11-04-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıbrıs Barış Harekatı
Kıbrıs Barış Harekâtı, Attila Harekatı ya da 1974 Kıbrıs'a Türk Müdahalesi olarak da bilinir 20 Temmuz 1974 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Garanti Antlaşması'nın III maddesine istinâden gerçekleştirdiği askerî harekâtın adıdır
1571'de Osmanlı yönetimi Kıbrıs'ta yer aldı Daha önce Ada'da Venedikliler egemendiler Osmanlı yönetimi, Venediklilerin elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesi'ne aktardı Kiliseye geniş yetkiler verdi Böylece Rum kilisesine ve toplumuna güç geldi Giderek bu güç, Türkiye'den gelip yerleşen Türklere karşı kullanılacaktı
1878'de Rusya karşısında zor durumda kalan Osmanlı, Kıbrıs'ın yönetimini geçici olarak İngiltere'ye verdi 1 Dünya Savaşı'nda da İngiltere, Kıbrıs'a el koydu
Kıbrıs Adası, resmen 1924'de Türkiye'nin kuruluş anlaşmaları olan Lozan Antlaşması'nda Büyük Britanya toprağı olmuştur Türkiye, o günün şartları gereği Kıbrıs Adası'nın üstündeki İngiliz egemenliğini resmen kabul edip altına imza atmıştır
1950'lerin sonlarında bağımsızlık hareketi başladı ve uluslararası anlaşmalara dayanan bir Türk-Rum Ortak Devleti kuruldu Fakat Rumlar, böyle bir Ortak Devlet'e râzı olmadılar Kıbrıs'ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler; anlaşmaları, uluslararası anlaşmaları çiğneyerek ve anayasayı çiğneyerek ve soykırımla Türklere saldırılarda bulunarak, Rumlar, 1963 yılında Ortak Devlet'i yıktılar
Zürich Antlaşması (11 Şubat 1959)
Madde 3: Bu Antlaşma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çiğnenmesi) hâlinde; Yunanistan, Türkiye ve İngiltere, bu hükümlere saygıyı sağlamak için gerekli girişimlerin yapılması ve önlemlerin alınması maksadıyla aralarında danışmalarda bulunmayı üstlenirler Üç garantör devletten biri, birlikte veya birbirlerine danışarak (işbirliği halinde) hareket etmek olanağı bulunmadığı taktirde, bu antlaşmanın oluşturduğu durumu (State of Affairs) münhasıran yeniden oluşturmak gayesi ile hareket etmek hakkını korumaktadırlar
Atina Yüksek Mahkemesi 21 Mart 1979 tarihinde aldığı kararla Türkiye'nin müdahalesinin, Garanti Anlaşması'nın IV maddesine göre yasal olduğunu onaylamıştır Avrupa Konseyi de 29 Temmuz 1974 tarihinde almış olduğu 873 sayılı karar ile Türk müdahalesinin yerinde olduğunu kabul etmiştir
Birinci Barış Harekatı
5 Temmuz 1974'te; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere dışişleri bakanları, 1 Cenevre Konferansı çalışmalarına başladı 30 Temmuz'da sona eren konferansta Türk tarafının istekleri doğrultusunda: 'Ada'da bir güvenlik bölgesinin kurulması, Rum ve Yunan işgâlindeki Türk bölgelerin derhal boşaltılması, esir durumda olan asker ve sivillerin mübâdele edilmeleri veyâ serbest bırakılmaları, barışın sağlanması ile birlikte anayasaya uygun bir hükümetin yeniden kurulmasının temini, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Kıbrıs Türk Toplumu ile Kıbrıs Rum Toplumu olmak üzere iki otonom idarenin mevcûdiyeti' kabul ve ilan edildi
Başbakan Bülent Ecevit, Ada'da gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra'ya gitti Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi 14 ilde sıkıyönetim ilan edildi
20 Temmuz 1974 sabahı, uçakların bombardımanından sonra Türk ordusu 6:15'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma başladı Denizden çıkarma, Karaoğlanoğlu plajına yapılmıştır Rumlar, Türkiye'nin 1963 ve 1967'deki gibi adaya müdâhale edemeyeceğini düşünmüş; bu yüzden ilk başta etkili müdâhale edememişlerdir Ancak akşama doğru karşı harekâta başlamışlardır
Bu karar, İngiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildiği gibi Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sisco'ya da iletildi Pakistan, Afganistan ve İran; Türkiye'ye yardım sözü verdi Libya Devlet Başkanı Kaddafi, ihtiyaç duyulan tüm askerî mühimmatların kullanılabileceğini bildirdi Bunun yanında Suudi Arabistan da 1 5 milyar dolarlık petrol ile 1 milyar dolar nakit para hibe etmiştir
Türk kuvvetleri, 22 Temmuz'da Girne'yi ele geçirdi Türk paraşütçüleri, Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşe'nin Türk kesimine indi Yunan birliklerinin Ada'da garantör olarak bulunan Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu 22 Temmuz akşamı Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etti Türk müdâhalesi sonucu Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Nikos Sampson Hükümeti de yıkılmıştır
İkinci Barış Harekatı; "Ayşe Tatile Çıksın"
Ancak 8 Ağustos'ta II Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin 'iyi niyet jesti' olarak Limasol ve Larnaka civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Millî Muhâfız Alayı ve EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır
Cenevre konferansına katılan Dışişleri Bakanı Turan Güneş, antlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen "Ayşe Tatile Çıksın" parolasını Başbakan Bülent Ecevit'e bildirmiştir Ayşe, Turan Güneş'in kızı (sonraki Ayşe Güneş-Ayata)'nın adıdır
Bunun üzerine 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başlamış ve 16 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'nın kurtarılmasıyla sona eren üç günlük 2 Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi Harekât neticesinde bir taraftan Magosa'ya, diğer taraftan Lefke'ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi İki harekatta toplam 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk'ü öldü
|
|
|