Yalnız Mesajı Göster

Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri

Eski 10-29-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri




AKARSULARDA BİRİKTİRME

Akarsuların biriktirme yapabilmesi için;

* Eğimin azalması

* Suyun azalması,

* Akarsu hızının azalması,

* Akarsu yükünün artması,

gereklidir Bu faktörler bir arada olunca, akarsuyun gücü azalır ve biriktirme başlar

AKARSU BİRİKİM ŞEKİLLERİ
1 Birikinti Konileri ve Yelpazeleri

Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler Bunlara birikinti konisi denir

Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş bir alana yelpaze gibi yayılırlar Bunlara da birikinti yelpazesi denir Ülkemizde dağ eteklerinde, bu tip şekillere sıkça rastlanır
2 Dağ Eteği Ovaları

Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır

Bursa ovası, Uludağ’ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır
3 Dağ İçi Ovaları

Malatya, Muş, Elazığ ovaları bu şekilde oluşmuşlardır

Dağ içlerinde, eğimin azaldığı yerlerde, akarsuyun taşıdığı malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan düzlüklerdir Engebeli ülkelerde daha fazla oluşur
4 Taban Seviyesi Ovaları

Akarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü azdır Böyle yerlerde akarsular, taşıdıkları malzemeleri biriktirirler ve ova yüzeyini alüvyal dolgu alanı haline getirirler Böyle oluşan düzlüklere taban seviyesi ovası veya alüvyal taşkın ovası denir
5 Delta Ovaları

Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, deniz içerisinde biriktirmesi sonucu, üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir Bunlara delta ovası adı verilir

Türkiye’de birçok delta ovası vardır Başlıcaları Çukurova, Bafra ve Çarşamba ovalarıdır
6 Taraçalar (Sekiler)

Alüvyal tabanlı vadi üzerindeki akarsuların, yeniden canlanarak, yatağını kazması sonucunda oluşan yüksekte kalmış eski vadi tabanlarıdır

Türkiye’de, çeşitli zamanlarda epirojenik hareketler görüldüğü için, vadiler boyunca taraçalar görülür

Taraçalar birikim şekilleri olmakla birlikte, oluşumunda akarsu aşındırması da etkili olmuştur
7 Kum Adacıkları

Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde, taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde biriktirilir Bunlara kum adacıkları denir

E YER ALTI SULARI VE KAYNAKLAR

Yağışlarla yeryüzüne düşen suların bir kısmı yüzeyden akarken, bir kısmı da yer altına sızarak orada akış oluştururlar Bunlara yer altı suyu, yer altı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yerlere de kaynak adı verilir
1 Yer altı Suları

Türkiye, yer altı suları bakımından oldukça zengin sayılır Jeolojik yapı ve yerşekilleri yer altı sularının özelliklerini belirler Kumlu ve çakıllı yapılarda bol miktarda yer altı suyu bulunur Ülkemizde, özellikle kıyı bölgelerimizdeki ovalar ve deltalar, oldukça zengin yer altı suyuna sahiptir Ayrıca, karstik alanlarımızda da yer altı suyu oldukça fazladır
2 Kaynaklar
Artezyen Kaynaklar: Özellikle kıvrımlı yapılarda iki geçirimsiz tabaka arasında bulunan geçirimli tabakalarda basınçlı yer altı suları birikir Bu suların bulunduğu alanlar sondajla açılırsa, bu sular basınçlı bir şekilde fışkırır Böyle kaynaklara artezyen kaynak adı verilir
Karstik Kaynaklar: Kireçtaşlarının çatlaklarından sızan suların, yer altı mecralarında toplanması ve bunların vadi tabanı ile yamaçlarında bol debili akması sonucunda oluşurlar

Karstik kaynaklar, kalkerli arazide oluştuğu için, suları bol miktarda kireç içerir

Ülkemizde başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere karstik arazilerin bulunduğu alanlarda bol su çıkaran karstik kaynaklar bulunur
Fay kaynakları: Fay hatlarındaki çatlaklardan yeryüzüne çıkan sıcak suların oluşturduğu kaynaklardır Ülkemizde fay kaynakları en çok, Ege Bölgesi ve Güney Marmara Bölümü’ndeki grabenler boyunca görülür Ayrıca Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde de bu tür kaynaklar oluşmuştur
Yamaç kaynakları: Dağ ve vadi yamaçlarında, geçirimsiz bir tabakanın yüzeyi kestiği yerlerde oluşurlar
Termal Kaynaklar ve Kaplıcalar: Yerin derinliklerine sızan sular, yerin iç ısısının etkisiyle ısınarak yeryüzüne çıkarlar Bu şekilde oluşan sıcak su kaynaklarına termal kaynak ve kaplıca adı verilir Eğer bu kaynakların suyu çok sıcak ise ve basınçlı olarak yeryüzüne çıkıyorlarsa, bunlara gayzer, suları az sıcak ise, bunlara da ılıca denir

Sıcak su kaynakları aynı zamanda bileşimlerinde çözünmüş halde kimyasal madde bulundururlar İçlerinde mineral bulunan bu sular maden suyu olarak adlandırılmıştır

F KARSTİK SULAR, AŞINDIRMA VE BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ

Kayatuzu, jips (alçıtaşı), kalker (kireçtaşı) gibi suda kolay eriyebilen kayaçların bulunduğu arazilere karstik araziler adı verilir Bu arazilerde suların etkisiyle birtakım şekiller oluşur Bu şekillere karstik şekiller denir
1 Aşındırma (Çözünme) Şekilleri
Lapyalar: Karstik arazilerde, yağışlar sonucunda yeryüzüne düşen sular, kireçtaşlarını aşındırarak oyuklar ve yarıklar oluşturur Bunlara lapya denir

Lapyalar en küçük karstik çözünme şekilleridir Toroslar’da, Bolkar Dağları ile Aladağlar’ın yamaçlarında bu tür şekiller yaygın olarak görülür
Dolinler: Lapyalar zamanla genişleyip birleşerek dolinleri oluştururlar Derinlikleri birkaç metredir Çapları ise birkaç yüz metreyi bulabilir Göller Yöresi’nde, Geyik ve Bolkar Dağları ile Aladağlar üzerinde, İç Anadolu’nun güneyindeki Obruk Plâtosu’nda sayısız örnekleri vardır
Uvala ve Polyeler: Karstik sahalarda dolinler zamanla genişleyerek uvala denilen şekilleri oluştururlar Uvalalar da genişleyip birleşirlerse polye adı verilen şekilleri meydana getirirler Ülkemizdeki bazı ovalar polye ovası özelliğindedir Bunların en önemlileri Muğla, Elmalı, Kestel, Çeltikçi, Suğla, Bozova, Kızılova, Bademağacı, Kızılkaya, Seki ve Gembos polyeleridir
Obruklar: yer altındaki mağara ve galeri tavanlarının çökmesiyle oluşmuş derin karst kuyularıdır Obrukların bazılarının tabanlarında sular birikmiştir ve obruk gölleri meydana gelmiştir

Ülkemizin özellikle Konya Bölümü’nde obruklar yaygın olarak görülür Bu bölümde Kızılören, Timraş, Kuruobruk ve Çalıdeniz obrukları en çok bilinenlerdir Ayrıca Akdeniz Bölgesi’nde Akseki’nin doğusunda çok derin obruklar bulunur Silifke’nin doğusundaki Cennet – Cehennem obrukları turistik açıdan önemlidir

Mağaralar: Karstik alanlarda yer altı sularının eritmesi sonucu oluşan doğal yer altı boşluklarına mağara denir Bu mağaralar birer turizm alanıdırlar En tanınmış olanları Damlataş (Alanya), Karain (Antalya), İnsuyu (Burdur), Dim (Alanya), Zindan (Isparta), Dilek kuyu (Mersin) ve Narlı kuyu (Mersin) mağaralarıdır
Tüneller ve Doğal köprüler: Karstik alanlarda yeryüzündeki sular yer altına sızarlar ve tabakaların bu sularla çözünmesi sonucu tüneller oluşur

Özellikle, Akdeniz Bölgesi’nde bu tüneller sıkça görülür Buralardaki bazı akarsular, akışlarının bir kısmını yer altındaki bu tünellerle gerçekleştirirler

yer altında oluşan bu tüneller yer yer çökerek doğal köprüler oluştururlar Örneğin, Silifke’nin kuzeydoğusunda Göksu nehri üzerindeki Yerköprü bu şekilde oluşmuştur Uzunluğu 500 m kadardır
2 Biriktirme Şekilleri

Travertenler: Karstik alanlardan kaynaklanan suların içerisinde eriyik halde bulunan kireç, buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelir ve travertenler meydana gelir

Ülkemizde traverten oluşumu en yaygın olarak, Antalya Ovası’ndadır Bursa’da, Denizli civarında, Pamukkale’de ve Silifke’de de travertenler oluşmuştur
Sarkıt, Dikit ve Sütunlar: Mağara tavanından sarkan kalsiyum karbonat çökelti taşlarına sarkıt, mağara tabanından yükselen kalsiyum karbonat çökelti taşlarına ise dikit adı verilir

Sarkıt ve dikitler birleşirse sütun adı verilen şekiller oluşur Akdeniz Bölgesi’ndeki karstik mağaralarda sarkıt, dikit ve sütunlar fazlaca oluşmuşlardır

G BUZULLAR VE BUZULLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER

Türkiye’de IV Jeolojik zamanda buzullaşmaya uğrayan sahalar

Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar genellikle kar halinde olur sıcaklık çok düşük olduğu için yağan karlar erimeden üst üste birikir Biriken bu karlara toktağan (kalıcı) kar denir Yaz ve kış karla örtülü olan böyle yerlerin alt kısımlarına ise, toktağan (kalıcı) kar sınırı adı verilir

Kar örtüsü başlangıçta yumuşak ve gevşektir Ancak, daha sonra soğuğun etkisi ve yağan karların sıkıştırması ile sertleşir Buna buzkar denir Buzkarlar, daha sonra üstüste yağan karların basıncı ile iyice katılaşır ve buzul haline gelir

Binlerce km2 lik sahaları geniş ve kalın bir örtü gibi kaplayan buzullara örtü buzulu, dağların zirvelerinde oluşan buzullara da dağ buzulu denilmektedir Ülkemizdeki buzullar dağ buzulu şeklinde oluşmuşlardır

Buzulların Aşındırma Şekilleri

Buzul Vadisi: Buz örtüleri altında kalmış olan bölgelerde, buzun yatağını aşındırıp derinleştirmesi sonucunda oluşan “U” şeklindeki vadilerdir

Hörgüç kaya: Anakayanın buzullar tarafından işlenmesi sonucunda oluşan kaya tepeleridir

Sirk Çanağı (Buz Yalağı): Dağ yamaçlarındaki bazı buzulların, bulundukları alanı aşındırmasıyla oluşan çanaklardır Buzullar bazen eriyince bu çanaklar sularla dolarak sirk göllerini meydana getirirler

Türkiye’de, buzulların aşındırma şekilleri, en çok aşağıdaki dağlarımızda görülür:

* Toroslar’da, Bey Dağları, Sultan Dağları, Bolkar Dağları ve Aladağlar

* Göller Yöresi’nde, Davras ve Dedegöl Dağları

* Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Mescit, Yalnızçam, Bingöl, Buzul, Süphan, Sat ve Ağrı Dağları

* İç Anadolu Bölgesi’nde, Erciyes Dağı

* Marmara Bölgesi’nde, Uludağ

* Karadeniz Bölgesi’nde, Kaçkar ve Giresun Dağları

Buzulların Biriktirme Şekilleri

Moren (Buzultaş): Buzulların aşındırdıkları malzemeleri biriktirmesiyle oluşurlar Ortalama kalınlıkları 50 – 60 m kadardır
Drumlin: Buzulların taşıyıp biriktirdiği materyallerin, buzulun alt kısmındaki erimeler sonucu meydana gelen dereler tarafından işlenmesiyle oluşan birikintilerdir
Sander Ovası: Eriyerek çekilen buzul sularının oluşturduğu düzlüklerdir

Türkiye’de, buzul birikim şekillerinden sadece morenler bulunur Ancak, bunlar da pek yaygın değildir Çünkü, morenlerin büyük bir kısmı akarsular tarafından taşınmıştır

H RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER

Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar

Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarıkurak bölgelerde etkilidirler Çünkü, bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi kuru, rüzgâr hızlıdır

Rüzgâr Aşındırma Şekilleri

Mantar kayaların oluşum aşaması

Şahit kayaların oluşum aşaması

Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar oluşur Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana gelir Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar kayalar) ve şahit kayalardır
Rüzgâr Biriktirme Şekilleri

Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır Kumullar, rüzgâr hızının azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana gelirler

Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir Hilal biçimindeki enine kumullara da barkan adı verilmektedir Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan ince toz birikintilerine ise lös toprakları adı verilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla