Prof. Dr. Sinsi
|
Mengücekliler
1 Mengücüklüler'in Kurulusu
Mengücüklüler, Malazgirt zaferinden sonra Erzincan, Kemah, Divrigi ve Sarki Karahisar (Kögonya/Sebinkarahisar)'i fethederek yaklasik 1227 yilina kadar burada hüküm süren bir Türk beyligidir
Beyligin kurucusu olan Mengücük Gazi, Sultan Alparslan ile Malazgirt savasina katilmis ve zaferden sonra Karasu (Yukari Firat) ve Çalti nehirleri vadilerinin fethiyle görevlendirilmistir Mengücük Gazi'nin hangi boya mensup oldugu kesin olarak tesbit edilememistir Yazicioglu Ali'nin Mengücüklü Fahreddin Behram Sah'in Anadolu Selçuklu Sultani II Süleyman Sah'in (1196-1204) Gürcistan seferine Salurlar ve Bayindirlar ile katildigina dair sözleri ihtiyatla karsilanmalidir Ancak Divrigi yöresindeki Türklerin büyük bir kisminin Salurlar'dan oldugu kabul edilmektedir Bu yöreyi fetheden Mengücük Gazi, Erzincan, Kemah, Divrigi ve Sarki Karahisar'i hâkimiyeti altina alarak kendi adiyla anilan beyligi kurmustur Zahireddin Nisâburî ile Müneccimbasi; Mengücük Gazi'nin Alparslan tarafindan Anadolu'da görevlendirildigini ve yukarida adi geçen sehirleri ona ikta ettigini söylerler Ibn Bibî ise Mengücük Gazi'yi Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmisoglu Süleymansah'in beyleri arasinda sayar Mengücük Gazi, Oguzlar'in Kayi, Bayat, Karaevli veya Alkaevli boylarindan birine mensuptur Kitabelerdeki bilgi ve motiflere bakilarak Mengücükler'in Türkler'in asil bir ailesine mensup olduklari ve bu sebeple Selçuklu hanedani nezdinde daima itibar gördükleri söylenebilir
Kemah'in kuzeybatisinda Karasu kiyisinda Melik Gazi'ye atfedilen bir kümbetin Farsça kitabesinde Mengücük Gazi hakkinda su ibareler vardir: "Âlim, âdil, ülkeler fetheden, halkin siginagi; Erzurum, Erzincan, Kemah, Diyarbekir ve bunlarin kalelerini alan, dinsizlerin cigerlerini daglayan, boyunlarini kiliçla vuran Mengücük Gazi  Allah rûhunu sâdeylesin, kabrini nurlandirsin, günahlarini bagislasin  "
Müneccimbasi, Mengücük Gazi'nin Kiliç Arslan ve Danismend Gazi ile beraber Gürcüler, Rumlar ve Abhazlarla savastigini söyler Mengücük Gazi çok akilli, ileri görüslü, cesur ve tedbirli bir bey idi Divrigi Ulu Camii kitabesinde yer alan Alp, Kutlug, Tugrul ve Tekin gibi ünvanlar onun Oguz beyleri arasinda önemli bir yeri oldugunu gösterir Divrigi Sitti Melek (Melike) türbesindeki kitabede ise kocasi Saban Sah'tan "el-Merhûm, es-Saîd, es-Sehîd, el-Gazî" diye bahsedilir Mengücük'ün "Gazi" ünvanini almasi onun Anadolu'nun fethi sirasinda nice savaslara katilip kahramanliklar gösterdigine ve halkin gönlünde taht kurduguna delalet eder Ilk Anadolu fâtihleri gibi Mengücük Gazi de halk arasinda evliya mertebesine yükselmis ve türbesi asirlardir halkin ziyaretgâhi olmustur
Mengücük Gazi ve evlâdina ait türbelerin Kemah'ta bulunmasi, Mengücükler'in ilk baskentinin burasi oldugunu gösterir
Mengücük Gazi'nin ölüm tarihi tesbit edilememistir Ancak onun 1118 yilinda hayatta olmadigi bilinmektedir
Mengücük Gazi'nin ölümünden sonra yerine oglu Ishak geçmistir 1118 yilinda Erzincan, Kemah ve Divrigi'ye hâkim olan Mengücüklüler'in basinda Ishak'i görmekteyiz Danismendli Melik Gazi'nin damadi olan Ishak, sözkonusu tarihte Malatya'yi yagmalayinca sehri oglu Tugrul adina idare etmekte olan I Kiliç Arslan'in karisi Ayse Hatun, Urfa kontu Joscelin'e haber gönderip yardim istedi Ishak muhtemelen Artuklu Belek Gazi'den intikam almak maksadiyla Malatya'yi yagmalamisti Çünkü Ishak 1113 yilinda Ayse Hatun ile evlenen ve Tugrul Arslan'in atabegi olan Belek Gazi'ye kin besliyordu Belek Gazi, bu saldiriya karsilik vermek için hazirliklara basladi ve 1120 tarihinde Kemah'a girdi Belek ile basa çikamayacagini anlayan Mengücükoglu Ishak, Bizans Imparatorlugunun Trabzon valisi Konstantin Gabras'in yanina giderek ondan yardim istedi
Gabras, Ishak ile ittifak yaparak Belek'in üzerine yürüdü Buna karsilik Belek de Danismendli Melik Gazi ile isbirligi yapti 514 (1120) yilinda Erzincan yakinlarindaki Siran (Serman)'da vuku bulan savasta Gabras ile Mengücükoglu çok agir bir maglubiyete ugrayip esir düstüler Ayrica besbin Rum askeri öldürüldü ve esir alindi Trabzon dükasi Gabras, otuzbin altin fidye ödeyerek kurtulurken, Ishak da Melik Gazi'nin damadi oldugu için serbest birakildi Halbuki Belek Gazi, Ishak'in öldürülmesinden yana idi Onun kendisinden habersiz saliverilmesine çok içerleyen Belek, Danismendlilerle yaptigi ittifaka son vermis ve bu yüzden Trabzon dükaligina yapilmasi planlanan saldiri da gerçeklesmemistir
Halbuki bu zaferin kazanilmasinda Belek'in rolü çok büyüktü Mengücükoglu Ishak, bu olaydan sonra Melik Gazi'nin nüfuzu altina girdi ve yirmibes yil hüküm sürdükten sonra 1142'de öldü Ishak'in Mengücükogullari seceresindeki yeri, Mengücük Gazi'nin oglu oldugunun Divrigi Sitti Melek türbesinin kitabesinden okunmasindan sonra artik kesin olarak tespit edilmistir Kemah emîrinin ölümü üzerine Danismendli Mehmed, bu sehri ele geçirdi Ancak ayni yil onun da vefat ettigini görüyoruz Danismendliler'in Kemah'i zaptetmeleri bu iki aile arasindaki iliskilerin iyi olmadigina delâlet eder
Ishak'in ölümünden sonra, Mengücüklüler'in Kemah-Erzincan ve Divrigi olmak üzere iki ayri kol hâlinde hüküm sürdüklerini görüyoruz Ishak'in ogullarindan Davud Kemah-Erzincan, Süleyman da Divrigi kolunun basina geçmistir
a) Kemah-Erzincan Mengücüklüleri:
Bu kolun ilk meliki oldugunu ifade ettigimiz Davud hakkinda yeterli bilgi yoktur Anadolu Selçuklu hükümdari II Kiliç Arslan taraftari oldugu için Danismendli Yagibasan tarafindan 1162 tarihinde öldürülmüstür Müneccimbasi ondan Alaeddin Davud olarak bahseder ve bir müddet hükümdarlik yaptiktan sonra öldügünü kaydeder
Davud'dan sonra Mengücüklüler'in basina oglu Fahreddin Behramsah geçti Hanedanin Ishak'in ölümünden sonra iki kola ayrilmasi, onlari oldukça zayiflatmis ve çevredeki devletler karsisinda güçsüz düsürmüstü II Kiliç Arslan 12 Ramazan 559 (3 Agustos 1164) tarihinde Danismendogullari'ni ortadan kaldirip topraklarini ülkesine kattigi gibi Mengücük beyligini de nüfuzu altina aldi Fakat bu dönem Mengücüklüler için bir huzur ve refah dönemi oldu Behramsah'in II Kiliç Arslan'in damadi olmasi ve kizlarini Anadolu Selçuklu hanedani mensuplariyla evlendirmesi iki hanedan arasindaki münasebetlerin müspet yönde gelismesine zemin hazirladi
Genceli sair Nizamî'nin Fahreddin Behramsah'a takdim ettigi Mahzenü'l-Esrâr adli eserinde ondan Gürcistan galibi olarak bahsetmesine bakilirsa o dönemde Kars ve Ani gibi sehirlere defalarca saldiran ve pek çok müslümanin kanini döken Gürcülerle cihad ettigi söylenebilir Behramsah'in dikkati çeken faaliyetlerinden biri de kayinpederi II Kiliç Arslan ile oglu Kutbeddin Meliksah arasinda 1188 yilinda vukubulan mücadelelere müdahale etmesidir Iki tarafi baristirmak için tesebbüse geçen Behramsah, Konya'ya giderek bu anlasmazliga sebep olan Vezir Ihtiyareddin Hasan'i yakalayip Sivas'a götürmek için sultandan izin aldi Fakatt vezir yolda Türkmenler'in hücumuna maruz kaldi ve aile efradiyla birlikte öldürüldü
Mengücüklülerle Anadolu Selçuklulari arasindaki bu iliskiler Rükneddin II Süleymansah zamaninda da devam etti Fahreddin Behramsah, 598 (1202) yilinda Süleymansah'in Gürcistan seferine katildi Fakat Selçuklu kuvvetlerinin maglubiyetiyle sonuçlanan savasta esir düstü Kraliçe Tamara, ona bir esir degil adeta bir misafir muamelesi yapti ve bir süre sonra ülkesine gönderdi Baska bir rivayete göre ise fidye ödeyerek kurtuldu Behramsah, bu sefer sirasindaki basarilari sebebiyle "Gazi" ünvanina lâyik görüldü Ravendî onun bu seferdeki gayretleri ve Süleymansah'a sadakatine temas ederek söyle der:
"Damad Emîr Isfehsâlâr-i Kebîr, âlim, adaletli, Allah'in yardimina mazhar olmus, muzaffer, ikbal sahibi, dinin yardimcisi ve emîrlerin hükümdari Gazi Fahreddin Behramsah'in canini feda edecek kadar hükümdara taraftar oldugu, onun iyiligini istedigi ve essizligi Abhazlarla yapilan muharebe meydaninda çikti Çünkü orada canini feda edip kullarin kurtulmasi için çalisti"
|