10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Koşma Ve Örnekler
Koşma ve Örnekler
Halk edebiyatımızda doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü Dörder dizelik bendlerden oluşur Bend sayısı genellikle 3, 5 arasındadır Hece ölçüsünün 6+5 veya 4+4+3 duraklı 11’li kalıbıyla yazılır Şair koşmanın son bendinde ismini ya da mahlasını söyler Koşmalar dile gitirilen duygular ve söylenişlerine göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi isimler alır Karşılıklı konuşma şeklinde yani "dedim" "dedi" diye başlayan dizelerle de söylenebilir Bu tür koşmalara "mürâcaa" ismi verilir Bütün kafiyeleri cinaslı olan koşmalara "tecnis" denir
KOŞMALAR
Sazım
Ben gidersem sazım sen kal dünyada,
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lâl olsun dillerin söyleme yâda,
Garip bülbül gibi ah ü zâr etme
Gizli defterimi sana anlattım,
Çalıştım sesimi sesine kattım,
Bebe gibi kollarımda yaylattım,
Hayal-i hatır et, beni unutma
Aşık Veysel
-----------------------------------------
Evvel sen de yücelerden uçardın
Şimdi enginlere mi indin gönül
Derya deniz dağ taş demez aşardın
Kara menzilin aldın mı gönül
Yiğitliğim elden gitti yel gibi
Damağımda tadı kaldı bal gibi
Hoyrat eli değmiş gonca gül gibi
Bozulmuş bağlara döndün mü gönül
Hasta oldun yastığını istersin
Kadir Mevlâ'm sağlığını göstersin
Cennet-i Âlâ'dan bir köşk dilersin
Boynunun farzını aldın mı gönül
Karacaoğlan der söyle sözünü
Hakk'a teslim eyle kendi özünü
Nâs içinde karalama yüzünü
Yolun doğrusunu buldun mu gönül
Karacaoğlan
KOŞMA
Yiğidin eyisini nerden bileyim
Yüzü güleç, kendi yaman olmalı
Kasavet serine çöktüğü zaman
Gönlünün gâmını alan olmalı
Benim sözüm yiğit olan yiğide
Yiğit olan muntazırdır öğüde
Ben yiğit isterim fırka dağında
Yiğidin başında duman olmalı
Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar
Düşmanı görünce ayağa kalkar
Kapar mızrağını meydana çıkar
Yiğidin ardında duran olmalı
Sâfi güzel olan, şol bazı kötü
Yiğidin densizi ey’olmaz zati
Gayet durgun ister silahı atı
Yiğit el çekmeyip viran olmalı
Karacaoğlan der ki çile çekilmez
Hozan tarlalara sümbül ekilmez
Sak yabancı ile başa çıkılmaz
İçinden sıdk ile yanan olmalı
|
|
|