Yalnız Mesajı Göster

Mengücekliler

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mengücekliler



Bu gelismeler üzerine Eyyubî hükümdari Melik Esref'e tâbi olan Cihansah onun himayesine girmistir Eyyubîlerle bozusmak istemeyen Sultan Alâeddin, Ertokus'u Muzaffereddin Muhammed'in idaresindeki Sarkî Karahisar üzerine sevkederek daha fazla ilerlemeden geri döndü (1228)

Sultan Alâeddin, oglu Giyâseddin Keyhüsrev'i Erzincan'a melik, Mübarizeddin Ertokus'u da ona atabeg tayin etti Selçuklu hanedaniyla Mengücüklüler arasindaki akrabaliklari dikkate alan sultan, Davudsah'i cezalandirmayip Aksehir ile Ab-i Germ'i ona ikta etti Ömrünün bundan sonraki kismini burada geçiren Davudsah, yazdigi bir siirde buradan memnun olmadigini gayet veciz bir sekilde ifade ediyordu:

Sâhâ dil-i düsmenân zi tû bâd derdest

Ruhsâre-i düsmen ez nehîb zerd est

Insaf ki, bâ vücûd-i sad gussa merâ

Der mülk-i tû âb-i germ u nân-i serdest

"Ey Padisah! Düsmanlarinin gönlü senden dertlidir, yüzleri de korkudan sararmistir Insaf et ki, bu kadar güçlüsün ama benim binbir dertten muzdarip vücuduma ülkende sadece sicak su ve soguk ekmegi lâyik gördün"

Yukarida da ifade edildigi gibi Sultan Alâeddin, Ertokus'u Sarki Karahisar'a sevketmisti Burada üç yildan beri meliklik yapan Muzaffereddin Muhammed, sehri bir müddet korumussa da daha sonra mukavemet edemeyecegini anlayarak bazi yerlerin kendisine verilmesi sartiyla Sarki Karahisar'i teslim edecegini bildirdi Bu teklif kabul edilerek kendisine Suriye sinirindaki bazi yerler mülkiyet olarak, Kirsehir ise timar olarak verilmis ve her türlü vergiden muaf tutulmustur

Muzaffereddin Muhammed, üç oglu Fahreddin Süleyman, Izzeddin Siyavus ve Nâsireddin Behramsah ile beraber Kirsehir'e geldi ve buraya yerlesti Ilme olan aski sebebiyle Kirsehir'de Melik Gazi Türbesi'nin karsisinda muhtesem bir medrese yaptirdi Selçuklular'in hizmetine giren bu Mengücük beyi, onlarin nezdinde büyük itibar ve ilgi gördü Muzaffereddin Muhammed sahsiyetli bir bey idi

Alâeddin Keykubad'in yerine geçen Giyâseddin Keyhüsrev onun kizina dünür olunca Muzaffereddin: "O bizim soyumuza damat olmaya lâyik degildir" diyerek reddetti ki, bu durum onun ahlâkli ve sahsiyet sahibi bir insan oldugunu gösterir Ancak israrlar karsisinda Mengücüklülerle Selçuklular arasinda yeni bir akrabalik gerçeklestirildi Muzaffereddin güzel ahlâkli ve akilli bir hükümdardi Onun Kirsehir'e gönderilmesiyle Erzincan ve çevresine hâkim olan Mengücüklü beyligi de sona erdi (625/1228)

b) Divrigi Mengücüklüleri:

Mengücüklüler'in bu kolu siyasî faaliyetleriyle degil, Divrigi'de insa ettikleri cami, medrese, hastahane ve türbeleriyle taninmistir Tarihçiler, siyasî mücadele ve savaslara daha fazla ilgi duymus olacaklar ki, bu tür olaylara ve çatismalara karismayan Divrigi Mengücüklüleri hakkinda üzüntüyle ifade etmek gerekir ki hemen hiç bilgi vermezler Onlar hakkinda edindigimiz bilgileri yaptiklari eserin kitabelerine ve günümüze kadar intikal eden sikkelere borçluyuz

Divrigi'nin tabiat sartlari, hem onlarin yayilmalarina, hem de çevredeki beylik ve devletlerin onlarin hâkimiyet sahasina girmesine mâni olmustur Mengücüklüler'in Erzincan ve Sarkî Karahisar kollarina son veren Anadolu Selçuklu hükümdari Alâeddin Keykubad, muhtemeldir ki bu endiseler sebebiyle Divrigi'ye müdahale etmek istememistir

Divrigi Mengücüklüleri'nin ilk beyi Ishak'in oglu ve Mengücük'in torunu Süleyman'dir Babasi Ishak'in 1142 yilinda ölümünden sonra Divrigi'de bagimsiz olarak hüküm sürmeye basladi Gerçi Mengücük Gazi ve oglu Ishak hakkinda da Divrigi hükümdari ünvani kullanilmakta ise de bu durum beyligin zaman zaman Kemah ve Divrigi'den idare edildigini gösterir Divrigi'de Süleyman adina hiçbir eser yapilmamis olmasi onun pek faal bir hükümdar olmadigi intibaini uyandirmaktadir Ölüm tariihi de belli olmayan Süleyman'in yerine oglu Sahinsah geçmistir Divrigi kale camiinin bânîsi olan Sahinsah hakkinda bu camiin kitabesinde söyle denilmektedir: "el-Emîr el-Isfehsalar el-Ecel Seyfüddünya veddin Ebu'l-Muzaffer Sahinsah b Süleyman b Emîr Ishak" Sahinsah hakkinda Divrigi Ulu Camii yaninda yaptirdigi türbenin kitabesinde de" "Gazilerin hâmisi, Islâm sinirlarinin koruyucusu, fakir, zayif ve mazlumlarin siginagi, kâfir ve dinsizlerin kökünü kaziyan" gibi yüksek sifatlar kullanilmasi onun büyük bir ihtimalle Sultan Kiliç Arslan ile beraber seferlere istirak ettigini gösterir Kitabede ayrica "Ebu'l-Muzaffer Sahinsah b Süleyman b Ishak b Gazi Sehid Emîr Mengücük" ibaresiyle de hanedanin seceresi verilmektedir Sahinsah'in beyligin basina geçis tarihi de kesin olarak belli degildir Ancak Kale Camii kitabesinin 576 (1180) tarihini tasimasina bakilarak bu tarihten önceki yillarda Divrigi'de hüküm sürmeye basladigini söylemek mümkündür Divrigi'de yaptirdigi türbe ise 592 (1196) tarihlidir

Sahinsah'in bastirdigi üç sikke günümüze intikal etmis ve ikii tanesi Ahmed Tevhid tarafindan yayimlanmistir Bu sikkelerden birinde II Kiliç Arslan'in, ikincisinde de Rükneddin Süleymansah ibareleri vardir Muhtemelen 1197-1198 yillarindan sonraki bir tarihte ölen Sahinsah'dan "Katilü'l-kefere ve'l-müsrikîn" olarak bahsedilmesi, onun hristiyanlarla cihad ettigini gösterir Sahinsah; yoksul, öksüz ve mazlumlarin hâmisiydi

Sahinsah'in Ishak ve Süleyman adlarinda iki oglu vardi Süleyman'in adi kitabelerde geçmektedir Fakat Ishak'in adi ise 645 (1247) tarihli Karatay Vakfiyesi'nde sahitler arasinda zikredilmektedir

Sahinsah'tan sonra yerine oglu Süleyman geçti Adina oglu ve torunu tarafindan yaptirilan eserlerin kitabelerinde ve Ulu Cami Vakfiiyesi'nde rastlanmaktadir Divrigi kalesi Arslan burcundaki bir kitabe, onun Mengücük beyi oldugunu açikça ifade etmektedir Ancak hayati ve faaliyetleri hakkinda yeterli bilgi yoktur

Süleymansah'in yerine geçen oglu Ahmedsah, yaptirdigi degerli eserleriyle taninan büyük bir beydir En büyük eseri olan Divrigi Ulu Camii'nin kitabesinde onun için "Nâsiru Emîri'l-Mü'minîn Ahmedsah b Süleymansah, Allah onun saltanatini ebedî kilsin, gücünü artirsin" denilmektedir Uzun yillar beyliginin basinda kalan Ahmedsah, Yassiçimen savasina ve Kösedag bozgununa sahit olmus ve Mogollar'in Anadolu'yu istilâ ettigi dönemde Divrigi kalesini onarmak için büyük gayret sarfetmistir 1250 yilindan önceki bir tarihte ölen Ahmedsah'in yerine Melik Salih geçti ve Mogol saldirilari sirasinda yikilan kalenin burçlarini tamir ettirdi

Alıntı Yaparak Cevapla