Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyenin Kültür Mirası Olan Kalelerimiz
Canayer Buzluca Kalesi
Buzluca KalesiTrabzon'un Araklı ilçesine bağlı Zanayer -Canayer- eski adıyla, şimdiki adıyla Buzluca köyündedir
Buzluca, tarihi kalesiyle bölge yerleşiminde tarihi belirleyici unsur olmuştur Kalecik'teki Kalecik Kalesi, Canayer Buzluca Kalesi'nin bir uzantısıdır Tarihi kaynaklarda Sürmene'den ilk defa bahseden Arrianus'dur Arrianus M S 131-132 yılarında yazdığı tahmin edilen "Periplo" adlı eserinde Trabzon'un yaklaşık 33 km doğusundaki bir Roma askeri istasyonu(Kale) olarak kurulmuş bulunan Sürmene/Hyssus 'dan bahseder Burası Romanın doğu sınırını korumakla görevlendirilen 15 leigion Apollonaris'in konumlandırıldığı bügünkü Gümüşhaneye bağlı Sadak Köyü/Satala nın sahile en kısa bağlantısı sağlayan tabii yolun ucunda ve Hyssus/Karadere nehrinin ağzındaki tabii liman sahilindedir
Bu gün [[Araklı] çarşısının güney batı kenarındaki kale harabesi Sürmenenin ilk kurulmuş olduğu bu tarihi belirler İmparator Adrianus(M S 117-138) zamanına kadar Satala 'dan Trabzona direk yol olmadığı düşünülürse,muhtemelen imparator Traijan zamanında kurulmuş olan bu kalenin Roma'nın doğu hudutlarını savunmak için olduğu anlaşılır Altıncı yüzyılda Bizans'ın doğu sınırının Rizenin hemen doğusuna kadar gerilemesinden sonra, Sürmene'nin stratejik önemi dahada artmıştı Justinianus(M S 527-565) döneminde Lazika savaşları esnasında ve daha sonra Heraclius zamanında (M S 610-641) İran seferleri esnasında, Sürmene bölgesi önemli bir ikmal merkezi olarak kullanılmıştır Bu dönemdeki Sürmene/Sousourmanıa/Sussarmıa'nın yerini Araklı Burnu üzerindeki Buzluca/Canayer 'deki harabeler bize belirlemektedir Canayer Buzluca Kalesi
Buzluca KalesiTrabzon'un Araklı ilçesine bağlı Zanayer -Canayer- eski adıyla, şimdiki adıyla Buzluca köyündedir Buzluca, tarihi kalesiyle bölge yerleşiminde tarihi belirleyici unsur olmuştur Kalecik'teki Kalecik Kalesi, Canayer Buzluca Kalesi'nin bir uzantısıdır Tarihi kaynaklarda Sürmene'den ilk defa bahseden Arrianus'dur Arrianus M S 131-132 yılarında yazdığı tahmin edilen "Periplo" adlı eserinde Trabzon'un yaklaşık 33 km doğusundaki bir Roma askeri istasyonu(Kale) olarak kurulmuş bulunan Sürmene/Hyssus 'dan bahseder Burası Romanın doğu sınırını korumakla görevlendirilen 15 leigion Apollonaris'in konumlandırıldığı bügünkü Gümüşhaneye bağlı Sadak Köyü/Satala nın sahile en kısa bağlantısı sağlayan tabii yolun ucunda ve Hyssus/Karadere nehrinin ağzındaki tabii liman sahilindedir
Bu gün [[Araklı] çarşısının güney batı kenarındaki kale harabesi Sürmenenin ilk kurulmuş olduğu bu tarihi belirler İmparator Adrianus(M S 117-138) zamanına kadar Satala 'dan Trabzona direk yol olmadığı düşünülürse,muhtemelen imparator Traijan zamanında kurulmuş olan bu kalenin Roma'nın doğu hudutlarını savunmak için olduğu anlaşılır Altıncı yüzyılda Bizans'ın doğu sınırının Rizenin hemen doğusuna kadar gerilemesinden sonra, Sürmene'nin stratejik önemi dahada artmıştı Justinianus(M S 527-565) döneminde Lazika savaşları esnasında ve daha sonra Heraclius zamanında (M S 610-641) İran seferleri esnasında, Sürmene bölgesi önemli bir ikmal merkezi olarak kullanılmıştır Bu dönemdeki Sürmene/Sousourmanıa/Sussarmıa'nın yerini Araklı Burnu üzerindeki Buzluca/Canayer 'deki harabeler bize belirlemektedir
Dumlu Kalesi
Dumlu Kalesi, Ceyhan'a 17 km uzaklıkta olan İmamoğlu ilçesine giderken Sağkaya beldesinden önce bulunan Tumlu Köyü'nün sınırları içindedir Tumlu köyü, adını Tumlu Kalesi'nden almıştır 4 km batısında Soysallı köyü bulunur Fiziksel olarak Yılankale'yi andırır İlgisizlikten dolayı tahrip olmuştur Restore edildiğinde turistik bir yer haline gelebilir Çok eski bir tarihe sahip olduğu bir gerçektir
Kalenin kuzeyinde yarım haç şeklinde birçok mezar vardır Bu mezarlar genelde küçük el yapımı mağaralar biçimindedir Kuzeybatısında mozaikler bulunan kalede yakın zamanda bir mağara mezar ve bir toplu mezar ortaya çikmıştır Köylülerin anlatımlarına göre kaldenin tarihi dokusu 1989'da ABD'lilerin petrol arama çalışmaları sırasında zadelenmiş ve havalandırma pencereleri olan bir tünel, tuvalet çukuru olarak kullanılıp kapatılmıştır Köy, Kurtuluş Savaşı sırasında fazla zarar görmemiştir
Gaziantep Kalesi
Gaziantep KalesiGaziantep Kalesi, Türkiye'de ayakta kalan târihi kalelerin en güzel örneklerinden biridir Gaziantep'in merkezindeki bir tepeye kurulmuş olan kale, artık ilin bir simgesi hâline gelmiştir Ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı bilinmektedir Kale tarih boyunca bir çok kez tamir edilmişitir Kale son halini 5 yıl önce yapılan bir onarımda almıştır ve de hala ayni guzelligini korumaktadir ayrica müzesinde de cok degerli tarihi yapitlar barindirmaktadir
Kale, daire biçiminde olup, çevresi 1200 metredir Duvar taş bloklardan yapılmış olup, 12 kulesi ve burçları vardır Kale, günümüzde "Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi" müzesi olarak kullanılmaktadır Müze tasarım ve uygulaması, ve belgesel hazırlık ve uygulama koordinasyonu, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi için Proje koordinatörü Y İÇMİMAR Mimar Alp Şahinoğlu tarafından yapılmıştır Gaziantep in gösterdiği bu destansı savunma 45 dakikalık belgeselle tarihi sunum halinde kale içerisinde müzede gösterilmektedir UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir
Giresun Kalesi
Giresun Kalesi Giresun'un gezilebilecek tarihi mekânlarındandır Kalede çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir Giresun Kalesi kentin kuzeyindeki yarım adanın kente hakim tepesi üzerinde yer almaktadır Kalenin günümüze kadar gelebilen kalıntıları merkez kule ve ona bağlı güneydeki sur duvarlarıdır Sur duvarlarının tabanındaki dikdörtgen büyük blok taşlardan yapılmış bölümü, surların ve kalenin Helenistik ve Roma Dönemi'ne kadar gittiği izlenimini vermektedir
Antik kaynaklarda "Bronz Duvarlı Kale" olarak anlatılan Giresun kalesi,muhtemelen Pontus Kralı Pharnakes-1 zamanında yapılmıştır Trabzon Rum İmparatorluğu'nun 1300'lü yıllarda Türklere karşı en son sınır kalelerinden birisidir Bu nedenle 1301 yıllarında Trabzon Rum İmparatoru Alexius-II tarafından tamir ettirilmiştir Kalenin denize hakim oluşu ve ticaret yollarının birleştiği noktada bulunuşu kıyı kontrollü amaçlı askeri bir yapı olduğunu göstermektedir
Giresun Kalesi
Giresun Kalesi Giresun'un gezilebilecek tarihi mekânlarındandır Kalede çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir Giresun Kalesi kentin kuzeyindeki yarım adanın kente hakim tepesi üzerinde yer almaktadır Kalenin günümüze kadar gelebilen kalıntıları merkez kule ve ona bağlı güneydeki sur duvarlarıdır Sur duvarlarının tabanındaki dikdörtgen büyük blok taşlardan yapılmış bölümü, surların ve kalenin Helenistik ve Roma Dönemi'ne kadar gittiği izlenimini vermektedir Antik kaynaklarda "Bronz Duvarlı Kale" olarak anlatılan Giresun kalesi,muhtemelen Pontus Kralı Pharnakes-1 zamanında yapılmıştır Trabzon Rum İmparatorluğu'nun 1300'lü yıllarda Türklere karşı en son sınır kalelerinden birisidir Bu nedenle 1301 yıllarında Trabzon Rum İmparatoru Alexius-II tarafından tamir ettirilmiştir Kalenin denize hakim oluşu ve ticaret yollarının birleştiği noktada bulunuşu kıyı kontrollü amaçlı askeri bir yapı olduğunu göstermektedir
Harput Kalesi
Harput Kalesi Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılmış olan mimari yapıdır Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır Şu anki Elazığ il sınırları içerisindedir Rivayete göre yapımında kullanılan harca su yerine süt eklenmiştir bu nedenle Süt Kalesi olarak da adlandırılır Kale şu günlerde restore edilmektedir
Hoşap Kalesi
Hoşap kalesi bir orta çağ kalesidir Kale Van'a yaklaşık 50-60 km arası uzaklıkta Van-Başkale yolu üzerindedir Sarp bir yamaç üzerinde bulunmaktadır
Türkiye-İran arasındaki yol üzerinden bulunmasından dolayı eskiden stratejik açıdan önemi vardı Kale ayni adı taşıyan Hoşap suyunun sarp kayalıkları üzerinde yükselmektedir Anlam olarak iyi veya tatlı suya karşılık olur Resmi adı ise Güzelsu dur Günümüzde yaşayan pek çok yapı bölgede Mahmudi Süleyman olarak adlandırılan kişi tarafından 1643 yılında yaptırılmıştır Bölgesel geleneğe göre,bu müthiş yapıyı yapan mimarın elleri, diğer bir tane daha yapamasın diye kesiliyordu
Kalenin batıya bakan girişi ve özgün kapısı bozulmadan günümüze ulaşabilmiştir Kapının üzerinde yapımı ile ilgili Farsça kitabe ve aslan kabartmaları yer almaktadır Kale içindeki eski hamam, cami, medrese, su sarnıcı, zindan ve odalarda geçmişin izlerini görmek mümkündür Hoşap Kalesi
Hoşap kalesiHoşap kalesi bir orta çağ kalesidir Kale Van'a yaklaşık 50-60 km arası uzaklıkta Van-Başkale yolu üzerindedir Sarp bir yamaç üzerinde bulunmaktadır
Türkiye-İran arasındaki yol üzerinden bulunmasından dolayı eskiden stratejik açıdan önemi vardı Kale ayni adı taşıyan Hoşap suyunun sarp kayalıkları üzerinde yükselmektedir Anlam olarak iyi veya tatlı suya karşılık olur Resmi adı ise Güzelsu dur Günümüzde yaşayan pek çok yapı bölgede Mahmudi Süleyman olarak adlandırılan kişi tarafından 1643 yılında yaptırılmıştır Bölgesel geleneğe göre,bu müthiş yapıyı yapan mimarın elleri, diğer bir tane daha yapamasın diye kesiliyordu
Kalenin batıya bakan girişi ve özgün kapısı bozulmadan günümüze ulaşabilmiştir Kapının üzerinde yapımı ile ilgili Farsça kitabe ve aslan kabartmaları yer almaktadır Kale içindeki eski hamam, cami, medrese, su sarnıcı, zindan ve odalarda geçmişin izlerini görmek mümkündür
Kahramanmaraş Kalesi
Kahramanmaraş Kalesi, Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma tepenin üstündedir Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin M Ö 1 yüzyıl - M S 2 yüzyıl arasında yapılmış olacağı düşünülmektedir 150x75 metre boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü duvarların bir bölümünü ve üç burcu onartmıştır Bunlardan biri kalenin eski giriş yapısıdır
Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır Yarıdan çoğu yıkılmış iç duvarlarda iç kapı koridoru ile kapı söve yerleri onarılmıştır Burcun güney yüzünde sivri kemerli, çiftkanatlı kapı yer alır Ahşap kapı kanatları, kalın saç kaplanarak iri başlı çivilerle perçinlenmiştir Burcun doğusu mazgal deliklidir İçten haç planlı burç, haçın uzun kolu üstündeki başka bir kapıyla kaleye açılır Kale surlarının içi park olarak düzenlenmiştir Açık çay bahçeleri, çocuk parkı ve dinlenme mekanları bulunmaktadır girişin sol tarafında ise dev bir atatürk şekli vardır ve geceleri üzerinde ışıklar yanar ve bunu tüm şehir görür Ayrıca içinde oyun parkı vardır Yoların kenarlarında ise şehrin eski resimleri bulunmaktadır Kahramanmaraş Kalesi
Kahramanmaraş Kalesi, Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma tepenin üstündedir Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin M Ö 1 yüzyıl - M S 2 yüzyıl arasında yapılmış olacağı düşünülmektedir 150x75 metre boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü duvarların bir bölümünü ve üç burcu onartmıştır Bunlardan biri kalenin eski giriş yapısıdır
Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır Yarıdan çoğu yıkılmış iç duvarlarda iç kapı koridoru ile kapı söve yerleri onarılmıştır Burcun güney yüzünde sivri kemerli, çiftkanatlı kapı yer alır Ahşap kapı kanatları, kalın saç kaplanarak iri başlı çivilerle perçinlenmiştir Burcun doğusu mazgal deliklidir İçten haç planlı burç, haçın uzun kolu üstündeki başka bir kapıyla kaleye açılır Kale surlarının içi park olarak düzenlenmiştir Açık çay bahçeleri, çocuk parkı ve dinlenme mekanları bulunmaktadır girişin sol tarafında ise dev bir atatürk şekli vardır ve geceleri üzerinde ışıklar yanar ve bunu tüm şehir görür Ayrıca içinde oyun parkı vardır Yoların kenarlarında ise şehrin eski resimleri bulunmaktadır
Kayseri Kalesi
Şehir merkezinde, Kayseri surları ve kalesi geniş bir alana sahiptir Roma İmporaloru III Gordianus zamanına (M S 238-244) ait sikkelerdeki bilgilere göre bu tarihte Kayseri'de surların inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır Bizanslılar döneminde Justinian şehri koruyabilmek için esas suru daraltmıştır
Kayseri Kalesi iki bölümden ibarettir: Dış kale, iç kale Dış kalenin önemli bir bölümü yok olmuştur
İç Kale, hiç bir yönden dış kale ile bağlı bulunmamaktadır Müstakil bir yapı durumundadır Doğu ve güney kısmında ayrı biçim ve kuruluşta iki kapısı vardır Sonradan Cumhuriyet Meydanına bakan üçüncü bir kapı daha açılmıştır Kale içi, kuyumcular tarafından çarşı olarak kullanılmakta olup; ayrıca Fatih dönemine ait Kale Camisi bulunmaktadır
Kilitbahir Kalesi
Kilitbahir Kalesi, 1452'de İstanbul kuşatması esnasında Papalık Donanmasının Bizans İmparatorluğuna yardım etmesini önlemek amacıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından Çanakkale'nin karşısındaki Kilitbahir köyünde yaptırılmıştır Kale, iç ve dış sur duvarlarından ve avlu içinde 7 katlı üçgen bir kuleden oluşmaktadır İç kale 7 katlıdır Daha sonra ilk kez 1541 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından restore edilmiş, bu restorasyon esnasında güney kısmı çevreleyen bir sur duvarıyla dış uçta bir kule (Sarıkule) inşa edilmiştir Kale, 1870 yılında Sultan Abdülaziz tarafından ikinci kez restore edilmiştir Kuzey bölümünün orijinal dış deniz duvarı günümüzde yoktur Bu bölümün kuzey parçası 1893-1894 yıllarında II Abdülhamit tarafından yeniden inşa ettirilmiştir Dış sur duvarları (dış kale) 4 m, ikinci dış kale 18 m, iç kale 30 m yüksekliğindedir Duvar kalınlıkları 4-6 m arasındadır Deniz duvarlarının güney kısımları top mazgalı olarak kullanılmıştır Kale, tümüyle kaba yontulmuş taşlarla inşa edilmişti Açıklık kısımları kiremit kemerli olup, kapı ve pencereler beyaz mermerden yapılmıştır Kale, Çanakkale Savaşlarında çok önemli rol oynamıştır Bu kale, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir
Koçhisar Kalesi
Koçhisar Kalesi, Şereflikoçhisar'ın hemen doğusunda, tepe üzerinde bulunan bir kaledir
Osmanlı hakimiyetinden önce iki adet kale olduğu ve bu kalelerin Fatih Sultan Mehmet tarafından Karaman'ın fethi sırasında yıktırıldığını ileri süren yazarlar vardır (İ Hakkı Konyalı: Şereflikoçhisar Tarihi) Bugün bu tepe üzerinde kaleden kalma hiçbir yapı yoktur Ama tepenin adı Kale tepesidir ve hemen eteğindeki mahallenin adı da Kale Mahallesidir Yine tepe üzerinde ve eteklerindeki döküntüler arasında küllü topraklar, kale duvarlarından döküldüğü anlaşılan taşlar ve çanak çömlek parçaları gözlenmektedir Ayrıca Çayırönü köyü, demirciobası köyü ve yaylak köyü çatalında kale ismi verilen bir tepe vardır bu mevkide çobanlar zaman zaman çanak çölmek ve tarihi kalıntılar bulduklarını söylerler bazı rivayetlere göre hitit heykelleri bulunduğu söylenir Koçhisar Kalesi
Koçhisar Kalesi, Şereflikoçhisar'ın hemen doğusunda, tepe üzerinde bulunan bir kaledir
Osmanlı hakimiyetinden önce iki adet kale olduğu ve bu kalelerin Fatih Sultan Mehmet tarafından Karaman'ın fethi sırasında yıktırıldığını ileri süren yazarlar vardır (İ Hakkı Konyalı: Şereflikoçhisar Tarihi) Bugün bu tepe üzerinde kaleden kalma hiçbir yapı yoktur Ama tepenin adı Kale tepesidir ve hemen eteğindeki mahallenin adı da Kale Mahallesidir Yine tepe üzerinde ve eteklerindeki döküntüler arasında küllü topraklar, kale duvarlarından döküldüğü anlaşılan taşlar ve çanak çömlek parçaları gözlenmektedir Ayrıca Çayırönü köyü, demirciobası köyü ve yaylak köyü çatalında kale ismi verilen bir tepe vardır bu mevkide çobanlar zaman zaman çanak çölmek ve tarihi kalıntılar bulduklarını söylerler bazı rivayetlere göre hitit heykelleri bulunduğu söylenir
|