Prof. Dr. Sinsi
|
Divan-İ Lügati’T Türk’Teki Atasözleri
Divan-ı Lügati’t Türk’teki Atasözleri
Bilinen en eski Türk lûgatı Dîvân ü Lûgât-it Türk‘de külliyetli miktarda ata sözü … bulunduğu, bunların ise türlerinin günümüze ulaşmış belki en eski numûneleri olduğu malûmdur Dîvan’daki bu ata sözlerinin … misâl getirilmek üzere kullanıldıkları da bilinen bir gerçektir
Dîvân ü Lûgât-it Türk‘de Türkçe, kelime olarak lûgatte, müellifince kurulan cümleler içinde ve misâlen getirilen ata sözlerinde, dörtlüklerde ve beytlerde kullanılmıştır Türkçe kelimeleri lûgat yapmak, eser müellifinin zâten asıl maksadıdır Yine müellifin bu lûgatleri açıklamak için kurduğu alelâde cümlelerde kullanılan Türkçe ise kendisine âittir Bu kelimeler ve alelâde cümleler kelime morfolojisi veyâ gramer kâidexleri açısından ehemmiyeti hâiz olabilirlerse de yine misâl getirmek için Kaşgarlı Mahmud Beğ’in eserinde kullandığı ata sözleri, …, Türkçe’nin anoxnim kültür, san’at ve edebîyât ürünleridirler Bu bakımdan bu önemli edebiyat unsuxrunu bir arada görebilmek maksadıyla, daha önce derlenmiş olmalarına rağmen, bu ata sözlerini bir kere daha derlemeyi uygun bulduk Burada şunu da belirtelim ki bu derlemeyi yapan kişinin görüşü, bâzı Türk ata sözlerindeki açık veyâ kapalı anlatımlar, sanki Türk Töresi’nin maddelerini muhtevîdirler
Dîvân ü Lûgât-it Türk‘de 1 ciltte 163, 2 ciltte 51 ve 3 ciltte 104 adet olmak üzere toplam 318 adet “Sab” denilen ata sözü vardır Bunların 3 adedi, kendilerine “ata sözü” denilmesine rağmen, lûgatte geçen bâzı kelimelerin cümle içindeki kullanılışını göstermek için kurulmuş basit misâl cümleleridir 1 cilt, 369’daki “0l keçişni sub iletti” yâni “O keçisini suya götürdü” ile 1 cilt 386’daki “Ol kulın tepik tepdi” yâni “O adamını tekmeledi” cümlelerinin ata sözü oldukları söylenemez 1 cilt 244’deki “Oñay irpeldi iş” ise düzeltilerek “Oñay iş irpeldi”, yâni “Kolay iş biçildi, bitirildi” hâline sokulsa bile, bu sözün ata sözü ile bir ilişkisi yoktur Bu bakımdan ata sözü denilen 318 adet deyişten 315 adedi gerçek ata sözüdür
Bu 315 adet ata sözünün 3′ü 3 defâ, 26′sı da 2 defâ, ya aynen veya çok az farklılıklarla mükerreren kullanılmışlardır Böylece ziyâde olanlarının adedi 32′dir ve 315’ten tenzil edildiklerinde ata sözlerinin sayısı 283′e iner
Maamâfih bu takdimde, ziyâde geçen bu ata sözlerinin “DLT Tercümesi”ndeki yerleri de belirtildi ve farklı olanların içlerinden akla en yakın olanı yazıldı Ayrıca, yemîn etmek için kullanılan bir mesel de ata sözü gibi kabûl ile yukarıda ta’dâdı yapılan 28 sayısının içine bu dahî dâhil edildi
Ata sözleri, sözün ilk kelimesinin baş harfine göre abaça düzeni ile dizildi Yanına “Tercüme”deki yeri işâretlendi Bu işâretlerde Romen rakamı ile cildi, Latin raxkamı ile de sahifesi gösterildi Ayrıca ata sözünün altında, sözün yaşayan Istanbul Türkçesi’ne çevirisi verildi
Divan-i Lügati’t Türk – Atasözleri
(A Harfi)
Abçı neçe al tep bilse, ayıg anca yol bilir
Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir
Aç ebek, tok telek
Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur
Açıglığ er şebük karımas
Varlıklı kişi çabuk kocamaz
Aç ne yemes, tok ne temes
Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez?
Agılda oglak togsa arıkda otı öner
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter
Agız yese köz uyadur
Ağız yese göz utanır
Alımçı arslan, berimçi sıçgan
Alacağına arslan, vereceğine, borcuna sıçan
Alın arslan tutar, küçin sıçgan kösgük, oyuk tutmas
Hîle ile arslan tutulur, zor ile güç ile sıçan nazar, hayâl tutulmaz
Alp çerikde, bilge tirikde
Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste kiñeşte belli olur
Alp eriğ yabrıtma, ıkılaç arkasın yagrıtma
Yiğiti bakımsız bırakma, yörük atın sırtını yara etme
Alplar birle uruşma, beğler birle turuşma
Yiğitlerle vuruşma, beğlerle sürtüşme, iddiâlaşma
Alp yağıda, alçak çoğuda I-
Yiğit kişi düşman karşısında, yumuşak kişi savaşda belli olur
Anası teblük yufka yapar, oglı tetik koşa kapar
Annesi yalancı yufka yapar, oğlu tetik koşup kapar
Añduz bolsa at ölmes
Andız ota olsa, at ölmez
Anıñ yüziñe titinü baksa bolmas
Onun yüzüne dik bakılmaz
Anuk otru tutsa yokka sanmas
Öne konan yemek ikram edilmemiş sayılmaz
Arı kapçıtsa ısrur
Arı kızdırılırsa ısırır, sokar
Arkasız er çeriğ sıyumas
Arkasız kişi düşmanını, rakibini yenemez
Arpasız at aşumas, arkasız alp çeriğ sıyumas
Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yenemez
Arslan karışa sıçgan ötin ködezür
Kocayan arslan sıçan deliğini gözler
Arslan kökrese at ayakı tulaşır
Arslan kükrese atın ayakları dolaşır
Aşıç ayur tübüm altın, kamıç ayur men kayda men
Tencere der dibim altın, kepçe der ki ben neredeyim?
Aş tatıgı tuz yogrın yemes
Yemeğe tad veren tuzdur ama tuz çanakla yenmez
Atan yüki aş bolsa açka az korunur
Aş deve yükü ile olsa aça az görünür
Ata oglı ataç togar
Oğul babasına çeker, çekmek üzere doğar
Atası açıg almıla yese oglınıñ tısı kamar
Babası ekşi elma yese, oğlunun dişi kamaşır
Atası anası açığ almıla yese oglı kızı tısı kamar
Babası anası ekşi elma yese, oğlunun kızının dişi kamaşır
Ata tonı ogulka yarasa atasın tilemes
Babanın giyimi oğluna yarasa, oğul babasını istemez
At teküzligi ay bolmas
Atın alnındaki akıtma, gökdeki Ay’la bir olmaz, tutulamaz
Ayın kişi neñi neñ sanmas
Başkasının malı, mal sayılmaz
Ay tolun bolsa eliğin imlemes
Ay dolun olunca el ile gösterilmez
Azuklug aruk ermes
Azığı olan yorulmaz
(B-Ç Harfi)
Balık subda közi taştın
Balık suda, gözü dışarıda
Bar bakır, yok altun
Bulunan, var olan bakır, bulunamayan,nâdir olan altındır
Barçın yamağı barçınka, karış yamağı karışka
İpek yaması ipeğe, yün yaması yüne
Barıg otru tutsa yokka sanmas
Öne konan varlık, ikram edilmemiş sayılmaz
Beş erñek tuz ermes
Beş parmak düz, birbirinin eşi değildir
Bilmiş yek bilmedük kişiden yeğ
Tanıdık şeytan yabancıdan iyidir
Birin birin miñ bolur, tama tama kol bolur
Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur
Bir karga birle kış kelmes
Bir karga ile kış gelmez, gelmiş sayılmaz
Bir tilkü terisin ikile soymas
Bir tilkinin derisi iki defi soyulmaz, yüzülmez
Bir toyın başı ağrısa, kamug toyın başı agrımas
Bir şamanın başı ağrısa, bütün samanların başları ağrımaz
Boldaçı buzagu öküz ara belgülüğ
Öküz olacak buzağı, kendisini belli eder
Bor bolmayıp sirke bolma
Şarap olmadan sirke olma
Boşlaglansa boksuklanur
Kızıp kurudan kişi boyunduruklanır
Boş neñge iyi bolmas
Yaramaz malın sahibi olmaz
Böri koşnısın yemes
Kurt komşusunu yemez
Böriniñ ortak, kuzgunuñ yıgaç başında
Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kendine ait olur
Buğday katında sarkaç subalur
Buğdayın yanında karamuk otu da sulanır
Bu kök kirsün, kızıl çıksun
Bu mavi, ak girsin, kızıl çıksın
Buşmasar boz kuş tutar, ebmeser ürüñ kuş tutar
Sıkılmayan kişi boz kuş, acele etmeyen kişi beyaz kuş tutar
Buzdan sub tamar
Buzdan su damlar
Bütün ümlüğ kanca bolsa olturur
Şalvarı sağlam olan nereye istese oraya oturur
Çaksa tütnür, çalsa bilnür
Yaksa tüter, söylese bilinir
Çakşak üze ot bolmas, çakrak bile ubut bolmas
Taş üstünde ot olmaz, yanşak kişide ar olmaz
(E Harfi)
Ebdeki buzagu öküz bolmas
Ev içinde bakılan buzağı öküz olmaz
Ebek ebğe tegmez IBk Ersek …
Aceleci evine varamaz
Ebek siñek sütge tüşür
Aceleci sinek süte düşer
Ebliğ toygursa közi yolka bolur
Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur
Eğir bolsa er ölmes
Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmez
Eliğ tutgınça ot tut
Yabancıyı tutacağına ateş tut
El kalır kaldı toru kalmas
Yurt gider, töre kalır
Emgek eginde kalmas
Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz
Emikliğ uragut kösekçi bolur
Emzikli kadın iştahlı olur
Endik uma eblikni agırlar
Şaşkın konuk ev sâhibini ağırlar
Erdem başı tıl 
Faziletin başı dildir
Erdemsiz kut çertilür
Faziletsizden uğur, kut kaybolur
Erge muñ tegir, tag señiriñe yel tegir
Kişiye keder değer, dağ doruğuna rüzgâr değer
Erik erini yaglıg, ermegü başı kanlıg
Yürekli kişi yağlı, tembelin başı kanlı olur
Erkeç eti em bolur, eçkü eti yel bolur
Teke eti ilâç olur, keçi eti yel olur
Ermegüğe bulıt yük bolur
Tembele bulut yük olur
Ermegüğe eşik art bolur
Tembele eşik dağ geçidi olur
Erñeñe eliğ karı böz üm tikemes
Ergene elli karış bezden iç donu dikilmez
Er oglı muñaymas, it oglı külermes
Kişi oğlu kederli kalmaz, it oğlu tökezlemez, ayağı sürçmez
Ersek erğe tegmes, ebek ebğe tegmes
Oynak kadın koca bulamaz, aceleci evine varamaz
Er sözi bir, eyer köki üç
Er kişinin sözü bir, eyerin bağı üç olur
Esende ebek yok
Selâmetde acele yokdur
Esiz anıñ yiğitliği
Yazık onun yiğitliğine…
Eşyek ayur başım bolsa sundurıda sub içgeymen
Eşek der ki; başım aklım olsa denizden su içerim
Etli tırñaklı eyirmes
Et tırnakdan ayrılmaz
Eyğü er süñüki erir atı kalır
İyi kişinin kemiği erir, adı kalır
Eyğülüğni sub ayakında kemiş başında tile
İyilik yap suya at, pınarında dile bulursun
Eyğülükün kel, isizliğin kelme
İyilikle gel, kötülükle gelme
|