Konu: Okyanuslar
Yalnız Mesajı Göster

Okyanuslar

Eski 10-29-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Okyanuslar



Okyanus nedir?


Okyanuslar kıtaları birbirinden ayıran engin, açık denizlerdir1 Yeryüzünün yaklaşık üçte ikisini (%70) kaplarlar ve bu alanın yaklaşık yarısında su seviyesi 3000 metrenin üzerindedir

Okyanus kelimesi Yunanca "nehir" anlamına gelen "Okeanos"'dan gelmektedir, Yunanlılar Cebelitarık Boğazı'ndan gelen güçlü akıntıyı farketmişler ve bunun bir nehir olduğunu düşünmüşlerdir

Dört milyar yıl önce Dünya yüzeyi suyun sıvı olarak kalmasına olanak tanımayacak kadar sıcaktıSu,uzayda yok olmak üzere volkanik gazdaki buhar olarak püskürürdüYaklaşık 385 yıl önce dünya soğuyarak içinde buharında yer aldığı bir volkanik gaz atmosferi oluşturduDaha sonra su yoğunlaşmaya başladı ve okyanuslar oluştuOkyanusların oluşmasından bu yana yağmur toprağa düşmekte ve kayalardaki tuzu denizlere taşımaktadırBu nedenle deniz suyu tuzludurortalama olarak okyanus ağırlığının %29 unu tuz oluşturur

Denize baktığımız, tekneyle açıldığımız veya yüzdüğümüz zaman bir yüzeyi olduğunu biliriz Ancak; okyanusların ortalama derinliği 5000 metre civarındadır ve en derin okyanus çukuru 11000 metreye ulaşır Everest Tepesi, bu dip derinlikten daha kısadır (iki kilometreden daha fazla) Okyanusun üst birkaç metresi, tropikal bölgelerde 26 santigrat derece sıcaklığında olabilir ısıyı, gün boyunca güneş ışığından alır ve geceleri atmosferi ısıtırlar Okyanusun bu katmanı, atmosferin tamamından daha fazla ısı içerir

Dünya'nın beş Okyanusu

* Büyük Okyanus

* Atlas Okyanusu

* Hint Okyanusu

* Güney Okyanusu

* Arktik Okyanusu

Okyanus

Dünyanın Yaklaşık Olarak % 705’ini Okyanuslar Kaplamaktadır Denizlerin Toplam Yüzölçümü 360800000 Km2‘dir

Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, dıştan içe doğru soğumuş, böylece iç içe geçmiş kabuk, manto ve çekirdekten oluşan farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuş ve sıcak bir eriyik halindeki bu karışım zaman içerisinde ayrışmaya başlamıştır Önce en ağır olan demir merkeze doğru çökelerek çekirdeği , sonra yine erimiş halindeki silikat kayaçları kristalleşerek mantoyu meydana getirmiş , daha sonra mantonun bir kısmı tekrar eriyerek sıvı hale gelmiş ve yüzeye doğru yükselirken soğuyup yoğunlaşarak bugünkü kabuğu meydana getirmiştir Dünyamızın çevresini ince bir zar gibi saran yer kabuğu bugün üzerinde yaşadığımız karaları ve okyanus tabanını içerir Yer kabuğunun kalınlığı ; okyanus tabanlarında 5 - 6 km karalarda 30 - 50 km dağlık alanlarda ise 70 km ye kadar uzanır Litosfer adı verilen taşküre, yerkabuğu ve manto’nun en üst kısımlarından oluşmaktadır Litosferin kalınlığı ortalama 70-100 km arasındadır Litosfer üst manto’nun katı bölümüdür Litosfer’in altında ise üst manto’nun akışkan bölgesi alan Magma yer alır Astenosfer ise üst manto’nun eriyik halde bulunduğu kısımdır Magma olarak bilinen eriyik, volkanlar sayesinde yeryüzüne ulaşır

Uzaydan dünyamıza bakıldığında dikkat çeken iki özelliği yuvarlak oluşu ve geniş su örtüleridir Geniş su örtüleri okyanus, okyanusları bölen kara parçaları ise hem coğrafik hem jeolojik manada kıta adını alır ve üzerinde akarsular ve göller bulunur

Peki bu kıtalar okyanuslar ve göller nasıl oluşmuştur? Önce kıtaların sonra okyanusların oluştuğunu biliyoruz Çünkü okyanuslar için hem çukur alanlar, hem de su gerekir Manto üzerinde yüzer durumdaki yer kabuğu parçaları birbirleriyle çarpıştıklarında manto içerisine daha çok batarak alçak ve geniş çukur alanlar oluştururlar İşte bu çukur alanlar müstakbel okyanus yataklarıdır Zamanla manto içerisindeki volkanik etkinlikler sonucu yer kabuğu içindeki kırık ve çatlaklardan yer yüzüne ulaşan sıcak gazlar, bugünkü atmosferi oluşturdu

Yer yuvarı bir milyar yaşına gelmeden önce yeterince soğuyarak, su buharının atmosferde sıvı su olarak yoğunlaşmasını sağladı

Bunu milyonlarca yıl süren yağmurlar izledi Okyanus yağmurları dediğimiz bu yağmurlar bugünkü okyanusları oluşturdu ki okyanusların az da olsa bir bölümünün Dünya’ ya düşen buz kristalli milyonlarca meteorun erimesiyle oluştuğu da düşünülmektedir Güneşin etkisiyle okyanus yüzeylerinden buharlaşan sular, atmosferde yoğunlaşarak yağış şeklinde tekrar yer yüzüne düşer Bunların bir bölümü yer kabuğu içerisine süzülerek “yeraltı sularını”, diğer bir bölümü de yüzey akışları halinde akarsuları ve yer kabuğunun çukur alanlarındaki küçük su birikintileri olan gölleri meydana getirir Böylece dünyamız, eriyik halindeki bir kütleden karaları denizleri ve okyanusları olan bir gezegene dönüştü

Yapılan jeolojik çalışmalar, dünyanın oluşum yaşının 4,5 Milyar yıl geriye gideceğini göstermiştir Bu dönem içerisinde dünya birkaç kere levha hareketlerine bağlı olarak bir bütün halinde dağılmış yada tekrar toplanmışlardır Bundan 250 milyon yıl kadar önce, Dünya’nın üzerindeki bütün kara parçaları pangea adı verilen bir tek süper kıtayı oluşturmak üzere birleşik durumdaydılar Bu, bir kutuptan diğer kutba uzanan uzun ve dar bir kıtaydı Bu kıtayı saran ve pantalos adı verilen tek okyanus, şimdiki Pasifik’in (Büyük Okyanus), daha geniş olan bir versiyonuydu ve yeryüzünün yüzde 75′ini kaplıyordu Modern dağlar olan Ant Dağları, Himalayalar henüz yoktu 150 milyon yıl önce dünya 2 ana kıtaya ayrıldı Kuzeyde kalan kısmına LAVRASYA güneydekine de GONDVANA adı verilmekteydi

Daha sonra 100 milyon yıl önce levhalar hareket etmeye başladı Yaklaşık 94 Milyon yıl öncesine geldiğimizde, Artık Afrika Güney Amerika’dan ayrılmış, Kuzey Amerika Avrupa’ dan ayrılmış, Atlantik Okyanusu’ nun açılması ile Afrika kıtası ve ona bağlantılı olan Arabistan kuzeye doğru hareket etmiştir Yaklaşık 50 milyon yıl önceki dönemde artık dünyamız ve Türkiye’nin içinde bulunduğu alan bugünkü görünümüne oldukça yaklaşmıştır

şayet kıtaları eskiden oldukları gibi tekrar birleştirmemiz mümkün olsaydı, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları, Afrika ve Avrupa kıtaları ile kesin bir şekilde uyuşacaklardı Kuzey Amerika’nın Apalaşlar (Appalachian) Dağları ve Avrupa’nın İskoya Dağları, sıra dağlar oluşturacak şekilde tam olarak denk gelmektedir Günümüzde ayrı olmalarına rağmen, bu iki dağ oluşumunun aynı kıvrım yapıları olan, aynı aralıklardaki aynı kaya katmanlarına sahip olmalarının, ve aynı döneme ait aynı fosil kalıntılarının bulunmasının sebebi budur

Günümüzdeki kıtalar, bundan 200 milyon yıl kadar önce ayrılmaya başlayan Pangeanın birer parçalarıdır ve bu parçalar hareketlerine devam etmekte ve kıtalar birbirlerinden yılda 75 cm’ye varan bir hızla ayrılmaktadırlar Arabistan levhası kuzey-kuzeydoğu doğrultusunda yılda 45 cm hızla ilerleyerek, Anadolu levhasını devamlı sıkıştırmaktadır Türkiye’de meydana gelen depremlerin esas nedeni de, Arabistan levhasının bilinen bu hareketidir

Halihazırda yeryüzünün üst bölümü kara parçalarından ve su kütlelerinden oluşmuş olup Kuzey Yarım Küre’de karalar, Güney Yarım Küre’den daha geniş yer kaplar Karaların Kuzey Yarım Küre’de daha fazla yer kaplaması nedeniyle, Kuzey Yarım Küre’de; Yıllık sıcaklık ortalaması daha yüksek olup sıcaklık farkları daha belirgindir Asya, Avrupa, Kuzey Amerika’nın tamamı ve Afrika’nın büyük bir bölümü Kuzey Yarım Küre’de yer alır Güney Amerika’nın ve Afrika’nın büyük bir bölümü, Avustralya ve çevresindeki adalarla Antartika kıtası Güney Yarım Küre’de bulunur Yeryüzünün yaklaşık ¾’ü sularla kaplıdır Kıtaların birbirinden ayıran büyük su kütleleri okyanuslar dır

Okyanusun en_derin Noktası

Okyanusların en_derin noktası, Pasifik Okyanusu'nda, Guamadasının güney batı tarafındaki Mariana Çukurudur Derinliği tam 11033 metredir ve suyun içinde bir kilogram ağırlığındaki bir cismin Mariana Çukuru'na ulaşması tam bir saat sürer

Dünyanın Yaklaşık Olarak % 705’ini Okyanuslar Kaplamaktadır Denizlerin Toplam Yüzölçümü 360800000 Km2‘dir

Okyanuslarımız Büyüklüğüne Göre Sırasıyla;

Büyük (Pasifik) Okyanus : 179700000 Km2

Atlas (Atlantik)Okyanusu : 104500000 Km2

Hint Okyanusu : 74900000 Km2

Okyanuslarımızın Derinliklerine Göre Sırasıyla;

Büyük (Pasifik) Okyanus : 4028 M

Atlas (Atlantik)Okyanusu : 3323 M

Hint Okyanusu : 897m

Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, dıştan içe doğru soğumuş, böylece iç içe geçmiş kabuk, manto ve çekirdekten oluşan farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuş ve sıcak bir eriyik halindeki bu karışım zaman içerisinde ayrışmaya başlamıştır Önce en ağır olan demir merkeze doğru çökelerek çekirdeği , sonra yine erimiş halindeki silikat kayaçları kristalleşerek mantoyu meydana getirmiş , daha sonra mantonun bir kısmı tekrar eriyerek sıvı hale gelmiş ve yüzeye doğru yükselirken soğuyup yoğunlaşarak bugünkü kabuğu meydana getirmiştir Dünyamızın çevresini ince bir zar gibi saran yer kabuğu bugün üzerinde yaşadığımız karaları ve okyanus tabanını içerir Yer kabuğunun kalınlığı ; okyanus tabanlarında 5 - 6 km karalarda 30 - 50 km dağlık alanlarda ise 70 km ye kadar uzanır Litosfer adı verilen taşküre, yerkabuğu ve manto'nun en üst kısımlarından oluşmaktadır Litosferin kalınlığı ortalama 70-100 km arasındadır

Litosfer üst manto'nun katı bölümüdür Litosfer'in altında ise üst manto'nun akışkan bölgesi alan Magma yer alır Astenosfer ise üst manto'nun eriyik halde bulunduğu kısımdır Magma olarak bilinen eriyik, volkanlar sayesinde yeryüzüne ulaşır

Uzaydan dünyamıza bakıldığında dikkat çeken iki özelliği yuvarlak oluşu ve geniş su örtüleridir Geniş su örtüleri okyanus, okyanusları bölen kara parçaları ise hem coğrafik hem jeolojik manada kıta adını alır ve üzerinde akarsular ve göller bulunur

Peki bu kıtalar okyanuslar ve göller nasıl oluşmuştur? Önce kıtaların sonra okyanusların oluştuğunu biliyoruz Çünkü okyanuslar için hem çukur alanlar, hem de su gerekir Manto üzerinde yüzer durumdaki yer kabuğu parçaları birbirleriyle çarpıştıklarında manto içerisine daha çok batarak alçak ve geniş çukur alanlar oluştururlar İşte bu çukur alanlar müstakbel okyanus yataklarıdır Zamanla manto içerisindeki volkanik etkinlikler sonucu yer kabuğu içindeki kırık ve çatlaklardan yer yüzüne ulaşan sıcak gazlar, bugünkü atmosferi oluşturdu

Yer yuvarı bir milyar yaşına gelmeden önce yeterince soğuyarak, su buharının atmosferde sıvı su olarak yoğunlaşmasını sağladı

Bunu milyonlarca yıl süren yağmurlar izledi Okyanus yağmurları dediğimiz bu yağmurlar bugünkü okyanusları oluşturdu ki okyanusların az da olsa bir bölümünün Dünya' ya düşen buz kristalli milyonlarca meteorun erimesiyle oluştuğu da düşünülmektedir Güneşin etkisiyle okyanus yüzeylerinden buharlaşan sular, atmosferde yoğunlaşarak yağış şeklinde tekrar yer yüzüne düşer

Bunların bir bölümü yer kabuğu içerisine süzülerek "yeraltı sularını", diğer bir bölümü de yüzey akışları halinde akarsuları ve yer kabuğunun çukur alanlarındaki küçük su birikintileri olan gölleri meydana getirir

Böylece dünyamız, eriyik halindeki bir kütleden karaları denizleri ve okyanusları olan bir gezegene dönüştü

Yapılan jeolojik çalışmalar, dünyanın oluşum yaşının 4,5 Milyar yıl geriye gideceğini göstermiştir Bu dönem içerisinde dünya birkaç kere levha hareketlerine bağlı olarak bir bütün halinde dağılmış yada tekrar toplanmışlardır Bundan 250 milyon yıl kadar önce, Dünya'nın üzerindeki bütün kara parçaları pangea adı verilen bir tek süper kıtayı oluşturmak üzere birleşik durumdaydılar Bu, bir kutuptan diğer kutba uzanan uzun ve dar bir kıtaydı Bu kıtayı saran ve pantalos adı verilen tek okyanus, şimdiki Pasifik'in (Büyük Okyanus), daha geniş olan bir versiyonuydu ve yeryüzünün yüzde 75'ini kaplıyordu Modern dağlar olan Ant Dağları, Himalayalar henüz yoktu 150 milyon yıl önce dünya 2 ana kıtaya ayrıldı Kuzeyde kalan kısmına LAVRASYA güneydekine de GONDVANA adı verilmekteydi



Daha sonra 100 milyon yıl önce levhalar hareket etmeye başladı

Yaklaşık 94 Milyon yıl öncesine geldiğimizde, Artık Afrika Güney Amerika'dan ayrılmış, Kuzey Amerika Avrupa' dan ayrılmış, Atlantik Okyanusu' nun açılması ile Afrika kıtası ve ona bağlantılı olan Arabistan kuzeye doğru hareket etmiştir Yaklaşık 50 milyon yıl önceki dönemde artık dünyamız ve Türkiye'nin içinde bulunduğu alan bugünkü görünümüne oldukça yaklaşmıştır

şayet kıtaları eskiden oldukları gibi tekrar birleştirmemiz mümkün olsaydı, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları, Afrika ve Avrupa kıtaları ile kesin bir şekilde uyuşacaklardı Kuzey Amerika'nın Apalaşlar (Appalachian) Dağları ve Avrupa'nın İskoya Dağları, sıra dağlar oluşturacak şekilde tam olarak denk gelmektedir Günümüzde ayrı olmalarına rağmen, bu iki dağ oluşumunun aynı kıvrım yapıları olan, aynı aralıklardaki aynı kaya katmanlarına sahip olmalarının, ve aynı döneme ait aynı fosil kalıntılarının bulunmasının sebebi budur

Günümüzdeki kıtalar, bundan 200 milyon yıl kadar önce ayrılmaya başlayan Pangeanın birer parçalarıdır ve bu parçalar hareketlerine devam etmekte ve kıtalar birbirlerinden yılda 75 cm'ye varan bir hızla ayrılmaktadırlar Arabistan levhası kuzey-kuzeydoğu doğrultusunda yılda 45 cm hızla ilerleyerek, Anadolu levhasını devamlı sıkıştırmaktadır Türkiye'de meydana gelen depremlerin esas nedeni de, Arabistan levhasının bilinen bu hareketidir

Halihazırda yeryüzünün üst bölümü kara parçalarından ve su kütlelerinden oluşmuş olup Kuzey Yarım Küre’de karalar, Güney Yarım Küre’den daha geniş yer kaplar Karaların Kuzey Yarım Küre’de daha fazla yer kaplaması nedeniyle, Kuzey Yarım Küre’de; Yıllık sıcaklık ortalaması daha yüksek olup sıcaklık farkları daha belirgindir Asya, Avrupa, Kuzey Amerika’nın tamamı ve Afrika’nın büyük bir bölümü Kuzey Yarım Küre’de yer alır Güney Amerika’nın ve Afrika’nın büyük bir bölümü, Avustralya ve çevresindeki adalarla Antartika kıtası Güney Yarım Küre’de bulunur Kıtaların birbirinden ayıran büyük su kütleleri okyanuslar dır

Alıntı Yaparak Cevapla