Prof. Dr. Sinsi
|
Yazılı Kompozisyon Türleri
MEKTUP TÜRÜ YAZILAR:
Mektup
Birbirinden ayrı yerlerde bulunan kişi veya kurumlar arasında özel veya resmî haberleşmeyi sağlayan yazı türüne mektup denir
Mektuplar konularına ve yazılış üslûplarına göre;
1 Özel mektuplar,
2 İş mektupları,
3 Resmî mektuplar,
4 Edebî mektuplar,
5 Açık mektup
gibi çeşitlere ayrılırlar (Manzum olarak yazılan mektuplar da vardır )
Özel Mektuplar
Birbirinden uzakta bulunan yakın akraba veya arkadaşların haberleşmek, bir olayı aktarmak, bilgi vermek, ortak düşünceleri paylaşmak gibi çeşitli amaçlarla yazdıkları ve sadece yazanla okuyanı ilgilendiren mektuplar, özel mektuplardır Özel mektupları, konularına göre alt başlıklar hâlinde adlandırmak da mümkündür: Aile mektupları veya sağlık mektupları (eşe, dosta, yakın akrabaya yazılanlar), tebrik mektupları (herhangi bir başarı, nikâh, nişan, düğün, bayram, yılbaşı gibi sebeplerle yazılanlar), teşekkür mektupları (iyilik veya yardım görme gibi sebeplerle yazılanlar), davet mektupları (davetiyeler) (nişan, düğün, gezi vs sebeplerle yazılanlar), taziye mektupları, özür mektupları vs gibi Bu türdeki mektupların gizliliği vardır ve bu gizlilik kanunla korunmuştur Özel mektuplarda konu sınırlaması olmamakla birlikte birbirlerine mektup yazanlar muhataplarının ilgi alanlarını bildikleri için bu durumu gözetirler Kitap okumaktan hoşlanan birine, yeni çıkan bilgisayar programlarından bahsetmek uygun olmaz
Özel mektuplar çizgisiz beyaz kağıda el yazıyla mürekkepli bir kalemle vakit ayırarak ve özenle yazılır Muhataba duyulan saygı ve verilen önem mektubun tertibinde kendisini göstermelidir Bu tarz mektuplarda (kitabın başında verdiğimiz sayfa düzenine dikkat edilerek) sağ üst köşeye yer adı yazıldıktan sonra virgül konur ve tarih atılır Sonra muhataba uygun (Sevgili kardeşim, Canım anneciğim, Değerli dostum  gibi) bir hitap ifadesi yazılır Mektubun yazılış amacı giriş bölümünde verildikten sonra gelişme bölümünde bunlar açılır Hâl hatır sorma, selâm ve iyi dilekler mektubun sonuç bölümünde yer alır Mektubu yazan kişi imzasını mektubun sonuna sağ alt köşeye atar Birinci sayfada bitmeyen mektuplar için kağıdın arka yüzüne yazılmaz, ikinci bir kâğıt kullanılır Zarf açıldığında hitap üste gelecek şekilde katlanan mektup, uygun bir zarfa konur Zarfın sol üst köşesine veya zarf kapağına gönderenin adı ve açık adresi yazılır Alıcının adı ve açık adresi zarfın ortasından itibaren (otomasyon sistemiyle dağıtımda kolaylık sağlamak için) altta en az 1,5 cm boşluk kalacak şekilde posta kodu ihmal edilmeden yazılır
İş Mektupları
Özel kişilerle ticarî kurumlar veya ticarî kurumlarının kendi aralarında sipariş, satış, alacak verecek, bilgi isteme, müracaat gibi konularla ilgili olarak yazdıkları mektuba iş mektubu denir
Bu mektuplar herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır bir dille, gereksiz ayrıntılara girmeden, sayfa düzeni ölçüleri göz önünde bulundurularak ve aşağıda tarif edilen şekil özelliklerine dikkat edilerek, daktiloyla (veya bilgisayarla) yazılmalıdır:
İş mektuplarına mektubu yazan kişinin, kurumun (veya ticarethanenin) adı (veya ticarî unvanı) ve adresi yazılarak başlanır (Kurumun özel başlıklı (antetli) kâğıt kullanması hâlinde bu bilgiler zaten kâğıdın üstünde olacaktır ) Sağ üst köşeye tarih atılır Uygun bir aralık bırakıldıktan sonra mektup yazılan kurumun (özel veya tüzel kişinin) adı ve adresi yazılır Bir veya iki satır boşluktan sonra doğrudan, isteğin yazılmasına geçilir Saygı sözüyle mektup tamamlanır Mektubu yazan sağ alt köşeye adını yazar ve imzalar
Resmi Mektuplar
Resmî kurumların ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılara ve vatandaşların dilekçeyle bildirdikleri isteklerine verilen yazılı cevaplara resmî mektup denir (Aşağıda, üzerinde durduğumuz dilekçeler de resmî mektup sayılabilir )
Resmî mektuplar, biçim yönüyle iş mektuplarına benzerler Resmî mektuplar; başlık, metin ve son kısım diye üç bölüme ayrılır * Başlıkta gönderen makam, dosya numarası, tarih, konu, adres ve ilgiler bulunur Bütün resmî yazıların metin kısmına, doğrudan doğruya işten söz edilmek suretiyle adres veya ilgi satırının iki aralık altından başlanır Hiçbir saygı kelimesi kullanılmaz Yazıların sonunda; ast kademelere yazılanlar için rica ederim; üst kademelere yazılanlar için arz ederim; aynı seviyedeki makamlara yazılanlar için arz ederim kelimeleri kullanılır Aynı yazının ast ve üst makamlara yazılması durumunda arz ve rica ederim ifadesi kullanılır Altı satır aralık bırakıldıktan sonra sağ tarafa imza atılır İmzanın altına yazıyı imzalayanın adı ve soyadı yazılır (soyadı büyük harflerle) Bunun altına makam adı, küçük harflerle yazılır, gerekirse kısaltma kullanılabilir
Edebi Mektuplar
Edebî mektuplar de esas itibariyle özel mektuptur Ancak yazarları, içerikleri ve anlatım şekilleriyle, içinde özel hususların az olmasıyla, özel mektuplar içinde ayrı bir yer tutarlar Bu tarz mektuplardan yazıldıkları döneme ait sanat, edebiyat ve fikir olayları hakkında bilgi edinmek de mümkündür Tanınmış yazarlar birbirlerine yazdıkları mektuplarla fikir ve sanat olaylarını, eserleri tartışırlar
Hikâye ve roman türlerinde kahramanların hayatlarını, ruh hâllerini, duygularını, düşüncelerini, anlayışlarını daha etkili anlatmak için zaman zaman mektuplar araç olarak kullanılmıştır Hatta kahramanların birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşan romanlar da vardır
Açık Mektup
Herhangi bir düşüncenin (veya anlayışın) gazete (dergi, televizyon, internet) aracılığıyla halka duyurulması amacıyla yayımlanan mektuplara açık mektup denir Açık mektupta işlenen konu, sadece yazanı değil geniş kitleleri de ilgilendiren bir konu olmalıdır
Dilekçe
Dilekçe, bir isteği bildirmek, bir şikâyeti duyurmak veya herhangi bir konuda bilgi vermek amacıyla resmî veya özel kurumlara/kuruluşlara yazılan resmî yazıdır Her Türk vatandaşının resmî kurumlara dilekçe verme hakkı vardır ve bu hak anayasanın teminatı altındadır
Dilekçe yazarken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
1 Dilekçe çizgisiz beyaz kâğıda (A4) yazılır Teksir kâğıdı, çizgili kâğıt veya yarım kâğıt kullanılmaz Dilekçe metni genellikle kısa olur Ancak bazı özel durumlarda kâğıdın ön yüzü yeterli olmazsa kağıdın arka yüzüne yazılmaz ikinci bir kâğıt kullanılır
2 Dilekçe bilgisayarla, daktiloyla veya (mavi yada siyah mürekkepli) dolma kalemle yazılır Tükenmez kalemle veya kurşun kalemle dilekçe yazılmaz
3 Dilekçe metni fazla uzun olmayacağı için yazı, sayfaya bakışım kuralı dikkate alınarak güzel bir kompozisyonla yerleştirilmelidir (Yukarıda kâğıdın dörtte biri kadar, sol tarafta en az 3 cm ve sağ tarafta 1 cm boşluk bırakılmalıdır )
4 Dilekçeye sorunla ilgilenecek kuruma (veya makama) hitapla başlanır Hitaplar kurumun idarî yapısına uygun olmalı ve eksiksiz yazılmalıdır: Ankara Valiliğine, Meram Kaymakamlığına, Kayseri Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığına, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığına, Sarayönü Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğüne gibi
Dilekçe büyük bir kurumda bir alt birimi ilgilendiriyorsa hitapta bu belirtilebilir:
T C
MİLLî EĞİTİM BAKANLIĞI
PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE,
ANKARA
Hitap, satırı ortalayacak şekilde yukarıdaki örnekte olduğu gibi yazılmalıdır Makamın bulunduğu yer adı, büyük harflerle hitabın altına sağ tarafa yazılır Kurum ve kuruluş adlarına getirilen eklerin kesme işaretiyle ayrılmadığına ve hitaptan sonra virgül kullanıldığına dikkat ediniz
5 Hitaptan sonra paragraftan itibaren dilekçenin metnine geçilir Kısa bir tanıtımdan sonra dilek (istek, sorun veya durum) yazılır Dilekçede ciddî, resmî ve saygılı bir üslûp kullanılır Yapılması istenen, talep edilen her neyse, en kısa şekilde fakat tam olarak açıkça ifade edilir Gereksiz ayrıntılara ve kişiselliğe yer verilmez
İsteğin yasalara uygun olmasına dikkat edilir
Dilekçe metni (durumu bilgilerinize arz ederim, gereğini arz ederim, tensiplerinize arz ederim  gibi) arz cümlesiyle tamamlanır Üst makama arz, ast makamdan rica edilir Bu sebeple üst makamdan bir istekte bulunurken rica ederim denmez
6 Dilekçe metni tamamlandıktan sonra sağ tarafa (veya sağ üst köşeye) tarih atılır Tarihin altına dilekçeyi verenin adı soyadı yazılır ve imzalanır Bir dilekçede sadece bir kişinin imzası olacağı, imzasız dilekçelerin geçersiz olduğu ve imzanın okunabilecek nitelikte olması gerektiği unutulmamalıdır
7 Dilekçe imzalandıktan sonra sol tarafa açık adres yazılır Dilekçeyle birlikte verilen ekler varsa bunlar adresi yazdıktan sonra ekler başlığı altında numara verilerek sıralanır Evrakın kaybolmaması için (varsa) ekler mutlaka belirtilmelidir
Yukarıda sıralanan niteliklere uymayan dilekçelerin işleme konulmayabileceğini unutmayınız
Dilekçenin hangi makamda olduğunu takip edebilmek için ilgili kurumca dilekçeye verilen kayıt numarası (gelen evrak defterindeki sıra numarası) alınmalıdır
Posta yoluyla ilgili kurumlara gönderilecek dilekçeler en azından taahhütlü posta ile yollanmalıdır
Davetiye
Toplantı, konferans, seminer, gezi, nişan, düğün ve açılış gibi tören ve etkinliklere katılması istenen kişilere bu etkinliği duyurma ve davet amacıyla yazılan kısa yazılardır Davetiyeler genellikle özel olarak hazırlanmış davetiye kartlarına matbaada bastırılır ve seçilen kartın davetin niteliğine uygun olmasına özen gösterilir
Bir davetiye metninde kimin, kimi, nereye, ne zaman, niçin çağırdığı eksiksiz olarak yer almalıdır Adresin özellikle açık yazılmasına dikkat edilmelidir (Varsa, telefon numarasını yazmakta yarar vardır ) Davetin türüne göre özel olarak belirtilmesi gereken hususlar varsa bunlar da belirtilmelidir: Davetiyenin kaç kişilik olduğu, çocuk getirilip getirmeyeceği, özel kıyafet giyilip giyilmeyeceği, yemeğin olup olmadığı, ulaşım imkânı, programın süresi, davete cevap istenip istenmediği gibi (LCV kısaltmasının açılımı; lütfen cevap veriniz şeklindedir )
Davet edilen kişiye programda (açılış yapmak, nikâh şahitliği yapmak, oturum başkanlığı yapmak gibi) özel bir görev verilecekse bu durumun belirtilmesi şarttır
Davet; toplantı veya resmî bir programla ilgiliyse davetiyeye gündem yazılabilir
Özgeçmiş
Herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından özel bir amaçla istenen ve kişinin hayatını, yeteneğini, iş yapma gücünü ortaya koyan (belgeleyen) tanıtım yazısına öz geçmiş denir
Öz geçmiş, genellikle bir işe başvuru sırasında adaylar hakkında ön bilgiler edinmek üzere işveren konumundaki kişi veya kurumlarca istenmektedir Bazen de personelin tanıtımı için hazırlanan kataloglarda veya web sayfalarında kullanılmak üzere öz geçmiş istenmektedir
Başvurulan işin niteliğine göre istenen bilgilerde bazı farklılıklar olmakla birlikte öz geçmişte, kimlik bilgileri, eğitim durumu, iş deneyimi ve kişisel başarılar gibi bilgiler yer alır Bazı kurumlar, öğrenmek istedikleri bilgileri içeren hazır formlar kullanmaktadırlar Hazır formların kullanılmadığı yerlerde öz geçmiş yazılırken, özellikle belirtilmesi gerekenler dikkate alınır ve kişinin kendi üslûbuna göre yazılır Verilen bilgiler kadar bilgilerin sunuluş biçiminin de önemli olduğu unutulmaz; bir başkasının öz geçmişine bakarak aynı üslûpla öz geçmiş yazılmaz
Öz geçmiş yazarken öz geçmiş isteğinde bulunan kurumun (kuruluşun veya kişinin) amacı bilinmeli ve sadece bu amaca yarayacak bilgiler kısa, açık, doğru ve abartısız bir üslûpla yazılmalıdır Öz geçmişte yer alan bilgilerin belgelendirilebilir olmasına özen gösterilmelidir İsteniyorsa (son zamanlarda çekilmiş) bir fotoğraf da öz geçmişe eklenebilir
Öz geçmiş, sayfa düzenine, imlâya ve noktalamaya da dikkat edilerek sağlam cümlelerle özenle hazırlanmalıdır Bu özen, her hâliyle ilgilerce hissedilmelidir Öz geçmişin kişinin doğru ve olumlu tanınabilmesi bakımından ilk adım olduğu unutulmamalıdır
İlan ve Reklam
Belli bir hedef kitleyi ilgili oldukları konuda bilgilendirmek amacıyla el ilânı, gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet aracılığıyla duyurmaya yarayan açık, kısa yazılara ilân (duyuru) denir
İlânlar, konunun niteliğine göre özel veya resmî olabilir İlân ister resmî ister özel olsun kısa, açık, anlaşılır ve dikkat çekici olmalıdır Özel ilânlar; toplantı, satılık eşya, gayrimenkûl, iş, eleman ihtiyacı, kayıp, ölüm vb gibi konularda daha çok verilir Resmî ilânlar ise (çoğunlukla) resmî kurumların personel veya malzeme ihtiyacını karşılamak, bazı kararları, ihaleleri duyurmak amacıyla verilir
Reklâm
Firmaların ürettikleri malı pazarlamak amacıyla dergi, gazete, duvar afişleri, radyo, televizyon, internet gibi araçları kullanarak yaptıkları kısa tanıtımlardır Reklâmdan amaç bir ürünün çok satılmasını sağlamak olduğu için reklâmlar; doğru olmalı, müşteriyi yanıltmamalı, dikkat çekici olmalı, kısa fakat ilginç olmalıdır Reklâmcılık, günümüzde pek çok bilim dallarından yararlanan ve geliri çok olan bir iş kolu hâlini almıştır
Şiir
Edebî eserler içinde en fazla yazılan ve okunan türlerdendir Neredeyse hemen her şairin kendine göre bir şiir anlayışı olduğu için herkesin kabul edebileceği bir şiir tanımı yapmak zordur Şairlerin bir kısmı şiiri felsefî boyutuyla değerlendirirken, bazıları şiirde anlam aramanın gereksizliği üzerinde durur, bazıları şiiri amaca ulaşmak için bir araç olarak görür Şiiri, insanda güzel duygular uyandıran, onu bir ruh hâlinden başka bir rûh haline götüren; ölçülü, kafiyeli (veya serbest) sanatlı sözler olarak tanımlamak mümkündür Ölçülü, kafiyeli fakat edep sınırları aşan anlatımları şiir tanımına dahil etmek yanlış olur
Hakkında güzel sözler söylenebilecek hemen her olay, her eşya, her düşünce, duygu ve hayâl   şiire konu olabilir Bu bakımdan şiirin konusunu sınırlamak zordur Şiirler genellikle biçim özellikleri ve konularına göre (gazel, kaside, mesnevi, rubai, şarkı, türkü, koşma –güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt-, mani, ninni, destan vb gibi) farklı isimlerle adlandırılırlar Şiirin klâsik anlayışla konularına göre beşe ayrılması gelenek hâlini almıştır:
1 Lirik şiir: Toplumun hemen her kesimini ilgilendiren sevinç veya acı gibi ortak duyguların veya aşk, ayrılık, özlem gibi bireysel duyguların coşkulu bir tarzda işlendiği şiirlere lirik şiir denir Eski Yunan edebiyatında bu tarz şiirler lir denen bir sazla söylendiği için böyle adlandırılmıştır Bizim edebiyatımızda halk âşıklarının (veya halk şairlerinin) söylediği şiirlerin çoğu liriktir
2 Kahramanlık şiirleri : Bir milletin hayatında önemli izler bırakan (büyük göçler, savaşlar, doğal afetler vb gibi) olaylarla, yiğitlik, kahramanlık, mertlik, yurt sevgisi gibi konuların destan havası içinde işlendiği şiirlere kahramanlık şiirleri (epik şiir) denir
3 Öğretici şiirler: Bilim, sanat, felsefe, din, ahlâk gibi alanların kurallarını, temel ilkeleri öğretmek ve öğüt vermek amacıyla yazılan şiirlere öğretici şiir (didaktik şiir) denir
4 Dramatik şiir: Heyecan veya üzüntü veren konuların tiyatro (dram, trajedi, komedi) tarzında işlendiği şiirlere dramatik şiir denir
5 Pastoral şiir: Tabiat güzelliklerini, çoban ve kır hayatını işleyen şiirlere pastoral şiir denir Bunlar içinde doğrudan doğruya kır hayatının güzelliğini işleyen kısa şiirler idil; birkaç çobanın kır hayatı, aşk vb konular üzerinde karşılıklı konuşmaları tarzında yazılanlara eglog denir (Eglog, Türk edebiyatında hemen hemen hiç kullanılmamıştır )
|