Yalnız Mesajı Göster

Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar

Eski 10-28-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar



HZ YUSUF'A ATILAN İFTİRALAR

Hz Yusuf çocukluğundan itibaren pek çok iftiraya maruz kalmış ve kendisine defalarca tuzak kurulmuş peygamberlerden biridir Çocukluk yıllarından itibaren, çok temiz ve güzel ahlaklı bir insan olmasına rağmen en yakınları tarafından bile zulüm görmüştür Hatta kendi öz kardeşleri ona olan kıskançlıkları nedeniyle onu öldürmeye yeltenmişlerdir Allah'tan korkan, daima Allah'ın rızasını gözeten bu tertemiz insan, hırsızlık ve zina gibi her toplumda ayıplanarak kınanan suçlarla itham edilmiş, suçsuzluğu açıkça ortada olmasına rağmen kendisine atılan iftira nedeniyle yıllarca hapiste tutulmuştur İlerleyen satırlarda, inkarcıların iftiralarının Hz Yusuf döneminde nasıl ortaya çıktığı, Kuran'da bildirilen ayetler doğrultusunda anlatılmaktadır

VEZİRİN KARISININ İFTİRASI

Hz Yusuf, daha küçük yaşta iken Allah'ın kendisine ilim verdiği peygamberlerden biridir Kendisini kıskanan kardeşleri tarafından çocuk yaştayken bir kuyuya bırakılmış, kuyuda Hz Yusuf'u bulan bir kafile, onu az bir değere Mısırlı bir azize satmıştır Yetişkin çağına eriştiğinde, yanında kaldığı vezirin karısı Hz Yusuf'tan ayetteki ifade ile "murad almak" istemiştir Ancak imanı ve Allah korkusu nedeniyle, Hz Yusuf kadının bu isteğini reddetmiştir Reddedilen kadın, kendisinden kaçmak isteyen Hz Yusuf'a arkadan yetişerek gömleğinden tutup çekmiş ve bu esnada Hz Yusuf'un gömleği arkadan yırtılmıştır Tam bu sırada kadının kocası olan vezirle karşılaşmışlar, bunun üzerine kadın kendi suçunu gizlemek için Hz Yusuf'a iftira atmış; onu kendisinden "murad almak" istemekle suçlamıştır Konu ile ilgili ayetler Kuran'da şu şekilde bildirilmiştir:

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi (Yusuf) Dedi ki: "Allah'a sığınırım Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez" Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik) Çünkü o, muhlis kullarımızdandı Kapıya doğru ikisi de koştular Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar Kadın dedi ki: "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?" (Yusuf Suresi, 22-25)

Kadının bu suçlamasına karşı Hz Yusuf kendisini "Onun kendisi benden murad almak istedi" (Yusuf Suresi, 26) diyerek savunmuş, bunun üzerine kadının yakınlarından bir kişi aralarında şahitlik etmiştir

"Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa bu durumda kadın doğruyu söylemiştir, kendisi ise yalan söyleyenlerdendir Yok eğer onun gömleği arkadan çekilip yırtılmışsa, bu durumda kadın yalan söylemiştir ve kendisi doğruyu söyleyenlerdendir" (Yusuf Suresi, 26-27)

Ayette bildirildiği gibi gömleğinin arkadan yırtılmış olması Hz Yusuf'un doğru söylediğinin bir delilidir Ancak, iffetine dair apaçık deliller bulunmasına rağmen Hz Yusuf zindana atılmıştır

Burada Hz Yusuf, Allah'tan korkmayan, mevki ve makam sahibi insanların tuzakları ile karşı karşıya kalmıştır Hz Yusuf, kadının istekleri ile zindan arasında seçim yapmak zorunda bırakılmıştır Üstelik zindana atılabilmesi için de işlemediği bir suç üzerine yüklenmiştir İtham edildiği bu suç ise toplum tarafından en çok ayıplanacak, dedikodusu en çok yapılacak, yüz kızartıcı bir suç olan "zina"dır Böylesine çirkin bir iftiraya uğramasının nedeni ise "zina" yapmayı reddetmesi ve iffetli, üstün ahlaklı bir Müslüman olmasıdır Hz Yusuf'a uygulananlar, inkarcıların, samimi Müslümanları kendi yollarına döndürmek veya onları baskı ile hak olan dinden vazgeçirtmek için uyguladıkları "geleneksel" yöntemlerdendir

Bu olayla ilgili dikkat çekici bir diğer konu ise şöyledir: Kadın Hz Yusuf'u zinaya zorlamakta, yani onu kendi inançsız ve ahlaksız dünyasına katılmaya çağırmaktadır Ama istediği gibi davranmadığı ve Müslümanlığında direttiği için, Hz Yusuf'u zina iftirası ile zindana attırmaktadır Hz Yusuf'un örneğinde görüldüğü gibi, inkarcılar çoğu zaman kendi işledikleri ve hayatlarının birer parçası olan suç ve ahlaksızlıklarla iman edenlere iftira eder ve bunun sonucunda onların cezalandırılmalarını sağlamaya çalışırlar

Hz Yusuf, kendisine bir düzen kurulduğunu bilmektedir, ancak Allah'ın hoşnutluğunu herşeyin üzerinde tutan her Müslüman gibi, o da, zindanı inkarcıların çağırdıkları ahlaksızlığa tercih etmiş ve uzun bir süre zindanda kalmıştır Hz Yusuf'un bu konuda Allah'a olan duası Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

(Yusuf) Dedi ki: "Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum" Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı Çünkü O, işitendir, bilendir (Yusuf Suresi, 33-34)

Bir insanın hiçbir maddi dayanağı olmadan, içinde bulunduğu toplumun önde gelen kişilerini karşısına alarak, sadece Allah'ı razı etmek için hapse girmeyi kabul etmesi, onun ne derece yüksek bir imana sahip olduğunun göstergesidir

Bu olaydaki şartları gerçekçi bir bakış açısı ile bir kez daha gözden geçirmekte fayda vardır Hz Yusuf iftiraya uğramıştır İşlemediği bir suçtan ötürü onu mahkum etmişlerdir Uzun bir süre hapiste kalacaktır Çevresindeki insanlardan sürekli düşmanca ve adaletsiz tavırlar görmektedir Zahire göre bakıldığında, onu temize çıkaracak herhangi bir kişi veya durum söz konusu değildir Suçsuzluğu açıkça ortada olmasına rağmen Hz Yusuf'u hapse atmakta kararlı olmaları, o dönemde hem büyük bir adaletsizliğin hüküm sürdüğünün, hem de iffetini korumaya çalışan bir insanın cahiliye toplumu içinde nasıl karşılık gördüğünün bir göstergesidir Dikkat edilirse deliller ortaya konmuş olmasına rağmen toplum içindeki bu zulme izin verilmekte, çok iyi bildikleri halde insanların hiçbiri haklıdan yana olmamaktadır Yapılan zulme rıza göstermekte, kendi menfaatlerini ön planda tutmakta ve suçsuz olmasına rağmen bir insanın zindana atılmasına razı olabilmektedirler Bu durum ayette şu şekilde belirtilir:

Sonra onlar da (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı (Yusuf Suresi, 35)

Sonuçta Hz Yusuf zindanda yıllarca kalmıştır (Yusuf Suresi, 42) Her ne kadar olayların dıştan görünüşü, açığa çıkarılması güç gibi görünse de, herşeyin özünü bilen müminler için durum böyle değildir Müminler nasıl bir zorluk ve sıkıntı ile karşı karşıya gelirlerse gelsinler, daima Allah'a tevekkül ederler, hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmazlar, her koşulda Allah'tan razı olurlar ve her olayda Allah'ın yarattığı bir güzellik ve hayır olduğuna kesin bir bilgiyle iman ederler Gerçekten de Hz Yusuf'un bir iftira sonucunda zindana atılması cahiliye bakış açısıyla bir olumsuzluk gibi görünse de, sonuç onun için hem dünyada hem de ahirette büyük bir hayra dönüşmüştür

Zindanda bulunduğu dönemlerde, dönemin hükümdarı gördüğü bir rüyanın yorumlanmasını istemiştir Hükümdarın hizmetinde çalışan ve yıllar önce Hz Yusuf'la aynı zindanda kalan bir adam rüyanın yorumunu yapması için Hz Yusuf'a başvurur Hz Yusuf'un zindanda tutulduğunun yıllar sonra hatırlanması, Allah'ın belirlediği kader doğrultusunda, bu şekilde gerçekleşir Hz Yusuf'un rüyaya getirdiği hikmet dolu yorum üzerine hükümdar onu huzuruna çağırır Ancak Hz Yusuf öncelikle kendisine atılan iftiranın araştırılmasını ve kendisinin kesin olarak temize çıkarılmasını ister:

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin" Ona elçi geldiğinde (Yusuf "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir" (Yusuf Suresi, 50)

Hükümdar olayın şahidi olan kadınları huzurunda toplamış ve kadınlar -vezirin karısı da dahil olmak üzere- Hz Yusuf'un suçsuz olduğunu itiraf etmişler ve böylelikle Hz Yusuf'un suçsuzluğu ortaya çıkmıştır:

(Hükümdar topladığı o kadınlara "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?" dedi Onlar: "Allah için, haşa" dediler "Biz ondan hiçbir kötülük görmedik" Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: "İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim O ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir" (Yusuf Suresi, 51)

Hz Yusuf bu itiraf karşısında şunları söylemiştir:

"Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah'ın ihanet edenlerin hileli-düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi" (Yusuf Suresi, 52)

Hz Yusuf'un Allah'ın haram kıldığı bir hareketi yapmak yerine yıllarca zindanda kalmayı tercih etmesi, zina yaptığına dair iftiraya uğramasına rağmen güzel bir sabır ve teslimiyet göstermesi, kıyamete kadar bütün müminlere örnek olacak bir davranıştır Allah, Hz Yusuf'a gösterdiği üstün ahlak, tevekkül ve teslimiyetin ardından, zindandan çıktıktan sonra Mısır'da güç ve iktidar vermiştir Bu elbette Hz Yusuf'a Allah'ın dünyada vermiş olduğu bir karşılıktır Allah, bunu ayetinde şu şekilde belirtmektedir:

İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır (Yusuf Suresi, 56-57)

Hz Yusuf'un hayatında da örneğini gördüğümüz gibi, müminlere atılan iftira ne kadar çirkin olursa olsun, müminlerin aleyhine kurulan tuzak ne kadar güçlü olursa olsun, Allah'ın salih kulları er geç temize çıkarlar Nitekim Müslümanlara karşı düzenlenen bu tür hileli düzenlerin başarıya ulaşamayacağı pek çok ayetle haber verilmiş ve Hz Yusuf'un hayatı ile ilgili bu kıssa da tüm insanlara örnek ve ibret vesilesi olarak bildirilmiştir

HZ YUSUF'UN KARDEŞLERİNİN HIRSIZLIK İFTİRASI

Kuran'da, kardeşlerinin, Hz Yusuf'a karşı şiddetli bir kıskançlık besledikleri bildirilmektedir Daha önce de belirtildiği gibi, bu kıskançlıkları nedeniyle Hz Yusuf'u küçük yaştayken bir kuyuya terk etmişler ve onun ailesinden ve sevdiği insanlardan kopmasına neden olmuşlardır

Aradan uzun yıllar geçmiş; Hz Yusuf, zindandan çıkıp, hükümdar tarafından hazinelerin başına geçirildikten sonra bir gün kardeşleri erzak almak için onun huzuruna çıkmışlar, ancak Hz Yusuf'u tanımamışlardır Hz Yusuf kendisini sadece küçük kardeşine tanıtmış ve ona diğer kardeşlerinin yaptıklarına üzülmemesini söylemiştir Kardeşinin yanında kalmasını istemiş ancak bulunduğu ülkenin kanunlarına göre onu yanında tutamayacağı için çok akılcı bir plan yapmıştır Bu olaylar Kuran'da şöyle anlatılır:

Yusuf'un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı; "Ben" dedi "Senin gerçekten kardeşinim Artık onların yaptıklarına üzülme"Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: "Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız" Onlara doğru yönelerek: "Neyi kaybettiniz?" dediler Dediler ki: "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır Ben de buna kefilim" "Allah adına, hayret" dediler "Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz" "Öyleyse" dediler "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?" Dediler ki: "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız" Böylece (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı İşte Biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik (Yoksa) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı Ancak Allah'ın dilemesi başka Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır (Yusuf Suresi, 69-76)

Hz Yusuf yıllarca göremediği kardeşini bu yöntemle yanında tutabilmiştir Ancak, Hz Yusuf'un kıskanç ve merhametsiz kardeşleri, konuşmalarının arasına sıkıştırdıkları bir cümle ile Hz Yusuf'a gıyabında iftira atmışlar ve onu da hırsızlıkla suçlamışlardır Ayette kardeşlerinin bu iftirası şöyle bildirilir:

Dediler ki: "Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı" Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): "Siz daha kötü bir konumdasınız" dedi "Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir" (Yusuf Suresi, 77)

İnkarcıların ve münafıkların müminlere duydukları kin ve haset öyle büyüktür ki, Hz Yusuf'un kardeşlerinde de görüldüğü gibi, her fırsatta onları incitmeye, açıkça veya gıyablarında iftiralarla karalamaya ve küçük düşürmeye çalışırlar Ancak herşeyin özünü bilen, gerçekleri görebilen, daima Allah'ın emirleri doğrultusunda düşünen müminler, tüm bunlara güzel bir sabırla ve neşeyle karşılık verirler Allah'ın daima kendileriyle birlikte olduğuna gönülden inanır, bu inancın teslimiyetini ve tevekkülünü yaşarlar İşte Hz Yusuf'un yukarıda aktardığımız hayatı da bu tevekkül, teslimiyet ve ahlakın güzel bir örneğidir

Alıntı Yaparak Cevapla