Yalnız Mesajı Göster

A'dan Z'ye Türk Büyükleri...

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

A'dan Z'ye Türk Büyükleri...



ADNAN MENDERES

Bir döneme adını veren siyaset ve devlet adamı 1895 yılında Aydın'da doğdu Annesi çevrenin en köklü ailelerinden olup Ali Rıza Paşa'nın kızıdır Babası Ethem Bey ise Aydın'da Tahrirat Kâtipliği görevini yürüttükten sonra çiftçiliğe başlamıştı Adnan Menderes, ailesinin tek çocuğu idi İzmir ve Aydın'ın işgali sırasında Yunanlılara karşı kurulan direniş hareketlerine yedek subay olarak katıldı Ege'nin en eski ailelerinden Evliyazâdelerin kızı ile evlendi ve üç oğulları oldu

Politika hayatına 1930 yılında Fethi Okyar'ın kurduğu Serbest Fırka'ya girerek atılmıştı Serbest Fırka'nın Ege çevresinde gördüğü büyük ilgi, Çakır Beyli çiftliğinin sahibi Adnan Bey'i de bu partinin saflarına çekmişti Ancak ne var ki Serbest Fırka çok geçmeden kendisini feshetmişti

Atatürk, bu partinin yarattığı büyük muhalefet cereyanının ana sebeplerini aramak için çıktığı Ege gezisi sırasında Aydın'a uğradığı zaman genç Adnan Menderes'i de tanımıştı Atatürk, sorduğu sorulara gayet cesur ve mantıklı cevaplar veren bu gencin üzerinde özellikle durmuş ve çok geçmeden kendisine Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılması teklif edilmişti Halk Partisi'ne katılan Adnan Menderes, 1931 seçimlerinde aday gösterilmiş ve milletvekili olarak parlamentoya katılmıştı

Adnan Menderes'in Meclis'e girdiği günden 1946 yılında Demokrat Parti'nin kuruluşuna kadar geçen uzun ve kesintisiz milletvekilliği hayatı, kendi deyimi ile "Kendi kendini yetiştirme devresi" oldu Bu yıllar içinde bir yandan Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirirken bir yandan da parti ve parlamento içinde Türk sporunun ana problemleriyle uğraştı Eski bir sporcu idi İzmir'de geçen eğitim devresi sırasında Karşıyaka takımında futbol ve basketbol sporlarıyla meşgul olmuştu

Kendi kuşağının hükümet koltuklarını paylaştıkları Saraçoğlu'nun Başbakanlığı devrinde, Toprak Kanunu gibi bazı hareketler Menderes'i Halk Partisi içinde muhalefet safına itmiş ve sesi duyulmaya başlamıştı

Adnan Menderes, Celal Bayar'ın bir muhalefet partisi kurma niyetini açıklamasından sonra, meşhur dörtlü takrire imzasını koyarak CHP'den gürültülü bir şekilde ayrıldı ve Demokrat Parti'nin kurucuları arasına katıldı O günden sonra adı Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ile birlikte duyulmaya başladı

1946 seçimlerini Demokrat Parti kazanamamıştı ama Adnan Menderes'in adı bütün memlekete yayılmıştı 1950 seçimlerinde Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle, Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi Adnan Menderes, Demokrat Parti'nin on yıl süren iktidarının ilk ve son başbakanı oldu

Menderes enerjik bir başbakan olarak o zamana kadar alışılagelmiş düzenden dışarı çıkmasını başarmış, halkla ilişkilerini son günlerine kadar devam ettirmesini bilmişti 27 yıl iktidarda kalan CHP, DP'nin tam tersine, çok bürokratlaşmıştı Ona oranla halka dayanmasını beceren bir partinin başında Menderes hiç kuşku yok ki büyük ve bulunmaz bir şansa sahipti

Ne var ki serbest teşebbüs ve özel sektöre öncelik tanıyan Menderes politikasının ilk hızı kaybolup birçok eski arkadaşları Menderes'ten ve partisinden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayınca gittikçe yalnızlaşan dinamik ve enerjik adamda bir hırçınlaşma başgösterdi Ekonomik durum da onun iktidarının ilk yıllarındakinden çok farklı bir manzara arzediyordu Ve Menderes ile memleket aydınları arasında aşılmaz engeller meydana gelmeye başladı

Nihayet söz, fikir ve basın özgürlüklerini kısıtlayan kanunların çıkışıyla öğrenci hareketlerinin patlak vermesi Adnan Menderes'i birden bire güç bir duruma sokuverdi
İşte Demokrat Parti'nin dört kurucusundan biri genel başkanı ve on yıllık başbakanı olan Adnan Menderes 27 Mayıs 1960'a böyle geldi

27 Mayıs Devrimi'yle beraber, anayasayı çiğnemek suçundan bütün arkadaşlarıyle birlikte Yassıada'da kurulan Adalet Divanına sevkedildi Yapılan duruşmalar sonunda suçlu görülerek idama mahkum edildi

1 yıl 3 ay 21 gün Yassıada'da tutuklu kalan Adnan Menderes, hakkındaki idam kararının tasdikinden 36 saat sonra 17 Eylül 1961 pazar günü öğleden sonra mahkumlar adası İmralı'da asılmak suretiyle idam olundu

Mezarı, Yassıada'da kurulan Adalet Divanınca ölüm cezasına çarptırılan iki bakan arkadaşı Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu ile birlikte İmralı adasından, yıllar sonra İstanbul Vatan Caddesi'ndeki Anıt Mezar'a nakledildi

Alıntı Yaparak Cevapla