Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Camileri A-Z
-B-
Banyabaşı Camii
Bayezid Camii
Bayraklı Camii (Samokov)
Bayraklı Camii, Belgrad
Bağdat Numan Paşa Camii
Beylerbeyi Camii
Boşnak Ahmed Paşa Mescidi
Bulgaristan'daki Camiler
Bursa Ulu Camii

Banyabaşı Camii
Banyabaşı Camii, Osmanlı Devleti zamanında, bugünkü Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da inşa edilen cami
Avrupa'nın en eski camilerinden biridir Kuruluş tarihi hakkında çeşitli tarihler varsada 1566 yılını kabul etmek daha uygundur Mimar Sinan tarafından tasarlanmıştır En dikkat çekici özelliği geniş kubbesi ve minare yüksekliğidir Bulgar makamlarının ve ırkçı partilerin faaliyetlerine rağmen cami bugün Sofya'da ibadete açık kalabilen tek camidir
Sofya’nın göbeğinde, şehrin en büyük caddesi olan Mariya Luiza Caddesi’nde, Sofya Merkez Hamamı ile hali arasında, Tsum diye bilinen en büyük ticaret mağzasının alt tarafında bulunan Banyabaşı Cami’ni Molla Efendi Kadı Seyfullah adında bir hayırsever kurduğu için bazı kaynaklarda onun adıyla da anılmaktadır Seyfullah Efendi Cami de denir Çeşitli kaynaklar kuruluş tarihini de farklı göstermektedir Evliya Çelebi'nin “Sofya’da en güzel minaresi olan cami” olarak vasıflandırdığı cami dört adet köşe kubbesinin ortasında yükselen büyük kubbesi ve tek minaresiyle bugün adeta Bulgar başkentinin simgesi durumunda bulunmaktadır Önünda üç kubbeli bir tetimmesi (ekleyip, tamamlama) vardır Bu, Kadı Seyfullah’ın ölen karısı ruhuna yapılmıştır
Cami mimari bakımından ilginçtir Tuğla taş sıraları ile yapılmış, Razgrad’taki İbrahim Paşa Camii’nde olduğu gibi, dört köşeden geçirilmiş kulecikler 16 dilimli kasnağın köşelerine çift göğüslemeler konmuştur Son Cemaat yeri ve kemer aynaları kesme taştan olup, sütünlar yekpare ve koyu renktedir Başlıklar çift ıstalaktitlidir Tek kapı ufak bir taçla biten kesme taştan yapılmıştır Kemer aynasında taş üstüne boya ile yazılmış, okunmayan kara bir yazı ve altında 974 (1566-1567) tarihi vardır
Doğaldır ki, 500 yıla yakın tarihi olan cami bugünkü durumuna aslı ile değil, yapılan birçok onarımlar ile getirilmiştir Son temel onarımı Türkiye Büyükelçisi Fethi Bey tarafından finansa edilerek 1920’li yıllarda yapılmıştır Depremlerden çatlamış olan mermer minber o zaman değiştirilmiştir Gerek totalitarizm zamanında, gerekse de demokrasi geldikten sonra yapılan sıva, boya, tabandan ısıtma sistemi tesisleri ise, daha fazla çeşitli Arap, Türk vakıflarının, ayrı ayrı hayırseverlerin himmetiyle gerçekleştirilmiştir Bugünkü haliyle Cami cuma günleri 700, bayramlarda ise 1200’ün üzerinde cemaat toplamaktadır
2006 mayısında Bulgaristan'da ırkçı görüşleriyle tanınan ATAKA partisinin üyeleri, başkent Sofya'daki Banyabaşı camisinin yanına bir çadır kurarak, camilerde ezan okunmasının yasaklanması için imza kampanyası başlatmıştı

Bayezid Camii
Bayezid Camii (Beyazıt Camii ve Beyazıd Camii olarak da bilinir) İstanbul'un Bayezid semtinde Sultan II Bayezid tarafından yaptırılmış ünlü bir cami
Osmanlı klasik dönem mimarisinin erken dönem eserleri arasında bir yapıdır Semte dağınık bir şekilde inşa edilmiş olan külliyenin ana elemanı durumundaki parçasıdır Mimarının kim olduğu kesin olarak bilinmez; Mimar Hayrettin, Mimar Kemaleddin veya Yakupşah bin Sultanşah tarafından yapıldığına dair görüşler vardır İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin camii olarak kabul edilir II Bayezid’in mezarı, caminin haziresinde bulunur
Tarihçe
Bizans devrinde Theodosius Forumu olarak adlandırılan ve şehrin en büyük meydanı olan meydanında Sultan Bayezid Veli tarafından yaptırıldı İstanbul’un fethinden sonra şehre kurulan ikinci büyük selatin camii idi Şehirdeki ilk selatin camii olan Fatih Camii orijinalliğini kaybettiğinden İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin camii olarak kabul edilir Cümle kapısında Şeyh Hamdullah'ın yazdığı kitabeye göre 1501-1506 yılları arasında beş yılda tamamlanmıştır Evliya Çelebi’nin aktardığında göre caminin açılış günü ilk namazı padişahın kendisi kıldırmıştı
İstanbul’da 1509’da meydana gelen ve “Küçük Kıyamet” diye anılan depremden zarar gördü Depremden sonra kısmen onarılan camiinin onarımını daha sonraki yıllarda tamamlayıp güçlendiren Mimar Sinan oldu Onun, 1573’de caminin içinde bir kemer inşa ederek yapıyı güçlendirdiği bilinir
1683 yılındaki bir yangında minare külahları tutuşarak zarar gördü; 1743’te ise minarelerden birisine yıldırım isabet etmesi sonucu külahı yandı
Mimari
Dört ayak üstüne oturulmuş 16,78m çapında bir ana kubbesi kuzey ve güneyde iki yarım kubbe ile desteklenir Ana kubbesinde yirmi, yarım kubbelerde yedişer pencere bulunur
Caminin 24 kubbeli revaklarla çevrilmiş kare biçiminde bir son cemaat avlusu bulunmaktadır Avlu zemini mermer döşelidir ve ortasında şadırvan bulunur Aslında üstü açık olan şadırvan, IV Murat zamanında etrafına dikilen sekiz sütun üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülmüştür Avlu döşemesi ve şadırvanın sütunları Bizans`tan kalma malzemenin yeniden işlenmesiyle elde edilmiştir Avlu mermerleri arasında geniş kırmızı porfir taşı levhalar vardır
Doğusu ve batısında beşer kubbe ile örtülü iki tabhanesi (kanat) olan camii, tabhaneli (kanatlı) yapıların son örneği kabul edilir Baştan tabhane olarak tasarlanmış bu bölümler ile cami arasındaki duvar sonradan kaldırılmış; böylece tabhaneler namaz alanına dahil edilmiştir
Birer şerefeli iki taş minaresi olan caminin minareleri camiye değil; caminin iki yanındaki tabhanelere bitişiktir; bu nedenle arada 79m mesafe vardır Renkli taşlar ve kufi yazılarla bezeli minarelerden sağ tarafta olanı özgün süslemelerini büyük ölçüde korur ancak diğeri birkaç kez onarım geçirmiş ve bezemelerini yitirerek daha sade kalmıştır Bu nedenle sağdaki minare, “Selçukludan Osmanlı- 'ya geçişin İstanbul'daki tek numunesi” olarak kabul edilir
Harimin sağ köşesinde hünkar mahfili yer alır 10 sütun üzerinde duran mahfile, dışarıdan bir merdiven ve kapı ile girilir Caminin mihrab tarafında, sağda ve pencere hizasında oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış Sultan Bayezid türbesi bulunur Yine Yavuz Sultan Selim’in yaptırdığı solundaki türbede Kızı Selçuk Hatun da yatar; Koca Mustafa Reşit Paşa'nın mezarı da burada bulunmaktadır

Bayraklı Camii (Samokov)
Bayraklı Camii (Samokov); Bulgaristanın Sofya iline bağlı Samokov ilçesinde bulunan Bayraklı Camii 19 yüzyıl ortalarında inşa edilmiştir 14 metreye 14 80 metre boyutlarındadır, orta kubbeyi 4 bağımsız sütun taşımaktadır Asma katta kadın ibadet bölümü de mevcuttur
Camii’nin minaresi sırlı tuğladan desenli olarak inşa edilmiştir Camii içi duvarlarında zengin kalem işi bezeme dikkat çeker
Camii yapısı 1960 – 1966 yılları arasında mimar Nikola Muşanov ve Ressam Georgi Bestoynev tarafından restore edildikten sonra ibadete kapatılmış ve müze yapısı olarak günümüze kadar kullanılmaya devam edilmiştir
Bayraklı Camii, Belgrad

Bayraklı Camii[1] (Sırpça: Бајракли џамија / Bajrakli džamija), Osmanlı devrinde Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da inşa edilen cami
Bayraklı Camiinin kim tarafından ve hangi tarihte inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir Bu konuda araştırmacıların çeşitli görüşleri bulunmaktadır
Kare planlı olarak inşa edilen cami 10,2 m 'lik bir kubbe ile örtülüdür Caminin kesme taştan inşa edilen sade bir minaresi vardır
Belgrad'ın Pasarofça Antlaşması ile Avusturya'ya bırakılmasından sonra Bayraklı Camii 22 yıl kilise olarak kullanıldı Belgrad'ın Osmanlılar tarafından geri alınmasından sonra tamir edilerek yeniden ibadete açılan cami, daha sonraki Osmanlı-Avusturya savaşlarında da büyük zarar gördü 1867'de Belgrad'ın Osmanlıların elinden çıkmasından sonra Sırp Hükümeti tarafından resmi olarak Müslüman cemaate tahsis edilen cami 1893-94 tarihinde II Abdülhamit tarafından tamir ettirildi
Osmanlılar zamanında 250 kadar caminin bulunduğu Belgrad'da ibadete açık tek cami olarak kalan Bayraklı Camii, Kosova'da meydana gelen olaylardan sonra 18 Mart 2004'te yakıldı Fakat daha sonra yeniden tamir edildi
Bağdat Numan Paşa Camii
Numan Paşa Camii, Bağdat'da Irak Emniyet Genel Müdürlüğü karşısındadır
1780 yılında Seyid Bektaş kızı Hace Fatma Hatun adlı bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır Adını Fatma Hatun’un eşi ve caminin mütevellisi Hacı Numan Ağa’dan almıştır Bugün caminin minaresi ile bitişiğindeki türbe ayakta olup, diğer kısımlar yıkılmıştır
Beylerbeyi Camii
Beylerbeyi Cami ya da diğer bilinen adıyla Hamid-i Evvel Camii İstanbul'un Beylerbeyi semtinde bir camidir İnşaatına 3 Nisan 1777 tarihinde başlanmış 15 Ağustos 1778 (1192) tarihinde de tamamlanmıştır cami I Abdülhamit tarafından annesi Rabia Sermi Sultan’ın anısına dönemin Baş Mimarı Mehmed Tahir Ağa’ya yaptırılmış, bina emini ise Şehremini Hafız el - Hac Mustafa efendidir Cami Barok üslüpta olup taşıyıcı duvarları kesme taştan inşa edilmiştir Merkezi tek kubbeli mihrab üstü yarım bir kubbe ile vurgulanmış sekizgen tabana oturan bir yapıdır 55 pencereli ve iç mekânda kalem işleriyle süslü duvarlarda hem Osmanlı hem de Avrupa çinileri göze çarpar
Yapı 1810 – 1811 yıllarında II Mahmut’un isteği üzerine son cemaat yeri değiştirilmiş ve minaresi yıkılarak iki yeni minare eklenmiştir
Beylerbeyi Camisi 1969 yılında ciddi bir restorasyondan geçmiştir
Beylerbeyi Camisi 13 Mart 1983 tarihinde bitişiğinde bulunan İsmail Paşa yalısında çıkan yangında kubbesinin ahşap bölümü zarar görerek çökmüştür Vakıflar Genel Müdürlüğü tarfından hızlı bir şekilde restore edilerek 29 Mayıs 1983 tarihinde tekrar ibadete açılmıştır
Boşnak Ahmed Paşa Mescidi
Boşnak Ahmed Paşa Mescidi Bağdat, Şorca'da bulunurdu Hamam-ı Mâlih adıyla da anılırdı
Boşnak Ahmed Paşa tarafından 1686 yılında yaptırılmıştır 1911'de tamir edilen mescid, Irak hükûmetince yıktırılarak yerine ilkokul yaptırılmıştır
Bulgaristan'daki Camiler
Bulgaristan toprakları üzerinde inşa edilen en eski camii 1363-1364 yılında Filibe’de inşa edilmiş Cuma Camii’dir Osmanlı döneminde sadece Sofya’da camii sayısı 50 ile 84 arasında dır Bulgaristan da Osmanlı hakimiyetinin sona ermesiyle camilerin büyük bir kısmı tahrip edilmiş Türklerin de büyük bir bölümü Türkiye’ye göçe zorlanmasıyla camiler bakımsız kalmıştır 1955 –1989 yılları arasında sistemli dini baskılar sonucu sayı iyice düşmüştür
2007 yılına geldiğimizde ayakta kalan camii ve mescit sayısı 1300 civarındadır Günümüzde ise ibadethane fonksiyonun yerine getirebilecek din görevlisine sahip ibadethane sayısı 1000 civarındadır
Bulgaristan’daki Camii tipolojisi klasik Osmanlı mimarisi özelliklerini taşır Bu camiler periyodik olarak bakımı yapılmaktadır Buradaki camiler belli cemaatlerin bir araya gelerek toplanan para veya ortaklaşa çalışarak inşa edilmiştir Veya bazı vakıfların ayırdıkları fonlarla inşa edilmişlerdir
Bayraklı Camii -Samokov 19 y y ortalarında inşa edilmiştir
Banya Başı Camii -Sofya 1566-1567 yıllarında inşa edilmiştir
Büyük Camii -Sofya Müze olarak kullanılmaktadır
Cuma Camii - Filibe Avrupanın en eski camisi 1363-1364 yıllarında inşa edilmiştir
Maktul ibrahim Pasa Camii -Razgrad UNESCO Kataloglarında kayıtları vardır 1616 yıllarında inşa edilmiştir
Osman Pazvantoğlu Camii -Vidin 1801-1802 yıllarında inşa edilmiştir İbadete kapalıdır kütüphane olarak kullanılmaktadır
Tombul Camii -Şumnu Bulgaristan’ın en büyük camisidir 1740 - 1744 yıllarında inşa edilmiştir
Şahabettin İmaret Camii -Filibe 1444 - 1445 yıllarında inşa edilmiştir
Hasköy Camii -Hasköy 1393 yılında inşa edilmiştir
Sultan Bayezit Camii -Koçan 1545 yılında inşa edilmiştir Blogoevgrad’iline bağlı Satovça ilçesi Koçan köyündedir
Madan Camii -Madan Paşmaklı ilinde
Karagözler Camii - Kırcaali
Peştera - Pazarcık ilinde dir
Satovça Camii -Satovça Blagoevgrad ilinde dir
Tuhovişta Camii -Tuhovişta Blagoevgrad ilinde dir
Çepintsi Camii -Çepintsi Bulgaristan’da ten çifte minareli Camii dir Paşmaklı ilinde
Dolno Dranovo -Dolno Dranovo Blagoevgrad’ilinde dir
Altın Örtülü Camii -Gövren Paşmaklı ilinde
Görven Camii -Gövren Paşmaklı ilinde

Bursa Ulu Camii
Bursa Ulu Camii, aslen zaviye olarak yapılan, sonradan cami olarak kullanılmaya başlanmış olmasına rağmen çok ayaklı cami şemasının en klasik ve anıtsal örneği sayılır I Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı cami yaklaşık toplam 5000 metrekare boyutlarında olup 20 kubbe ile örtülüdür Sekizgen kasnaklara oturan kubbeler mihrap duvarına dik beş sıra halinde dizilmiştir Kasnaklar mihrap ekseni üzerindekiler en yüksek olmak üzere yanlara doğru gidildikçe her sırada daha alçak düzenlenmiştir
Düzgün kesme taşlarla inşa edilmiş kalın beden duvarlarının masif etkisini hafifletmek için cephelerde her kubbe sırası hizasına gelmek üzere sağır sivri kemerler yapılmıştır Her kemerin içinde iki sıra halinde ikişer pencere yer alır Bunların gerek biçimleri gerek boyutları her cephede farklıdır Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzey cephesinde köşelerde sonradan yapılan iki minare vardır Minarelerin ikisi de beden duvarına oturmaz, yerden başlar Batı köşesindeki minare I Bayezid tarafından yaptırılmıştır Sekizgen biçimli kürsüsü bütünüyle mermerden, gövdesi tuğladandır I Mehmet'in yaptırdığı söylenen doğu köşesindeki kare kürsülü minare, caminin beden duvarından da 1 m kadar ayrıktır
Şerefeler her iki minarede de aynı olup tuğlalı mukarnaslarla bezelidir Kurşun kaplı külahlar 1889'daki yangında ortadan kalkınca, bugünkü boğumlu taş külahlar yapılmıştır Türk islam dünyasının en eski camilerinden birisi ulu camiidir Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak, 'Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1399) yılında yaptırılmıştır' ibaresi yer alıyor Bursa kent merkezinde, Atatürk Caddesi üzerindedir
|