Yalnız Mesajı Göster

Tersinim Teorisi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tersinim Teorisi



Tersinim Teorisine Giriş

Uzun ve yorucu çalışmalar sonucunda var oluş sorusuna bir cevap niteliğinde olan tersinim teorisi zihnimde şekillenip yazmaya karar verdiğimde konunun derinliğinden, genişliğinden ve ağırlığından yeterince haberdardım

Konu hem bilimi, hem felsefeyi ilgilendiriyordu Ayrıca insan odaklıydı

İnsan odaklı olması konuya çok yönlülükle birlikte, tarihsel bir süreci de beraberinde getirmekteydi

İnsanlar varoluş sorusuna verdikleri cevaba göre hayat felsefelerini düzenliyorlar, bu felsefelere uygun yaşıyorlardı Bu nedenle var oluş sorusuna verilen cevaplar çok önemliydi

Bu uzun araştırmalarım sırasında öğrendiğim en büyük gerçek şu oldu:

[/SIZE][SIZE=4]İnsan mükemmel yaratılmıştı ama en mükemmel değildi Yaratılışından gelen zaaflar nedeniyle kolaylıkla yanılabiliyor, aldanabiliyordu

Bu yanılabilirlik ve aldanabilirlik bir soruya birden fazla cevabın verilmesine neden oluyordu

İsteklere, inançlara, zaaflara göre değişmemesi gereken gerçekler kimi insanların menfaatlerine, düşüncelerine uygun olarak eğilip bükülmekte, bunlara uygun yorumlanmaktaydı

Kendimizi doğrularla yanlışların bir arada bulunduğu bilimsel bir karmaşa içinde buluyorduk Bu nedenle gerçeği bulmak hiç de kolay değildi

Varoluş sorusunun birbirinin zıddı yalnız iki yanıtı vardı ama gerçek tekti Diğer ifade ile yanıtlardan birisi yanlıştı

Yanlış yanıt üzerine hayat felsefelerini kurgulayanlar ve bunu yaşamlarına aksettirenler çok kötü bir şekilde yanılıp aldanmaktalar, bir bakıma yanlışlar üzerine kurgulanmış hayatlarını heba etmekteydiler

Bu nedenle eserimiz doğruyu (gerçeği) arayan fakat bulamayanlara tarafsız bir yol gösterici konumunda olacaktır

= = =

Bir soruya verilen değişik yanıtların içinden doğruyu arayıp bulmak gerekir Muhtemel ki var ediliş gerekçemiz budur

Fakat yanılabilir, aldanabilir olmamız nedeniyle gerçekleri arayıp bulmakta kolay değildir

Sonuçta bütün içtenliğimle şunu söyleyebilirim

En baştan gerçeği bilmediğimi kabul edip her yanıtın doğru olabileceğini var sayarak konulara olabildiğince pozitif yaklaşmaya, genellikle birbirinin zıttı olan yanıtları bir bütün kabul ederek bilimin tarafsız gözleriyle görmeye; tartıp kıyaslamaya, irdelemeye, bilimi ön planda tutmaya çalışmak gerekir

Bağnazlık bilimin en büyük düşmanıdır

Doğruyu buluncaya kadar bütün yanıtlar (her biri doğru olabileceğinden) benim için aynı değerdeydi

Ayrıca yanlışlardan doğrularda bulunabilirdi Bu nedenle yanlışlarda dâhil tüm yanıtlar doğru bulunana kadar değerli olmalıydı Fakat doğru bulunduktan sonra yanlışlarda ısrar etmemekte gereklidir Aksi halde bu bir taassup olur

Eserimizin temelinin tamamen bilimsel olması konusunda olabildiğince titiz davranacağız

Bu nedenle eserimizi dört temel üzerinde kurgulayacağız

Çalışmalarımız öncelikle bilimsel veriler, bilim insanlarının görüş ve düşünceleri, karşıt teorilerin görüş ve düşünceleri, bulunan sonuçların akıl ve mantıkla irdelenip yanlış ve hatalıların ayıklanması, bu yolla gerçeğin aranıp bulunması esaslarına dayalı olacaktır

Fakat konu birbirine zıt, iki yönlü, geniş ve derin olduğundan genelde bilimsel bir yol olan; olmayana ergi (bir önermenin doğruluğunu karşıtı önerme sonuçlarının yanlışlığını kanıtlayarak göstermek) yöntemini de kullanacağız

Sık eleştiri aldığımız ve alacağımız konulardan birisi de eserimizde kaynaklara yeterince yer vermememiz, daha doğrusu veremememizdir Bunun bir kaç nedeni vardır

Birinci neden araştırmalarımızda doğru bilgiler kadar yanlış bilgilere de ulaşmamızdır

Makbul ve geçerli kaynak sayılabilecek bazı eserlerde doğru ve yanlışlar yan yanaydı Fakat biz gerçeği henüz bulamadığımızdan yanlış oldukları bilimsel yollarla kanıtlanıncaya kadar tüm yanıtları doğru kabul etmek zorundaydık

Doğruyu ararken bilgileri kıyaslama metodu kullanarak yanlışlardan doğruları ayıklamaya çalıştık

Doğru olduklarını zannettiklerimizi başka kaynaklardan teyit etme yönünden çabalar gösterdik

Sonuçta eserimizdeki bilgiler tek kaynaktan değil de pek çok kaynaklardan toparlanmış bir derleme, genelleme hâline geldi

Ayrıca iletişim çağında kaynak göstermenin gerekliliği konusunda (her türlü bilgiyi rahatlık ve kolaylıkla ulaşabildiğimizden) derin ve güçlü şüpheler içindeyiz

Eserimizde verdiğimiz bilgilere güvenebileceğinizi özellikle belirtmek isteriz

Tereddüt ettiğiniz ya da doğruluğu konusunda şüpheye düştüğünüz bilgiler olursa konusuyla ilgili ders kitaplarından, kapsamlı ansiklopedilerden ve hatta internetten rahatlıkla kontrol edebilirsiniz

Her şeyi bilmemizin mümkün olmadığını, yaratılışımız nedeniyle hata ve yanlışlara kolaylıkla düşebileceğimizi biliyoruz

Bu nedenle yapıcı olma kaydıyla her türlü eleştiri ve önerilere açığız

Bu açıklık (pek çok hata ve yanlışların olabileceğini en baştan kabul ederek) eserimizde verilen bilgiler çoğunluğunun doğruluğu konusundaki güvenimizi de ifade eder

Şunu da bilip, inanıyoruz ki hata ve yanlışlar akıllı insanlar için iyi bir öğretmendir
Hüdai ÇAKMAK[/B]

Alıntı Yaparak Cevapla