10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadim Dolunay - Fukara Cümleyim (Üstadem)..
Fukara Cümleyim (Üstadem)
Ben, zengin cümlelerin zekâtıyla geçinen, bir fukara cümleyim, ey sevilen…
Baş hecem sen, son hecem bir hayalin iç çekişleri…
Ümitsizlik boynumu büktüğünde, kalbime en yakın olur başım
Kalbimdekiler gözlerime yansıdığında görmen gerek
Bir hüznün nasıl yürekten yaktığını…
Sen ki, Güneş uyuyunca en sevgili niyazsın
Patikalar boyunca, yüreğim seni yazsın…
Nemli gözlerle, gözlerinin güneşine baktığımda,
Gökkuşağının yedi rengi siner her zerrene…
Sen, gözlerini her kırptığında,
Dünyanın en mükemmel gösterisini izler dururum…
Her bakışın bir güzellik senfonisi
Bir nota miktarınca sığsam gözbebeklerine…
Sesinde lalelerin hüsnünü bulurum
Sen her konuştuğunda, bir gönül orkestrasını, pürdikkat dinler dururum…
Ballar balını bulmuşum, varsın herşey bitsin, tükensin
Zemheri yüreğime inşirah veren sensin !
Ey sevilen, senin için kalem tutunca ellerim,
Birden atağa geçmiş yüzlerce kelimenin birbirine sıkışıp kapı eşiğinde kalmasına şahit olurum
Halbuki sadece bir tanesi sıyrılsa, ve sadece bir tanesinin elinden tutup çeksen, tesbih taneleri gibi dizili verecek cümleler…
Her dizilen cümlenin baş hecesi yine sen, son hecesi bir ‘Ah’ miktarınca uzayan iç çekişlerim olacak…
Hasret, hıçkırıklara boğulmuş bir sükût ve yanmaksa madem
Kasvet şehrinden en kutlu fasıllara çeker beni Üstadem…
Ey yar, sen kalbime ne yazıl, ne de nakış nakış işlen
Çünkü; yazılan silinebilir, işlenen sökülebilir
Ya aşk’ın közünde pişir kendini, gel vurul kalbime; ya da aşk bıçağıyla oy yüreğime kendini…
Kadim DOLUNAY
|
|
|