10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kış Mevsiminde Ne Yenir, Ne İçilir?
Kış Mevsiminde ne yenir, ne içilir?
Kış aylarına girdiğimiz şu günlerde havalar her ne kadar yazdan kalma olsa da mevsimin yiyecek ve içeceklerini tüketme vakti geldi

Öyle ya kestaneler tezgâhlardaki yerini aldı, ayvanın tam zamanı, balkabağından akşam yemeğinde çorba, gece otururken de üzeri cevizle süslenmiş tatlı ne iyi olur Kış deyince bozayı da unutmamak gerekir Tarhana çorbası var bir de Zira tarhana kış boyu birçok evde sofraları süslüyor Hatta bazı yörelerde günde üç kez sofranın baş tacı yapılıyor Bir de kışın habercisi olarak akıllara gelen bir içecek var: Salep Sekizinci yüzyıldan bu yana mutfağımızın bir parçası Bu lezzetli içeceği hazır paketlerde alıp evinizde yudumlayabileceğiniz gibi, dışarıda üşüdüğünüzü hissettiğiniz bir günde de içmenizi tavsiye ederiz
Şimdi kestane zamanı
Kış günlerinin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alan kestane, pazar tezgâhındaki yerini aldı Muhabbetin bol olduğu uzun kış gecelerinde eskiden sobanın üzerinde pişirilirdi Şimdilerde ise soba yerine fırında tercih ediliyor ya da suda pişiriliyor Doyurucu özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve minerallerle kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağı Vitamin, protein, yağ açısından zengin olan kestanenin 100 gramında 200 kalori bulunuyor Yani fazla yerseniz kilo yapar Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendiriyor, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önlüyor Uzmanlar, damar sertliği ve şeker hastalığından yakınanların kestaneyi fazla tüketmemesini söylüyor
Soğuk kış gecelerini ısıtan içecek
Soğuk kış gecelerinde sokaklarda yankılanan "boza, bozaaaa" sesleri hepimizi geçmişe götürür Şimdilerde bu sesleri pek duyamaz olduk Hemen herkesin sevdiği boza, artık marketlerde satılsa da mekânında içmenin keyfi bambaşka En eski Türk içeceklerinden olan boza, ilk olarak Orta Asya Türkleri tarafından 900'lü yıllarda yapılmaya başlanmış Değişik yerlerde farklı lezzet ve kıvamlarda tanınan bu içecek, ülkemizde 1870'lerde Hacı Sadık Bey'in farklı formülüyle bugünkü lezzetine kavuşmuş 1876 yılında Hacı Sadık Bey'in kurduğu Vefa Bozacısı, o tarihten bu yana boza denilince akla gelen ilk adres Darı irmiği, su ve şekerden üretilen bozanın faydaları oldukça fazla İçinde A, B, C ve E vitaminleri bulunuyor Hazmı kolaylaştırıcı etkisi var Süt yapıcı özelliği ile hamile bayanlara ve vitamin kaynağı olarak sporculara tavsiye ediliyor
Malzemeler: 3 bardak bulgur, 2 kahve fincanı pirinç, 3 bardak toz şeker, 1 bardak eski boza ya da kibrit kutusu büyüklüğünde maya
Hazırlanışı: Bulgur akşamdan bol su ile ıslatılır Ertesi gün bulgur ve pirinç iyice ezilinceye kadar pişirilir Mikserle çırpılır ve ince süzgeçten geçirilir Bu karışım hafif ateşe konur İçine şeker katılır ve eriyinceye kadar karıştırılır Sonra ateşten alınır Bir yerde ılınmaya bırakılır Arada bir karıştırılır Ilındıktan sonra içine eski boza ya da ılık suyla ezilmiş maya katılır İyice karıştırılır Ağzı kapatılarak, 20-25 derecelik bir yerde, yine ara sıra karıştırılarak 2-3 gün bekletilir İçinde göz göz hale gelmiş kabarcıklar görülürse olmuş demektir Serin bir yere alınır Soğuk servis yapılır İsteğe bağlı olarak üzerine sarı leblebi ve tarçın ilave edilir
|
|
|