Gel Ya Muhammed..

Öyle bir devirdeyiz ki Senin ses ve soluklarına hasret durumdayız
Bu kadar hicranlı bir asrın tesellisi
Senin muhabbetin ve sevgin sanırım
Ne kalemler ne mürekkepler yazmaya kadir ümmetinin sana karşı olan sevdasını
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi…
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
Faran dağlarından esecek rahmetinin rüzgarlarına muhtacız
Müjdesini alıpta geleceğini bekleyen insanların sevgi ve hasretinden aşağı değil duygularımız
Yetimdin ama gün geldi tüm yetimler arkanda toplandı
Şimdi Ümmetin yetim ve Sana ihtiyacımız var
Sen Ey yetimlerin babası
Yetimliğimizi iliklerimize kadar hissettiğimiz bu karanlık asırda bizi sensizliğe kurban etme
Sen hiç kimseyi boş çevirmezdin
Bir yer hariç hayır demedin
Teşehhütteki tek zorunluluğun olmasaydı ona da yok demezdin
Ümmi idin ama senin ümmiliğini dahi kainat okuyamadı anlayamadı
Kisraların şaşaalı yaşantısı karşısında seçtiğin kulluk ile muazzez ruhunda estirdiğin meltemler şimdi ilham kaynaklarımız
Ne olur bize de hayır deme…
Sana mecnun diyen belagat üstadları! nerede
Kalksınlar yattıkları yerden de 1400 sene önce okuduğun sevda şiirlerinin bu asırda nasıl filizlendiğini nasıl özlendiğini görsünler
Bakışlarımız şimdi buğulu
Yoksun…
Yetimlerinin boynu bükük,kervanların sahipsiz
Seni çağırıyoruz dön gel savrulmuş dağılmış sürünü yeniden toparla
Toparla ki yeniden senin için çölleri aşalım
Toparlaki döne döne savaşanların yazdıkları şehadet nakaratlarına ortak olalım
Fezaların zikirdanlığı işlesin kaneviçe gibi ruhlarımızda
Senin tarzına uymayan bu hayatları tepmekten aciz kaldık
Görün ki Sana uymayan hayatlarımızı tepelim
Gel Ya Muhammed SAV

Muaz Icen