Prof. Dr. Sinsi
|
Miraç Kandili
"Burada Resulullah (s a v) şu âyeti okudu:
"Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin: "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir Rabbinin ordularını Kendisi'nden başka (hiç kimse) bilmez Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür "
(Müddessir, 74/31)
ve buyurdu ki:
Derken bir adam ile beraberim ki, şekli Allah'ın yarattığı günkü gibi, ondan hiçbir şey değişmemiş, kendisine soyundan olan insanların ruhu arzediliyor: "Mümin ruhu, hoş ruh, hoş kokuludur Bunun kitabını (iyilerin defterin)de kılın" diyor "Kâfir ruhu ise; kötü ruh, kötü kokuludur Bunun kitabını (kötülerin defterin) de kılın" diyor
"Ey Cibril! bu kim?" dedim
"Baban Âdem" dedi Ve o, bana selam verdi, gönlümü aldı, hayır ile dua etti
"Hoş geldin salih peygamber ve salih evlad" dedi
Sonra baktım bir toplum gördüm ki, dudakları deve dudağı gibiydi Onlara bir takım memurlar görevlendirilmişti, dudaklarını kesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir taş koyuyorlar, bu taşlar makadlarından çıkıyordu
"Ey Cibril! Bunlar kimler?" dedim
O: "Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir" dedi
Sonra baktım bir toplum vardı ki, derilerinden sırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor Ve yediğiniz gibi yiyiniz deniliyor Ve bu onlara en iğrenç bir şey oluyor
"Ey Cibril! Bunlar kimler?" dedim
"Bunlar o koğucular, fitnecilerdir ki, insanların etlerini yerler ve sövmek ile ırz ve namuslarına saldırırlar " dedi
Sonra baktım bir toplum var ki, önlerine bir sofra kurulmuş, üzerinde benim gördüğüm etlerin en güzellerinden kebaplar var, etraflarında da leşler var Onlar, o güzel etleri bırakıp bu leşlerden yemeğe başladılar
"Bunlar kim? Ey Cebrail!" dedim O:
"Bunlar zinakarlar" dedi "Allah'ın helal kıldığını bırakırlar da haram kıldığını yerler "
Sonra baktım bir toplum var ki, karınları evler gibidir Bunlar Firavun ailesinin yolu üzerinde bulunuyor Firavun ailesi sabah ve akşam ateşe atılırken bunlara uğruyor, uğradı mı bunlar bir fırlıyorlar, fırlayınca her biri karnının ağır basması ile düşüyor ve bunun üzerine Firavun ailesi bunları ayaklarıyla çiğniyorlar
"Ey Cibril! Bunlar kimler?" dedim  
Dedi ki:
"Bunlar, karınlarında faiz yiyenlerdir "onların misali kendisini şeytan çarpmış olan kimse gibidir"
Sonra birtakım kadınlar memelerinden asılmış ve birtakım kadınlar, baş aşağı ayaklarından asılmış
"Ey Cibril! Bunlar kimler?" dedim O:
"Bunlar zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlardır" dedi
Sonra ikinci göğe çıktık Orada Yusuf ile buluştum Ümmetinden kendine tabi olanlar da etrafında idi Yüzü, ayın ondördündeki dolunay gibiydi Bana selam verdi, hoş geldin dedi
Sonra üçüncü göğe geçtik Orada iki teyzeoğlu; Yahya ve İsa ile buluştum Giyimleri ve saç sakalları birbirine benziyordu Bana selam verdiler Hoş geldin dediler
Sonra dördüncü göğe geçtik İdris ile buluştum Bana selam verdi, hoşgeldin dedi Nitekim yüce Allah:
"Biz onu yüce bir yere yükselttik" (Meryem, 19/57) buyurmuştur
Sonra beşinci göğe geçtik Orada milletine sevdirilmiş olan Harun ile buluştum Etrafında ümmetinden birçok tabileri vardı, uzun sakallı idi Sakalı hemen hemen göbeğine değecekti Beni selamladı, hoşgeldin dedi
Sonra altıncı göğe çıktık, Orada Musa b İmran ile buluştum Çok kıllı idi Üzerinde iki gömlek olsaydı kılları onlardan çıkardı Musa dedi ki:
"İnsanlar beni "Allah katında en şerefli olan yaratık" diye iddia ederler Bu ise Allah katında benden yalnız daha şerefli olsaydı aldırış etmezdim Fakat her peygamber ümmetinden kendine uyanlarla beraberdir "
Sonra yedinci göğe geçtik Ben, orada İbrahim ile buluştum Sırtını Beyt-i Ma'mur'a dayamıştı Beni selamladı
"Salih Peygamber ve Salih evlad hoş geldin" dedi Bunun üzerine bana denildi ki:
"İşte senin yerin ve ümmetinin yeri "
Sonra Resulullah,
"Gerçekten İbrahim'e insanların en yakını, zamanında ona tabi olanlarla şu Peygamber (Hz Muhammed) ve ona iman edenlerdir Allah müminlerin yardımcısıdır "
(Al-i İmran, 68) âyetini tilavet etti ve buyurdu ki:
"Sonra Beyt-i Ma'mur'a girdim, içinde namaz kıldım Ona her gün yetmişbin melek girer, Kıyamete kadar geri de dönmezler Sonra baktım bir ağaç var ki bir yaprağı bu ümmeti bürür Bunun kökünde bir kaynak akıyor, iki kola ayrılıyordu
"Ey Cibril! Bu nedir?" dedim O:
"Şu rahmet nehri, şu da Allah'ın sana verdiği Kevser'dir" dedi Bunun üzerine rahmet nehrinde yıkandım, geçmiş ve gelecek günahlarım bağışlandı Sonra Kevser'in akış istikametini tuttum ve nihayet cennete girdim Bir de ne bakayım orada hiçbir gözün görmediği, kulağın işitmediği, insan kalbine gelmeyen şeyler var
Namaz Emri
Sonra yüce Allah bana emrini emretti ve elli namaz farz kıldı Ondan sonra Musa'ya uğradım
"Rabbin ne emretti?" dedi
"Üzerime elli namaz farz kıldı" dedim
O:
"Dön, azaltması için Rabbine yalvar Çünkü ümmetin bunun altından kalkamaz" dedi
Rabbime döndüm, azaltması için yalvardım O benden on vakit namaz indirdi Sonra Musa'ya döndüm Bu şekilde Musa'ya uğradıkça Rabbime dönüyordum Sonunda beş vakit namaz farz kıldı
Musa, yine:
"Rabbine dön, azaltmasını iste" dedi
Ben:
"Çok müracaat ettim, artık utandım " dedim
Bunun üzerine bana denildi ki:
"Sana bu beş vakit namaz, elli namazdır Bir iyilik on katı iledir Her kim iyilik yapmaya gayret eder de onu işlemezse, onu bir iyilik yazılır, işleyene de on iyilik yazılır Her kim de bir günah yapmaya teşebbüs eder de işlemezse bir şey yazılmaz, işlerse bir günah yazılır "
|