Prof. Dr. Sinsi
|
Kadıköydeki Tarihi Eserler
Kadıköydeki Tarihi Eserler
Haydarpaşa Numune Hastanesi: MÜ Tıp Fakültesinin karşısındaki bina, II Abdülhamit devrinden kalmadır 1840larda, Abdülmecit devrinde yaptırılmış olduğunu ifade eden kaynaklar vardır
Haydarpaşa Garı “İstanbulun Anadolu Kapısı”: Denize temel kazıkları çakılarak inşa edilmiştir Koca bina 1100 adet kazığın üzerine oturur Helmut Cuno ve Otto Richter adlı iki Alman mimarın 20 yüzyıl başlarında, 1906-1908 yılları arasındaki ortak çalışmalarıyla meydana getirilen şimdiki anıtsal gar yapısı, edebiyatımızda ve sinemada da sık sık konu edilir Eklektik bir yapı özelliği taşır, ama Alman Rönesansı üslubu daha ağır basar Beş katlıdır Gar binasının ünlü saatini yüzyıl başlarında Mustafa Şem-i Pek yapmıştır
Haydarpaşa İskele Binası: Garın önündeki geniş alanın kıyısında bulunan bu küçük ve şirin iskele binası, “birinci ulusal mimarlık” karakteri taşır 1915 yılında Vedat Tek tarafından yapılmıştır
Ladikli Çuhadaroğlu Ahmet Ağa Çeşmesi (Servili Çeşme): Ahşap bir konak önündeki çeşmedir 1793ten kalmıştır Kadıköy Rıhtım Caddesinden İbrahimağa Mahallesine sapan yolun sağ köşesindedir III Selimin çuhadarlarından Ladikli Ahmet Ağa yaptırmıştır
Rasimpaşa Camisi: II Abdülhamitin Bahriye Nazırlarından Rasim Paşa yaptırmıştır (1920) Rasimpaşa Mahallesindedir
Yel değirmeni Mescidi: Abdülkerim Efendi adında biri tarafından yaptırılmıştır
Aziziye Hamamı: Sultan Abdülaziz devrinde yapılmıştır 1860lı yıllardan kalma yapının detaylarında, dönemin mimari üslup karakterleri yer yer sezilebiliyor
Yeldeğirmenindeki Rum-Ortodoks Kilisesi: Yeldeğirmeni Karakolunun yanındadır 1895te Rum okulu olarak yapılmış, 1927 yılında kiliseye dönüştürülmüştür
Musevi Sinagogu: (Havra) Rasimpaşa Mahallesi- İzzettin Sokakta 1899da yapılmıştır
İbrahimağa Camisi: Eskiden İbahim Ağa Çayırının olduğu yerde yapılmıştır 1580 tarihlidir Tam merkezdeki hipermarketten Karacaahmete çıkan yolun solunda, cadde üzerindedir
Ayrılık Çeşmesi: İbrahim Ağa Camisi, İstanbulun Anadoluya açılan son noktasında bulunduğu için burada bir de “Ayrılık Çeşmesi” yapılmıştır Bu klasik stilde ve oldukça sade çeşme yapısının bir kısmı toprağa gömülüdür 18 yüzyıldan kalma, 1741 tarihlidir
Baba- Oğul Çeşmesi: Acıbadem, Esatpaşa Sokağında, 1841 yılında, Abdülhamitin Kızlarağası Tayfur Ağa ve oğulları ile birlikte yaptırılmıştır
Nişantaşı: Acıbadem- Askeri Göğüs Hastalıkları Hastanesinin kuzeyinde bir dikili taştır II Mahmut buraya atış eğitimi yapmak için gelir, sütunun üstündeki taşa nişan alıp atış yaparmış 1813 yılında yaptığı nişan eğitiminin anısı olarak bu sütun Nişantaşı adıyla dikilmiştir
Faikpaşa Camisi: Acıbademdedir II Abdülhamitin paşalarından Faik Paşa 1882 yılında yaptırmıştır
Köftüncü Mehmet Ağa Çeşmesi: 1844 yılında Acıbadem dolayında Köftüncü Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır
Su Terazisi: Acıbadem-Yıldızbakkal-Dörtyol arasında, yolun doğu bitişiğinde, iki evin arasındadır Halk buna Su Terazisi der Halkedonlular zamanında Koşuyolu-Kuşdili arasındaki surların bir burcudur Halkedonun surları; Bizans İmp Valens tarafından söktürülüp; Bozdoğon Kemerinin yapımında kullanılmıştır
Fikirtepe Höyüğü: Sadece Türkiyenin değil, belki de dünyanın en eski yerleşim alanlarından olan Fikirtepe Höyüğünde, zamanımızdan yaklaşık sekiz, dokuz bin yıl önceye tarihlenen bulgular gün yüzüne çıkarılmıştır Bunlar Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir
Hasanpaşa Camisi: 1901 yılında, II Abdülhamit döneminde, Hasan Hüsnü Paşanın yaptırdığı camidir İstanbuldaki en zarif minarelerden biri bu camidedir
IV Murat Çeşmesi: Hasanpaşada İETT garajlarının önünde IV Muratın yaptırdığı bir çeşmedir
Mahmut Ağa Çeşmesi: Kurbağalıderenin kuzeyinde gazhane taraflarındaki 1622 yılından kalan tek yüzlü duvar çeşmesidir
Kadıköy Meydanındaki Eski İskele Binası: 1920li yıllarda yapılmıştır İstanbulun birçok iskelesinde gördüğümüz mimari üsluptadır Genelde iki katlı, sivri kemer pencereli ve yer yer çini bezemelidir
Kadıköy Şehremaneti Dairesi: 1910lu yıllardan kalmadır 20 yüzyıl başlarında gelişen “ulusal mimari akım” üslubu çerçevesinde, o yıllarda yapılan eserlerde görülen karakteristik yapıya rastlanır Klasik Osmanlı mimarisine ait, özgün mimari ayrıntılardır bunlar
Konservatuvar Binası ve Haldun Taner Tiyatro Sahnesi: Yine “birincil ulusal mimarlık” üslubundaki vişne çürüğü renkli yapı, iskelenin tam önünde, kıyıdadır 1927de İtalyan mimar Ferrari yapmıştır
Sultan III Mustafa Camisi: İskele Meydanından çarşıya açılan yolun kıyısında 18 yüzyıldan kalan tek minareli camidir 1760 yılında yapılmıştır
Eufemia Kilisesi: Çarşı içindeki küçük meydanda köşededir Şimdiki yapı 1830lu yıllardan, II Mahmut döneminden kalmadır İçinde Aya Paraskevi Ayazması vardır
Ermeni Surp Takavor Kilisesi: Diğer kilisenin çok yakınındadır İlk yapı 17 yüzyılda inşa edildi 19 yüzyılda yenilendi
Katolik İtalyan Kilisesi: Kitapçıların olduğu sokakta 19 yüzyıldan kalma bir kilisedir
Mühürdar Ayazması: Mühürdar Ahmet Efendi onarmış, bağlarının çeşmesi haline getirmiştir Mühürdardadır
Kethüda Camisi: Kadıköyün en eski camisi olarak düşünülen Kethüda Camisi 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Beyazıt Kethüdası Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştır
Cafer Ağa Camisi: III Sultan Mustafa zamanında Kızlarağası olan Cafer Ağa tarafından 1760-1773 yılları arasında yapılmıştır Çarşının doğusundadır
Osman Ağa Camisi: 1612de yapılmıştır Kırma çatılı, tek minareli bir eser Girişin sağındaki çeşme 1620 tarihlidir Sultan I Ahmet devrinin eseridir
Çarşı Hamamı: Darüssade Ağası Osman Ağa 1612de camiyi yaptırdığı zaman, yanına bir de hamamı inşa ettirmişti Günümüzde bu hamam hala işletilmektedir
Sürmeli Alipaşa 1 Çeşmesi: 1686da yapılmıştır Eufemia Kilisesinin duvarına bitişiktir
Sürmeli Alipaşa 2 Çeşmesi: 1726 yılında , Kadıköy Osmanağa Camisinin yanında, hamamın bitişiğinde Sürmeli Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır
Mısırlı Osmanağa Çeşmesi: 1611 yılında, Kadıköy- Altıyola çıkan yolun kuzeyindedir Mısırlı Osman Ağa tarafından yapılmıştır
Hüseyinağa Çeşmesi: Serasker sokağında olan bu çeşmeyi Kulkethüdası Hüseyin Ağa 1766da yaptırmıştır
Boğa Heykeli: (Houillav Dır Isıdore Bonhevr- Paris 1864) Heykelin taban kenarında yazılı olan bu yazı heykelin 1864te Pariste yapıldığını gösterir Heykeltraş İzidor Bonhevr yapmıştır Almanlar, Fransızları yenince heykel Almanyaya getirilmiş 1 Dünya Savaşı sonlarında Alman Kralı II Wilhelm tarafından 1917 yılında Enver Paşaya güç simgesi olarak armağan edilmiştir Birçok yer değiştirdikten sonra 1969da Kadıköye getirilmiştir
Süreyya Paşa Sineması: II Abdülhamit tarafından yapılmıştır Özellikle iç dekorasyonu, yan locaları, tavan resimleri ve heykelleriyle, adeta eski barok opera binalarındaki havayı sunar
Surp Levon Kilisesi: Ermeni Katolik Kilisesidir 1911de yapılmıştır
Köçeoğlu Hamamı Kemeri: Sinemanın ilerisinde, aynı yol üzerinde, tuğladan kocaman bir kemerdir Eski bir hamamın günümüze kalan izleridir II Abdülmecit tarafından yapılmıştır
İngiliz Kilisesi: 1860ta yapılan bu kilise Anglikan mezhebinde olan Hristiyanlar içindir Küçük Modadadır
Aya Trias Kilisesi: Modada Hacı Şükrü Sokağındaki Rum Ortodoks kilisesidir
Presbiteryen Kilisesi: 1911de yapılmıştır
Moda Camisi (Gülbahçesi Camisi): Bir zamanlar bahçesinde çeşitli cins güller yetiştiği için “Gülbahçesi Camisi” denmiştir 1952de yapılmıştır
Fransız St Joseph Okulu: Kalamış körfezine inen yokuş üzerinde ve sonundadır
Yoğurtçu Park Çeşmesi: Buradaki yoğurtçular tarafından 1810da yapılmıştır
Kadıköy Kız Lisesi: Eski bina Muhtar Paşanın konağıydı
Rızapaşa Çeşmesi: 1861 yılında, Tophane Müşiri Rıza Paşa tarafından yaptırıldı Moda, Rızapaşa Sokaktadır
Moda Ayazması: Moda Burnunda, iskele kayıkhanesindedir
Moda Vapur İskelesi: “Birinci ulusal mimarlık” üslubunun öncülerinden Vedat Tekin eseridir
Halitağa Çeşmesi: III Selim zamanda yapılmıştır Halitağa Caddesinin başındadır
Kayışdağı Çeşmesi: Halitağa Caddesindedir Günümüzde de suyundan faydalanılmaktadır
Salı Pazarı: Bu pazar Salı günleri kurulur Sadece Kadıköyün değil, belki de Türkiyenin en ünlü açık semt pazarlarından biridir Sadece Kadıköyden ve İstanbulun diğer semtlerinden değil, yakın çevredeki başka illerden bile bu pazara gelenler olur
Hamam Binası: Salı Pazarının arkasındaki tren yolunun dibinde, Söğütlüçeşme köprüsünün bitişiğinde bugün de eskimiş kubbesini görebildiğimiz hamam binasını, 1875 yılında Abdi Bey adındaki zat yaptırmıştı
Tramvay Müzesi: Kurbağalıdere köprüsünün hemen yanıbaşında, itfaiyenin kullandığı “Tramvay Müzesi” yer alır Anılarla dolu ulaşım araçları, bu müzededir
Papazın Bağı: Pazarın karşısında, semt halkınca kutsal kabul edilen bir hazire yeri bulunur Geçen yüzyıl sonundan, bazı şeyhler, Mevlevi müzisyen ve yazarlar yatar bu küçük hazirede Bugün Fenerbahçe Stadyumunun bulunduğu alan ve çevresi “Papazın Bağlığı” olarak bilinirdi
Zühtü Paşa Camisi: Kızıltopraktaki en eski camidir 2 Abdülhamit devrinin maarif ve bayındırlık bakanı Zühtü Paşanın kendi adına yaptırdığı ana cadde üzerindeki açık pembe renkli, tek minareli ve kubbeli camidir 1883 tarihli cami, eklektik özellikler taşır
Rahipler Manastırı: Fenerbahçe- Dalyan yolundadır
Aya Hrisostomos Kilisesi: Marina önünde, sahile yakın küçük bir Ortodoks Rum kilisesidir
Çan Kulesi: Hrisostomos Kilisesinin girişinin önündeki madeni ayaklı Çan Kulesi 1947de yapılmıştır
Fenerbahçe Parkı: Parka dönüştürülen Fener Bahçesi (gerçek adı budur) burnunda, Osmanlı döneminden miras, küçük sarayın duvar bakiyeleriyle bir duvar kalıntısı kafelerin bulunduğu bahçenin içindedir
Fenerbahçe Marinası: Seksenli yıllarda açılan dev boyuttaki marinada yüzlerce tekne vardır
Fener Kulesi: Bizans Kralı I Jüstinyen 561-563 yılları arasında yaptırmıştır II Mahmut Feneri daha elverişli hale getirmiş, Cumhuriyetten sonra da bugünkü halini almıştır
Tuğlacıbaşı Camisi: Fenerbahçe semtindeki ünlü bir eser de, istasyona yakın, Tuğlacıbaşı Camisidir Tuğlacıbaşı Mustafa Efendi 1890 yılında yaptırmıştır Mimar Vasfi Egelinin eseridir Şişli Meydanındaki ünlü camiyi de o inşa ettirmiştir
Merdivenköy Kalıntıları: Bu bölgede yapılan kazılarda tarihi eser olarak bazı Bizans kalıntılarına rastlanmıştır Bu bölge, bu tür eski yapı kalıntıları içerdiğinden buralarda araştırmalar yapılıyor
Merdivenköy Camisi (Mihrimah Camisi): Kurucusu Mihrimah Sultandır
Şah Kulu Tekkesi: Merdivenköydedir Kuruluşu II Osmanlı Padişahı Orhan dönemine değin gider İstanbuldaki en büyük Alevi-Bektaşi dergahlarından biridir
Göztepe Camisi: İstasyonun yanındadır Tütüncü Halis Efendi Camisi de denir 1902de yapılmıştır
Selami Çeşmesi: Selami Şeyhi Ali Efendinin yaptırdığı sanılıyor III Selim ve II Mahmut zamanında iki onarım görmüştür
Şucağbağ Mescidi: Selami Şeyhi Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır
GalipPaşa Camisi: Bağdat Caddesi üzerindeki bu cami eklektik yapılıdır 1897de II Abdülhamit zamanında valilik yapan Galip Paşa yaptırmıştır
Erenköy Camisi: İstasyon yakınındadır II Abdülhamitin ticaret nazırlarından Mustafa Zihni Paşa 1883 yılında yaptırmıştır
Erenköy Sinagogu: Ömer Paşa Caddesinde, demiryolu doğrultusundsdır
Sahrayıcedit Camisi: Erenköyün kuzeyinde, iç kısımda kalan bu cami,geçen yüzyıldan kalma kubbeli bir eserdir
Erenköy Kız Lisesi: Eski belediye başkanlarından Rıdvan Paşanın oturduğu konaktı
Kazasker Camisi: Erenköyün kuzeyindedir 1902de Kazasker Süleyman Sırrı Efendi yaptırmıştır
Kozyatağı Camisi: Şeyh Süleyman Halim Efendi tarafından 1895te yaptırıldı
İçerenköy Camisi (Mehmet Çavuş Camisi): İçerenköyde bulunan bu cami ilk defa 1665te yapılmış, 1924te yeniden yapılmıştır
Suadiye Camisi: İstasyon civarındadır II Abdülhamitin maliye nazırı Reşat Paşa , kızı Suat Hanım adına 1906da yaptırmıştır
Çatalçeşme: Çatalçeşme semtinde, Bağdat Caddesi üzerinde, bir kısmı toprağa gömülü eski bir Osmanlı çesmesidir Bu çeşmenin çift yerinde su akıtma lüleleri olduğu için, esere bu ad takılmıştır 16 yüzyıl eseridir
Taş Köprü: Bostancıyı Maltepeden ayıran derenin üzerindeki küçük taş köprünün Mimar Sinanın yaptırdığı söyleniyor, ama yapının tarihini bazı eserler 1524 olarak veriyorlar
|