11-04-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğal İlkeler
Kompleks düzenlerin yapılanmalarında amacın en baştan bilinmesi gerekliliği ilkesi: İleriki bölümlerde uzun uzun bahsedeceğimiz materyalizm, rastlantılar düzenli sistemlerin bütünselliğini oluşturabilir öngörüsünü kabul eder ve savunur Fakat bir öngörüyü kabul edip savunmak başka, bilimsel kanıtlarla doğrulamak başka şeydir Bu nedenle rastlantılar düzenli sistemler oluşturabilir mi sorusu gündemdeki geçerliliğini korur
Rastlantılar düzenli sistemler oluşturabilir mi sorusuna doğru yanıtlamak için düzenin ya da düzensizliğin ne olduğunu tam olarak belirlemede büyük yararlar vardır
Önce şunu belirtelim ki düzenlerde, o düzeni oluşturan bazı kurallar ya da yasalar; o kurallar ya da yasaların ortaya konmasının nedeni olan bir amaç ve bu amacı hedefleyen birde devamlılık vardır Zaman içinde amacı hedefleyen düzeni o kurallar, yasalar belirler Bu kurallar, yasalar sayesinde düzenlilik; amaca doğru uzanan, en azından bir zaman süren bir devamlılıkta gösterir Eğer bu devamlılık yoksa amaca ulaşılamayacağından düzenden söz edilemez Diğer ifade ile amaç rastlantılarla aniden oluşmaz Rastlantılarla aniden oluşanlar düzen, düzenlerin öngördüğü amaç değildir Amacın amaç olabilmesi için daha önceden bilmek, istemek, daha sonrada bilinçli olarak arayıp bulmak, ortaya koymak gerekir
Eğer düzenler yasaların, kuralların devamlılığını sağladığı amaca uygun oluşumlarsa; amaca uygun kuralları tespit edip aktif hale getiren bir bilince gerek olduğu açıktır Eğer bu bilinç yoksa hedef amaç; bu hedef amaca uygun yasalar, kurallar olamayacağından düzenlilikte oluşamaz
Fakat materyalizm taraftarları bu görüşte değildir Onlara göre düzenleşme için bilinç şart değildir Enerji girişi yeterlidir Bu varsayımın kanıtı da fiziksel olaylarda gözlemlenen rastlantısal düzenlileşmelerdir
Rastlantısal düzenlenme için verilebilecek bir örnek ise tozlu, içi çerçöp dolu bir odaya giren rüzgârın tozları, çerçöpleri bir araya toplayıp görünüşte odayı temizlemesidir Bu basit bir düzenlenme sayılabilir Termodinamik anlamda temiz oda, pis ve dağınık odaya göre bir düzen sahibidir Burada dikkat edilmesi gereken rüzgâr oda içinde esip dolaşır; tozları, çerçöpleri bir araya toplarken bu işi odayı temizlemek amacıyla yapmadığıdır Diğer ifade ile bir odadaki çerçöpleri bir araya toplayıp bir düzen oluşturmuş görünen rüzgâr bir başka odadaki eşyaları, çerçöpleri dağıtıp düzensizlik oluşturabilir Bu nedenle söz konusu odalarda rüzgârın esmesi bu tür bir amaca yönelik değildir
Varoluşun muhteşem yapısı incelendiğinde amaçlı düzenlerin bir başka amaca, onunda bir başkasına hizmet ettiği görülür Böylece varoluş dediğimiz bir kompleks düzenler topluluğu ortaya çıkar Bu kompleks düzenler topluluğunda canlılık ve cansızlık iç içedir, birbirlerini tamamlamaktadır Canlılıkta cansızlıkta bu düzenin parçalarıdır O kompleks düzenin birer parçası olduklarından (bir şeyin var edicisi kendisi olamayacağından) var edici olamazlar Bu nedenle var edici irade varoluşun dışında olmalıdır
Sonuç olarak şu denebilir ki doğal süreçlerle hiçbir zaman kompleks ve organize sistemler meydana gelemez Ancak zaman zaman yukarıdaki örneklerdekine benzer basit ve amaçsız düzenleme benzerleri oluşabilir Bu düzenleme benzerleri bir amaca yönelik olmadığından komplekslikler oluşturamazlar, belli sınırların ötesine geçemezler
Her şeyden önce düzenliliğin bir amacı ve bu amacın devamlılığı olmalıdır ki organize bir düzenlilik olsun Gözlemlenen düzenlilik bir amaca ve o amaca ulaşmanın devamlılığına yönelik değilse organize düzenlilik olmaz Düzenliliği oluşturan oluşumlarda o düzenliliğin amacına uygun yani organize olmak zorundadır
Bu gün herhangi bir planlamanın olmadığı, tamamen rastlantıların sonucu zannettiğimiz öyle doğal olaylar vardır ki biraz daha yakından incelendiğinde basit ve bilinç dışı zannedilen bu olayların gerçekte bir amaca yönelik şaşırtıcı bir kompleks sistemler bütünselliğinde oldukları görülür Bu da kompleks sistemler bütünselliğinin evrimsel mekanizmaların etkilerinde olduğu zannedilen canlılığa özgü olmadığının; cansızlıkta da bu tür sistemlerin olduğunun, evrimsel mekanizmaların bu tür sistemlerin oluşumlarında herhangi bir etkisinin bulunmadığının, varoluşun canlılık ve cansızlık alemlerinin kompleks bir bileşkesi olduğunun açık kanıtlarıdır
Buna doğal ve fiziksel olaylardan bir örnek vermek gerekirse Dünya atmosferinin Güneşi daha çok gören yeri diğer yerlere göre daha çok ısınır Isınan hava daha az ısınan hava ile yer değiştirmek ister Bu bir fizik kuralıdır Bunun sonucunda rüzgârlar oluşur
Bu arada ısınan yerlerdeki suyun bir kısmı buharlaşır Buharlaşan su oluşan rüzgârlarla daha serin yerlere taşınır Serin yerlere ulaşınca yoğunlaşıp yağmur olarak yere iner
Görüldüğü gibi bu olay suyun bir yerden diğer yere taşınmasına, dolaysıyla devridaimini amaçlayan iki fiziksel olayın uyumuyla ortaya çıkmış basit bir sistemdir Oluşumunda herhangi bir iradenin etkisi yok gibidir Fakat bu basit olay suyun devridaiminin hayatın oluşumu ve devamı açısından ne kadar önemli olduğu anlaşılınca daha derin bir anlam, daha geniş bir boyut ve önem kazanır
Yapılan ufak bir araştırmada iki basit fiziksel olayın uyuşumuyla ortaya çıkmış bu basit sistemin son derece karışık ve hassas bir sistemler bütünlüğünün (yaşamsal uygunlukların) önemli bir parçası olduğu anlaşılır
|
|
|