Prof. Dr. Sinsi
|
Say. İhsan Eliaçık İn, Başörtüsü Konusundaki Yazısı Ve Kur'an.....
Sayın Eliaçığın verdiği bazı örnekler düşündürücüdür Gelin birlikte verdiği örnekler üzerinde düşünelim Acaba Nur suresi 31 ayetinde verdiği örneğe benziyor mu? Yani açık değil de, dolaylı anlatılan bir hüküm var mı?
(Örneğin, "Cuma namazı kılın" demez de, "Zaten kılmakta olduğunuz o cuma namazı var ya, işte onun için çağrıldığınızda alışverişi bırakın" der
Yine örneğin, "Namaz (salât) diye bir şey icat edin, kurban (nahr) diye bir uygulama başlatın" demez de, "O yapılmakta olan namaz (salat), kesilmekte olan kurban (nahr) var ya, işte onu siz ALLAH için yapın" der
Yine örneğin, "Dörde kadar evlenin" demez de, "O onar, on beşer evlenip de geçindirmek için yetimin malına el uzatmaya kalktığınız eşleriniz var ya, işte onları dörde, üçe, ikiye, hatta bire indirerek evlenin, yetimlere haksızlık yapmaktan korkuyorsanız böylesi daha iyidir" der
Demek ki bu tür ayetler yürürlükteki duruma müdahale etmek, yanlış taraflarını düzeltmek, ıslahat yapmak amacıyla gelmektedir Düzelttiği şekliyle de kalıcı emre dönüştürmektedir
Başörtüsünün de böyle olduğunu düşünürsek, denmek istenen; "O zaten takmakta olduğunuz başörtüleriniz var ya, işte onları aşağıya doğru da salın, başınıza toplayıp da boynunuzu, omuzunuzu, göğsünüzü, sırtınızı açıkta bırakmayın" demek olur…)
Verilen ayet örneklerine bakalım şimdi de
(Cuma namazı kılın" demez de, "Zaten kılmakta olduğunuz o cuma namazı var ya, işte onun için çağrıldığınızda alışverişi bırakın" der )
Dikkat ediniz Cuma ayetinde, hüküm verilen Cuma toplantı namazına, yani zikre davet var Davette ne yapılacağı açıktır Dolaylı olarak farklı bir hüküm yok Yani Nur suresi 31 Ayetinde olduğu gibi, istenen hüküm açık, ayrıca dolaylı emredildiği söylenen başın örtülmesi benzeri bir konu yok Daha öncede emredilen, Cuma namazına davet açıkça belirtilmiş Namaz konusu ayrıca Kur’an da en çok işlenen bir konudur, onu da hatırlatmalıyım Bugün İslam toplumunda, bu ayetten farklı, üstü kapalı bir anlam çıkaran var mı? Elbette yok
Allah namaz, oruç, zekât, hac sizlere olduğu gibi, sizden öncekilere de farz kılınmıştı diye açıklar Kur’an da Bakın daha önce farz olanları, nasıl tekrar ederek söylüyor Yaradan diğer ayetlerinde Eğer daha önce başın örtülmesi zaten farzdı, onun için tekrar söylemesine gerek yok dersek, şu soruyu sormalıyız kendimize Allah geçmiş toplumlara emrettiği farzları tekrar dile getiriyor ve bizleri bilgilendiriyorsa, neden başın örtülmesi emri, sizden önceki toplumlara da farzdı, sizlere de farz kılındı, şeklinde tek bir bilgi vermiyor?
İşin ilginci Sayın Eliaçık, başın örtülme emrini anladığını söyledikten sonra, bu ayetin Medine deki durumu düzeltmek için indirildiğini, bu konunun şimdi tartışılabileceğini bile söylemişti Ama dikkat ediniz yukarıdaki sözleri ile çelişerek, bakın ne söylemiş
( Düzelttiği şekliyle de kalıcı emre dönüştürmektedir )
Madem başın örtülmesi emrini ve göğsün kapatılmasını düzene sokuyor ve kalıcı emre dönüştürüyor, daha sonraki yıllarda, başın örtülmesi emrini nasıl tartışırız? Ayeti doğru anlayamazsak, kendimizle çelişmemiz kaçınılmaz olacaktır
Bu mantığı, Kur’an ın diğer ayetlerinden doğrulamaya devam edelim Allah Hac konusunda açıklama yaparken, bir ayetinde bakın ne diyor?
Hac 27: İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek YAYA olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun DEVELER üzerinde sana gelsinler
Ayete baktığımızda Allah, o dönemin şartlarına uygun örnek vererek, Hacca yaya ya da develerle gidebileceğimiz örneğini veriyor Şimdi sormak isterim, verilen örnekte Hacca deveyle, ya da yaya gitmek farzdır, diyen var mı günümüzde? Elbette yok Çünkü önemli olan HÜKÜM dür AYETTE VERİLEN HÜKÜMDE HACCA GİDİLMESİDİR Bu emrin yerine getirilmesi de, elbette zaman ve mekâna göre değişecektir
Peki, bahse konu Nur suresi 31 ayette HÜKÜM neydi? Göğsün örtülmesi İster başını örttüğün örtüyle göğsünü ört, istersen başka bir şeyle Amaç, emredilen hüküm değişmez, ama istenen hükmü yerine getirmek için, araçlar günün şartlarına, zamana, mekâna, geleneklere göre değişir İşte Nur suresi 31 ayet de, aynı şekilde anlaşılmalıdır
Verilen diğer örneğe bakalım şimdide
("Namaz (salât) diye bir şey icat edin, kurban (nahr) diye bir uygulama başlatın" demez de, "O yapılmakta olan namaz (salât), kesilmekte olan kurban (nahr) var ya, işte onu siz ALLAH için yapın" der )
Acaba Allah bu kadar basit mi hükmünü veriyor, bu konularda Kur’an da? Hiçbir açıklama yapmaz mı namaz ve kurban konusunda? Tüm bunları Nur suresi 31 ayette geçen başın örtülmesine delil yaparsak, sizce doğru olur mu? Kur’an da Allah namaz konusunu o kadar çok işler ki ayetlerinde, okuyan namazın Allah ile kulun arasındaki en güzel sohbet anı olduğunu anlar
Bir diğer verdiği örneğe bakalım
("Dörde kadar evlenin" demez de, "O onar, on beşer evlenip de geçindirmek için yetimin malına el uzatmaya kalktığınız eşleriniz var ya, işte onları dörde, üçe, ikiye, hatta bire indirerek evlenin, yetimlere haksızlık yapmaktan korkuyorsanız böylesi daha iyidir" der )
Bakın bahse konu ayetin konusu ile ilgili, ne kadar güzel açıklama var Allah ayetinde, birden fazla eş ile evlenmenin sakıncalarından bahseder Örneğin çoklu evlilikte, asla isteseniz de adaleti sağlayamayacağımız örneğini verir Daha da net belirterek, adaleti sağlamak istiyorsanız, tek eşle yetinin diye öğüt verir bizlere Asla bu ayetlerden, dolaylı bir hüküm çıkartamayız Ayetler apaçık anlaşılıyor
Bu konuya bir örnek daha vermek istiyorum Allah Kur’an da şöyle bir hüküm verseydi ve deseydi ki, kadının ayaklarını, parmaklarını göstermesi namahremdir O giydiğiniz mestlerle, aileniz dışındaki kişilere ayaklarınızı göstermeyiniz deseydi Mest de o devrin toplumunun bir kıyafeti, geleneği olsaydı, bugün bizler kadınlarımızın mest giyerek ayaklarını kapatması gerektiğini, Allah ın farz emridir diyebilir miydik? Yoksa bu ayette Allah, kadınların ayaklarının görünmesini istemiyor, neyle örtersen ört, ister çorap giy, ister patik giy, diye anlaşılıyor mu derdik? Eğer evet, bugünde mest giymelidir diye anlarız dersek, Allah ın hükümlerine, geleneklerimizi de, din diye ilave etmiş olacağımızı unutmayalım
Sayın Eliaçık, zaten o günkü toplumun kadın erkek, başları kapalıydı, onun için başın örtülme emrini, Allah açıkça tekrar söylemesi gerekmezdi dediğinde, O devrin gerçekleri olan CARİYELERİ unutmuşa benziyor Bildiğiniz gibi cariyelerin başlarını örtmesi yasaktı Bu gerçek, herkes tarafından da bugün bilinir, kabul edilir Bahse konu ayet indirildiğinde de, bu değişmedi, Müslüman olan cariyeler başlarını örtemediler Çünkü başın örtülmesi o dönemin özgür kadınlarına has bir gelenekti Hatta gelenekten öte, kadınların süs eşyasıydı Bu hakkı cariyelere vermemelerinin bir nedeni de, cariye ve hür kadının sokakta anlaşılabilmesi adınaydı
Hemen şu soruyu soralım kendimize Peygamberimiz Nur suresi 31 ayetten, Müslüman kadınlar başını örtmelidir, bu iffetli bir kadının giysisidir, diye anlamış olsaydı, acaba Müslüman olan cariyelerin, başlarının açık olmasına, hala izin verir miydi?
Bu sorulara cevap bulamıyorsak, nefsimizin esiri olup, inançlarımıza Rabbin vermediği bir hükmü ilave etmemeliyiz Şöyle söyleyende çıkabilir, cariyelerin hukuku farklıydı Doğrudur farklıydı, ama Kur’an onlara da düzen getirmiş, açıklama yapmış, hatta onların yararına hükümler vermiştir Ama dikkat ediniz, başın örtülmesi konusu hiç geçmez Eğer başın örtülmesi emri olsaydı ve bu iffetli kadınlar için bir emirdir deseydi, bu durumda Allah cariye, hür olan Müslüman kadın ayrımı yapar mıydı?
Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, yine başın örtülmesine dolaylı delil göstermeye çalışılan ve yine ayetten dolaylı bir emir çıkartarak, aslında bu ayette de, başın da örtülmesi çıkartılabilir dedikleri, başka bir ayete bakalım
Ahzab 59: Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü (Cilbablarını) almalarını söyle; bu, onların namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar Allah bağışlar ve merhamet eder
Ahzab suresi 59 Ayette Allah, iman eden Müslüman kadınların, evin dışına çıktıkları zaman, nasıl giyinmeleri gerektiğini, bu ayette yine o günkü toplumun kullandığı geleneksel kıyafetten örnek vererek, dikkatlerini çeker ve derki; Toplum içinde dolaşırken, evinizde giydiğiniz daha rahatça hareket edebileceğiniz kıyafetlerle, dışarı çıkmayınız Toplum huzuruna çıkarken, kullanmış olduğunuz CİLBABLARINIZI giyin öyle çıkın der
Peki, nedir bu cilbab? O devrin toplumunun kadınlarının, evin dışına çıkarken giydikleri yöresel kıyafete, örtüye verilen isim Yani geleneksel, iklimsel o devrin toplumunun bir giysisi Değişik meallere bakarsanız, bu kelimeyi yazmadan, dış giysilerini, ya da örtülerini giysinler diye tercüme edilir O devrin toplumunun hiç bilmediği, geleneklerinde olmayan, günümüzde kullanılan palto, ceket, manto ve benzeri kıyafet isimlerinden birisini, ayette Allah ın zikretmesi, örnek vermesi elbette beklenemez
Şimdide bu ayeti konumuz ile ilgili düşünelim Dikkat ederseniz bu ayette geçen cilbab kelimesinden yola çıkarak da, bakın cilbab baştan aşağıya giyilen bir örtüdür, onun için bu ayette de Allah, kadınlar başlarını örtmelidir emrini veriyor, diyerek anlatırlar ve başörtüsüne delil gösteririler
Hâlbuki cilbab o devrin geleneksel kıyafetinden başka bir şey değildi Eğer bu kıyafeti giymekte farz emir olsaydı, KIYAFETİN ŞEKLİ, BİÇİMİ DETAYLI TARİF EDİLİRDİ Bu konuda bu kıyafetle ilgili, tek bir açıklama, detay yoktur Kur’an da Açıklama gereği de yoktur, çünkü emir, istenilen hüküm geleneksel kıyafetin giyilmesi değil, iffetli giyinerek, namuslu bir kadın gibi dışarı çıkılmasıdır Bu kıyafeti kendimizce tarif ederek, itikatlarımıza delil ararsak, ancak nefsimizi tatmin etmiş, kendimizi kandırmış oluruz Bunu unutmayalım
Ayette ne anlatılmak isteniyor, yani hüküm, amaç nedir bunu doğru anlamalıyız İman eden kadınlara Allah seslenerek, dışarıya çıkmak istediğinizde, evin içinde giyindiğiniz, daha rahat ve nispeten daha açık kıyafetlerinizle, dışarıya çıkmayın Dış giysinizi mutlaka giyin diyor Bunun yapılmasındaki nedeni, amacı da açıklıyor ve diyor ki; Bu davranışınızla, sizlerin namuslu insanlar olduğunuz bilinsin ve sizler yanlış davranışlarla incitilmeyesiniz, diye açıklık getiriliyor
Bu durumda hemen kendimize soralım Allah hacca gitmemizin örneğini verirken, nasıl o devrin anlayacağı şekliyle örnek verip, uzakta olsa yaya ya da develeriniz yorgun argın bile düşse, Hacca gidin örneğini veriyorsa, Ahzab 59 Ayette de yine o devrin geleneksel kıyafetinden örnek verip, dışarıya çıkarken daha dikkatli olmalarının ikazını yapıyor ve verdiği örnekte, yine o devrin kıyafetini giyerek amacın, hükmedilenin gerçekleştirilmesi isteniyor
Bu konuya, yaşantımızdan da bir örnek verelim Şöyle düşünelim Günümüz devrinde bir kadın, İstanbul da evin dışına çıkarken, nasıl bir giysi, kıyafet giydiğinde, o kadın hakkında hiçbir art niyet düşünülmez ve rahatsız edilmez, bu namuslu bir kadındır deriz, önce bunu düşünelim
Daha sonra aynı kadın, aynı kıyafetle, ülkemizin daha muhafazakâr, daha farklı bir yerine gittiğinde, yine aynı kıyafeti giydiğinde, daha önce gördüğü olumlu tepkiyi mi görür, yoksa……? Elbette aynı olumlu tepkiyle karşılanmaz O bölgenin geleneksel, anlayış ve yaşantısı ölçüsünce, daha farklı bir kıyafet, namuslu, iffetli bir kadının giysisi olarak ortaya çıkar Bu durumda, İstanbul da normal karşılanan bir kıyafeti, bahsettiğimiz o taşra bölgesinde giyemezsiniz, çünkü normal karşılanmaz Şehirde yaşayan bir kadın, orada giydiği kıyafetlerini, anne ve babasının köyüne, ziyarete gittiğinde giyebilir mi? Kesinlikle giyemez
Bakın aynı ülkede bile aynı kıyafet, daha farklı tepki görüyor Önemli olan toplumun anlayışına, geleneklerine, düşünce ve fikir yapısına göre giyinmek olduğu ortaya çıkıyor Zaten ayetinde bizlere anlatmak isteği amaç, yani verilen hükümde bu konu anlatılmaktadır
Bu ayette, dikkatinizi çekmek ve üzerinde düşünmenizi istediğim bir konu daha var Allah ayetinde, mümin kadınlardan bahsederek, cariye hür kadın ayrımı yapmadan, dışarıda gezerken daha dikkatli giysiler giymelerini istiyor Bu durumda bu ayet, Müslüman cariyeleri kapsamıyor diyebilir miyiz? Asla bunu söyleyemeyiz
Madem bu ayet de örnek verilerek, Müslüman kadınların başlarını örtmesi, bu ayette geçen CİLBAB giysisiyle de örnek gösteriliyor, bu durumda bu kıyafeti giyerek, cariyelerinde başlarını örtmeleri gerekmez miydi? Elbette gerekirdi, ama bu ayetin ve bahsedilen kıyafetin, başın örtülmesiyle bir ilgisi olmadığı ve peygamberimizde bu ayetten böyle bir anlam çıkarmadığı için, bu ayette indirilmesine rağmen, cariyeler yine başlarını örtemiyorlardı Çünkü bu ayetin hükmü, amacı namuslu bir kadına yakışacak bir kıyafetle, dışarıda dolaşmaları adınadır Bu ister hür olsun, ister cariye hepsini kapsamaktadır Müslüman bir cariyenin, namuslu ve iffetli olması istenmiyor mu? Elbette isteniyor
Bakın Kur’an ve akıl bir araya geldiğinde, nasılda çözüme yaklaşıyor insanlar Bu konuyu özetlemek gerekirse, Nur suresi 31 ayetinde geçen bir kelimeye, başörtüsü anlamını dahi vermiş olsak, bu ayetten kadının başını örtme emrini çıkartamıyoruz
Bu yazıyı yazmamdaki neden, asla başını örtenlere saygısızlık anlamında algılanmamalıdır Amacım Allah ın ayetlerini doğru anlamak adına, sizleri düşünmeye davet etmektir Buna Rabbim şahittir
Kadınlarda başın örtülmesi, bizlerinde geleneğidir Bunun devam etmesinde de, elbette hiçbir sakınca yoktur Yeter ki bunun Allah emri olduğunu, örtenlerin iffetli kadın, örtmeyenler iffetinden şüphe edilmesi gerekenlerdir denmemelidir Çünkü Allah emretmediği halde, bunlarda Allah katındandır diyenlere, Rabbin uyarısı dikkatle düşünülmelidir
Kur’an din adına, şekilsel bir kıyafet asla emretmemiştir Çünkü insanların din ve inanç adına ayrışmasına, bölünmesine karşıdır Dinde bölünmeyin diyen Allah ı, ne yazık ki dinlemediğimiz, anlayamadığımız gibi, şekilsel simgelerle dinde kadınlarımızı bölmenin, ayrıştırmanın da yanlışlığını fark edememişiz
Allah takvaca üstün olmaktan bahseder Ama bizler takvanın gizli oluşu, Yalnız Allah ın bilmesi, bizlerin çok hoşuna gitmediği için olsa gerek, nefsimizin dürtüsüyle, inancımızı şekilsel hale sokarak, topluma sunmanın acımasız hazını duymaya çalışıyoruz Böylece komşularımız, hatta en yakınlarımızdan, başını örtmeyen kadınlarımıza takındığımız tavır, onlara söylediğimiz sözler düşündürücüdür
Eğer başını örtmeyen bir kadına, İFFETSİZ yakıştırmasını yapıyorsak, bu düşünce bizlerin Kur’an dan, Allah ın dininden ne derece uzak olduğumuzu gösteriyor demektir DİN TOPLUMU, ŞEKİLSEL KIYAFETLERLE, SİMGEYLE ASLA AYRIŞTIRMAZ Kıyafet geleneklere, yaşam şekline ve iklime göre değişiklikler arz edeceğinden, serbest bırakılmış ve bu konuda asla hiç bir hüküm özellikle Kur’an da verilmemiştir Sizleri tek bir ümmet yaratmadım, dünya üzerine yaydım derken, Rabbin bu sözleriyle, bizlere ne anlatmak istediğini, akıl Kur’an çizgisinde doğru anlamalıyız
EĞER TOPLUM OLARAK, DİN ADINA GİYİM-KUŞAM, KIYAFETLERLE AYRIŞIYORSAK, O DİNDEN ASLA DEĞİLDİR, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM
Peygamberimizin bu konuyla ilgili bir hadisi geldi aklıma
(Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır Hakkında sustuğu ise serbesttir Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir
Ebu Davud K Etime 39/Tırmizi K Libas 6 İbni Mace K Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20 )
Anlayana, düşünene çok şeyler anlatıyor Fakat bizler öyle yanlış itikatlarımıza, öyle deliller arıyoruz ki, ancak nefsimizi oyalıyoruz Allah haram ve helal ne emretmişse, bu açıkça Kur’an da vardır Allah Kur’an da Kadınında, erkeğinde kıyafeti konusunda, hiçbir şekilsel kıyafet belirtilmemiş, yalnız ana kurallar konmuştur
Hz Ömer in aşağıdaki sözleri, sanırım dikkatle düşünülmelidir
Hz Ömer:
İnancına göre yaşamazsan, yaşadığını inanç zannetmeye başlarsın
Kur’an gerektiği konularda, çok önemli detaya girer ve bizleri bilgilendirir Örneğin Bakara 233 Ayetinde, bir annenin çocuğunu 24 ay süt emzirmesinin önemine işaret eder Nisa 23 Ayetinde, aynı anneden süt emmiş, sütkardeşlerin birbiriyle evlenemeyeceğini açıklar İki kız kardeşi aynı anda alıp, evlenmenin yasak olduğu detayını dahi verir Boşanmış kadınların, üç adet dönemi geçmeden, tekrar evlenmemeleri gerektiği uyarısını yapar Sizce bunlar en ince detay değil de nedir?
Tüm bunları söyleyen, açıklayan Yaradan, kadının saçı namahrem olup, kapatılmasını emretseydi, apaçık yukarıdaki örneklerde olduğu gibi, bizlere söylemez miydi? Bazı kelimelerin arkasından, herkesin anlayamayacağı şekilde, açıkça değil de, dolaylımı anlatırdı bizlere?
Allah Nahl 116 Ayetinde, bizlerin dikkatini çekerek bakın nasıl uyarıyor
(Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler )
Demek ki açıkça Allah, kadın saçlarını göstermesi haramdır demediği halde, bizler bazı ayetlerinde ki, kelimelerin ardına sığınarak, aslında burada Allah dolaylı olarak, kadın saçını örtmelidir, saçını göstermesi HARAMDIR diyorsak, lütfen bu yanlışın bizleri nerelere götüreceğini de iyi hesap edelim Çünkü Allah a karşı yalan uydurmak, haramların, günahların en büyüğüdür
Başörtüsü konusu bugün, içinden çıkılamayacak bir durumdadır Bu konu ülkemizde siyasete öyle bir alet edildi ki, bu düşünceyi, fikri öne sürenlerin bile, bazen söyledikleri dikkate alınmaz oldu Sizlere bir örnek vermek istiyorum Günümüz de başın örtülme şekline dahi yön veren bir kişinin, sözlerini yorumsuz sizlere nakletmek istiyorum Bu sözleri söylediği dönemde, ilginç yorumlar yapılmış ve bu sözlerin unutulması adına çok çaba harcanmıştı Düşünen, aklını kullanan gerçekleri anlayacaktır
(Kadınların başlarını örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arz etmez Allah’a karşı kulluk, umumi manada kulluk ölçüsünde önem arzetmez bunlar Teferruata ait meseledir Nitekim Allah’a iman meselesi Mekke’de Efendimize tebliğ edilmiş, namaz meselesi orada bize farz kılınmış, daha sonra da zekât bize farz kılınmış Ama tesettür meselesine gelince biraz farklı Zannediyorum Peygamberliğin 16 ve 17 senesinde müslüman kadınların başları açıktır Temel meseleler varken, teferruatla uğraşılmamalı ”
Fethullah Gülen 1995)
Dilerim Rabbimden, Kur’an gerçeklerini fark edebilen batılın, hurafenin, sanı ve rivayetin ardı sıra değil, hakkın FURKAN IN peşinden koşan, Rabbin halis kullarından oluruz Bunu başaramayan toplumlar, Allah ile aldatılmaktan asla kurtulamazlar
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
|