Yalnız Mesajı Göster

Tarihte Zehir

Eski 08-06-2007   #1
bukettt
Varsayılan

Tarihte Zehir



Tarihte Zehir

Tarihi zehirle yazmak

Antikçağ'dan bugüne kadar, zehirle işlenen cinayetlerin sadece çok azı açığa kavuşturulabildi Ancak, çözümlenen olaylara ilişkin gerçekler de, geceler boyu uyku kaçıracak kadar korkunç

Sokrates, arkadaşlarını etrafında topladıktan sonra baldıran zehiri içmişti

Zehir, düşük miktarlarda kullanıldığında etkili tedavi edici maddeler arasında yer alıyor Bu açıdan bakıldığında zehir, Tanrı'nın insana bir lütfu olarak görülüyor Ama yüksek dozda kullanıldığında da, zorlu düşmanların ve nefret edilen kocaların kolayca ortadan kaldırılmasını sağlıyor Aslında, "Eski Roma"da döndürülen entrikalar, dünyanın başka yerlerinde de sık sık yaşanıyordu
Bu entrikarlarda, eşlerin ayrılmasında, para ve güç için yapılan savaşlarda zehir çok önemli bir role sahipti İstenmeyen insanların ortadan kaldırılması konusunda hiçbir şey onun kadar etkili değildi Üstelik bunu, arkada kanıt bırakmadan ve hissettirmeden gerçekleştiriyordu

Avrupa'ya zehir hazırlama yöntemleri, bu işin tüm malzemeleriyle birlikte doğudan geldi Zehir, genellikle bitkilerden ve mantarlardan elde ediliyordu Ancak, Antikçağ'da, bu amaçla arsenik, civa ve civa sülfit gibi minerallerden; yılan, karakurbağası gibi hayvanlardan da yararlanılıyordu Yunanlı filozof Aristoteles (MÖ 384-322) ile Romalı hekim Celsus (MS 1yy), aralarında baldıran ve banotunun bulunduğu çok az bitkisel zehiri tanıyorlardı

Onlar daha çok arsenik ve türevi olan metalik zehirleri kullanıyorlardı Aristoteles MÖ 340 yıllarında portakal kırmızısı renkteki arsenik disülfürü şöyle tanımlıyordu "Başta atları olmak üzere, her tür çekek hayvanını öldürüyor Bu maddeyi önce suyun içinde çözmek, sonra da süzmek gerekiyor" 8 yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde, Arap simyacı Cabir Bin Hayyan, kendisinin yaptığı büyücü mutfağında arseniği kaynatarak beyaz, kokusuz ve tatsız arsenik tozunu elde etmeyi başardı Böylelikle Bin Hayyan, sonraki yüzyıllarda "tüm zehirlerin en zehirlisi" olarak bilinen ve ölüme yol açmada eşsiz bir etkiye sahip, bir numaralı zehiri geliştirmişti

Türk hekim Ebubekir Razi, 900'lü yıllarda, arseniğin zehirli etkisini civanınkiyle karşılaştırmıştı: "Ötekilerle karşılaştırıldığında arseniğin kesinlikle öldürücü bir etkisi var ve yan etkilerinden kurtulmakta mümkün değil"

Bu tehlikeli beyaz zehir, kısa süre içinde tüm zehirleri gölgede bıraktı Arsenik zehirlenmesinin belirtileri çok yönlüydü Bu nedenle, genellikle kolera gibi başka hastalıkların belirtileriyle karıştırılıyor ve hiç kuşku yaratmıyordu Öldürücü olması için çeyrek gramlık bir doz yeterliydi ve yemeklere ya da içeceklere karıştırmak hiç de zor olmuyordu 1840'lara kadar hiçbir doktor ya da kimyager cesetlerde arseniği teşhis edebilecek bilgiye sahip değildi

Alıntı Yaparak Cevapla