Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Ve Mezhepler
SONUÇ
Mezhepler, sosyal ve siyasî bunalımların yaşandığı dönemlerde bu bunalımları aşmak konusunda çözümler üretebilmek için ortaya çıkmışlardır Belli dönemler ve belli sorunları çözmek için ortaya çıkan, ancak evrensel olmayan daha çok siyasî nitelik taşıyan bu çözümler, daha sonraki nesiller tarafından itikadîleştirilerek inanç konusu yapılmıştır Mezheplerin bu şekilde algılanması, onların yeni çözümler üretmesine ve güncelliğini yitirmesine sebep olmuştur Yeni yetişen kuşaklar kendi meselelerine kendileri çözümler bulmak yerine, asırlar boyu tarihe karışmış güncelliği ve fonksiyonelliği kalmamış, geçmişin problemleriyle uğraşmaya ve yeni problemlere yeni çözümler üretmek yerine geçmişten çözüm arama yönüne gidilmiştir Mezhepler Kur'ân ve onun ilkelerini hayata geçirmek yerine bağlı olunan mezhebin ilkeleri savunulmuş, böylece mezhepler Kur'â'nı anlamada araç iken mezheplerin ilkelerinin anlaşılması amaç olmuştur Sonuçta Kur'ân'a mezhep görüşlerinin desteklenmesi için gidilmiştir Bu da onların Kur'ân'ı bir bütün halinde anlamalarını engellemiştir Böylece Kur'an'ın evrenselliği mezhepler bazına indirgenerek ihlal edilmiştir Yani bir mezhep Kur'ân'ın evrensel boyutunu bütünüyle fonksiyonel kılamamıştır Bu sebeple tarihte pek çok mezhep kendi görüşlerini dayatmış, başkalarını ise tekfir etme yoluna gitmiştir Hatta Bağdad'da Eş'arîler'le Hanbelîler, Mâverâünnehir'de Şafiîler'le Hanefîler ve Mu'tezilîler arasında istenmeyen olaylar yaşanmıştır Mezheplerin, dinle özdeşleştirilmesiyle İslam'ın güncelleştirilmesi ve fonksiyonel kılınmasına bir engel olmaya başlamıştır Ayrıca mezhep liderlerinin otorite olarak kabul edilmesi ve çözümlerin bu otoritelerin eserlerinde aranmaya başlanması bu süreci hızlandırmış, Kur'ân'a gidilerek ondan çözüm üretmeyi engellemiştir Çünkü insanlar bağlı bulunduğu mezhebin dışına, çıkmamış, mezhebinin görüşlerini doğru ve yanlış olabileceğini düşünmeden onları isbat etmeye ve şerh etmeye çalışmıştır Bu yolla, itikadî konularda taklit, müslümanlar arasında kronikleşmiştir Zamanla müslümanlar için bilgi açığının büyümesi, mezhep taasubunun artmasına ve yeni fikirlere tahammülün azalmasına sebep olmuştur İslam Dini ve onun inanç esasları, emir ve yasakları Ku'rân'dan ibarettir O tek bir itikadî sistemi öngörmektedir İnanılacak inanç ve akide sistemi, Kur'ân'ın getirdiği inanç sistemidir Bu anlamda inanç ve itikatta mezhepten söz edebilmek zordur Ortaya çıkan mezhepler, bu inanç sistemine bağlı kaldığı sürece yaşama imkanı vardır Kur'ân'dan ve Sünnet'ten biçilmiş kaftanlar içine bürünerek, Kur'ân'ın inmesinden sonra hiç kimse yeni bir inanç esası koyamaz Çünkü Kur'ân inanç esaslarını ve buna konu olacak şeyleri tevile ve yoruma mahal bırakmaksızın açık ve net olarak tesbit etmiştir Kur'ân'ın getirdiği inanç esasları dışında, hiç kimsenin, Allah'ın insanları inanmakla yükümlü tutmadığı bir konuda yeni bir inanç esası koyarak insanları bunlara inanmaya zorlama yetkisi de yoktur Bir konunun inanç esası olabilmesi için Kur'ân'da açıkça yer alması gerekir Bunun dışında Kur'ân'da çeşitli anlamlara gelen bazı ayetlerle ilgili yapılan yorumlar kişilerin içinde bulundukları kültürel ortam ve bilgi düzeyi çerçevesinde yapılmış yorumlardır Bu konuda hiç bir alim, yaptığı yorumun bizzat Allah'ın ayetteki maksadı olduğunu iddia edemez Bu sebeple müteşabih ayetler veya diğer ayetlerle ilgili her hangi bir şahsın veya mezhebin yorumunu kabul etmemekle kafir olunmaz Mesela, şefaat'i ve Mehdi fikrini reddeden, Allah'ın sıfatlarının onun aynısı veya gayrısı olduğunu savunan ve Allah'ın görülmesi fikrini benimsemeyen kimseler dinden çıkarılmamış ve tekfir edilememiştir İslam düşünürlerinden Ebû Hanife, bunu şu şekilde ilkeleştirmiştir: " Bir ayetin yorumunu inkar, küfre götürmez Yalnız bazı ayetlerin tenzili ( Allah tarafından gönderilen ayetin metni ) ile yorumu ( te'vil) aynıdır Eğer böyle bir ayetin yorumunu inkar ederse, o zaman ayetin kendisini de inkar anlamına geleceğinden küfre girebilir " Burada kısaca ele aldığımız veya hiç değinmediğimiz diğer mezheplerle ilgili geniş bilgi için Türkçe'de yazılmış bazı müstakil eserler ve makaleler bulunmaktadır [29] Daha fazla bilgilenmek isteyenlerin bu eserlere müracaat etmeleri faydalı olacaktır
*Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Araştırma Görevlisi[1] Hucurat 10
[2]Mehmed Said Hatipoğlu, " Hilafetin Kureyşliliği ", A Ü İ F D , XXIII(1978), 125-126
[3]E Ruhi Fığlalı, Çağımızda İtikâdi İslâm Mezhepleri, İstanbul 1986, 28; İbadiye'nin Doğuşu ve Görüşleri, Ankara 1983, 25
[4]Bu olayların başında Kırtas hadisesi zikredilmektedir Geniş bilgi için bkz Fığlalı, Çağımızda İtikâdî İslâm Mezhepleri, 28 vd ; İbadiye'nin Doğuşu, 25
[5]Fığlalı, Mezhepler Arasındaki Farklar, İstanbul 1991, Önsöz, XXII
[6]Mezheplerin doğuşunu hazırlayan sebeplerle ilgili geniş bilgi için bkz E Ruhi Fığlalı, " Mezheplerin Doğuşuna Tesir Eden Sebebler ", AÜİFİİED, sayı:14, Ankara 1978, Sabri Hizmetli, "İtikadi İslâm Mezheplerinin Doğuşuna İctimaî Hadiselerin Tesiri Üzerine Bir Deneme", AÜİFD, XXVI(1983), 653-680
[7]Eş'arî, Makâlâtü'l-İslâmîyyîn ve İhtilâfü'l-Musallîn, thk Helmut Ritter, Wıesbaden 1980, 127-128
[8]Şehristânî, el-Milel ve'n-Nihal, thk Abdülemir Ali Mehnâ- Ali Hasan Faur, Beyrut 1990, I, 141 ; Mes'ûdî, Mürûcü'z-Zeheb ve Meâdinü'l-Cevher, thk Muhammed Muhyiddin Abdülhamit, Mısır 1964 III, 145
[9]Taberî, Târîhu'l-Ümem ve'l-Mülûk, thk M Ebû'l Fazl İbrahim, Beyrut trz , II, 3352; Eş'arî, Makalât, 16; Mes'ûdî, Mürûc, III, 145; Razî, İtikâdâtü Fırakı'l-İslâmiyye, Kahire 1978, 51;Nu'mân el-Kâdî, el-Fıraku'l-İslâmiyye fi'ş-Şi'ri'l-Emevî, Kahire 1970, 206
[10]Eşa'rî, Makâlât, 87, Şehristânî, el-Milel, I, 61, 141
[11]Geniş bilgi için bkz Ethem Ruhi Fığlalı, İbâdiye'nin Doğuşu ve Görüşleri, 93 vd
[12]Mürciî akîdenin esasları konusunda geniş bilgi için bkz Sönmez Kutlu, Mürcie ve Horasan-Mâverâünnehir'de Yayılışı, Ankara 1994 (Basılmamış Doktora Tezi ), 103-151
[13]Mürcie'nin Horasan-Mâverâünnehir'de yayılışı konusunda geniş bilgi için bkz Kutlu, agt , 152-297
[14]Mu'tezile Hakkında geniş bilgi için bkz Kemal Işık, Mu'tezile'nin Doğuşu ve Görüşleri, Ankara 1967;Osman Aydınlı, İlk Mu'tezilî Fikirlerin Teşekkülü, Ankara 1992 ( Basılmamış Yüksek Lisans Tezi )
[15]Hasan Onat, Emevîler Devri Şiî Hareketleri ve Günümüz Şiîliği, Ankara 1993, 15
[16]Geniş bilgi için bkz İhsan İlahi Zahir, Şia'nın Kur'an İmamet ve Takiyye Anlayışı, Çev Sabri Hizmetli-Hasan Onat, Ankara 1984
[17]Şîa'nın İmamet anlayışı konusunda geniş bilgi için bkz Nasîrüddîn et-Tusî, İmâmet Risalesi, Çev Hasan Onat, AÜİFD , XXXV(1996), 179-191
[18]Bu grubun görüşleri hakkında geniş bilgi için bkz Ethem Ruhi Fığlalı, İmâmiyye Şiası, İstanbul 1984
[19] Ethem Ruhi Fığlalı, Çağımızda İtikadî İslam Mezhepleri, 123
[20]Zeydiyye ve görüşleri hakkında geniş bilgi için bkz Fığlalı, age , 125-129; İsa Doğan, " Zeydiyye Mezhebi ", Milletler Arası Şiilik Sempozyumu, İstanbul 1993, 558-595
[21]Krş Fığlalı, age , 130
[22]Bu mezhep ve görüşleri konusunda geniş bilgi için bkz Fığlalı, age , 131-139; Mustafa Öz, " İsmâiliyye Mezhebi ", Milletler Arası Şiilik Sempozyumu, İstanbul 1993, 605-645
[23]Geniş bilgi için bkz Fığlalı, Çağımızda İtikadî İslam Mezhepleri, 180-192; Hasan Onat, Yirminci Asırda Şiilik ve İran İslam Devrimi, Ankara 1996, 11-12
[24]Fığlalı, age , 195
[25]Geniş bilgi için bkz Fığlalı, age , 211; Onat, age , 12; Muhsin Abdülhamid, İslam'a Yönelen Yıkıcı Hareketler (Bâbîlik ve Bahâîliğin İçyüzü), Çev M Saim Yeprem-Hasan Güleç, Ankara 1986
[26]Krş Mehmed S Hatipoğlu, " Hilafetin Kureyşliliği " , AÜİFD, XXIII, 162 vd ; Fığlalı, İbadiye'nin Doğuşu, 113 vd 
[27]Hasan Onat, " Şiî İmâmet Nazariyesi ", AÜİFD, 32(1992), 90
[28]Şehristânî, el-Milel, I, 134; el-Hasan b Mûsâ en-Nevbahtî, (300/912), Fıraku'ş-Şîa, İstanbul 1931 10 Krş Ahmed Emin, Fecrü'l- İslâm, Kahire 1982, 258-259
[29]Dipnotlarda işaret etmediğimiz diğer bazı önemli kaynaklar şunlardır: Ethem Ruhi Fığlalı, Kadiyânîlik ( Ahmediye Mezhebi ), İzmir 1986; Bâbîlik ve Bahâîlik, Mekke 1981; " Mesih ve Mehdi İnancı Üzerine ", AÜİFD , sayı: 25, Ankara 1981, s 179-214; Hüseyin Atay, Kur'an'a Göre İman Esasları, Ankara 1961 ; İrfân Abdülhamîd, İslâm'da İ'tikâdî Mezhepler ve Akâid Esasları, Çev M Saim Yeprem, İstanbul 1981; Muhammed Ebu Zehra, İslamda Siyasî ve İtikadî Mezhepler Tarihi, Çev E R Fığlalı- O Keskioğlu, İstanbul 1970; Vehbi Ecer, Osmanlı Tarihinde Vehhâbî Hareketi, Ankara 1976; Fazlurrahman, İslam, Çev Mehmet Dağ-Mehmet Aydın, İst 1981; Ebû Muhammed Osman b Abdillah b el-Hasan el-Irakî ( V H asır '), Sapıklarla Dinsizlerin Çeşitli Mezhepleri, Çev Yaşar Kutluay, Ankara 1962; Avni İlhan, Mehdîlik, İzmir 1976; İsmail Hakkı İzmirli, " Dürzi Mezhebi " , DFİFM , sayı:2 , İstanbul 1926; Kemal Işık, Mu'tezile'nin Doğuşu ve Görüşleri, Ankara 1967; Muhammet Hüseyin Kaşif al-Gıta, Caferî Mezhebi ve Esasları , Çev; Abdülbaki Gölpınarlı, İstanbul 1966; Yaşar Kutluay, İslâm ve Yahudi Mezhepleri, Ankara 1965; Yaşar Kutluay, Tarihte ve Günümüzde İslam Mezhepleri, Ankara 1968; Mustafa Öz, İmamiyye Şia'sında Onikinci İmam ve Mehdi İnancı, İstanbul 1995; M Cemal Sofuoğlu, " Şia'nın Sahabiler Hakkındaki Bazı Görüşleri " , AÜİFD , 24, 1981 s 533-538; Ahmet Turan, "Yezidilik ", Ondokuzmayıs Üniv İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 3, yıl: 1989, s 220-227; E Toftbek, "Kısa Dürzî İlmihali ", Çev Ethem Ruhi Fığlalı, AÜİFD , 25, 1981, s 215-220; İlyas Üzüm, İnanç Esasları Açısından Türkiye'de Ca'ferilik, İstanbul 1995; Mehmet Eröz , Türkiyede Alevilik ve Bektaşilik , İstanbul 1977; 2 baskı: Ankara 1990; Ethem Ruhi Fığlalı, Türkiye'de Alevilik Bektaşilik, İstanbul 1990; W Montgomery Watt, İslâm Düşüncesinin Teşekkül Devri, Çev Ethem Ruhi Fığlalı, Ankara 1981; Julius Wellhausen, İslamiyetin İlk Devrinde Dinî-Siyâsî Muhalefet Partileri, Çev Fikret Işıltan, Ankara 1989; Yaltkaya, M Şerafettin (1884/1961), "İslâmda İlk Fikri Hareketler ve Dinî Mezhepler", DFİFM, sene;4, sayı:14-15, İst 1930; " Yezîdiler ", DFİFM, sayı: 3, İstanbul 1926, s 1-35 ve sayı: 4, İstanbul 1926, s 273-275; Yusuf Ziya Yörükan, " Vahhâbîlik ", AÜİFD 2(1), 1953, s 51-67
|