Yalnız Mesajı Göster

Postmodern Felsefe

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Postmodern Felsefe



Postmodern Felsefe

Aydınlanma düşüncesinin temelini oluşturan rasyonalizmin, yani nesnel bilginin akıl yoluyla edinilebilir olduğuna duyulan inancın sarsılması ile birlikte başlayan ve bir bütün modern felsefenin temel kategorilerinin sorunsallaştırılması ve bu kategorilerin işletildiği epistemolojik ilkelerin yerinden edilmesi ile sonuçlanan felsefe eğilimi "Özcülük", "temelcilik", "gerçekçilik", "nesnellik", "özne" ya da "ben" gibi modern felsefeye içkin ve aydınlanma düsüncesinin temel dayanakları olan kavramlar burada artık tümüyle işletilemez bir hale gelir Bu, bir tür felsefenin sonudur, ama tümden felsefenin değil, özellikle vurgulandığı haliyle, Platon'dan beri süregelen ve Modernizmde doruğuna ulaşan ****fiziksel felsefenin sonudur

Felsefe yapmanın imkan ve olanakları bu noktadan itibaren başka bir yol izlemek durumundadır, ki postmodern felsefe eğilimleri çeşitli kollardan bunun açılımlarını yaparlar En bilinen ve etkili örnekleri Lyotard'ın Büyük Anlatılar'ın sonu eleştirisi, Focault'nun soykütüksel arkeolojisi, Levinas'ın ötekilik felsefesi, Derrida'nın yapısökümcülük'ü, Deleuz'un göçebe şizoid analizler'i, Rotry'nin ironi ve olumsallık kavramları, Barthes'ın göstergebilimsel serüven'i, Kristeva'nın metinlerarasılıkı, Laclau ve Mouffeu'nun anlamın kapatılamazlığı hakkındaki çözümlemeleri şeklinde çok genel olarak belirtilebilir

Postmodern felsefe, fenomenoloji, yapısalcılık, varoluşculuk, eleştirel teori ve Marksist felsefe gibi öğretiler arasındaki etkileşimlerin oldugu kadar, dilbilim, antropoloji, psikoanaliz, sosyoloji gibi disiplinler arasındaki kuramsal sınır çatışmaları ve geçişkenliklerinin de ürünüdür Farklı kollardan modern düsüncenin içinde kuramsal sınırları zorlayan Kant, Hegel, Marks, Freud, Nietsche, Husserl,Heidegger, Saussure bir anlamda daha modernizm icinde postmodern felsefenin öncüllerini atmışlar ve derinleştirmişlerdirÖzellikle son dört ismin postmodern felsefenin fikir babaları olduklari söylenebilir Fransız felsefecileri daha sonra, 1960 ve 70lerde, bu düşünürlerin açtıkları izlekleri derinleştirerek postmodern felsefenin başlıca yaklaşımlarını şekillendirmişlerdir

Postmodern durum zaten çoktan belirginleşmeye başlamıştır IIDünya savaşı'ndan itibaren Ekonomik, siyasal ve toplumsal düzenlenişlerin ifadesi olan postmodern durumun yanı sıra, mimariden diger sanat dallarına felsefe, din, toplum, kültür ve benzeri her alanda modernizme tepki olarak doğan tutum ve yaklaşımların ifadesi olarak da postmodernizm ortaya çıkmıştır Postmodern felsefe ise, bu noktada postmodernizmin arkaplanındaki, ya da başka bir deyişle altyapısındaki teorik temeli olusturur Postmodern felsefe, dolayısıyla modern felsefenin içerdiği kavramsal ikiliklere ve onların epistemolojik temellerine kökten bir itirazdir denebilir

Postmoder felsefe, her seyden önce en genel anlamda evrensel, tümel, nesnel ve rasyonel bilginin varlığına yönelik derin bir kuşkunun ortaya çıkmasının ürünüdür Bu kuşkuyla giderek, ikili kavram karşıtlıkları ve onların dayanakları olan epistemolojik konvansiyonları yıkmaya yönelir Yapısalcı dilbilimin dili sorunsallaştırması, psikoanalitik kuramın bilinçi deşifre etmesi ve antropolojinin kültürel olguların dayandığı derin yapıları açığa çıkarmasının sonuçlarına bağlı olarak düşünce-gerçeklik ilişkisinin, dolayısıyla da bilginin geleneksel felsefedeki yapısının altüst edilmesi sözkonusu olur

Modernist ve geleneksel felsefe 'nin eleştirisi
Postmodern felsefenin gelişiminde Fransız yapısalcılığı' nın özel yerini belirtmek gerekir: yapısalcılığın kurucu öncüsü Sausseureün ve felsefi meseleleri dil bağlamında sınırlarına vardıran Wittgensteinın sonrasında yapısalcılık özellikle Fransada etkin olmuş ve yolaçtığı kuramsal tartışmalar yapısalcılık-sonrası-teori ile postmodern felsefenin oluşumunda belirleyici bir rol oynamıştır Antropolog Levi Strauss, psikoanalitik kuramcı Lacan, göstergebilimci Barthes, marksist filozof Althusser bu oluşumun yakın tarihli mimarlarıdır

Postmodern felsefenin, belirli bir bakış açısıyla saptanabilecek kimi ortak eleştiri bağlamları ya da tematik toparlanmaları dışında belirli bir savunusu ya da öğretisi yoktur denebilir Çünkü onu belli bir disiplin ya da öğretiye indirgemek olanaklı değildir, daha çok birkaç koldan farklı felsefelerin toplandığı bir felsefe düzlemi olarak anlamak mümkündür Yani, farklı felsefi eğilimlerin bir araya geldiği, birbirinden farklı konum ve tutumların savunuldugu ayrışık bir felsefe düzlemi dir postmodern felsefe Tıpki Modernist felsefelerin akıl ve akılcılık üzerinden okunması gibi, postmodern felsefenin de bunlara karşıtlığı üzerinden okunması sözkonusu olabilir

Öyle ki, burada, felsefe-dışı sayılan konular da bir şekilde felsefenin içine taşınır ve dahası, kategorik ayrımlarla belirlenmiş olan disiplinler sürekli birarada kullanılır ve sürekli arayüzeyler de çalışılır Açıkca görüleceği üzere postmodern felsefe, yalnızca modern felsefe düzlemini değil aynı zamanda onun mirascısı ve mantıksal uzantısı olduğu geleneksel felsefenin metinsel yapısını, yani tüm kategorik işletim mekanizmalarını çözüştürmeye yönelmektedir Burada, yeni bir içerik arayışının değil ama daha çok ve asıl olarak yeni bir biçimsellik arayışının sözkonusu olduğu söylenebilir

Bu biçimselliğin başlıca özelliği geleneksel formların bütünselliğine, tümelliğine, kapalılığına ve ciddiliğine karşıt olarak, parçalı, yüzeysel, ironik ve çok katmanlı oldugu söylenebilir İyi-kötü, yüksek-alt ya da yukarı-aşağı, doğru-yanlış, rasyonel-irrasyonel, öz-biçim, gerçek-gerçekdışı ve benzeri ikiliklere dayali epistemelojik yapı çözüştürülür bu yeni biçimsellik girişimleriyle

İnsan'ın ölümü
Öte yandan, postmodern felsefe, ****fizik felsefenin ya da daha doğru bir deyişle felsefenin ****fizik yapısının sonunu ortaya koymanın yanı sıra, bir düzine ****fizik nosyonun da sonunu ortaya koyar Bunların başında insan nosyonu gelmektedir Nietscheden Derridaya izlekler takip edildiğinde açık olarak insanın sonu nun ortaya konulduğu görülecektir Hümanizmin teorik statüsünün geçersizliği daha yapısalcılık zamanında belirginleşmiştir

Althusser, yapısalcı Marksizmini temellendirirken kendi düşünce ayrımlarını ifade etmek için „marksizm bir teorik anti-hümanizmdir“ saptamasını çekincesiz ifade etmiştir ve yaptığı açılımlar bu bağlamda insan nosyonunun nasıl sorunsallastırılacağını gösterir Öte yandan, felsefe de ben'in imkansızlığı açıkca gösterilmiş ve her bakımdan özne'nin özne oluşunun dayanaklarının kendi dışındalığı belirlenmiştir Bu noktadan itibaren öznenin yeniden anlamlandırılması kaçınılmaz bir gerekliliktir

Postmodern durum bu bakımdan yalnızca yeni bir takım iktisadi ve sosyal verilerin ifadesi değil, aynı zamanda teorik düzlemde bu ****fizik sonun da adıdır Postmodern felsefe, dolayısıyla, Kantta açık ifadesini bulan „aydınlanma tasarısı“nı ve bütün modern felsefe akımlarına ruhunu veren akılın ve dolayısıyla bilim'in teorik düzlemde mutlaklaştırılması eğilimini, ****fizik insan nosyonuyla birlikte geride bırakmaya yönelmiş felsefe duruşudur

Sonuç olarak, postmodern felsefenin mantığını çarpıcı birkaç formülasyonlarıyla (bunlar postmodern felsefenin kendini ifade ettiği ve temel eleştirileri aldığı noktalardır) şöyle özetleyebiliriz:

Özgünlük yoktur, kopyaya kaynaklık eden de kopyadır ve asıla ulaşmak sözkonusu olamaz Saf gerçeklik ya da olgular yoktur, bakışın bütün olanaklarına yorum'un izleri sinmiştir ve bundan kaçılamaz, ayrıca bütün yorumlar önceki ya da başka bir yorumun yorumlanmasıdırHakikat yoktur, öyküleme ve yansılamanın ötesinde tek ve mutlak olarak geçerliliği temellendirilebilecek bir hakikat olamazMetnin dışarısı yoktur, her tür bilgi, ontolojik ya da epistemolojik varsayımları içeren her tür bilgi, metinsel bir okumadır sonuçta, dışsal gönderimleri sürekli metnin içine düşer Dilimizin sınırları dünyamızın sınırlarıdır, Wittgensteinin söylemiş olduğu gibi, çünkü, dilin sınırlarının ötesi bilgiye kapalıdır Ve son olarak, ,ben başkasıdır, ben her zaman zaten başkalarının yaratımı olduğu için

Alıntı Yaparak Cevapla