Akla dayanan bilgi doğru bilgidir (Rasyonalizm,İnneizm,Apriorizm)
Deneye,tecrübeye dayanan bilgi doğrudur (Empirizm)
Fayda ve başarı sağlayan bilgi doğrudur (Pragmatizm)
Olgulara dayanan bilgi doğrudur (Pozitivizm)
Duyulara dayanan bilgi doğrudur (Sensüalizm)
Sezgiye dayanan bilgi doğrudur (Entüisyonizm)
İnsanın iç tecrübesinden elde ettiği bilgi doğrudur (Mistisizm)
Vahye ve İmana dayanan bilgi doğrudur (Fideizm)
Saf fenomenlere dayanan bilgi doğrudur (Fenomenoloji)
2-MANTIK
Mantık;insan aklının kendi hakkındaki bilgisidir Dar anlamda doğru düşünme kurallarını öğreten bilgidir
Bilgi Kuramı–Mantık ilişkisi;
-Bilgi Kuramı bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır
-Mantık,düşüncenin akıl yürütme yoluyla ilgilenir,yargılar arası ilişkilerin doğruluğu önemlidir,
Bilgi kuramı için ise, içeriklerin doğruluğu önemlidir
BİLGİ KURAMININ TEMEL PROBLEMLERİ
Bilgi Kuramının temel problemi Doğru bilginin imkanı (mümkün olup olmadığı) problemidir
İlkçağ filozofları bilginin kaynağını sorgulamadan önce,bilginin değeri yani kesin doğru bilginin olup olmadığı üzerinde durmuşlardır Bu soruya iki şekilde cevap verilmiştir:
1-Doğru Bilginin İmkansızlığı :
İlkçağ felsefesinin ilk dönemi bir doğa felsefesi niteliği gösterir O dönemin filozofları sadece duyularla evrenin açıklamasını yapmaya çalışmışlardır Yani naif (yöntemsiz,sistemsiz) bir empirizm (deneycilik) ile evren hakkında kesin bilgilere varılabileceğini sanmışlardır
Evrenin oluşumu ve varlıkların kökeni ile ilgili sorulara cevap verilirken çelişkili görüşlerin ortaya çıkması,her filozofun kendi görüşlerinin doğru,diğerinin yanlış olduğunu iddia etmeleri,bu tür görüşleri şüphe(kuşku) ile karşılayan sofist denilen yeni bir grup düşünürün ortaya çıkmasına neden olmuştur Sofistler genel-geçer doğru bir bilginin varlığından ilk kez şüphe edenlerdir
SOFİSTLER SEPTİKLER
2- Doğru bilginin İmkanı
Doğru Bilginin mümkün olduğunu ileri sürenlerdir Burada bilginin değeri ve kaynağı konusu birleştirilmiştir Bunlara Dogmatikler de denilebilir Dogmatizm: Bir takım ilkelerle insan bilgisinin mutlak hakikate ulaşabileceğini iddia eden anlayışa denir Septisizmin tam zıddıdır
RASYONALİZM EMPRİZM KRİTİSİZM ENTÜİSYONİZM
POZİTİVİZM ANALİTİK FELSEFE PRAGMATİZM FENOMENOLOJİ
|
|
|