Prof. Dr. Sinsi
|
Divan-İ Lügati’T Türk’Teki Atasözleri
(S Harfi)
Sabanda sandırış bolsa örtgünde irteş bolmas
Saban zamanı sürtüşme olursa, harman zamanında dövüş olmaz
Sabın sagrakka tegir
Sözle, tatlı dille sürâhiye erişilir
Saçratgudın korkmış kuş kırk yıl ayrı yıgaç üze konmas
Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstüne konmaz
Sakak bıçar, sakal okşar
Çene keser, sakal okşar
Sakak okşar, sakal bıçar
Çene okşar, sakal keser
Sart azukı arıg bolsa yolda yer
Tüccarın malı temiz olsa yolda kendisi yer
Sartnıñ azığı arıg bolsa yol üze yer
Tüccarın malı temiz olsa yol üzerinde kendisi yer
Sınamasa arsıkar, sakınmasa utsukar
Sınamayan aldanır, sakınmayan yutulur
Soğuşup uruşur, otra ton titişür
Soğuşup vuruşulur, arada elbise yırtılır
Söğüt süliñe kayıñ kasıña
Söğütde tazelik, kayında sertlik vardır
Sözğe süçünse bulun barır
Lâfa dalan tutsak olur
Sub içürmesge süt ber
Su içirmeyene süt ver
Sub körmekinçe etük tartma
Suyu körmeyince etek toplama
Subuzganda eb bolmas, topurganda ab bolmas
Mezarlıkda ev olmaz, tozlu yerde av olmaz
Sundılaç ışı ermes örtgün tepmek
Harman tepmek çayır kuşunun serçe işi değildir
Süsegen uyka Teñri müñüz bermes
Süsegen öküze Tanrı boynuz vermez
(T Harfi)
Tabgaç Kannıñ turkusı telim teñlemeyip bıçmas
Çin hakanının ipeği çokdur ama denk getirmedikçe biçmez
Tagıg ukrukın egmes, teñizni kaygıkın bükmez
Dağ kement ile eğilmez, denizin önü kayıkla kesilmez
Tag tagka kabuşmas, kişi kişiğe kabuşur
Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiye kavuşur
Tamu kapugın açar tabar
Cehennemin kapısını açan maldır
Tapug taş yarar, taş başıg yarar
Emir taşı yarar, taş başı yarar,
Taşıg ısrumasa öpmiş kerek
Taşı ısıramayanın öpmesi gerekir
Tatıg közre tikeniğ tüpre
Farslı’ya dikkat et, dikeni kökünden sök
Tatsız Türk bolmas, başsız börk bolmas
Fars’sız Türk olmaz, başsız serpuş olmaz
Tayak bile taymas, tanuk sözün bütmes
Baston ile kayılmaz, şahit sözüne inanılmaz
Tay atatsa at tınur, oğul ereyse ata tınur
Tay atlaşınca at dinlenir, oğul erginleşince babası dinlenir
Taygan yügrügin yügürgenni tilkü sebmes
Tazının hızlı koşanını tilki sevmez
Taz at taparçı bolmas
Alacalı at yük taşıyamaz
Taz keliği börkçige
Kelin, börksüzün geleceği yer börkçüdür
Tebey bedük erse mayakı bedük ermes
Deve büyük ise, tersi, dışkısı büyük olmaz
Tebey münüp koy ara yaşmas
Deveye binip koyun sürüsü içinde saklanılmaz
Tebi silkinse eşekke yük çıkar
Deve silkinse eşeğe yük çıkar
Tebi yük kötürse, kamıç yeme kötürür
Yük götüren deve, kaşığı da haydi haydi götürür
Tegirmende togmış sıçgan kök kökregiñe korkmas
Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz
Tegme kişi öz bolmas, yat yaguk tuz bolmas
Her kişi kendin gibi olmaz, yad kişi, hısımla müsâvî olmaz
Telim sözüğ uksa bolmas, yalım kaya yıksa bolmas
Çok söz anlaşılmaz, yalçın kaya yıkılmaz
Teñsizde tegirmen turgursa, yaragsızda yar bolmas
Uygun olmayan yerde değirmen yapan yararsız ark yapar
Teşük subda belgürer
Deşik, yarık, delik, suda su ile belli olur
Tezek karda yatmas, eygü ısız katmas
Tezek karda yatmaz, iyilik kötülüğe katılmaz
Tılın tergiğe tegir
Tatlı dil ile sofraya erişilir
Tılın tügmişni tısın yazmas
Dil ile bağlanan diş ile çözülemez
Tikmeğinçe önmes, tilemegince bulmas
Ekmeyince bitmez, dilemeyen bulamaz
Tilkü öz yinige İñe ürse uyuz bolur
Tilki kendi inine karşı ürüse uyuz olur
Tiriğ esen bolsa tañ öküş korur
Kişi esen yaşasa şaşılacak çok şey görür
Tokum yüzüp kuyrukta biçek sıma
Deriyi yüzüp kuyrukda bıçağı kırma
Tolum anutsa kulun bulur, tolum unutsa bulun bolur
Silâhını hazır eden at da bulur, silâhını ihmâl eden tutsak olur
Toyın tapugsak Teñri sepinçsiz
Şaman tapınsa da Tanrı memnun olmaz
Tünle bulıt örtense eblûk urı keldürmişçe bolur
Tañda bulıt örtense ebge yağı kirmişçe bolur
Akşam üstü bulut kızarırsa ev halkı çocuk doğmuş gibi olur,
Tan vakti bulut kızarırsa eve düşman girmiş gibi olur
Tünle yorub kunduz sebnür, kiçikde eplenip ulgayu sebnür
Geceyle yola çıkan gündüzün sevinir, küçükken evlenen yaşlanınca sevinir
Tütün kopursa işlenür
Dumanı kaldıran islenir
Tütüşmeginçe tüzülmes, tüpirmeğinçe açılmas
Dövüş olmayınca düzen düzülmez, tipi olmayınca hava açılmaz
Tuzun birle uruş, utun birle tireşme üsterme
Yumuşak başlı kişi ile vuruş alçak kişi ile iddialaşma, direşme
(U-Ü Harfi)
Ula bolsa yol azmas, bilig bolsa söz yazmas
İşâret olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz uzamaz, yayılmaz,
Ulugnı uluglasa kut bulur
Ulu kişiyi ululayan, devlet bulur
Uluk yağırı ogulka kalır Bk: Keriş …
Atın omuz başındaki yara oğula kalır
Uma kelse kut kelir
Konuk gelirse devlet gelir
Umayka tapınsa oğul bolur
Şevkat meleğine yakaranın çocuğu olur?
Usukmışa sakıg kamug sub korunur
Susamışa serab bütün su görünür
Us üşgürse ölür
Kukumav kuşu kişiye karşı öterse o kişi ölür
Uygur yıgaç uzun kes, temür kısga kes
Ey Uygur, ağacı uzun kes, demiri kısa kes
Üri kopsa oguş alkışur, yağı kelse imrem tepreşür
Gürültü kopsa hısım, akraba koşuşur, düşman gelse halk debreşir, yer yerinden oynar
(Y Harfi)
Yablak tıllıg beğden kerü yalñus tul yeğ
Kötü dilli beyden yalnız dul kadın yeğdir
Yagıñ erse kerek yundakı tegir
Düşmanın hücum edip gitse bile atının fışkısı kalır
Yağını aşaklasa başka çıkar
Düşman küçümsenirse başa çıkar
Yakadaki yalga gali eligdeki ıçgınur
Yakandakini yalarken elindeki gider
Yalksa yeme yağ eyğü, köyse yeme kün eyğü
Bıksa bile yağ iyi, yaksa bile gün iyidir
Yalñuk meñgü tirilmez, sınka kirüb kirü yanmas
Kişi ebediyen diri kalmaz, mezara giren geri dönmez
Yalñuk oglı munsuz bolmas
Kişi oğlu dertsiz olmaz
Yalñuk oglı yokayur eyğü atı kalır
Kişi oğlu yok olur, ölür, iyi ise adı kalır
Yalñuk ürülmüş kap ol, ağzı yazlıp alkınur
Kişi şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca söner
Yalñus kaz ötmes
Yalnız kaz ötmez
Yarın bulgansa el bulganır
Kürek kemiği karmaşık olursa, yurt da karışır
Yaş ot köymes, yalapar ölmes
Yaş ot yanmaz, elçi ölmez, öldürülmez
Yatnıñ yaglıg tiküsinden, öznüñ kanlıg yuyruk yeğ
Elin yağlı lokmasından, kendinin kanlı yumruğu yeğdir
Yayag atı çaruk, küçi azuk
Yayanın atı çarık, gücü azıkdır
Yazıda böri ulısa ebde it bağrı tartışur
Düzlükde kurt ulusa, evde itin bağrı sızlar
Yazıdaki süblin eyergeli, ebdeki takagu uçgınma
Düzlükdeki sülünü ararken, evdeki tavuğu kaçırma
Yazın katıglansa kışın sebnür
Yazın katık yapan, kışın sevinir
Yazmas atım bolmas, yañılmas bilge bolmas
Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz
Yazmas atım yağmur, yañılmas bilge yañku
Şaşmaz ok yağmur, yanılmaz bilgin yankıdır
Yer basrukı tag, budun basrukı beğ
Yerin baskısı dağ, milletin baskısı beğdir
Yeti başlıg yil büke
Yedi başlı ejderha
Yıgaç uçuña yel tegir, körklüg kişiğe söz kelir
Ağaç ucuna yel deyer, değerli kişiye söz gelir
Yılan kendü eğrisin bilmes, tebi boynın eğri ter
Yılan kendi eğriliğini bilmez, deveye boynun eğri der
Yılan yarpuzdın kaçar, kanca barsa yarpuz utru kelür
Yılan, yılan sıçanından kaçar, nereye kaçsa yılan sıçanı karşısına dikilir, gelir
Yıparlıg kesürgüdin yıpar kitse yiyi kalır
Amber kabından amber gitse de koşusu kalır
Yırak yer sabin arkış keldürür
Uzak yerin haberini kervan getirir
Yitükliğ anası koyun açar
Kaybetdiği nesneyi anasının koynunda arar
Yogurkanda artuk ayak kösülse üşiyür
Ayak yorgandan dışarıya uzatılırsa üşür
Yunt başın yularlab keñeldi
At başını dâimâ yularlayıp tedbîr al
Yunt kazısı yağ
Yağın iyisi atın karnından çıkan yağdır
Yurt kiçük bolsa angut bedük ur
Delik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur
Yüpüşlüğ kelin keyeküni yapaş bulur
Yüz görümlülüğü çok olan gelin, güveyiyi yavaş, yumuşak bulur
Yüzge körme erdem tile
Kişide yüz güzelliği değil fazilet ara, dile
|