Yalnız Mesajı Göster

Jeoloji Bilimi Nedir?

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Jeoloji Bilimi Nedir?



Jeoloji Nedir?

Jeoloji yerbilimi anlamına gelir Ge: Yer, Logos: Bilim sözlerinden alınmıştır
Jeoloji arz (yer) kabuğunun yapısından, bunu teşkil eden maddelerden, onun teşekkül ve oluşum tarihinden,ayrıca üzerinde yaşayan hayvan ve bitkilerin ilk yaratılışlarından bugüne kadar olan biyolojik oluşumlardan söz eder
40-50 Km kadar bir kalınlığa sahip olan yerkabuğunun organik ve anorganik oluşum tarihi jeolojide esas konuyu teşkil eder Yerkabuğunun tüm hareketleri ve mekaniği jeolojinin içerisinde yer alır
(Yer kürenin şekli, ortası şişkince, kutupları basık bir küredir ( Litosfer) )
Jeoloji bir gözlem bilimidir O kitaplardan, laboratuardan çok doğadan öğrenilir Jeoloji; çevremizin tanınmasında, sırlarının çözülmesinde bize yardımcı olur Jeolojiyi meslek edinen Jeolog; yerküreyi anlamak, onun sayısız problemlerine çözüm yolu aramak için doğayı irdeler
Dağlar, okyanuslar, denizler, sıcak çöller, derin vadiler jeologların çalışma alanlarıdır Jeoloji bir bilim olarak yerkabuğunu incelerken bu kabuk içine gizlenmiş bulunan maden, su, kömür, petrol vb yeraltı servetlerine de özel ilgi gösterir Bunların oluşumlarını ve dağılışlarını inceler
Bundan dolayı diğer bilim dallarından olan fizik, kimya, biyoloji, jeofizik, maden, coğrafya bilimleri jeolojinin destekçileridirler
Jeolog elde ettiği bulgularla geçmişe giden kapıları açar, karşılaştırır, çözer
Jeolojiyi anlamak; doğayı sevmek ve onun dilini çözmekle mümkün olur Çünkü geçmiş içinde geleceği barındırır Bunu keşfetmenin tadına varmak ise doyumsuzdur

TÜRKİYE JEOLOJİ HARİTASI



Dilimize Fransızca'dan gelmiştir Fransızca'ya da Latince'den gelmiştir
"Yer bilimi" demektir

Jeoloji Yunanca Ge (Yer ) ve Logos (Bilim) kelimelerinin "o" kaynaştırma harfiyle birleşiminden meydana gelir ve Yerbilimi anlamına gelir Jeoloji geniş anlamı ile, yerküresinin güneş sistemi içerisindeki durumundan onun fiziksel ve kimyasal özelliklerine, oluşumundan bu yana geçirdiği değişikliklere, üzerinde yaşayan canlıların evrimine kadar geniş bir kapsama sahiptir Yeryuvarlağın tarihinden, yaşam, yerkabuğunun bileşimi ile yapısal koşullardan ve yer üzerinde gelişen evrimlere hakim kuvvetlerden bahseden bilimdir
Jeoloji, dar anlamı ile ya da çoğunlukla algılandığı biçimiyle, bütün yeryuvarını değil, özellikle ortalama kalınlığı 35 km olan katı yerkabuğunun bilimidir Bu şekliyle jeoloji, yeryüzünü ve yeryüzü ile insan toplulukları ilişkisini inceleyen Coğrafya'dan ve yerküresini tüm olarak fiziksel yöntemlerle inceleyen Jeofizik'ten ayrlır Bugün bu üç bili dalına eklenen Jeokimya ve Jeodezi ile Yer Bilimleri disiplinlerini oluşturmaktadırlar

Jeolojinin alt disiplinlere ayrılması 16 ve 17 yüzyıllarda başlamıştıGene de ****fizik düşünce etkisini sürdürüyorduHerşeyden önce simyacılar iş başındaydılarÖrneğin demirli çökellerin Yerin merkezinden yayılan ısı sonucu oluştuğunu,ama bu sürece belirli burçların yol açtığına inanıyorlardıBuna rağmen Alman bilim adamı GAgricola mineralleri fiziksel özelliklerine göre sınıflandırdıBirçok minerali ayrıntılı şekilde tanımladıPaleontoloji alanında, Danimarkalı jeolog NSteno fosillerin organik kökenli olduğunu vurguladı

18yüzyılın en önemli iki jeoloji kuramı Neptüncülük ve Plütonculuktu Neptüncüler, Yerin bir zamanlar bulanık ve çamurlu bir okyanusla kaplı olduğunu varsayıyorlardıBu sudan düzensiz okyanus tabanına çökelen ilk tortulların graniti ve öteki kristalin kayaçları oluşturduğunu ileri sürüyorlardıBöylece okyanus alçaldıkça,yeni tortullar katmanlar halinde üst üste biniyordu James Hutton önderliğindeki Plütoncular ise, Yeri ısı makinesi gibi işleyen dinamik bir cisim olarak tasarlıyorlardıAkarsular karaları aşındırarak taşıdıkları molozları deniz dibine çökeltir Yerin iç kesimlerindeki ısı,belirli bölümlerin genleşmesine ve pekişmiş olan deniz çökellerinin yükselerek yeni karalar oluşturmasına yol açar
Gözlemcilerin elde ettikleri somut bulguların yorumu da tartışma konusuyduÖrneğin ilk çağlardan kaldıkları kanıtlanan midye kabukları ve diğer deniz fosilleri nasıl oluyordu da dağların tepelerinde bulunuyordu?O kadar yüksek yerlere nasıl çıkmışlardı?
Neptüncüler,yüksek yerlerde bulunan deniz kabukları ve yeryüzündeki her şeyi yükselip alçalan deniz seviyeleri ile açıklıyorlardıDağların,tepelerin ve diğer yüzey şekillerinin Yerkürenin kendisi kadar yaşlı olduğuna ve ancak küresel sellerin oluştuğu dönemlerde,sular altında kalınca değişime uğradığına inanıyorlardıPlütonculara göre ise,yanardağ ve depremler yeryüzünü durmadan değiştirmiştiAma denizlerin bu değişime hiçbir katkısı yoktu Plütoncuların rakiplerine sorduğu en önemli soru,sellerin oluşmadığı dönemlerde onca suyun nereye gittiği ile ilgiliydiEğer bir zamanlar Alp Dağlarını kaplayacak kadar su olduysa,bu su şimdi neredeydi?Ama gene de midye kabuklarının dağ tepelerine nasıl çıktığını ikna edici şekilde açıklayamıyorlardı
18yüzyılda jeoloji, James Huttonın geliştirdiği birörneklilik ilkesi üzerinde yükselen bilim dalı durumuna geldi Birörneklilik ilkesine göre,yer yüzeyi biçimleri,jeolojik çağlarda gerçekleşen uzun fiziksel,kimyasal ve biyolojik süreçlerin sonucunda oluşurBaşka bir ifade ile,jeolojik çağlar boyunca doğal süreçlerin Yer üzerindeki etkileri,çeşitli kayaçların oluşmasına yol açan başlıca etkendir

19yüzyılda,kristalografi ile minerallerin ve kayaçların sınıflandırılması için önemli gelişmeler kaydedildiİsveçli JBerzelius,mineralleri kimyasal bileşimlerine göre sınıflandırdı ve silikat minerallerini tanımladıİngiliz WSmith,yerkabuğu katmanlarının her birinin tanıtıcı fosil toplulukları içerdiğini bulduBöylece çeşitli bölgelerdeki katmanların arasındaki bağıntının fosil içeriklerine göre belirlenebileceğini öne sürdü
Bu yüzyılın önemli kuramlarından birisi,Fransız bilgini Baron GCuvierin doğal afetler (katastrof) veya tümyıkımcılık kuramıdırBu kurama göre,jeolojik çağlarda oluşan doğal afetler yeryüzündeki canlıları yok etmişti ve bu organizmalar fosil halinde kayaçların içine girmişti Charles Lyell bu kurama karşı birörneklilik ilkesini geliştirdiJeolojik değişimlere yol açan nedenlerin günümüzde de geçerli olduğunu ve bu nedenlerin her zaman aynı ortalama enerji düzeylerinde etkide bulunduğunu savundu

Yüzyılın ortalarına doğru Avrupadaki fosil içeren katmanlar jeolojik bir kronoloji uyarınca sıralandıKayaç sistemleri dönem olarak adlandırılan çağ dilimleri içinde toplandıDönemler ise zaman olarak adlandırılan çağ dilimleri içinde gruplara ayrıldı
Yanardağ etkinliklerini ve yerkabuğundaki yükselme,batma,bükülme ve kıvrılma olaylarını ABDli EDutton inceledi ve dengelenme ilkesini ortaya attıBu ilkeye göre,yerkabuğunun düzeyi,yoğunluğu tarafından belirlenirGörece hafif kütleler yükselerek kıtaları,dağları ve platoları meydana getirirDaha ağır olanlar ise batarak havzaları ve okyanusları oluşturur

Alıntı Yaparak Cevapla