Konu
:
Kurtlar Sofrası - Kitap Özeti
Yalnız Mesajı Göster
Kurtlar Sofrası - Kitap Özeti
11-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kurtlar Sofrası - Kitap Özeti
KURTLAR SOFRASI
Toplumsal ilişkiler ve sorunlar ışığında ele alınan bireyler arası ilişkiler, Atilla İLHAN tarafından detaylı bir boyutla incelenerek işlenmiştir
Kitapta ülkedeki iş çevrelerini, basın ve eğlence endüstrisini gazeteci Mahmut Beyin kişiliği de ele alınarak, yaşanan dönemi tüm çıplaklığı ile ortaya koymuştur
Mahmut Bey, üzerinde çalıştığı haberlerle ilgili olarak Katip Rıza Bey ile görüşmek üzere randevulaşır
Fakat randevu yerine geldiğinde ortada katip yerine bir başkası ile karşılaşır
Kendisini Katip Rıza Beynın gönderdiğini söyleyen kişi; kendisi ile gelmesini ister
Beraber giderken iki kişi daha ortaya çıkar ve üçü birlikte Mahmut Beyin üzerine saldırırlar
Mahmut Bey, bir yolunu bulur ve aralarından kaçarak kurtulur
Mahmut Bey, Katip Rıza Beyya ulaşamamıştır ve onu mutlaka bulması gerekmektedir
Buluşmayı önceden öğrenen gangster bozuntuları Katip Rıza Beyyı iyice benzetip bir köşeye atmış ve başına da üç nöbetçi bırakmışlardır
Mahmut Bey Katip Rıza Beynın izini bulur
Hemen bir plan yaparak Katip Rıza Beyyı gangsterlerin elinden kurtarır ve beraberce Beyazıtta Acemin Sabahçı Kahvesinde soluğu alırlar
Mahmut Bey sigarasını içerken aklından tek geçen şey Sezai YILMAZnın adresini bulmaktır
Ancak bu adam ve onun adresi sayesinde, birbiri ile ilgisi yokmuş gibi gözüken birçok olay çözülebilecek, aynı zamanda arsa spkülasyonuna ve inşaat yolsuzluklarına kadar birçok olayın perde arkası aydınlanacaktır
Katip Rıza Bey intikamını almak için Yazmacının adresini bulur
Mahmutu bir düşüncedir alır
Böyle bir sırada İstanbuldan ayrılmak, gazeteyi ve Ümiti bırakmak doğrumu diye uzun süre düşünür
Mahmut ERSOY Bey tüm bu düşüncelerinden sıyrılarak İZMİRe gitmeye karar verir
Gazetenin diğer çalışanlarından Ragıp bey da tedirgindir
Akşamdan beri elini ayağını tutan onu dürüst bir iş sahibi etmeyen huzursuzluğun altında tevkif edilme korkusu bulunmaktadır
Siyasetin ne kadar çetrefilli bir iş olduğunu o zaman anlar
Ama gazetecilik iç güdüsü ile duyduğunu, gördüğünü yazmak istediği de vardır
Ona ters gelen taraf, sustuğu zaman korkuyor anlamının ortaya çıkmasıdır
Gazetede çıkan fıkranın konusu olan adam; iki defa haklı çıkması, üç defa yerinde tenkidi yüzünden yarın cezaevini boylayacak olursa korku düpedüz içine girmiş anlamına gelecek
Birden aklına Mahmutun sözleri gelir
- “ … sen bir iki seçimle her şeyin küt diye yoluna gireceğini mi sanıyordun? Yok be
Ragıp bey! Asıl çekişme bundan sonra başlayacak bu gelenler gidenlerden farklı olmadıkları, hatta belki daha kötü oldukları için, bütün ettikleri vaatlerin altından kalkmak isteyeceklerdir
Sen, ben karşılarına dikilmezsek, bunca gayreti, bir iyimserliğe harcamış olmaz mıyız?”
Kirli işlerin adamı İbrahim, iri ve ağır bulduğu suratındaki yuvarlak gözleri ile Mordohayı ve Seyit Sabriyi etkisi altına alır
Mordohayı içten içe bir korku sarıyor
Seyit Sabrinin baş eğdiyi bir fikre baş kaldırma ise, Mordohayın adeta vazifesidir
O kadar mı? Birisi nasıl kıpır kıpır koltuğunda ve dünyadaki yerinde kendisini rahatsız hisseder; Oysa öteki iğneli beşikte olsa bile, bir bulut kadar rahattır
Birisi nasıl küçük hesapların, buçuk liretlerin birkaç sıfırlı küstah çeklerin, büyük bonoların adamıdır
Mordohayla iki çift lakırtı etmek sorunda kalırsanız, kendinizi gerek sosyal, gerekse entellektüel bakımdan hiç değilse size eşit bir kimse karşısında mı bulursunuz? Seyit Sabri, sakallarını tel tel gözümüzün camına batırarak, size mutlaka kapıcı muamelesi yapılacaktır
Ama birincisi Yiddiş ve İbranice dahil altı dil konuşurmuş
Konuşmakla da kalmaz, bütün bu dillerde yayımlanan kitapları bulur buluşturur, ipek böceği Sabri ile okurmuş
İkincisi ise yarım Fransızcası ve İngilizcesi ile gittiği ve gideceği herhangi bir yabancı ülkede, yemek listelerinden ve uçak tarifelerinden başka, hiçbir şeyi okumak külfetine katlanmazmış
İkisi de döviz kaçakçılığı yapar ama Yardımseverler Cemiyeti hesabına hayır işlenmiş gibi …
Gece sabaha karşı balıkçılar denizde başsız bir erkek cesedi bulurlar
Bir dizi araştırma sonucunda başsız bedenin Mahmut ERSOY Bey a ait olduğu anlaşılır
Faili meşhul bir cinayet olarak kayıtlara geçer
Mordohay ve Seyit Sabrinin ellerini uzatmadığı köse, burunlarını sokmadığı delik kalmamıştır
Bir o uçtan, diğer uca, taa otuzlardan beri ithalat, ihracat derken, oluk oluk para akıtan bir kazanç değirmeni kuruvermişlerdir
Limanlardan gemiler mi kalkıyor? Sözün gelişi Hamburg limanında gemiler mi bekliyor? Marsilyada Rıhtım işçileri kendilerini kamçılayıp simsiyah bir gemiye büyük kasalar mı yüklüyor? Her şey bu tırnaklarını kemiren Yahudi Mordohay MORDA için ! Bankalar caddesinde, Şişhaneye en yakın, en müthiş üç binadan birisinin giriş kapısında beyaz mermer üzerine siyah harflerle “ Akın İş Hanı ” yazıyor
Bu han şirketin; Şirket Seyit Sabri ile Mordohayın malı
İbrahim CURAnın hesaplarına göre, onlar sadece ithalat ve satış kârları üzerine yaşasalar, yıllık safi gelirleri bütün lükslerine yeter de artar bile
Oysa taban tabana zıt her halleri ve hareketleri ile birbirlerini iten bu iki adam Seyit Sabri ve Mordohay, yanlız bir noktada tartışmasız birleşiyorlar
: Daima daha çok kazanma ! Servet bir yerden sonra bütün dikişleri söküyor; ardından koşanları hep usul usul kanun dışında hem de fark ettirmeden beşeri olmayana götürüyor
Biri otuz beş yıllarında buhran sırasında, biri vergi zamanında, iki büyük iflas tehlikesi geçirdikten sonra firmasını kale gibi korumuş para avcısı iki canavar
Bu canavarın işlerine burnunu sokanlar da Mahmut Bey gibi görüyorlar
Mahmut ERSOY Bey bir İnkilap çocuğuydu! Bir İnkilap Şeyhi idi
Basını, diyor; parayla soysuzlaştırmak istiyor
Çünkü yanlız paranın kuvvetine inanıyorlar
Ahlak ölçülerini de yapan bu; saadet ölçülerini de
Daha çok kazanmak, daha zengin olmak için, iktidara mı gelmeli? Bunu açıklamaya kalkışan, ya besleyip evcilleştirecekler ya da kaba kuvvete başvurup, dize getirmeye çalışacaklar
Onların karşısında, her şeyden çok, halka ve fikirlere tutunmak gerekli
Halka ve devrimci fikirlere
Bu böyle yürümez, Ümit! dedi
Bir şeyler yapmayı düşünmek gerek
Artık bir şeyler yapmayı düşünmek yeter, artık bir şeyler yapmak lazım
Gerekirse tehlikeli hatta ümitsiz, fakat sonrakilere örnek teşkil edebilecek, elle tutulur, gözle görülür hareketler! Onlar duruyorlar mı? Baksana çatal dişleri, çamurlu burunlarıyla, kurtlar gibi herşeyi göze alarak saldırıyorlar
Ete, ekmeğe, suya her şey onların pençeleri arasında kalıyor
Memleket bir kurt sofrasına döndü
Bu vaziyet karşısında, senin, benim, yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok
Fakat asıl, en önemli sözünü Ümiti usulca öptükten sonra dudaklarını kulağına yaklaştırıp gizli bir aşk sözü gibi fısıltıyla söylemişti
Memleket bir kurtlar sofrasına dönmüş ise isyan haktır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul