Prof. Dr. Sinsi
|
Hava, Su, Ses Ve Görüntü Kirliliğinin Sebep Ve Sonuçları Nedir?
Çevre Kirliliği
Çevrebilimciler çevreyi canlı, cansız bütün doğal varlıkların ve doğa*daki insan yapısı öğelerin bütünü olarak tanımlarlar Bu çevre, çeşitli insan etkinlikleri sonucunda oluşan atıklar, duman, zehirli kim*yasal maddeler ve öbür zararlı maddelerle sürekli kirlenmektedir Toprak, su ve hava kirliliğinin yanı sıra gürültü ve radyoaktiflik gibi daha yeni öğeleri de kapsayan çevre kirliliği günümüzde tüm dünyada önemli bir sorun haline gelmiştir Özellikle büyük kent*lerde ve sanayi bölgelerinde insan sağlığını tehdit eden ciddi boyutlara ulaşan ve 1970'lerden başlayarak geniş kitlelerin ilgisini çeken çevre kirliliği aslında yeni bir sorun değildir Yeni olan, bu kirliliğin tüm dünyada ulaştığı ciddi boyutlar ve insanların bu tehli*kenin bilincine varmaya başlamalarıdır
Ortaçağda özellikle kentler çok pisti, su kaynakları kirliydi ve salgın hastalıklar hızla yayılırdı Kentlerin koşulları zamanla iyileşti*rildi, ama Sanayi Devrimi'nden bu yana hızla büyüyen sanayi üretiminin ortaya çıkardığı atıklar çevre kirliliğine yeni boyutlar getirdi Artan ve belirli kentsel alanlarda yoğunlaşan nüfusun çeşitli etkinlikleri sonunda ortaya çıkan atıkların yok edilmesi gittikçe daha karmaşık bir soruna dönüştü Artan enerji gereksinimini karşılamak için kullanılan ya*kıtların dumanı havayı, akarsu ve denizlere boşaltılan atıklar suları kirletti Kısa sürede çürüyüp ayrışarak doğaya karışan organik atıklara, uzun yıllar bozulmadan kalan plas*tik, metal, cam gibi sanayi atıkları eklendi Çöplükler geniş alanlara yayıldı Zehirli kimyasal ve radyoaktif maddelerden olu*şan atıklar bütün canlı varlıklar için tehlike oluşturmaya başladı Kirliliğin en yoğun oldu*ğu yerlerde insanlar ve hayvanlar ölmeye başladı, bitkiler kurudu Doğadaki dengelerin bozulması yaşamı tehdit etmeye başlayınca, daha çok sayıda insan çevre kirliliğinin tehli*kesini gördü ve bunun önlenmesini istemeye başladı Çevre kirliliğini önlemenin yolları aranıp bulundu Ama kirliliği önleyecek bü*tün önlemler ek harcamalar gerektirdiği ve sanayi üretimini daha pahalı hale getirdiği için bunların her zaman istekle uygulandığı söyle*nemez
Çevre kirliliğini azaltmak için en iyi çözüm atıkların sanayinin hammadde gereksinimini karşılamakta kullanılmasıdır Örneğin, kulla*nılmış şişe ve camlar, metal, kâğıt ve plastik atıklar bu maddelerin yeniden üretiminde hammadde olarak kullanılabilir Öte yandan, denizlere bo*şaltılan atıklar önceden arıtılarak zararlı mad*delerden temizlenmeli, radyoaktif ve zehirli kimyasal atıklar özel koruyucular içinde yer*altına gömülmelidir ABD'deki Love Canal olayı bu tür atıkların tehlikelerini açıkça ortaya koymuştur New York eyaletinde, Niagara Çavlanı yakınında plastik ve kimya*sal maddeler üreten bir fabrika, 1940'lardan başlayarak atıklarını fabrika yakınındaki eski bir su kanalına boşaltmış, daha sonra doldu*rulan ve üzeri killi toprakla kapatılan kanalın üstünde okullar, evler yapılmıştı Ancak 1971'de, zehirli kimyasal atıkların killi top*raktan sızdığı ve bölgenin, bazıları kansere neden olan kimyasal maddelerle kirlendiği belirlendi Sonunda Love Canal yöresi felaket bölgesi ilan edilerek boşaltıldı Sızıntıyı önle*mek ve kirlenmenin zararlarını gidermek için 20 milyon dolardan fazla para harcandı
Çöp Sorunu
Büyük bir kentten bir günde toplanan çöpler dağ gibi bir yığın oluşturur Hastalık taşıyan sinek, böcek ve farelerin üremesi için elverişli bir ortam oluşturan bu çöplerin kısa sürede ortadan kaldırılması insan ve çevre sağlığı açı*sından zorunludur Üstelik bu çöplerin artık eskisi gibi yalnızca organik atıklardan oluşma*ması sorunun boyutlarını gittikçe genişlet*mektedir Yenen sebze ve meyvelerin kabuk*ları, eti için kesilen hayvanların postları, boy*nuzlan, kemikleri, bağırsakları ya da çöpe atı*lan ekmek parçalan ile yemek artıkları za*manla bileşenlerine ayrılarak doğaya karışa*bilen atıklardır Oysa doğada uzun yıllar hiç bozulmadan kalan metal, cam ve plastik eşya*lar çevre kirliliği yaratan etkenlerin başında gelir
Sokak ve caddelerde biriken çöpler yalnız kentleri çirkinleştirmekle kalmaz, insan sağlı*ğını tehdit eden birçok tehlikeyi de beraberin*de getirir Örneğin sokağa atılan şişe kırıkları ya da paslanmış metal parçalan tehlikeli ke*sikler açabilir Ayrıca çöplerdeki sebzeler ve hayvansal atıklar çok çabuk çürüdüğünden hem çevreye pis kokular yayar, hem de fare*lerin ve sineklerin üremesini kolaylaştırarak hastalıkların yayılmasında etkili olur Bu yüz*den, çevreyi temiz tutmak ve sağlığı korumak amacıyla çöplerin toplanmasını ve yok edil: meşini birçok ülkede belediyeler üstlenmiştir Çöp toplama hizmetinin sıklığı belediye büt*çesinden bu işe ayrılan paraya, çöp kamyonla*rı ile temizlik işçilerinin sayısına ve iklime bağlıdır Çöplerin daha çabuk çürüyüp kokuş*tuğu sıcak ve nemli iklim kuşağındaki ülkeler*de çöplerin daha sık toplanması gerekir Mo*dern çöp kamyonlarında, çöpleri parçalayıp sıkıştırarak her kamyonun daha çok çöp top*lamasını sağlayan sıkıştırma düzenekleri var*dır Evlerdeki çöpleri kanalizasyon sistemine bağlı çöp öğütme makineleriyle yok etmek daha da sağlıklı bir yöntemdir Bu düzeneğin bulunduğu evlerde çöpler hiç biriktirilmeden mutfak lavabolarına dökülür ve küçük bir elektrik motoruyla çalışan öğütücüde öğütü*lür Böylece ince toz haline gelen çöpler suyla birlikte kanalizasyon borularına akar Yalnız, metal ve plastik atıklar bu makinelerde öğütülemediği gibi çok iri kemikler de sorun ya*ratabilir
Toplanan çöpler eskiden denize dökülürdü Ancak denizlerin kirlenmesinin sonuçlan or*taya çıkınca birçok ülkede denize çöp dökül*mesi yasaklandı Bugün en çok gömme ve yakma yöntemleri kullanılmaktadır Çöplerin kullanılmayan taşocaklarına ve benzeri çu*kurlara gömülmesini içeren gömme yönte*minde çöp katmanlar halinde yayıldıktan son*ra üstü toprakla kapatılır Daha sonra toprak yüzeyi düzenlenerek buraları park ve yeşil alan olarak değerlendirilebilir Yakma yönte*minde ise çöpler yakılarak bir enerji kaynağı olarak değerlendirilir Eski Mısır'da yüzyıllar boyunca Kahire'deki hamamların yakılan çöplerden sağlanan ısıyla ısıtıldığı bilinir Gü*nümüzde özel fırınlarda yakılan çöpler önce magnetik' ayıklayıcıdan geçirilerek içindeki metal parçaları ayrılır Çöp yakma fırınlarının hava kirliliğine neden olmaması için bacaları*na filtre takılır
Su Kirliliği
Her yıl milyonlarca ton çöpün döküldüğü denizler zamanla birer çöplüğe dönüşmüş, kuşkusuz bunun en büyük zararını deniz ve okyanuslardaki canlılar görmüştü Çok mik*tarda pislik arıtılmadan kanalizasyonlardan deniz, göl ve ırmaklara akıtıldığı zaman su bu kadar çok pisliği arıtamaz Sudaki tüm oksi*jen tükendiği için, balıklar ve atıkları ayrıştı*rarak zararsız maddelere dönüştüren bakteri*ler ölür Sularda yalnızca oksijensiz yaşayabi*len, hastalık yapıcı bakteriler kalır Özellikle sanayi bölgelerine yakın olan Akdeniz ve Japon Denizi ile Kuzey Amerika'daki Büyük Göller'de görülen kirlilik bütün okyanusları etkilemektedir
1950'lerde Japonya'da görülen Minimata hastalığının denize dökülen cıvalı atıklardan etkilenen ton balığının yenilmesinden kay*naklandığı belirlenmiştir Fabrikaların denize döktüğü kimyasal atıklann içindeki ava önce kü*çük deniz canlılarının, sonra bunları yiyen daha büyük balıkların vücudunda birikiyor ve en sonunda o balıkları yiyen insanlara zarar verecek düzeye ulaşıyordu 1986'da Kuzey Denizi'nde yapılan bir araştırmada, incelenen yassı balıkların beşte ikisinden fazlasında kan*ser hastalığına benzer belirtiler bulunmuştur Kuşkusuz, kirlenme yalnızca insan sağlığını değil öteki canlıları da etkilemektedir
Hava Kirliliği
Fabrika bacalarından çıkan duman ve motor*lu taşıtlardan çıkan egzoz gazları hava kirlili*ğinin temel etkenleridir Havaya karışan kü*kürt dioksit gibi kimyasal maddeler havadaki nemle birleşerek asitlere dönüşür Havadaki asit taş ve tuğlaları aşındırarak yapılara zarar verir Egzoz gazlarıyla havaya karışan karbon monoksit ve hidrokarbonlar da insan sağlığı*na zararlıdır
Güçlü güneş enerjisinin etkisiyle havadaki yoğun duman içinde oluşan kimyasal tepki*meler de boğucu bir sise yol açar Özellikle astımı ve akciğer hastalıkları olanlara çok zararlı olan bu sis ağaçları ve öteki bitkileri de zehirleyebilir Londra, Los Angeles ve Tokyo gibi kentlerde hava kirliliğine bağlı sis büyük ölçüde denetim altına alınmıştır Ama azgelişmiş ülkelerdeki Kalküta ve Meksiko gi*bi kentlerde hava kirliliği gittikçe artmak*tadır
Kömür, petrol gibi yakıtların dumanındaki kükürtdioksidin havadaki su buharı ile birle*şerek oluşturduğu sülfürik asit, asit yağmuru olarak yeryüzüne iner Hava akımlarıyla sürüklenen duman yüzlerce kilometre uzakta bile asit yağmuruna yol aça*bilir Asit yağmuru suların asitlilik derecesini artırarak canlılara zarar verir
Hava kirlenmesinin bir başka tehlikeli so*nucu atmosferin yüksek katmanlarında bir karbondioksit tabakasının oluşmasıdır Kö*mür, odun, mazot gibi yakıtların yanmasıyla açığa çıkan karbon dioksitin oluşturduğu bu tabaka, yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarını engelleyerek atmosferin ısınmasına yol açar Sera etkisi denen bu olgu Dünya'nın sıcaklığı*nın artmasına neden olmaktadır Eğer enerji üretimi için odun, kömür ve petrol ürünleri*nin yakılması bugünkü düzeyde sürerse, 50 yıl içinde dünyamızdaki ortalama sıcaklığın 3°-5°C yükseleceği sanılıyor Bunun sonucunda iklim özellikleri değişecek, bazı bölgeler çoraklaşacak, kutuplardaki buzlar eriyerek deniz düzeyi 5 metre kadar yükselecek, bir*çok liman ve Hollanda, Bengal gibi çok geniş alçak alanlar sularla kaplanacaktır
Hava kirliliğinin bir başka etkeni de aerosollerde ve soğutucularda kullanılan bazı gaz*ların havaya karışmasıdır Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu olay sonucunda Dünya'da tüm canlılar Gü*neş'ten gelen morötesi ışınların zararlı etkileri karşısında korumasız kalabilir
Kimyasal Kirlilik
Tarımda kullanılan gübreler ve böcek öldürü*cü ilaçlar da çevre kirliliğine neden olur Gübrelerdeki kimyasal maddeler topraktan akarsulara karışarak su kaynaklarında ve denizlerde toplanır Bunlar yosunların hızla büyüyerek sudaki tüm oksije*ni kullanmasına yol açar ve sonuç olarak sudaki yaşam sona erer Zararlı böcekleri öldürmek için kullanılan zehirli ilaçlar yararlı canlıları da öldürmekte, bu tür ilaçların kulla*nıldığı tarlalardaki ürünleri yiyen hayvanlar da zehirlenmektedir
Bu konuda çok bilinen bir örnek DDT ile zehirlenme olayıdır Böcek öldürmede kulla*nılan bu zehirli kimyasal bileşik doğada kolay*ca yok olmaz Sulara karışarak; önce küçük su canlılarının, sonra onları yiyen balıkların vücuduna geçer Beslenme zinciri boyunca ilerledikçe DDT balıkların vücudunda, yoğunluğu artarak birikir Böy*le balıklan yiyen insanlar tehlikeli miktarda DDT almış olurlar Bunun sonucunda kanser ve sakat bebek doğumları gibi olaylar ortaya çıkabilir Pek çok gelişmiş ülkede DDT kulla*nımı yasaklanmıştır Ama zararının pek iyi bilinmediği azgelişmiş ülkelere satmak için gelişmiş ülkeler DDT üretimini sürdürmek*tedir
Çevremizi kirleten çok çeşitli kimyasal maddeler vardır Bunlar arasında dioksin, dieldrin ve öteki tarım ilaçları, hidrolik yağ ve plastik yapımında kullanılan poliklorodifenil (PCB) sayılabilir Kadmiyum, kobalt, çinko, kurşun, nikel, cıva da aynı biçimde canlıların vücudunda birikerek insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkileyebilir
Radyoaktif Kirlilik
Nükleer enerjinin en büyük sakıncası, orta*dan kaldırılması gereken radyoaktif atıkların ortaya çıkmasıdır Bir başka temel sakınca da, 1986'da SSCB'deki Çernobil'de olduğu gibi kaza sonucu çok tehlikeli radyoaktif sızıntıların olabilmesidir Rad*yoaktif kirlenme binlerce yıl sürebilir Günümüzde radyoaktif atık*lar çok sağlam beton koruyucular içinde top*rağa ya da deniz dibine gömülmektedir; ama bunu sonsuza dek sürdürmek de olanaksızdır
Sorunların Çözümü
Çevre kirliliği tüm dünyanın karşı karşıya ol*duğu, acil çözüm gerektiren bir sorundur Çok sayıda insan bu konuyla uğraşmakla bir*likte, birçok hükümetin ve büyük şirketlerin bu konuda yeterli duyarlığı gösterdiği söylenemez Çünkü kirliliğe karşı önerilen önlem*lerin maliyeti genellikle yüksektir ve şirketle*rin kârlarını azaltır Birçok kişi de kirliliğe karşı önlem alınmasını ister, ama bunun için yaşam biçimini ve alışkanlıklarını değiştirme*ye yanaşmaz
Çevre kirliliği geç kalınmadan denetim altı*na alınmalı ve kirliliğin azaltılmasına çalışıl*malıdır Ama başarılı sonuçlar alabilmek için, sanayicilerin bundan doğacak maliyet artışını göze alması ve insanların yaşam biçimlerini değiştirmesi gerekir Örneğin, elektrik santrallerinin bacalarına filtre konularak zararlı dumanlar süzülüp asit yağmuru azaltılabilir, ama bu uygulama elektriğin fiyatını yükselte*cektir Öte yandan insanların özel otomobil kullanma alışkanlıklarından vaz geçmeleri de çevre kirliliğinin önlenmesine önemli katkıda bulunacaktır
Günümüzde kirliliğe neden olan pek çok madde vardır Bilim adamları bunları kullan*maktan kaçınmak ya da zararlarını ortadan kaldırmak için yeni yollar bularak, insanın alt*üst ettiği doğal dengeyi yeniden kurmaya ça*lışmaktadırlar Çevre kirliliğinin önlenmesi için uluslarara*sı alanda çalışmalar yürütülmektedir 1972'de Stockholm’de toplanan Birleşmiş Milletler İn*san Çevresi Konferansı'na 130'dan çok ülke*den temsilciler katılarak çevre sorunlarını ve bu konuda alınması gerekli önlemleri görüş*tüler Konuya ilgiyi canlı tutmak için konfe*ransın toplandığı 5 Haziran günü her yıl Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır
Birçok ülkede çevre kirliliğini önlemek amacıyla yasal düzenlemelere gidilmiştir Türkiye'de bu konu ilk kez 1971 tarihli Su Ürünleri Kanunu'nda açıkça ele alındı 1982 Anayasası'nın 56 maddesinde ise "çevre kir*lenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir" hükmü yer alıyordu 1983'te çıkarı*lan Çevre Kanunu ile çevrenin korunmasına ve kirliliğin önlenmesine ilişkin ayrıntılı ön*lem ve düzenlemeler getirildi Bu alanlardaki çalışmalar 1978'de kurulan Çevre Genel Müdürlüğü'nce yürütülmektedir
|