10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hicretin Aşk Yüzü..
Bismi-nûr  
'Yasin' serinliğiyle,
Bir avuç toprağı katran gözlere üfüren gecenin mukaddes meltemine;
Nur-ul Envâr'ı basıp bağrına, siyahı üzerine çeken karanlık geceye;
Mübarek bir yatağın, ölüm kokan yanında nefes alan aşk'a, Es-selam!
Melekler toplarken arşın yıldızlarını,
Gecenin yüreğine düşer aşk, bir sırrın metanetiyle
Fasl-ı gül serinliği gelir mavera'dan bâdiye'ye;
Buseler bırakırken Nebi'nin ayaklarına  
Hicran örtüsünü giyinir Kâ'be;
Hüzün, Makam-ı İbrahim'den sonsuzluk ötesine bakarken
Mühürlenmiş kalpler dehlizini ağıyla kapatır örümcekler,
Bir ağ öteye geçemeyen âma yüreklerin ayaklarına takılır düşer irade
Sevr'in sinesinde atarken kâinatın kalbi,
Güvercinlerin kanatları arasında okunur kutlu risale
Özlemi uyandırılır, çığlıklar koparır bir lehfan, topuklar ardında  
Aşk'ın zehriyle süzülünce Ebu Bekir'in yanaklarından acı,
Öper Nebi'yi yılan damla damla,
Delikten bakan mahcup gözleriyle
"Elif, Lam, Ra"
Esince kâinat nefesi bağrına Yesrib'in,
Okur melekler en mukaddes aşk'ı kulağına Medine'nin
Birbirini kucaklarken İslam'ın çocukları, çekilir hüzün sevincin heybetiyle
Aşk tepelerinden dolunay doğar beşeriyetin şeb yüzüne
Takvimler sıfırı çekerken, dirilir toprağın ölü gülleri 
  
Ruhumun minberinde Muhacir yürekli, ensar gönüllü bir aşk/ın derinliğindeyim 
Mekke karanlığından, Medine aydınlığına hicret eder ruhum,
Bir örümcek hassasiyetiyle işlenmiş duyguların serinliğindeyim 
-Kadim Dolunay-
|
|
|