10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
X İşınları - X İşını Astronomisi
X Işını Astronomisi
X ışını astronomisi, dış uzaydaki X ışını kaynaklarının incelenmesini konu alan bir bilim dalıdır X ışınları Dünya atmosferinde soğurulduğundan yerdeki aletlerle kolayca toplanıp gözlemlenemez Bu nedenle X ışını teleskoplan ve algılayıcıları roketlerle, balon*larla çok yükseklere çıkartılır yada bir uyduyla Dünya yörüngesine oturtulur X ışını astronomisiyle, aralarında yıldızların, super*nova kalıntılarının ve kuvazarların da bulun*duğu binlerce X ışını kaynağı ortaya çıkartıl*mıştır Kuğu X-1 adı verilen güçlü ve önemli bir X ışını kaynağının, görünmeyen yoldaşıyla birlikte ortak bir kütle çekimi merkezi çevresinde dolanan, görünür bir yıldız olduğu sanılmaktadır Yoldaşının görünür yıldızdan madde çeken bir kara delik olduğu ileri sürülmüştür Bu varsayıma göre, yıldızdan çekilen madde kara delikte yok oldukça, kara delik X ışınları salmakta ve astronomlar da bu ışınları gözlemlemektedir
X Işınları
X Işınlarının Üretilmesi
X Işınlarının Tıp'ta Kullanılması
X Işını Astronomisi
X Işınları Nedir 
Doğadaki görünür ışık yada radyo dalgalarına benzeyen bir elektro magnetik ışınım biçimidir Öbür ışınım türleri gibi X ışınları da, boşlukta (vakumda) yol alabilen ve ancak bazı maddelerin içinden geçebilen enerji dalgalarından oluşur X ışınları gözle görülemez ve elektro magnetik tayfın moröte*si ışınları ile gamma ışınları arasında kalan kesiminde yer alırlar X ışınlarını 1895'te, Alman bilim adamı Wilhelm Conrad Röntgen keşfetti Bu yüzden bu ışınlara Röntgen ışınları da denir Röntgen, havasının çoğu boşaltılmış bir vakum lambasının için*den geçirdiği elektrik akımıyla deney yapar*ken iki olay gözlemledi Bunlardan birincisi, katottan (eksi kutup) anota doğru, çok küçük parçacıklardan oluştuğu düşünülen ışınların aktığı ve bu ışınların lambanın öbür ucuna sıvanmış fosfor katmana çarptığında camda yeşil bir flüorışıma yarattığıydı Aslında bu, o dönemde bilinen bir olguydu
Kendisine bugünkü ününü kazandıran öbür gözlemi ise Röntgen'in, akım geçişi sırasında vakum lambasında garip bir ışınımın oluştu*ğunu bulmasıydı Deneyi yaptığı tezgâhın üzerinde, lambanın yakınlarında, baryum platinosiyanür bileşiğiyle kaplı bir ekran vardı; lamba siyah kâğıtla kaplı olduğunda bile bu ekranın üzerinde bir flüorışıma oluşuyordu , Röntgen bu ışımaya, lamba üzerindeki yeşil flüorışıma bölgesinden siyah kâğıdı geçip gelen ışınların yol açtığı sonucunu çıkardı Ayrıca, lamba ile ekran arasında yer alan cisimlerin gölgelerinin de ekranın üzerine düştüğünü fark etti ve buradan da bu ışınların bazı maddelerden siyah kâğıttaki kadar kolay geçmediği sonucuna ulaştı Bu çalışmasıyla 1901'de ilk Nobel Fizik Ödülü'nü kazanan Röntgen, bu yeni ve gi*zemli ışınlara X ışını adını verdi Röntgen, katottan gelen ışınların çarptığı herhangi bir katı cismin X ışınları saldığını da buldu Katot ışınlarının, elektron adı verilen çok küçük parçacıkların akışı olduğu daha sonra ortaya çıkarıldı Lambaya katot ışınlarının akış yolu üzerine metal bir hedef yerleştirildiğinde, hareket halindeki elektron*ların aniden durdurulması sonucunda oluşan X ışınlarının miktarı, bu elektronların yalnız*ca lambanın çeperlerine çarpmasıyla ortaya çıkan X ışınlarının miktarından çok daha fazla olduğu da sonradan bulundu
X ışınlarının elektro magnetik enerji dalga*ları olduğu ancak 1912'de kanıtlandı Işık ya da radyo dalgalarına benzemekle birlikte, X ışınlarının dalga boyu öbür elektro magnetik ışınım biçimlerininkinden çok daha kısa*dır X ışınlarının dalga boyu 1 nanometrenin onda biri ile 100 nanometre arasında değişir (1 nanometre 1 metrenin milyarda 1’idir ) X ışınları ayrıca çok yüksek enerjiye sahiptir Bu ışınların maddenin içine işleyebilmesi de bu özellikten kaynaklanır
|
|
|