Yalnız Mesajı Göster

Türkçenin Tarihi Gelişimi Ve Devirleri

Eski 10-28-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçenin Tarihi Gelişimi Ve Devirleri



Batı Orta Türkçesi

Batı Türkçesi ve Oğuzca terimleri birbirlerinin yerine kullanılan kavramlar olmuşlardır Aslında Batı Türkçesi kavramı ile bugünkü tek temsilcisi Çuvaşça olan Bulgar grubu kastedilir Bugün için Batı Türkçesi denilince akla Oğuz grubu lehçeleri gelmektedir Batı Orta Türkçesi terimiyle Volga Bulgarcası ve erken Kıpçakça varyantları anlayan araştırmacılar da olmuştur Volga Bulgarcası, Çuvaşçanın öncüsü olarak bilinmektedir 13 ve 14 yüzyıllardan kalma mezar yazıtları Volga Bulgarcasının dil yadigarlarıdır

Erken Kıpçakça varyantlar hakkındaki bilgiye 11 yüzyıldan 15 yüzyıla kadar yazılan Arap kaynaklarında yer verilmiştir 8-11 yüzyıllar döneminde Aral gölünün kuzeyinde ve Sirderya boylarında yaşadıkları düşünülen Oğuzlar, sonraki yüzyıllarda dalgalar hâlinde batıya göçerek Selçuklu devletini kurmuşlardır Sultan Alparslan ile birlikte Anadolu?nun kapıları Türklere açılmış ve Anadolu?nun Türkleşme süreci başlamıştır 1071 Malazgirt Savaşı herkesçe bilinen önemli bir tarih ve dönüm noktasıdır Aslında Türklerin Anadolu?ya bu tarihten daha önce ayak bastıklarını söyleyenler de vardır Ancak 1071 ve Malazgirt, her şeyi netleştiren bir tarih olmuştur

Oğuzcanın yazı dili olarak ortaya çıkışı 13 yüzyılda Anadolu?da gerçekleşmiştir Yine de Oğuzcanın çok daha önceleri geliştiği açıktır Kaşgarlı Mahmud ünlü eseri Dîvânü Lügati't-Türk?te Oğuzca ile ilgili bilgiler de vermiş; Oğuzcanın bazı özellikleriyle Karahanlı Türkçesinden ve diğer Türk lehçelerinden ayrıldığını belirtmiştir Kaşgarlı, eserinde 265 kelimeyi Oğuzca olarak kaydetmiştir

Oğuzcanın yazı dili hâline gelmesi, Selçuklu devletinin kurulmasından sonra mümkün olmuştur Bunun neticesinde Türkçe 13 yüzyılda doğu ve batı grubu olarak ikiye ayrılmıştır 11-13 yüzyıllar arasında Karahanlı Türkçesi ile Oğuzca arasında özellikler gösteren karışık dilli eserlere rastlanmıştır Bundan kasıt eserlerde hem Doğu Türkçelerinden hem de Batı Türkçesinden izlere rastlanmasıdır Mesela ol- ve bol- fiillerine aynı eserde rastlanabilmiştir Karışık dilli eserlerdeki bu ikili kullanışa olga-bolga meselesi denmiştir Behçetü?l-Hadaik ve Kısssa-i Yusuf başta olmak üzere çeşitli eserler bu grupta değerlendirilmiştir

Bugün Oğuzcanın Batı kolunu Gagauzca, Türkiye Türkçesi ve Azeri Türkçesi; doğu kolunu da Horasan Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Güney Harezm Oğuzcası oluşturmaktadır Oğuz dilleri arasında Çağatay ve Kıpçak etkilerine en açık Türk dili Türkmence?dir 1300-1500 yılları arasındaki dönem genellikle Eski Anadolu Türkçesi, Eski Türkiye Türkçesi, Eski Osmanlıca gibi terimlerle adlandırılmıştır Eski Anadolu Türkçesi de kendi içinde 1 Selçuklular dönemi, 2 Beylikler dönemi, 3 Osmanlılar dönemi gibi üç dönemde ele alınmıştır Eski Anadolu Türkçesi, araştırmacılara göre başlangıçta Uygur yazı dilinin güçlü etkisi altındaydı Saf Oğuzca öğeler ancak 15 yüzyıldan itibaren görülmeye başlanmıştır

Doğu Orta Türkçesi

Bu terim üzerinde görüş birliği sağlanmış değildir Fundamenta adlı eserde Doğu Orta Türkçesi terimi kullanılmıştır Terimi kabul eden araştırmacılara göre Doğu Türkçesi Kıpçak ve Oğuz grupları yanında yer alan üçüncü büyük daldır Araştırmacılar Doğu Orta Türkçesini 11 yüzyıldan başlatarak 19 yüzyılın sonuna kadar sürdüğünü düşünmüşlerdir Bu süreç Karahanlı, Harezm Kıpçak ve Çağatayca dönemlerini içine almaktadır

1 Karahanlı Türkçesi:

Türkçe, Arap alfabesi ile yazılmaya başlamıştır Dile çok sayıda Arapça ve Farsça kelime girmiştir Balasagunlu Yusuf Has Hâcib tarafından yazılan Kutadgu Bilig ve Kâşgarlı Mahmut?un Dîvânü Lügati't-Türk adlı sözlükleri devrin önemli eserlerinin başında gelmektedir

Kutadgu Bilig, İslâmî Türk edebiyatının bilinen ilk büyük eseridir 6645 beyitten oluşan manzum bir siyasetnamedir 11 yüzyılda Türkçenin bilim dili olarak kullanıldığını gösteren en büyük tanıktır Eser 1069/1070'te yazılmıştır Kutadgu Bilig'in bugüne ulaşmış bulunan üç nüshası vardır: Herat, Mısır, Fergana nüshaları Yusuf Has Hâcib kendi dönemindeki ideal yönetim, toplum ve insan anlayışını eserine yansıtmıştır

Dîvânü Lügati't-Türk, Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür Kâşgarlı Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed tarafından 1072 Ocağında yazılmaya başlanmış, 1077 Ocağında bitirilmiştir Dîvânü Lügati't-Türk, Türkçeden Arapçaya bir sözlüktür Türkçe sözlerin Arapça karşılıkları verildikten sonra mutlaka kelimelerin içinde bulunduğu bir örnek cümle verilir Dîvânü Lügati't-Türk'ün tek yazması vardır; Ali Emirî Efendi tarafından İstanbul'da Beyazıt Camii yanındaki bir sahafta, 1917 yılında bulunmuştur Hâlen, Emirî Efendi'nin bağışladığı kitaplarla kurulmuş bulunan, İstanbul'un Fatih semtindeki Millet Kütüphanesi'ndedir

Yüknekli Edib Ahmed bin Mahmud tarafından tahminen 12 yüzyılda yazılmış Atebetü'l-Hakayık, Ahmet Yesevi?nin Hikmetleri ve Kur?an tercümeleri dönemin diğer eserleri arasında gelir

2 Harezm-Kıpçak Dönemi (13 -14 yy)

Harezm-Kıpçakça, Harezm bölgesinde ve Altın Ordu?da kullanılmış olan Karahanlı Türkçesi ile Çağatayca arasında bir geçiş Türkçesi?dir Dönemin önemli eserleri şunlardır: Zemahşeri?nin Mukaddimetü'1-Edeb?i, Rabguzi?nin Kısasu'l-Enbiya?sı, Kutb?un Hüsrev-ü Şirin?i, Harezmî?nin Muhabbetname?si ve Nehcü'l-Ferâdîs

3Çağatayca Dönemi (15 -20 yy):

Doğu Orta Türkçe döneminin son evresini oluşturur Batı Türklüğünün sınırlarını çizen Karadeniz, Kafkas Dağları, Hazar Denizi ve Orta İran'ın kuzey ve doğusunda kalan ve Müslüman olan bütün Kuzey ve Doğu Türklüğü, 15 yüzyıl başlarından 20 yüzyıl başlarına kadar aynı yazı dilini kullanmıştır

Eckmann?a göre Orta Asya edebî Türk dili şu devirlere ayrılır:

1Karahanlıca veya Hakaniye Türkçesi (11-13 yüzyıllar);

2Harezm Türkçesi (14 yy);

3Çağatayca (15 yy-20 yy başlangıcı)

Eckmann Çağataycayı da kendi içinde üçe ayırır:

1Klasik Öncesi Devir

2Klasik Devir

3Klasik Sonrası Devir

Bu yazı dilinin en büyük ismi Nevai?dir Onun dışında Gedai, Şeybani, Babür Şah ve Hüseyin Baykara, Şiban Han gibi isimler de dönemin önemli isimleri arasındadırlar

Kuzey Orta Türkçesi

Bu dönemle daha çok Kıpçak Türkçesi kastedilmiştir Kıpçakça, Deşt-i Kıpçak olarak adlandırılan coğrafyada atlı göçebe Kıpçak boylarının yazı ve konuşma dili olmuştur Bunun dışında 13 yüzyılda Mısır ve Suriye sahasında kullanılan bir yazı dili olmuştur Kıpçakça, Kırım, Polonya ve Ukrayna gibi ülkeler başta olmak üzere Doğu Avrupa?da da Ermeniler tarafından kullanılmıştır

Kıpçak Türkçesine ait eserler genellikle sözlükler ve gramerler başlıkları altında incelenmiştir Bunlardan belli başlıları şunlardır:

Kodeks Kumanikus: İtalyanlar ve Almanlar tarafından derlenen 14 yüzyıla ait bir eserdir Bir sözlük olmasının yanı sıra içerisinde metinler de yer almaktadır Diğer eserlerin hemen tamamı Memlük sahasına aittir Sözlük ve gramerler dışında tıp, binicilik ve din gibi konularda da eserler verilmiştir Bunlardan Kitâbü?l-İdrâk li-Lisâni?l-Etrak1312?de Ebu Hayyan tarafından yazılan bir sözlük ve gramerdir Kitâb-ı Mecmu-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî 1343 yılında Hali bin Muhammed el-Konevi tarafından yazılan bir sözlük ve gramerdir Et-Tuhfetü?z Zekiyye fi?l-Lügati?t-Türkiyye 15 yüzyıl başlarında yazılan bir gramer ve sözlüktür Bülgatü?l-Müştâk fî Lugati?t-Türk ve?l Kıfçak 14 yüzyıl sonu, 15 yüzyıl başında yazılmış bir sözlüktür El-Kavânînü?l-Külliyye li-Zabti?l-Lügati?t-Türkiyye de 15 yüzyıl başlarında yazılmış bir gramer kitabıdır Ed-Dürretü?l-Mudiyye fi?l-Lügati?t Türkiyye, bir sözlük ve konuşma kılavuzudur İrşâdü?l-Müluk ve?s Selâtîn, Gülistan Tercümesi, Münyetü?l Guzat gibi eserler dönemin diğer önemli eserlerinden bazılarıdır

Kıpçakça, Ermeni Kıpçakçası, Karaimce ve Urumca gibi yazı dilleriyle de temsil edilmiştir Urumlar, Ukrayna?da yaşayan Hristiyan bir topluluktur Ermeni Kıpçakçası, Ermeni harfleri ile yazılmıştır 15-17 yüzyıllarda Ermeni harfleriyle kaleme alınmış Kıpçakça metinler vardır Bu metinler, Ermenice bilmeyen Kıpçaklar tarafından meydana getirilmiştir Ermeni Kıpçakçası 16-17 yüzyıllardan itibaren Slav dilleri içinde erimiştir 1552?de Rusların Kazan?ı işgaliyle birlikte Kıpçakçanın yazı dili olarak gelişme süreci sona ermiştir

Bu dönemin başlıca ses özellikleri şunlardır:

1 Kalınlık-incelik uyumu vardır

2 Dudak uyumu zayıftır

3 Kelime başında y-c nöbetleşmesi görülür

4 Kelime sonunda g, d ve c ünsüzleri yer almaz

5 Kelime içinde k>g, g>v gelişmesi mevcuttur

6 Çok sayıda ikizleşme örneği vardır

Alıntı Yaparak Cevapla