Yalnız Mesajı Göster

Hücrede Aktif, Pasif Taşıma...

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hücrede Aktif, Pasif Taşıma...



HÜCRE


Hücre, canlılarda yapı ve görev bakımından en küçük birimdir Bütün canlılar hücrelerden yapılmıştır Yeni hücreler, daha önce var olan bir hücrenin bölünmesi sonucu oluşurlar

Yüksek organizasyonlu hayvanlar şekil, büyüklük ve işlevleri farklı olan pek çok hücreden oluşurlar Hücrelerin şekillerinin çok değişik olması nedeni ile bütün hücreleri içeren bir hücre şekli göstermek olanaksızdır Bununla beraber bütün hücrelerde mikroskobik yapı bakımından ortak kısımlar vardır Bu ortak kısımlar;

1 Hücreyi dış ortamdan ayıran hücre zarı,

2 Sitoplazma ve sitoplazma içinde bulunan organeller,

3 En içte kontrol merkezi olan nukleustur
HÜCRE ZARI

Hücre zarı hücreyi dış ortamdan ayırır Ayrıca besin maddelerinin hücre içine girmesini, metabolizma artıkları ve salgı maddelerinin hücre dışına çıkmasını sağlayarak hücre içerisini düzenler

Biyolojik bütün zarlar ortak temel bir yapıya sahip olup çift katlı lipit yapısındadır Bugün için en fazla kabul gören sıvı mozaik modelidir Bu modele göre iki fosfolipit tabakasından her biri sadece bir molekül kalınlığındadırbunların hidrofobik (su emen) uçları birbirine göre karşı karşıyadır Polar başları ise dış taraftadır Bu çift katlı lipit tabakasında daima özel zar proteinleri bulunur Proteinlerin bazıları sadece dış yüzeyde, bazıları sadece iç yüzeyde, bazıları ise iki yüzey arasında bulunur

Hücre zarı seçici geçirgendir Hücre zarının geçirgenliğinde hücre içindeki ve dışındaki iyonlar, hormonlar, pH oranı vb çeşitli etkenler rol oynar Hücre zarını oluşturan moleküllerin sıkışması veya aralanması hücre zarına esneklik verir Bu suretle moleküller arasında oluşan boşluklardan hücre içine veya dışına bazı moleküllerin geçişi sağlanır Her hücrenin geçirgenliği farklı olmakla beraber genellikle su, karbondioksit, oksijen gazları, eter, kloroform gibi organik eriticiler hücre zarından kolay geçerler Besin maddelerinin son ürünleri olan glikoz, amino asitler ve yağ asitleri de hücreye bir dereceye kadar kolay geçerler Asitler, bazlar, organik tuzlar ve disakkarit molekülleri (maltoz, sakkaroz, laktoz) daha yavaş girebilirler Protein, polisakkarit ve fosfolipitler ise hücre tarafından hiçbir zaman absorbe edilemezler
HÜCREDE MADDE ALIŞVERİŞİ


1 PASİF TAŞIMA
11 DİFÜZYON

Maddelerin yoğun oldukları ortamdan az yoğun oldukları ortama doğru yayılmalarıdır Difüzyon için moleküllerin hareket halinde olması gerekir Moleküller, bulundukları ortamdan çeşitli yönlere doğru hareket ederler Bu hareket maddenin katı, sıvı ve gaz oluşuna göre değişir Gaz molekülleri sıvı ve katı haldeki moleküllere göre daha hareketlidir Difüzyon iki ortamın yoğunlukları eşit oluncaya kadar devam eder Difüzyon hızına konsantrasyon farkı, sıcaklık ve molekül büyüklüğü etki eder
12 OSMOZ

Su için özel bir geçiş şeklidir Yarı geçirgen bir zar aracılığı ile, bir ortamdan diğer ortama su geçişine osmoz denir Su oranı fazla olan ortamdan, su oranı az olan ortama su geçişidir

Hücreler, osmozla su alışverişi yaparlar Böylece hücre içi su konsantrasyonlarını belli oranda tutarlar Hücrenin osmozla ilgili üç değişik durumu vardır
121 Plazmoliz: Hücreler, kendilerinden daha yoğun bir çözelti ortamında kalır veya böyle bir ortama konulurlarsa su vererek büzülürler Bu olaya plazmoliz denir Hücrenin su oranındaki bozulma hayatsal olayların aksayarak hücrenin ölümüne sebep olabilir
122 Deplazmoliz: Plazmolize uğramış veya normal durumda olan hücrelerin kendilerinden daha az yoğun ortamda su alarak protoplastının genişlemesine deplazmoliz denir
123 Turgor: Hücrelerin saf suya konulduklarında gereğinden fazla su alarak genişlemelerine turgor denir Hayvan hücreleri turgor sonucu patlayabilir Hücrelerin bu şekilde patlamalarına hemoliz denir

Bitki hücrelerinde selüloz çeper bulunduğundan turgor basıncı hücreyi parçalayamaz Aksine turgor basıncı taze dal uçlarında ve otsu bitkilerde dikliği sağlar Küstüm otundaki hareket de turgor basıncından kaynaklanmaktadır

Canlı hücrelerde tuzlar, şekerler ve diğer maddeler, hücre içi sıvıda erimiş halde bulunurlar ve hücreye belirli bir osmatik basınç sağlarlar Bir hücre kendisi ile aynı osmatik basınçtaki bir sıvı içerisine konulursa ne sıvıdan hücreye nede hücreden sıvıya geçiş olur Böyle sıvılara izotonik sıvı denir Hücreden daha yoğun sıvılara hipertonik sıvı, hücreden daha az yoğun sıvılara da hipotonik sıvı denir

Sonuç olarak difüzyon ve osmoz hem canlı, hem de cansız hücreler için geçerlidir Her iki ortam yoğunluğu eşitleninceye kadar geçiş olur Geçecek moleküller porlardan sığabilen küçük moleküllerdir Bu iki olay hücrenin müdahalesi olmadan gerçekleştiğinden enerji harcanmaz Bunun için difüzyon ve osmoz pasif taşıma kabul edilir

2 AKTİF TAŞIMA

Bir taşıyıcı aracılığıyla enerji harcanarak herhangi bir maddenin az yoğun ortamdan çok yoğun

ortama taşınmasıdır Harcana enerji ATP dir Olayda enzimler görev alır Bu olay zarın canlılığını ispatlar Aktif taşıma sayesinde hücreler iç ortamlarında dış ortamdan çok fazla oranda madde bulundurabilmektedirler
21 ENDOSİTOZ: Büyük moleküllü maddelerin hücre zarında oluşan bir kesecikle hücreye alınmasına endositoz denir Endositoz yapan bir hücrenin, hücre zarı yüzey alanında azalma meydana gelir Endositoz, fagositoz ve pinositoz alt başlıklarında incelenir

211 Fagositoz: Katı moleküllerin bir cep yardımıyla enerji harcanarak hücre içerisine alınması olayıdır Hayvan hücrelerinde gerçekleşir Amiplerin beslenmesi, akyuvarların mikropları yok etmesi fagositoza örnektir

212 Pinositoz: Sıvı moleküllerin bir cep yardımıyla hücre içerisine alınmasıdır Yağların hücre içerisine alınması pinositoza örnektir

22 EKZOSİTOZ: Büyük moleküllerin hücre dışına atılmasıdır Ekzositoz yapan bir hücrenin, hücre zarı yüzey alanında artma meydana gelir Canlı zar görev yapar ve enerji harcanır

Alıntı Yaparak Cevapla