Yalnız Mesajı Göster

Edebiyatta Yazım Türleri

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edebiyatta Yazım Türleri



Gezi Yazısı

Gezilip görülen yerler hakkında yazılan yazılardır Kişi gezi esnasında birçok yer görür, birçok insanla tanışır; bunları hafızada tutmak güç olacağından gezi esnesında not alınır ve gezi yazılarında bunlar hikâye edilir

Gezi yazısında yazar daima gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir Gördüklerini okuyucunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar Okur sanki o yerleri yazarla birlikte gezer gibi olur

Eski edebiyatımızda gezi yazısına seyahatname denir Bu alanda Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi ünlüdür Ancak asıl gezi yazıları Avrupa’ya açılma döneminde görülmeye başlanmış, gidilen Avrupa şehirleri ile ilgili yazılar yazılmıştır Namık Kemal, Ziya Paşa bunların başında gelir

Gezi yazılarını kitaplaştıran yazarlarımız da vardır Ahmet Mithat Efendi, Avrupa’da Bir Cevelan; Cenap Şahabettin Hac Yolunda, Avrupa Mektupları; Ahmet Haşim, Frankfurt Seyahatnamesi; Reşat Nuri, Anadolu Notları; Falih Rıfkı, Deniz Aşırı, Zeytin Dağı, Taymis Kıyıları bunlardan bazılarıdır

Anı

Bir yazarın kendisinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır Yazarın kendini okura açtığı bir tür olduğunda içtendir ve bu yönüyle çok tutulur Anılar belli bir dönemin yorumlandığı yazılar olduğundan tarihi bir belge özelliği gösterir Ancak bu bilimsel olamaz; çünkü yazarın olaylara kişisel bakışı söz konusudur

Üslup yönüyle gezi yazısına benzerse de, yazarın dış dünyadan çok kendinden söz etmesi anıyı belli eder Zaten eski edebiyatımızda anı, gezi yazısı hatta tarih iç içedir

Özellikle Tanzimat’la başlayan anı türündeki yazılar Cumhuriyet döneminde önemli bir tür olmuştur Anılarını kitaplaştıran yazarlarımızda vardır Namık Kemal, Magosa Mektupları; Ziya Paşa, Defter – i Amal, Ahmet Rasim, Şehir Mektupları; Halit Ziya, Kırk yıl, Saray ve Ötesi; Hüseyin Cahit, Edebi Hatıralar; Falih Rıfkı, Çankaya adlı eserlerinde anılarını anlatmışlardır

Biyografi

Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılardır Bunlarda amaç o kişiyi tüm yönleriyle ( hayatı, eseri, kişiliği, görüşleri vs) tanıtmaktır Biyografi açık, sade bir dille anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır Divan edebiyatında şairleri anlatan bu tür eserlere tezkire denirdi Türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai vermiştir

Yazar eğer kendi hayatını anlatmışsa yazıya otobiyografi denir Çoğu zaman bunlarda sanatçı kendiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder

Otobiyografiler üslup yönüyle anıya benzer; ancak anı otobografi içinde bir bölüm sayılabilir Yani otobiyografi daha uzun bir dönemi içine alır

Mektup

Genel anlamda kişinin bir haberi, olayı, arzuyu bir başkasına anlattığı yazılardır Özel mektup, iş mektubu, edebi mektup türleri vardır Bunlar içinde bizi edebi mektup ilgilendiriyor

Bu tür mektuplar açık olarak bir gazetede ya da dergide yayımlanır Yazar birine hitaben herhangi bir konudaki görüşlerini, duygularını anlatır Ancak asıl amacı bunları herkese duyurmaktır

Mektup, Divan edebiyatında da kullanılmıştır Fuzuli’nin “Şikayetname” adlı eseri bu türdendir Tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup görülür

Bazı yazarlar mektuplardan oluşan romanlar da yazmışlardır Halide Edip’in “Handan” romanı bunlardan biridir

Sohbet

Bir konunun fazla derinleştirilmeden, biriyle konuşuyormuş gibi anlatıldığı fikir yazılarıdır Sohbet yazılarında herkesi ilgilendirecek konular seçilir Cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir Yazar sorulu cevaplı cümlelerle, konuşuyormuş hissi verir

Üslup olarak fıkraya benzerse da gazete yazı türü olması, az sözle çok şey anlatmayı amaçlamaması, dışa dönük olması onu fıkradan ayırır

Edebiyatımızda Ahmet Rasim, Şevket Rado sohbet türüne özel bir önem vermişlerdir

Günlük

Ne gün yazıldığını belirtmek için tarih atılan, çoğu zaman her günün sonunda o gün olup bitenin, sıcağı sıcağına anlatıldığı, olaylarla ilgili yorumlar, değerlendirmeler yapıldığı yazılardır Her gün yazıldığı için kısa olan bu yazılar, yazarının hayatından izler verdiğinden içten ve sevecendir

Oktay Akbal, Suat Kemal Yetkin, Seyit Kemal Karaalioğlu’nun günlükleri kitap halinde yayımlanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla