Prof. Dr. Sinsi
|
Şimşek Ve Yıldırım Nedir
Biz, yerine göre farklı terimleri kullanıyoruz ama, "yıldırım", bir ışık olayı olan "şimşek" ve bir ses olayı olan "gök gürültüsü"nün birleşmesine verilen ad  Her saniye 100 yıldırım korkunç bir gürültüyle ve ışıklar saçarak dünyamızı aydınlatıyor Gökyüzünde oluşup yere kadar uzanan bu elektrik yüklü uzantılar, ulaştıkları her şeyi 30 000 dereceye yakın bir sıcaklıkla yakıp kavuruyorlar  
Eski inançlarda YILDIRIM
Yüzyıllar boyu, insan yıldırıma karşı son derece savunmasız yaşadı Kendisini ve evini yıldırımdan koruyabilmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu Bu nedenle Yunanlılar ve özellikle Romalılar, yıldırıma büyük önem verdiler ve ona bakarak kehanetlerde bulundular Yıldırım, bazı Brahman ve Buddha'cı Hint tanrılarının da sembolü oldu İndra'nın silahı "vajra", Rudra'nın silahı "triçula" (üç dişli mızrak) yıldırımdı Slavlar da, yıldırımı "Tanrı Perun" biçiminde kişileştirmişlerdi
18 yüzyıla kadar insan, yıldırımın aynı yeri birçok kez vurabileceği konusunda da acı tecrübeler edindi Örneğin, 1388 ile 1762 yılları arasında, Venedik'teki ünlü San
Marco Kulesi'ne 9 kez yıldırım düşmüş ve yapı her seferinde ağır hasar görmüştü Bu nedenle, eski kültürlerin yıldırım düşmesini "tanrıların bir öfkesi" olarak nitelendirmelerine şaşmamak gerekiyor
Benjamin Franklin paratoneri icat etti…
Tanrı'nın işine karıştığı için karşı çıkanlar oldu
1753 yılında, Amerikalı ünlü devlet ve bilimadamı Benjamin Franklin, "paratoner"i icat ettiğini açıkladı Buluşundan önceki yıllarda yıldırımla yaptığı cesur deneyler, bu doğa olayına neyin neden olduğunu anlamasına yardımcı olmuştu Böylesine ilginç bir buluş, özellikle çok sık yıldırım çeken anavatanı İngiltere'de ciddiye alınmadı Bazıları, Franklin'in Tanrı'nın işine karıştığını bile iddia ettiler Tüm karşı görüşlere rağmen, paratonerlerin, kiliselerin, katedrallerin, fener kulelerinin ve yıldırım isabet eden diğer yüksek yapıların çatılarında yer alması fazla zaman almadı  
Franklin, yüksek elektrik yükü taşıyan çalkantılı fırtına bulutlarının, havanın doğal yalıtımının ortadan kalkmasına neden olduğunu farketmişti Böylece, yer ile bulut arasında bir kıvılcım sıçraması oluyordu Şimşek, havayı akkor haline getiren temel bir elektrik boşalmasıyla ikinci derecedeki boşalmaları içeriyordu ve bu olay saniyenin yarısı kadar bir sürede oluyordu Yıldırım düşmesi de, ışık ışınları ve morötesi ışınlarla birlikte metalleri eritecek ve yangınlara yol açacak güçte önemli bir sıcaklık yaratıyordu
Böylesine korkunç bir güce karşı koyabilen bu yeni buluş, ucundan elektron yayıyordu Fırtına sırasında paratoner, çevresindeki potansiyel düşmeyi azaltan, böylelikle elektrik boşalımı tehlikesini küçülten elektrik*sel yayılım yapıyordu Franklin'in pa*ratonerinin ucunda bulunan karşıt elektrik yükü, geçmekte olan bulutlar*da oluşan yıldırımın doğrudan parato*nere çarpmasını sağlıyordu Elektrik gücü, buradan hiçbir şeye zarar ver*meden toprağa iletiliyordu
Paratoner bü*yük bir faciayı önledi  
1777 yılının mayıs ayında, Londra yakınlarındaki Purfleet'teki bir cepha*ne deposuna yıldırım düştü Normal*de, cephaneliğin olduğu gibi havaya uçması beklenirdi, ama depoya, daha önce, Franklin'in de üye olduğu saygın bir bilimadamı grubunun önerileriyle paratoner yerleştirilmişti Buluş, bü*yük bir faciayı önledi  
Yıldırımlı fırtınaların nasıl oluştuğu hâlâ tam olarak bilinmiyor
Statik elektrik kuralları 250 yıldan beri bilinmesine olmasına rağmen, at*mosferde olup bitenleri anlama konu*sunda günümüzde bile pek fazla iler*leme kaydedilmedi  Bugün, yıldırımlı fırtınaların nasıl oluştuğu hâlâ tam olarak bilinmiyor Birçok bilimadamı*nın vardığı ortak kanı ise şöyle:
Hava, fırtına bulutlarında yüksel*dikçe soğuyor ve su damlacıkları buz haline dönüşüyor Sonra, bu buz par*çacıkları yerçekiminin etkisi altında kalarak yere düşmeye başladıkça, bu*lutun içindeki su damlacıklarına çarpı*yorlar Böylelikle, negatif bir elektrik yükü ile dolan buz parçacıkları daha sonra bulurun alt kısmında toplanıyor*lar Zamanla, yer ve bulutun dip kısmı arasında yüz milyonlarca voltluk yük farkı oluşuyor Bir süre sonra, bulutun altındaki hava, bu farkın neden olduğu gerginliğe dayanamıyor ve elektrik boşalması meydana geliyor "Yıldı*rım" adı verilen bu olay sırasında, bu*lut ve yer arasındaki elektrik yükü far*kı eşitlenmiş oluyor
Bu boşalma o kadar çabuk oluyor ki, bunu görüntüleyebilmek için özel teknikler gerekiyor İki döner objektif ile sabit bir fotoğraf camı bulunan "Boys" fotoğraf makinesiyle elde edi*len fotoğraflar, hemen hemen görün*mez olan elektrik boşalmasının çentik*li adımlarla yere doğru ilerleyen bir "şimşek" olduğunu ortaya koyuyor
Yüksek binalarda ve dağlarda şimşek yukarıya doğru da çakabiliyor
Bir şimşek, saniyenin 100'de biri ara*lıklarla kesilmiş kısmi boşalmalardan meydana geliyor
Aşağı doğru olan boşalım, yere 50 metre yaklaştığında çok daha parlak bir vuruşla geri dönüyor Bu ışık seli sayesinde bulut, yer ile birleşmiş olu*yor Yüz milyon voltluk bu fark, yu*karıya doğru yükselen onbinlerce am*perlik akım, hareketli bir alevle açığa çıkıyor Açığa çıkan bu enerji, nesne*leri buharlaştıracak kadar şiddetli bir etki gösteriyor Şimşeğin en parlak kısmı, yerden yukarıya doğru yükseli*yor Yüksek binalarda ve dağlarda şimşek yukarıya doğru da çakabiliyor
Fırtına bulutlarının buzlu üst kısım*larında güçlü pozitif yük olduğundan, bulutların içinde yıldırım oluşabiliyor Böylelikle, bulutun içindeki yük farkı dengelenmiş oluyor Bu, genelde her tarafa ışık saçan, ancak gürültüsü du*yulmayan şimşeklerle kendini gösteri*yor Yıldırımın bir başka özelliği de, içinde sıkışmış hava bulunan şok dal*galan yaratması  Bu dalgalar genişle*yip, çoğumuzu yerinden sıçratan güç*lü gökgürültülerine dönüşüyor
Kapalı mekanlarda yaşam yıldırımdan ölen sayısını azalttı
Günümüzde yıldırımın etkilerinden korunabilmek, eskiden olduğundan daha büyük önem taşıyor Elektronik teknolojisinin kullanımında ki artış, yıldırımın yol açabileceği tehlikeleri de arttırıyor kuşkusuz  Örneğin; her donanımı elektronik sistemlere bağlı olan bir hastaneye yıldırım düşmesi, umulanın çok üstünde kayıplara neden olabiliyor
1800'lü yıllarda yıldırım çarpması sonucunda ölenlerin sayısı günümüz*den çok daha fazlaydı Ölü sayısının bugün az olması, tabii ki fırtınaların azalması değil; çünkü böyle bir azal*ma söz konusu olmadı  Değişen tek şey, artık insanların daha çok kapalı mekanlarda yaşıyor olmaları  İnsan*ların iş ortamları kapalı alanlara taşın*dıkça, yıldırım çarpma olasılığı da gi*derek ortadan kalkıyor  
Nijerya'da her iki günde bir fır*tına kopuyor ve yıldırım düşüyor  
Yıldırım çarpan insanların öyküsü, yılda en az bir-iki kez gazete haberi olan öykülerden  
Türkiye'de de böy*le, dünyanın diğer ülkelerinde de  Ül*kemizde fırtınalar genellikle sonbahar ve kış aylarında koptuğundan, bu tür olaylar da aynı mevsimlerde artıyor Ama fırtınaların ve yıldırımların çok daha sık ve farklı mevsimlerde görül*düğü ülkeler de var Örneğin; Ekvato*ra yakın ülkelerde çok sık fırtına yaşa*nıyor; Nijerya'da her iki günde bir fır*tına kopuyor ve yıldırım düşüyor  
Bir insanı yıldırım kaç kere çarpar? Bir… İki… Üç…
Genel olarak, yıldırım çarpan insan*ların dörtte biri hayatını kaybediyor Bu genellemelere bakılırsa, bir erke*ğin yıldırıma hedef olma şansı kadın*ların altı katı kadar  Bu konuda elin*de rekor olan kişi ise, ABD'nin Virginia Eyaleti'nde emekli bir park bekçisi olan Roy Sullivan  İlk kez 1942 yılın*da yıldırım çarpmasına hedef olan Sul*livan, ilk seferinde sadece ayak tırnağı*nı kaybetmişti  Bunu izleyen 1969, 1970, 1972 ve 1973 yıllarındaki yıldı*rımlar ona fazla hasar vermedi Ancak, 1976'daki yıldırımda ayak bileğini in*citen Sullivan'ın, 1977'de göğsü ve karnı yandı Bunca rastlantıdan sonra ölümünün de yıldırımdan olacağına inanmış dostları, Sullivan'ın 1983 yı*lında intihar ederek ölmesine çok şaşır*dılar  
En çok golfçular çarpılıyor
Yıldırım çarpmasından en çok etki*lenen kişiler, hiç kuşkusuz golf oyun*cuları  Dünyada her yıl çok sayıda golf meraklısını yıldırım çarpıyor 1975 yılında birlikte golf oynayan Lee Trevino, Bobby Nichols ve Jerr Heard adlı üç iş adamı, yakınlarındaki bir gö*le düşen yıldırımın golf sopalarına sıç*ramasıyla neye uğradıklarını şaşırmışlardı 30 000 derecelik sıcaklık, Trevino'nun omuriliğindeki suyu bir anda buharlaştırmıştı  
Bu tür nedenlerle, son yıllarda sade*ce yıldırım hakkında bilgi veren özel hava raporları kullanılmaya başlandı 1988 yılında İngiliz Meteoroloji Büro*su, kendi "Varış Zamanı Farkı" siste*mini kurdu ve Avrupa'da çakan şim*şekleri izlemeye koyuldu Cebelitarık, Kıbrıs ve İngiltere'deki dış istasyonlar, yıldırımın ürettiği 30 kilometre uzun*luğunda kısa radyo frekanslarını bile alabiliyordu Artık, bu radyo dalgaları*nın her bir dış istasyona varış zamanı arasındaki gecikme ölçülüyor ve böy*lece Avrupa, fırtınaları gelmeden önce haber alabiliyor Bu bilgi alındıktan sonra, havayolları ve bölgede bulunan diğer ilgililer uyarılıyor
Fırtınaları izleme işini en ciddiye alan ülkelerden biri de Amerika Birle*şik Devletleri  
Çok yıkıcı fırtınalar sahne olan bu ülkedeki bilimadamları, uydular ve yer istasyonları aracılığıyla güçlü fırtınalarla sonuçlanabilecek ha*va şablonlarını sürekli olarak izliyor*lar Fırtına belirdiğinde, risk altodaki bölgede bulunan gözlemci ekiplerden, sürekli olarak fırtınanın yeri ve nereye gittiği hakkında bilgi vermeleri isteniyor Gerek Avrupa, gerekse ABD'de yüksek yapılarda muhakkak paratoner kullanılıyor Geniş çatılı uzunlamasına binalar da "hava sınır ağ örgüsü"yle korunuyor Çatı, metal iletken ağlarla kaplanıyor; bunlar da duvarların içindeki metallerle toprağa bağlanıyor İçinde patlayıcı bulunan binalar ve yüksek risk altındaki yapılar ise, uzun iletken direklerin yanı sıra, üstlerinden sarkıtılan iletkenlerle donatılıyor Bu gibi binaların içinde bulunan hassas cihazlar, bilgisayarları besleyen güç ve bilgi hatları, telefon ve bilgisayar terminalleri ve daha birçok elektronik sistem, voltaj ayarlayıcı regülatörlerle destekleniyor Böylece, yıldırım düş*mesinde elektrik akımında meydana gelebilecek voltaj sıçramalarının bu cihazlara zarar vermesi önleniyor
Apollo 12 kalkış sırasında iki kez yıldırıma hedef olmuş
Çabuk ateş alan yakıtlarla çalışan ve havada kalabilmeleri bilgisayarlara bağlı uçak ve roket gibi araçlar da fır*tınalardan ve onun getirdiği yıldırım*lardan korunmak zorunda  1969 yı*lında Apollo 12, kalkış sırasında iki kez yıldırıma hedef olmuş, ama yıldı*rımların çok güçlü olmaması nede*niyle pek zarar görmemişti Günü*müz uçaklarının fırtına bulutlarının çok üzerinde uçmalarının başlıca ne*denlerinden biri de bu yıldırımlardan uzak durmak  Çünkü, uçağın burnu, kanat uçları ve yakıt depoları yıldı*rımdan kolayca etkilenebiliyor Bun*ların korunması ise, özel olarak yapıl*mış iletkenlerle sağlanıyor Bu ilet*kenler, yıldırımın etkisini yayıyor ve sıcak noktaların oluşmasını önleyip, uçak gövdesinin zarar görmesini en*gelliyor Elektrik akımında meydana gelebilecek iniş-çıkışları önlemek için de uçak içindeki cihazlarda özel par*çalar bulunduruluyor Bu sistem öyle*sine gelişmiş durumda ki, günümüzde bir uçağın yıldırım çarpma sonucunda kötü bir yara alma şansı neredeyse yok gibi  
HALA AÇIKLANAMAYAN BİLİMSEL BİR BİLMECE…
YILDIRIM TOPLARI – IŞIK TOPU
Yıldırım topunun açıklanamayan görüntüleri  
Yıldırım topları, açıklanamayan bilimsel bilmecelerin başında geliyor Bazı uzmanlar, bunun son*suz bir güç kaynağı olduğunu savu*nurken, kimileri de bir illüzyon oldu*ğunu söyleyerek varlığını kabul et*miyorlar
Ancak, içlerinde bilimadamları*nın da bulunduğu pek çok kişi yıldı*rım topları gördüğünü iddia ediyor ve varlığından şüphe etmediğinde ısrar ediyor William Morris, 1936 yılındaki bir fırtına sırasında gör*düklerini şöyle anlatıyor: "Kırmızı, sıcak bir ateş topunun gökyüzünden aşağıya doğru süzüldüğünü gör*düm Evimize çarptı, telefon hatları*nı kesti, pencerenin çerçevesini yaktı ve kendini alttaki sıcak su fıçı*sının içine gömdü Su bir süre daha kaynamaya devam etti Yeterince soğuduğunda ise içinde hiçbir şey bulamadım  " Yıldırım düşmesini gören diğer
insanlar, 15 santimetre genişliğinde portakal kırmızısı ya da beyaz top*ların gökyüzünde kaydığından, ıslık sesi çıkardığından ve keskin bir ko*ku yaydığından söz ederken, bu topların bazılarının patladığını, di*ğerlerininse yok olup gittiğini anlatı*yorlar
Sırlarla dolu yıldırım toplarıyla il*gili ilk ipucu 1991 yılında elde edildi
Japon bilimadamları, parlayan ışık toplarının, mikrodalga enerjinin bir metal kutu içine hapsedildiği zaman oluştuğunu bildirdiler Bu da, yıldı*rım toplarının, kısa dalga radyo dal*gaları birbirine karıştığında ortaya çıkan sıcak, iyonlaşmış gaz yığınları olduğu teorisini destekliyor  
Yıldırımdan nasıl korunabilirsiniz?
Saçlarınız havaya kalktığında, yıldırımın hemen tepenizde olduğundan kuşkunuz olmasın Uzaktaki fırtınaların oluşturduğu radyo parazitlerini fark ederek gelen fırtınaları haber veren uyarı cihazları spor malzemeleri satan dükkanlarda bulunuyor
■ Bir fırtınaya yakalandığınızda uzak durmanız gereken en belirgin cisim, geniş bir alanda tek başına duran uzun bir ağaç  Çünkü, böyle bir ağaç yıldırım sırasında tıpkı bir paratoner görevi görüyor, Böyle anlarda mümkünse ev ya da araba gibi Faraday kafesi görevi yapacak kapalı mekanlara girmeye bakın Açık arazideyseniz, yıldırımdan korunabileceğiniz en ideal yerler alçak vadiler ya da dere yataklarıdır Tel örgü gibi metal cisimlere sakın yaklaşmayın Üzerinizde olan tüm metallerden de bir an önce kurtulmaya bakın Kalabalıksanız, hemen dağılın ve birbirinizden uzaklasın
■ Eğer her şey ters gidip de saçınız havalanmaya başlarsa, ellerinizi dizlerinize koyarak çömelin Kesinlikle yere uzanmayın  
■ Bazen kapalı mekanlarda bulunmak bile tehlikeli olabilir 1982 Temmuzunda camın önünde oturan bir kadın, pencereden içeri giren yıldırımla çarpılmıştı Yıldırım, elinde tuttuğu çay süzgecine vurmuş, bu güçlü darbe, kadının mutfakta yere yuvarlanmasına neden olmuştu
■ Bazen havada hiç bulut yokken de yıldırım çarpabilir 1966 Eylülü'nde Arizona'daki 30 tarla işçisi masmavi gökyüzünden gelen bir yıldırımın hışmına uğradılar, üçü öldü 1976 yılının Haziran ayında ise Avustralya'da Myrtleford'daki evlerin üzerine düşen yıldırım bir televizyonun patlamasına, telefonların kesilmesine ve güç hatlarının yıkılmasına neden olmuştu Bu davetsiz misafirin ardındaki sır gizemini hâlâ koruyor 
|