Prof. Dr. Sinsi
|
Halk Şiirinde Nazım Biçimleri
TÜRKÜ
Türkü, anonim halk şiirinin kendine özgü bir ezgiyle söylenen,kavuştaklı bir nazım şekli ve türüdür Türkü, ezgisiyle diğer türlerden ayrılır Daha önce mani veya koşma tipiyle söylenen bir nazım, türkü ezgisiyle söylenirse türkü olur
Hikmet Dizdaroğlu, Halk Şiirinde Türler adlı makalesinde, türkü kavramının kaynağının Türk sözcüğü olduğunu, bu sözcüğün sonuna nispet eki getirilerek Türki şeklinin elde edildiğini, bu sözcüğün zamanla türkü şekline döndüğünü söylemekte, A K Tecer’in bu konuda biraz daha fazla aydınlatıcı bilgi verdiğini, varsağı, türkmani gibi türkününde eski yıllardan doğmakla beraber, yabancı kültürlerle karşılaşılan bölgelerde (Irak,Suriye,Mısır  ) ona verilmiş bir isim olabileceğini de ilave etmektedir
Türkü bentleri, yapı ve sözleri açısından iki bölümden oluşur İlk bölümde türkünün asıl sözleri bulunur Bu bölüme bent adı verilir İkinci bölüm ise her bendin sonunda yinelenen nakarattır; bu bölümede bağlama veya kavuştak adı verilir Bentler ve kavuştaklar, kendi aralarında kafiyelenirler Türküler, hece ölçüsünün bütün kalıplarıyla söylenebilir; ancak genellikle yedili, sekizli ve on birli hece ölçüsü kullanılmıştır Türkülerin konuları arasına aşk duyguları,günlük olaylardan etkilenmeler, savaşlardaki kahramanlıklar v b girmektedir Başlangıçta bir kişinin yaratmasıyla ortaya çıkan türküler, bir süre sonra yeni eklenmelerle anonimleşir ve toplumun malı olur Halk arasında geçen herhangi bir olay, türkünün yıkılmasına sebeb olabilir Türküler, yaratıldıkları anda bestelenir ve çeşitli yollardan yurdun her köşesine yayılır Türkü, bölgelerde türlü biçimlere girer; bazı dizeler düşer yerlerine yenileri eklenir
ÖRNEKLER
Söğüdün yaprağı narindir narin
İçerim yanıyor dışarım serin
Zeynebi bu hafta ettiler gelin
Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim
Üç köyün içinde şanlı Zeynebim
Zeynep bu güzellik varmı soyunda
Elvan elvan güller kokar koynunda
Arife gününde bayram ayında
Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim
Üç köyün içinde şanlı Zeynebim
Zeynebe yaptırdım altından tarak
Tara da zülfünü gerdana bırak
Görüşmek isterim yollarım ırak
Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim
Üç köyün içinde şanlı Zeynebim
Zeynebin adı var alı neylesin
Al yanak üstüne şalı neylesin
Bu yosmalık dururken malı neylesin
Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim
Üç köyün içinde şanlı Zeynebim
KOŞMA
Aşık edebiyatının en çok kullanılan nazım şekillerinden biridir Köken olarak koş- mastarının türevidir Hikmet Dizdaroğlu, koşma kelimesinin kökü olan koş- fiilini “Halk Şiirinde Türler” adlı esrinde zam ve ilave etmek, güfteye beste ilavesi şeklinde açıklamaktadır R Rahmeti Arat ise,koşma sözcüğünün koş- kökünden türediğini,başlangıçta “nazmetmek, nazım” anlamlarında kullanıldığını, sonradan kelimenin anlamının sınırlandırıldığını söyler ve düşüncesini şu örneklerle geliştirir:
  ança munça yiğip koştum “şöyle böyle toplayıp, nazmettim”
  kitabnı koşuban tükel kılganı “o, kitabını nazma çekip, tamamlamış ”
Koşma, hecenin 11’li kalıbıyla yazılan ve söylenen, saz eşliğinde okunan, belirli bir uyak düzenine sahip, sevgi,ayrılık, doğa konularını işleyen bir doğa şiiridir
Bazen, 11’li kalıbın dışındaki şiirlerede koşma denir Bunun sebebi, bu şiirlerin koşma ezgisiyle söylenmiş olmasıdır Aşık edebiyatında koşma, bir nazım şekli olmasının yanı sıra bir ezgininde adıdır (11 heceli kalıptan başka kalıplarla söylenmiş şiirlere de koşma ezgisiyle söylendiği zaman koşma adının verilmesi bu yüzdendir )
Koşma, dörtlüklerden oluşur, en az üç dörtlükten oluşur Dörtlük sayısı 3 ile 5 arasında değişir Dörtlük sayısı beşten fazla olan koşmalara da rastlanır
Koşmaların ilk dörtlüklerinde kafiyeleniş açısından değişiklikler görülür, bu nedenle üç ayrı kafiye şeması vardır:
-----a -----a -----x
-----a -----b -----b
-----a -----a -----y
-----b -----b -----b
-----c -----c -----c
-----c -----c -----c
-----c -----c -----c
-----b -----b -----b
Koşmalarda ilk dörtlüğün 2 ve 4 dizeleriyle, sonraki dörtlüklerin 4 dizelerine bağlama adı verilir Bu dizelerin tekrar (nakarat) edildiği de görülür Koşmanın son dörtlüğünde şair mahlasını söyler
Koşmalar, 7’li ve 8’li kalıpla da kurulabilir Bunlara koşma adının verilmesi ezgisinden dolayıdır
Genelde lirik konuları işleyen koşmalar, aşk duygularını, üzüntüleri, acıları, sevgiliye kavuşma isteğini, ayrılıktan yakınmayı, doğayla ilgili türlü duygu ve düşünceleri işlerler Ata sözleriyle süslenmiş, öğüt veren, kaderden, talihten yakınan konularda yazılmış koşmalar da vardır Koşmalar, konularına göre, dört ayrı gruba ayrılırlar
KOŞMA
Dinleyin bir güzeli meth edeyim
Yiğide nisbetle yürüyüşlünün
Can feda ederim böyle sunaya
Bin türlü naz ile salınışlının
Kadife şalvarlı tül libaslının
Güvercin topuklu sarı mestlinin
Elleri kınalı kumru neslinin
Zülüfü gerdana tarayışlının
Entari geyinmiş Freng irengi
Yanaklar kırmızı elma irengi
Saçları topuklu eyliyor cengi
Bir hüma bakışlı on dört yaşlının
Karac’oğlan der ki:Güzelin huyu
Hezeren çubuğuna benziyor boyu
Ab-ı kevser gibi lebinin suyu
Peynirdir dilleri inci dişlinin
|