Yalnız Mesajı Göster

Halk Şiirinde Nazım Biçimleri

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Halk Şiirinde Nazım Biçimleri



TÜRKÜ

Türkü, anonim halk şiirinin kendine özgü bir ezgiyle söylenen,kavuştaklı bir nazım şekli ve türüdürTürkü, ezgisiyle diğer türlerden ayrılır Daha önce mani veya koşma tipiyle söylenen bir nazım, türkü ezgisiyle söylenirse türkü olur

Hikmet Dizdaroğlu, Halk Şiirinde Türler adlı makalesinde, türkü kavramının kaynağının Türk sözcüğü olduğunu, bu sözcüğün sonuna nispet eki getirilerek Türki şeklinin elde edildiğini, bu sözcüğün zamanla türkü şekline döndüğünü söylemekte, A K Tecer’in bu konuda biraz daha fazla aydınlatıcı bilgi verdiğini, varsağı, türkmani gibi türkününde eski yıllardan doğmakla beraber, yabancı kültürlerle karşılaşılan bölgelerde (Irak,Suriye,Mısır) ona verilmiş bir isim olabileceğini de ilave etmektedir

Türkü bentleri, yapı ve sözleri açısından iki bölümden oluşurİlk bölümde türkünün asıl sözleri bulunurBu bölüme bent adı verilirİkinci bölüm ise her bendin sonunda yinelenen nakarattır; bu bölümede bağlama veya kavuştak adı verilirBentler ve kavuştaklar, kendi aralarında kafiyelenirler Türküler, hece ölçüsünün bütün kalıplarıyla söylenebilir; ancak genellikle yedili, sekizli ve on birli hece ölçüsü kullanılmıştır Türkülerin konuları arasına aşk duyguları,günlük olaylardan etkilenmeler, savaşlardaki kahramanlıklar v b girmektedir Başlangıçta bir kişinin yaratmasıyla ortaya çıkan türküler, bir süre sonra yeni eklenmelerle anonimleşir ve toplumun malı olur Halk arasında geçen herhangi bir olay, türkünün yıkılmasına sebeb olabilir Türküler, yaratıldıkları anda bestelenir ve çeşitli yollardan yurdun her köşesine yayılırTürkü, bölgelerde türlü biçimlere girer; bazı dizeler düşer yerlerine yenileri eklenir

ÖRNEKLER

Söğüdün yaprağı narindir narin

İçerim yanıyor dışarım serin

Zeynebi bu hafta ettiler gelin

Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim

Üç köyün içinde şanlı Zeynebim

Zeynep bu güzellik varmı soyunda

Elvan elvan güller kokar koynunda

Arife gününde bayram ayında

Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim

Üç köyün içinde şanlı Zeynebim

Zeynebe yaptırdım altından tarak

Tara da zülfünü gerdana bırak

Görüşmek isterim yollarım ırak

Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim

Üç köyün içinde şanlı Zeynebim

Zeynebin adı var alı neylesin

Al yanak üstüne şalı neylesin

Bu yosmalık dururken malı neylesin

Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim

Üç köyün içinde şanlı Zeynebim

KOŞMA

Aşık edebiyatının en çok kullanılan nazım şekillerinden biridir Köken olarak koş- mastarının türevidir Hikmet Dizdaroğlu, koşma kelimesinin kökü olan koş- fiilini “Halk Şiirinde Türler” adlı esrinde zam ve ilave etmek, güfteye beste ilavesi şeklinde açıklamaktadır R Rahmeti Arat ise,koşma sözcüğünün koş- kökünden türediğini,başlangıçta “nazmetmek, nazım” anlamlarında kullanıldığını, sonradan kelimenin anlamının sınırlandırıldığını söyler ve düşüncesini şu örneklerle geliştirir:

ança munça yiğip koştum “şöyle böyle toplayıp, nazmettim”

kitabnı koşuban tükel kılganı “o, kitabını nazma çekip, tamamlamış

Koşma, hecenin 11’li kalıbıyla yazılan ve söylenen, saz eşliğinde okunan, belirli bir uyak düzenine sahip, sevgi,ayrılık, doğa konularını işleyen bir doğa şiiridir

Bazen, 11’li kalıbın dışındaki şiirlerede koşma denir Bunun sebebi, bu şiirlerin koşma ezgisiyle söylenmiş olmasıdır Aşık edebiyatında koşma, bir nazım şekli olmasının yanı sıra bir ezgininde adıdır (11 heceli kalıptan başka kalıplarla söylenmiş şiirlere de koşma ezgisiyle söylendiği zaman koşma adının verilmesi bu yüzdendir)

Koşma, dörtlüklerden oluşur, en az üç dörtlükten oluşur Dörtlük sayısı 3 ile 5 arasında değişir Dörtlük sayısı beşten fazla olan koşmalara da rastlanır

Koşmaların ilk dörtlüklerinde kafiyeleniş açısından değişiklikler görülür, bu nedenle üç ayrı kafiye şeması vardır:

-----a -----a -----x

-----a -----b -----b

-----a -----a -----y

-----b -----b -----b

-----c -----c -----c

-----c -----c -----c

-----c -----c -----c

-----b -----b -----b

Koşmalarda ilk dörtlüğün 2 ve 4 dizeleriyle, sonraki dörtlüklerin 4 dizelerine bağlama adı verilir Bu dizelerin tekrar (nakarat) edildiği de görülür Koşmanın son dörtlüğünde şair mahlasını söyler

Koşmalar, 7’li ve 8’li kalıpla da kurulabilir Bunlara koşma adının verilmesi ezgisinden dolayıdır

Genelde lirik konuları işleyen koşmalar, aşk duygularını, üzüntüleri, acıları, sevgiliye kavuşma isteğini, ayrılıktan yakınmayı, doğayla ilgili türlü duygu ve düşünceleri işlerler Ata sözleriyle süslenmiş, öğüt veren, kaderden, talihten yakınan konularda yazılmış koşmalar da vardır Koşmalar, konularına göre, dört ayrı gruba ayrılırlar
KOŞMA

Dinleyin bir güzeli meth edeyim

Yiğide nisbetle yürüyüşlünün

Can feda ederim böyle sunaya

Bin türlü naz ile salınışlının

Kadife şalvarlı tül libaslının

Güvercin topuklu sarı mestlinin

Elleri kınalı kumru neslinin

Zülüfü gerdana tarayışlının

Entari geyinmiş Freng irengi

Yanaklar kırmızı elma irengi

Saçları topuklu eyliyor cengi

Bir hüma bakışlı on dört yaşlının

Karac’oğlan der ki:Güzelin huyu

Hezeren çubuğuna benziyor boyu

Ab-ı kevser gibi lebinin suyu

Peynirdir dilleri inci dişlinin

Alıntı Yaparak Cevapla