Prof. Dr. Sinsi
|
Karagöz-Hacivat Gölge Oyunu Tarihi
Gölge Oyunu sanatı
Orta Asya'dan Türkiye'ye göç eden Türkler tarafından getirilmiştir Bir başka rivayete göre Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethinden sonra bu sanat Osmanlı Devletinde gelişmiştir 

Gerçekte, Karagöz ve Hacivatın Bursada yaşamış karakterler olduğu ve Sultan Orhan Camii inşaatında çalıştıklarıdır Bursa da, Atatürk Caddesindeki Şeyh Küşterinin (Küşterli Mahmud) mezarı bunun ispatıdır Oyunlarda “Şeyh Küşteri Meydanı” diye başlanan birçok diyalog, Şeyh Küşterinin bu işin Piri ve yaratıcısı olduğunu vurgulamaktadır Karagözün mezarı ise bugün çekirge caddesinde Karagöz ve Hacivatın Anıt mezarının bulunduğu bölgededir Karagözün mezar taşı bugün Yeşilde bulunan Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunmaktadır
Oyunun baş rolünde Karagöz ve Hacivat adlı iki zıt karakter vardır
Karagöz halkın ahlak ve sağduyusunun temsilcisidir Özü sözü birdir
Hacivat ise medrese eğitimi görmüş, düzene uyan entelletüel bir karakterdir
Diğer tipleri Tuzsuz Çelebi, Matiz, Beberuhi,Arnavut, Yahudi, Çerkez, Kürt, Laz, Tiryaki, Zenneler vb oluşturur
Türk el sanatlarının sahne sanatına dönüşümünün dünyadaki ilk ve tek örneği olan Karagöz Kukla Tiyatro oyunu ve oyunun figürleri, metin veya senaryoya göre sert ve kalın deriden kesilerek boyanır ve ışıklı perdeye yansıtılır El ile hareketlendirilen, ses ve müziğe göre ustasının tarzına göre aktiflik kazanan kuklalar (tasvirler) perde yansımasında seyirci görecek biçimlerde karşı karşıya veya arka arkaya dururlar
Karagöz'ün oynatıldığı beyaz perdeye "ayna" adı verilir “Hayal Perdesi” adı da verilen ışıklı 85X125 cm boyutlarında ki tahta tezgahta yansıma olarak gösterilir Figürler deliklidir ve bu deliklere uygun uzunluktaki tahta çubuklar geçirilir Perdeler önceleri 2 x 2,5m iken sonraları 110 x 80m ebadında yapılmaya başlanmıştır İç tarafta perdenin altında kurulmuş "peş tahtası" vardır Oyunda bunun dışında zil, tef, kamış, nareke (düdük), perdeyi aydınlatacak kandil veya ampul vardır Bunlar peş tahtası üzerinde bulunur Oyunda kullanılan tasvirler 32-40 cm büyüklüğünde olup genellikle manda, sığır ve deve derisinden yapılır Deriler özel bir yöntem ile şeffaf hale getirilir Daha sonra "nevregan" adı verilen ucu keskin bıçaklarla işlenir Parçalar birbirine kiriş veya katküt adı verilen iplerle bağlanır Daha sonra tasvirler çini mürekkebi veya kök boya ile boyanır
Karagöz'de işlenen konular komik öğelerle verilir Çifte anlamlar, abartmalar, söz oyunları, ağız taklitleri belli başlı güldürü öğeleridir :
Hacivat'ın semai söyleyerek perdeye geldiği, perde gazelini okuduktan sonra Karagöz'ü çağırdığı ve Karagözle Hacivat'ın kavga ettikleri giriş bölümüne mukaddime denir Bu bölümde Hacivat'ın söylediği perde gazelinde oyunun bir öğrenme aracı ve gerçeklerin göstergesi olduğu belirtilerek felsefi tasavvufi anlamı vurgulanır
Muhavere bölümünde, bu oyunun baş kişileri olan Karagöz ve Hacivat arasında geçen salt söze dayanan olaylar dizisinden sıyrılmış somutlaştırılmış ikili konuşma yer alır Muhavere tekerleme biçiminde de olabilir Bu bölümde Karagöz ve Hacivat'ın kişilik özellikleri ve yaratılış açısından birbirlerine karşıt özellikleri vurgulanır Muhavereler oyunla ilgili olabildiği gibi, ilgisiz de olabilir Bunun yanısıra çifte Karagözlü muhavere, gelgeç muhaveresi ve ara muhavere çeşitleri de vardır
Asıl hikayenin anlatıldığı, diğer tiplerin perdeye geldiği bölüme fasıl adı verilir Oyun buradaki konuya göre isim alır Fasılın sonunda oyuncular bir biçimde perdeden ayrılır Hacivat ve Karagöz kalır
Oyunun sonunun haber verildiği Karagözle Hacivat arasında geçen bitiş bölümünde seyirciden yapılan hatalar için özür dilenip bir sonraki oyunun duyurusu yapılır ve oyun sona erer
Karagöz'de hiciv ve taşlama vardır Bu taşlamalar mizahi bir üslupla devlet yöneticilerine kadar uzanmıştır
Karagöz, saray tarafından ilgi görmüş ve desteklenmiştir Yapılan şenliklerde, şehzadelerin sünnet düğünlerinde Karagöz gösterilerine yer verilmiştir
Karagöz özellikle İstanbul Merkezli Osmanlı kültürüyle bütünleşmiştir İstanbul'un yaşamını Karagöz oyunlarında görmek mümkündür Ağalık, Büyük Evlenme, Kayık ve Tahmis bunlardan bazılarıdır Ferhat ile Şirin, Balıkçı, Cazular, Kanlı Nigar, Leyla ile Mecnun, Ters Evlenme, Tahir ile Zühre, Yalova Sefası, Karagöz'ün Yazıcılığı, Karagöz'ün Aşıklığı, Karagöz'ün Hekimliği vb Karagöz'ün bilinen diğer oyunlarıdır
Oynatanlar ise Hayali (Usta), Çırak (Yardımcı), Sandıkkar (2 Yardımcı), Yardak (Hanende), Dayrezen=Dairezen (Def Çalan) ve Hammaldır (Karagöz Zembilini Taşıyan)
Osmanlı Dönemi'nin en önemli eğlence türlerinden olan Karagöz, Ramazan'lar da, sünnet düğünlerinde, şenliklerde, kahvehanelerde ve bahçelerde oynatılmaktaydı Dönemin toplumsal olaylarını eleştirel bir gözle konu edinen Karagöz'ün yaygın olarak İstanbul'da oynatıldığı bilinmektedir Anadolu'nun diğer kentlerine ise turneye giden sanatçılar aracılığı ile yayılmıştır
Günümüzde ülkemizi tanıtıcı sanatların başında gelen Karagöz turistik otel ve lokantalarda oynatılmaktadır Radyo ve daha çok televizyon aracılığı ile seyirciye ulaşmaktadır
Karagöz çalışmaları Uluslararası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği (UNIMA) Türkiye Milli Merkezi Başkanlığı ve Kültür Bakanlığı'nca yürütülmektedir
|